1. 501.
    0
    devam başkan
    ···
  2. 502.
    0
    devam kardeş
    ···
  3. 503.
    0
    O çocuk, bakışları saplanmıştı beynime.

    Ama yapmam gereken neydi, aynada o gördüğümün istediği belliydi.

    Kan istiyordu.

    Yatağın üstüne baktım, elbiseler.

    Meral hepsini denemiş o gün, yokmuş yarına özel bir şeyi.

    Serkanla ilk buluşmaları olacakmış, Sidelyamdan rica etmiş.

    Anlatamıyorum. Biraz dinlendirmeliyim, kelimeleri.

    Kapının önüne çıkmıştım, burnum kanıyordu, yere çöktüm.

    Olmaz, gidemezdim şimdi. Bilincim yerinde kalmalıydı, savaşmalıydım.

    Nefes almak kolay değildi.

    içeri girdim, onlara güç vermeliydim, çökemezdim.

    Sidelyama baktım, gözlerine.

    Çocuk Meral değilde ayşe, fatma,seda isim nolursa olsun farkeder mi ?

    Kendi helalini koy oraya, içine bir şey saplandı değil mi ?

    Çok zor.

    Senin dokunmaya kıyamadığını..

    Ulan.
    ···
  4. 504.
    0
    Meralin yanına gittim, gözlerime bakamıyordu

    Bir noktaya sabitlenmişti.

    Gözlerine baktım, saçlarını kulaklarının arkasına attım, güven vermek istiyordum.

    Yalnız hissederse çok kötü şeyler yapabilirdi kendine.

    Yanında olmalıydık.

    Gereken neyse yapıcam dedim, gereken neyse.

    Ve çıktım odadan.

    Sidelya tuttu elimden,

    -" yanlış bir şey yapma, ne olur."

    -" Şimdi gideceksin biliyorum, ama lütfen geri gel. Söz ver. "

    • Doğru olanı yapıcam, her zaman yaptığım gibi.

    Banka gitmiştim, bizi hatırlatan o banka.

    Gümüş tesbihim.. Çekiyordum, napıcaktım.

    Yapmam gereken belliydi, şeriata uymalıydım.

    Sidelyam, bırakamazdım. Yapayalnız.

    Ağlardı, o ağlarsa dayanamam.

    Öksürüyordum, ciğerlerimden bir tepki.

    Geliyordum.

    Bir toprağa aşığım ben, odamda bir avuç.

    Bir hayalimiz vardı, çocuklarımızın salıncakta sallanması.

    Tekrar gidiyorum.
    ···
  5. 505.
    0
    çal keke çal
    ···
  6. 506.
    0
    Ateş geldi yanıma, oturdu.

    -" Selamun aleyküm."

    Aleyküm selam, ama içimden. Konuşacak hal mi kalmıştı ?

    " Anlatabileceğin bir şey mi?

    Anlamıştı.

    Sustum, sustuk.

    O bilirdi beni.

    Dakikalarca, saatlerce sustuk.

    Hava kararmıştı, napıcağımı bilmiyordum, saatler geçtiği halde.

    Tek yaptığımız susmaktı.

    Ateş kalktı, beş dakika sonra geliyordu iki çay kapmıştı.

    • Aleyküm selam.

    - Noldu böyle ? Üstesinden gelemiyeceğimiz bir şey mi ?

    • Gelemiyeceğimiz bir şey kardeş, bu sefer öyle.

    Baktım gözlerine, ölüme gelirdi benle bir kez daha anladım.

    12 cevapsız arama vardı, 13. olmasın.

    Bakmıştım telefona, Sidelyam.

    Ne cevap vereceğimi bilemediğimden bakamamıştım.

    Orada kalacağını söylüyordu.

    Doğru olandı.
    ···
  7. 507.
    0
    Serkana nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.

    Bir yanda kömürleşmiş gözlerim, görenler su olsa siner.

