1. 1.
    0
    kadıköy yeldeğirmeninde 90 ların başında yaşamış olan meczup

    metruk bi evde yaşardı gariban. hafif çolak. yürürken aksak ama koşarken tazı gibi.

    canımız sıkılınca evinin önüne gidip dum dum çıksana dışarıya diye bağırırdık o da bizi kırmayıp elinde sopasıyla çıkıp bizi kovalardı. hakkında türlü türlü efsaneler vardı.

    aklımda kalanlardan bi tanesi ; bizim dum dum bi gece yoldan geçen bi kızı alıkoyuyo atıyo eve önce gibiyo sonra öldürüyo en sonundada sonra yine giberim diye dıbını kesip saklıyo.

    dum dum la ilgili en sevdiğim atraksiyonda o evde yokken evine girmekti. kızın cesedini arardık nemli küf kokan kıyafetler. yarısı yenmiş yarısı farelere bırakılmış yemek artıkları arasında.

    daha sonra evı yandı garibanın bereket dum duma bi şey olmadı. sonra kayboldu gitti çocukluğumuz gibi.
    ···