memleketin birinde tamamen salakların yaşadığı bir köy varmış
yıllar boyunca parasını biriktiren bir köylü günün birinde minibüs alacak kıvama gelmiştir ve hç vakit kaybetmeden yeni arabasıyla köyüne dönemeye başlamış yolda giderken bir tane dalyarağın teki buna arkadan vurur bizim köylüde sinirden çıldırmış bir şekilde arabadan aşağı iner bu sırada arkadaki bunun o salak köylülerden birisi olduğunu anlar ve aralarında şu konuşma geçer ( köylü:k dalyarak adam:da)

k:yav dalyarak sen ne yaptın böyle benim sıfır kilometre arabamı ne hale getirdin
da:yav kardesim sen bırak kendi arabanı benimkine bak
k:ne demek len bırak kendi arabanı bizim malımız binmi amk
da:ondan değil kerdesim senin araban yeni kasa mercedeslerden bunlara egzoz deliğinden üfledeğin zaman kaporta kendi kendine düzeliyor
k:haaaa öylemi o zaman ben yoluma gideyim dalyarak bey zaten sen hatalıydın gibtir git kendi arabanı kendin yaptır der

böyle konuştuktan sonra dalyarak bin gibi sırıtarak çekiciyi çağırırken bizim salak köylüde sevinerek köyüne gider
köyüne varınca arabayı meydana çeker ve egzoz deliğinde üflemeye başlar ama beklediği netice gelmez daha sonra egzozu gıtlağına kadar alır ve tekrar bişey değişmez yanına o köyün mallarından biri gelir ve bu sorar(köylü:k köyün malı:km

km:ne yapıyorsun hemşerim arabaya neden sakso çekiyorsun
k: dalga geçme len benim arabaya dalyarak bey vurdu ve sonrada abanın böyle bi özellik vasıtasıyla düzeldiğini söyledi

VE ARKADAŞLAR BURASI BOMBA BiR SONLA BiTER

km:ulan amk camı kapatmamışsın tüm hava ordan dışarı cıkyor tabiki olmaz

der ve bunu zütüne temeyi vurduğu gibi bizim köylünün ciğerlerine saplanı verir egzoz

Evet gerçekten inanılmaz betimlemelerle dolu dilin beni mest etti seni okurken kah ahmet mithat efendinin duygu yüklü dilini kah namık kemalin romantik anlayışını iliklerime kadar hissettim sayın dıbınakoduum