    Meğer aşıkmış bu huur çocuğu, Merale.

    Aşıkmış..

    Duyuyor musunuz lan ?

    Bu huur çocuğu, Merale aşıkmış.

    Aşk. Bozuluyordu sinir sistemim

    Ateşle kalktık, yola koyulduk.

    Duramazdım.

    O huur çocuğundan bahsedicem size dilimin döndüğü kadar.

    Birkaç gündür mesaj atıp taciz etmeye başlamış kızı, her zaman atarmış, ama bu sefer başka.

    Evlerinin önüne gelmeye başlamış.

    Sonra..

    Böyle yaparsam elde ederim diye düşünmüş, annesinin gitmesini beklemiş.

    Gözlerimin kapanması gerek.

    Hayır değil, bu gece bu semt temizlenecek.

    Gökyüzü mavi değil, kan.

    insanoğlu işte, toprakta yetişmez, ama kalleşlik tohumu vardır içinde.

    Çocuğun evini öğrenmiştik, arkadaşlarıyla kalıyordu.

    iki şansımız vardı, ya gece boyu bekleyecektik eve gelmesini ya da evi basacaktık.

    Bir fırt daha.
    ···
  8. 508.
    0
    Kapıya çıkmıştık, bir süre açılmadı kapı zile bastıktan sonra ve nihayet.

    Çıkıyoruz'

    • Selamun aleyküm

    Çocuğa bir tekme atmıştım arkasında buzlu cam olan bir kapı vardı oraya yapıştı.

    Muhtemelen kafası yarılmıştı.

    Odaya yeni dumanlı kafalardı,

    Biri yumruk sallamıştı, eğildim, çeneye bir yumruk, sarsılmıştı

    Bir tane daha.

    Çok küçük bir alandı, fazla boğuşmanın bize faydası olmazdı.

    Cepten yadigarı çıkartıp çocuğun kafaya dayadım.

    Odada bir sessizlik, bu kadarını beklemiyorlardı.

    Muhtemelen ne için geldiğimizden haberleri yoktu, yoksa nasıl şaşırırlardı ?

    Çocuğu saçından kavradım, diğer eliyle ağzına doğru dayadım yadigarı.

    • Ne fazla vaktim var ne senle uğraşacak takatim, söyle.

    - Neyi söylüyüm abi

    • Söyle

    - Abi, vallahi bilmiyorum

    • Son kez soruyorum

    - Abi benim bir suçum yok, yapma

    Kabzasıyla vurmuştum kafasına, yere kapaklanmıştı

    Korkudan diğer çocuk konuşmaya başlamıştı

    1. Abi vallahi akşam eve geldi, gitti nereye gitti bilmiyoruz

    2. Yalvarırım bir şey yapma, bizim bir şeyden haberimiz yok.

    3. Abi sevdiğim bi kız var lütfen, yemin ederim başka bir şey bil.

    Ateş bir yumruk atmıştı.

    Çocukların telefondan arayıp eve çağırmak en mantıklı fikirdi, ama telefonu kapalıydı

    Çocukları bağlayıp çıkmıştık evden, bir şekilde haber vermelerini göze alamazdık.
    ···
  9. 509.
    0
    ···
  10. 510.
    0
    dumanlı dumanlı oy bizim eller
    oturup ağlasam delidir derler
    ···
  11. 511.
    0
    http://inciswf.com/1296317785.swf
    ···
  12. 512.
    0
    ···
  13. 513.
    0
    dumanlı 4.04 dakikanın ardından :(

    http://www.youtube.com/watch?v=fXhBRQEqp-A
    ···
  14. 514.
    0
    ···
  15. 515.
    0
    ···
  16. 516.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=mrDQR1mWK6s

    Ben sana doyamadım.

    Bugün senin dünyaya geldiğin gün, sana bir teşekkür borçluyum, belki bin.

    Sana bir özür borçluyum, belki yüz bin.

    Koruyamadım seni, özür dilerim.

