Salondan hole doğru bakındım, kocaman izbandut gibi bir figür, kapıyı açmış ayakkabılarını çıkartıyordu. Hemen indim aşağıya "Sen kimsin?" dedim, eve insanların girmesi garip deildide sanki davet edilmiş gibi küt diye içeriye dalmıştı adam "I am the White Beard, my dear child" dedi adam çok yaşlı bi herifti sessi titrek ve derin geliyordu, ben tabi ingilizce bilmiyordum o yaşlarda "I have came here as a result of message that have been sent by... " elindeki birşeye baktı, sonra birşey anlamadığım anladığı için asasını boğazına tutup konuşmaya başladı "Ben Aksakallı Dumbledore, Hewal adlı bir öğrenciyle görüşmeye geldim, o sen misin?" dedi gayet cana yakın bir şekilde.

Karkaroftan sonra bu herifin yaptıkları bana biraz garip gelmişti, "Sen Rus Hoca gibi değilslin." diyemeden adam lafın yarısında gülmeye başladı, bu muallakde aklımı okuyordu, sonra kafama dank etti, birden "hasgibtir" dedim, Seherbazda aklımı okumuştu, ondan Krumlar ülkeyi terk etmişti, yada terk 'ettirlmiş' olma olasılıkları bile vardı.

Birden ne yapacağımı şaşırdım, aklımdan bütün olaylar geçmeye başladı, sonra yaptığım salaklığın farkına vardım. "Senin gibi tehlikeli ve pervasız bir öğrenciyi Hogwarts ta gayet iyi bir şekilde disipline edebilirz hewal." dedi tatlı bi gülümsemeyle

Fakat benim cevabım onun isteğinin tam tersiydi "Hogwartsınıda, sakalınıda al zütüne sok amın oğlu, benim yüzümden arkadaşımın başı derde girdi, senide giberim analı kızlı okulunuda, hadi gibtir git." dedim bağırarak.

devam hewal