dubrovnik e giden piçler koşun cabuk

güzel bi yer panpa. bi tane kalesi var zaten ama baya güzel. ara sokakları falan çok şeker böyle yerim ben orayı bak özledim birden

@26 önereneceğin restoranı var mı panpa? yeme içme işleri ne vaziyette oralarda

@13 panpa fazla değil aslında. deniz kum güneş doğa falan iyi. adaları var bi sürü dolaşırsın. bide müstakbel yingemizde muhabbet iyiyse sıkılmazsın. ama öyle sessiz bi tipse çekilmez yani.

@12 küçük bir yermiş 10 gün fazla mı panpa sence?

bana tecrübelerinizi anlatın yakında gidiyorum ön bilgi gerek

@17 panpa bodoslama gitmiyorum a.q. yaptık heralde araştırma biz de, gidenlerden internette bulamayacağım tiyoları soruyorum , ama yine de saol vakit ayırdığın için

fazla bişey yok gibişip geliyon bi yerden sonra sıkılıyon zütünü gibtirmek istiyon filan.

@19 tatilden soğuttun a.q.

@14 to do list'e club latino'yu yazdım bin

dubrovnik'te hakkaten de araç kiralayıp bosna-hersek ve karadağ (montenegro) gitmen lazım. özellikle karadağ'da kotor bölgesi falan süper. onun dışında dubrovnik içinde kalırsan sıkılabilirsin. doğası - manzarası falan süper bir yer. tekrar gitmek istiyorum ben.

@22 ilk saraybosnaya inicem panpa ordan kiraladım arabayı 10 gün full durmam zaten dubrovnikte gezecem oraları da

@1 hırvatlar anca kendi aralarında gibişir. avucunu yalıcan bin.

@24 balayına gidiyorum bin

Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, Hırvatistan'ın Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağdan kalma tarihi eserleri ile ünlü şehri.

Şehrin nüfusu 49.000'dir. Hırvatistan 'ın 1991'de Yugoslavya'dan ayrılışı sırasında çıkan iç savaşta, Sırp saldırıları nedeniyle şehirdeki tarihi eserler önemli ölçüde zarar gördü. UNESCO'nun başlattığı restorasyon çalışmaları ile de 2005 yılı itibariyle şehir eski görünümünü büyük ölçüde kazandı. Plaj ve botanik bahçeleriyle ünlü Lokrum adası, şehri çevreleyen surlar ve Dubrovnik katedrali ile ünlüdür.

Dubrovnik'e Türk kaynaklarında da eski adıyla (Ragusa) rastlanmaktadır. Bu kentte kurulu şehir-devleti Ragusa Cumhuriyeti'ne I. Murat döneminde 1365 yılında ayrıcalık tanınmış, buna karşılık bu küçük devlet Osmanlı himayesine alınmış ve yıllık vergiye tâbi tutulmuştu. Napoleon Bonaparte dönemindeki savaşlar sırasında 1808 yılında şehre giren Fransız ordusu devlete de son vermiş ve şehri Fransa'ya bağlamış, 1815 yılında düzenlenen Viyana Kongresi ise şehri Avusturya yönetimine vermişti. Bu şekilde şehir üzerindeki 443 yıllık Osmanlı egemenliği de sona ermiştir.

@15 saydığın her yere gittim bin, deniz kum arıyorum, uzak doğuya gidcektim,hem mevsimi değil hem de nükleer dalgasından tırstık, araba kiraladım zaten, vardır a.q illa güzel yerler gezecek tozacak

10günde patlarsın orada yarram
2-3 günde tozunu atabileceğin bi yer orası
tur ayarla ya da araba falan kirala saraybosnayı falan da gez anca öyle doldurursun 10 günü

çok da bi gibim bekleme ufak bi yer ora ben gitmedim ama sektör gereği giden gelen çok arkadaşım oluyor onlardan aldığım bilgiler neticesinde ben şahsen vazgeçtim gitmekten

balayına gidiyosan venedike romaya floransaya git gerizekalı ne uğraşıon amk dubrovnikle falan
ya da praga git resmen açıkhava müzesi

yok mu lan hiç giden insan evladı?

hırvat karılar türkleri sevmiyo. hırvatlar kimseyi sevmiyo. ırkçılar

@3 balayına gidiyorum panpa o yüzden böylesi daha hayırlı ilk dakkadan yakmayalım kendimizi

online 1039 giden 0 vay anasını