    Bana mutluluğu tattırdığın için teşekkür ederim.

    Kıskançlığımdan ötürü seni sıktıysam özür dilerim.

    Bana güven duygusunu tattırdığın için ise teşekkür ederim.

    Kelimeler sen söz konusu olunca bitmezler, bitemezler.

    Lakin seni güzel tasvir edememekten korkuyorum.

    Bak hangi parça çalıyor, biraz senin biraz benim. Bizim.

    Biliyorum çok isterdin salıncakta kız çocuğumuzu sallarken benim oğlumuzla top oynamamı.

    Üzgünüm.

    Ara sıra toprağına gidiyorum, orada yokmuşsun gibi geliyor.

    Sonra bi anda yanıma geliyorsun, elimi tutuyorsun.

    Ama artık anlıyorum, yoksun sen. Beynimin bir oyunu bu.

    Kendime çok kızıyorum, kabullenmeliyim artık.

    Ama hak ver bana, vazgeçemiyorum.

    Bu arada beni anlıyorsun di mi ?

    Kıskançlığım sana olan güvensizliğimden değildi, elalemin, bir başkasının sana bakmasına dayanamıyordum.

    Böyle yetiştim, böyle gördüm ben.

    Sana verdiğim o kolye hala yanımda, güçsüz kaldıkça onu alıyorum elime, bakıyorum. Bir şeyler gizli onda biliyorum.

    Sonra dalıyorum gidiyorum.

    Rüyalarıma gelmiyorsun, niye bilmiyorum. Dargın mıyız ?

    Okuyorsun biliyorum, ben sana değilim.

    Biliyorum geleceğini, o gece gelmiştin. Beni cansız görmeye dayanamazsın.

    Sonra biraz yürüyorum, apartmanlar, çöküyor yavaşça.

    Silah sesi, elimi göğsüme atıyorum.

    Kan, ilginç bi kırmızı, daha bi koyu.

    Farklı, sen de varsın sanki içinde.

    Kokluyorum, e ne garip değil mi ?

    Sen kokuyorsun.

    Beni biliyorsun Sidelyam, deliyim ve çok dolu.

    Bu zamanın aşığı değilsin derdin bana.

    70 li yıllarda kalmıştım belki

    Mezarındaydım bugün sabahtan, erkenden.

    Ailende oradaydı, ailemiz.

    Beni sevmeselerde, seni sevmemi severdi herkes, tüm istanbul.

    Bazıları kıskanır.

    Uzaktan baktım öyle, çok korktum, ne diyebilirdim ki ?

    Sana olan sevgim bir şey ifade eder miydi onlara ?

    Bekledim saatlerce, ordaydılar, çok özlemişlerdi seni.

    Çok özledik.

    Gerçi gün batımında yine gelicektin yanıma..

    Annen ağlıyordu ilk başlarda, sonra baban uyardı.

    Üzülüyo dedi, üzme onu.

    Toparladı kendini, toparlarmış gibi yaptı belki.

    Giderlerken toprağından aldılar biraz, kokladılar hatta. Bolca.

    Şimdi yanındayım.

    Ama devam edemiyorum, senden tek isteğim var yatağımızı ısıt, ben gelene kadar bolca uyu.

    Ben geldiğimde her şey bi rüya olarak kalacak, kaldığımız yerden devam edicez.

    Beni hem gülümsetip hem ağlatabildiğin için teşekkür ederim.

    Sen benim tattığım her duygudasın.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 517.
    0
    olum bi an kendimi sen sandım yani yaşadıklarını yaşıom sandım içinde gibiydim aq beynim gitti aq oruçlu oruçlu
    ···
  18. 518.
    0
    Aşağı indik, arabaya atlayıp giderken karşımızdan geleni tahmin bile edemezsiniz.

    Yavaşça sürüyorduk, arkasındaydık, yanına geldiğimizde arabanın kapısını açarak yere düşürmüştüm

    Üzerindeydim, defalarca yumruk atıp tek yumruk yememek, sokak kavgalarının raconu buydu.

    Ay'a bir tren kalkmalımıydı bu gece ?

    Arabaya aldığımızda neredeyse tanınmayacak haldeydi.

    Pis kanının üstümüze bulaşmasını istemezdim oysa.

    Ne yapıcağımı bilmiyordum, kafasına sıkıp atmalı mıydım bir çöplüğe ?

    inanın bana yokluğunu kimse hatırlamazdı bile.

    Ya sidelyam ? Onun yüzüne bakıp nasıl yalan söylerdim..

    Sahile sürdüm, ayakta zar zor duruyordu, banklara oturttum.

    Karşısındaydım.

    " Bana bir neden söyle, seni öldürmemem için tek bir neden, ufacık bir şey lan "

    -"Nolur" sustu biraz..

    - Lütfen yapma, ben, ben aşığım o kıza.

    Ateş muştayı takmış halde bir yumruk attı buna, öldürmek istercesine.

    Yana düşmüştü, kaldırdı Ateş tekrardan.

    " Ateş'e tüm gece arkadaşlık etmek mi istiyorsun yoksa ? Söyle huur çocuğu söyle, napıyım şimdi sana ? "

    -Abi, annem var yalvarıyorum, onu bir kez daha görmek istiyorum.

    Çıldırmıştım Ateş'ten muştayı alıp son hızla vurmuştum sol gözüne, kör olabilirdi

    Tamamen sakin bir halde, " iyi misin ? Kırdım mı yoksa seni ?" Saçlarını geriye atıp, okşadım biraz...

    "Şşşhh... " Kafasını göğsüme doğru bastırmıştım, sağ elle emaneti çıkardım

    4. Kardeşim yapma, değmez, bu şerefsiz için değmez, bu sefer biz kesmeyelim cezasını

    Bekliyordum, önümde bir uçurum vardı, atlamalı mıydım ?

    Bırakıp arabaya doğru yürümeye başladım, ateş getirmişti bu şerefsizi arabaya.

    Mahalleye sürdüm son sürat.
    ···
  19. 519.
    0
    Mahallenin ortasına sürdüm, Meral'in evinden görebileceği bir yere..

    Bizim çocukların hepsini oraya toplamıştı Ateş.

    Meral'in belki dünyaları yıkılmıştı, gururu kırılmıştı, kendini aciz hissetmişti, kendini kirlenmiş görüyordu.

    Ama asıl kirlenen bu huur çocuğuydu, ve ölene kadar unutmayacağı bir ceza alması lazımdı.

    Mahallede herkes camlardaydı, akranlarımız dışarıda, abilerimiz ablalarımız camlarda.

    " Bakın, bu çocuğa iyi bakın"

    Cepten emaneti çıkartıp parmağının tekini kesmiştim, sonra ateş, sonra neyzer, serkan, veysel.

    Meral'in kırılan gururu yerine gelir miydi ?

    Gelmezdi belki de.

    Ve o gün ilk defa Sidelya'mın gözleri önünde kana bulamıştım ellerimi, gözlerime bakmaya çekinmişti uzun süre.

    Hep benim sorunlu tarafımı iyileştirdiğini düşünürdü, ama o gün anlamıştı, geçmiyecek bir problemdi bu, belki bana bi mükafat.

    Serkan mı ? Ne olduğunu söylememiştim, nasıl söylerdim lan ?

    O gece mahalleli o çocuğu bi hırsız olarak tanımıştı..

    Maddi zarar veren bi hırsız değildi sadece, tek fark bu.

    Ve hayatının geri kalanı etrafı duvarlarla örülü bir yerde geçicekti.

    Ve çocuk sana bir not; O dört duvar arasında her gün farklı biri seni kadını yapacak.
    ···
  20. 520.
    0
    sen bıraktım demişin ama kafa hala sürüyor
    ···