doğum gününde sevgiliye hediye almak

ne sancılı bi dönemdir amk ne alacağına karar veremezsin hele birde yaş küçükse para desen ayrı bi dert. öyle menem bir zamandır ki sevenleri birbirinden ayırır, doğum gününden önce ayrılıp daha sonra tekrar barışan gavatlar tanıyorum öyle söyleyim size.

bizde zamanında böyle sancılı dönemlerden geçtik, lise 2'ye gidiyorum 7 aydır devam eden bir ilişkim var kız başka şehirde oturuyor falan saçma sapan bir ilişki amk. kaçınılmaz gün yaklaştıkça benim züt hafiften tutuşmaya başlıyo, kızı da seviyorum hani öyle baştan savma bi şeyler yapmak istemiyorum kızın en yakın arkadaşı bizim okulda kafa kafaya verip bi şeyler düşünüyoruz aklımıza şarap geliyo. bir allahın kulu da çıkıp demiyor ki aga sen lisede okuyan bi ergensin ne işin olur şarapla marapla amk güya marjinal olcaz ya bilmediğimiz taklar yiyoruz işte.

bu konuda sevgilimin arkadaşı çok yardımcı oldu saolsun, günlerce sepet metep aradık içine güller serpiştirdik çikolata falan koyduk sıra geldi şaraba, fransadan özel olarak sipariş ettiğim 1847 yapımı porto... yok lan ne fransası ne portosu amk gittik migrosa baktık en ucuzundan bişeyler aldık koyduk işte dışardan bakınca pek afilli görünüyordu. ama yaşadığımız şehir küçücük bi yer anasını satayım elinde şarapla ordan oraya gezince insan utanıyo lan kimsenin yüzüne bakmadan zütün zütün ilerliyorum sokaklarda.

utana sıkıla eve geldikte bunu birde ev ahalisinden saklama olayı var, eve çıkarsam anneciğim babacığım sevilimin doğum günü geliyor böyle bir jest düşündüm hehehe... desem babam şarap şişesini zütüme sokar diye düşünüyorum. sevgilimin yanına gitmeme 2 gün var hiç eve çıkardan direkt bodrum kata indiriyorum orda bir yere zulalıyorum her şey kontrol altında.. naaah kontrol altında lan kendimi bildim bileli aynı apartmanda otururum ben bi kere olsun hatırlamıyorum ki bodrum temizlensin, bide şöyle bi durum var apartman bizim aile apartmanı amcalar dedeler falan hep beraber oturuyoruz ve temizliğide bizimkiler yapıyor, iniyorum yanlarına ne yapıyorsunuz yaa bodrum kirli değil ki boşverin temizliği hadi eve çıkalım heheehe, nereye temiz değil amk ortalığı tak zütürüyor beni gibleyen olmadı. ben her an bulacaklarda enseleneceğim diyerek uzadım ortamdan.

lan akşam oldu eve geldim şarap bulunmuş dedikodusu bile yapılıyor, kesin 1. kattaki yusufun işiymiş ondan başkası içmezmiş apartmanda. ne oluyor yahu dedim anlattılar böyle böyle şarap bulduk falan diye vaaay gavat yusuf apartmanda bereket falan bırakmadı diyerek bende sallamaya başladım günahsız adama.

durumu çaktırmadan atlatmıştım. doğum günü zamanı gelmişti şarap sepetini bodrumdan alıp otobüse bindiğim gibi sevgilimin bulunduğu şehre gidecektim ve bu zulüm burada bitecekti. tabii hediyemin güzelliği üzerine karşılık olarak bir öpücük, bir yiyiş belklemiyo değilim o kadar güveniyorum hediyeme. bu arada sevgilimin arkadaşı kızın ağzını arıyor biraz değişik bir hediye evde saklayabilir misin falan diye, bizimki bol keseden sallıyor saklarım hiç kimse bulamaz falan diye.

sabah erkenden hazırlanıyorum üstümü başımı giyiyorum fırlıyorum evden, annem işkilleniyor tabi sabahın bu saatinde nereye gidiyosun, hemen balkona çıkıp bakıyor yukardan, bense bodrumdan şarabı alıp hızla sıvışıyorum apartmandan ama yukardan ilahi bakışlar seziyorum zütüm yemiyo kaldırıp kafamı yukarıya bakmaya direkt dolmuşa atlayıp otogara gidiyorum, neyse otogara gelip otobüse atlıyorum hacılar gideceğim şehirde küçük bir şehir yolda inecek olan köylüsü kasabalısı doluşmuş otobüse herkes tip tip bakıyor amk ama biraz alışmış olmalıyım bu sefer pek giblemiyorum.

otobüs şehre giriyor beyler, kız arkadaşım beni otogardan almaya gelecek orada vereceğim hediyeyi, daha uygun bi yerde vermek isterdim ama saklanacak bi şey değil. otobüsten iniyorum kızın gözleri faltaşı gibi açılıyor amk ne bi hoş geldin ne bi sarılma ne bi öpme direk ben bunu eve falan zütüremem diyor, tamam eve zütürmeyiz otururuz bi yere içeriz güzelce diyorum bunu burda elimizde taşıyamayız diyo lan dıbına koduğum ben bunu kaç gündür elimde gezdiriyorum şehirden şehire zütürüyorum haberin var mı?.. diyemiyorum tabi, ee atsan atılmaz hediye amk akşam tekrar geri zütürmek üzere yazaneye bırakıyoruz. beklediğim gibi bi etki yaratmıyor hediye, herhangi sıradan bir gün gibi geçiyor günümüz, akşam oluyo tekrar dönüş zamanı aynı çile aynı işkence.. gibeyim aklımı alsana bi ayıcık bi bluz dıbına koyayım senin neyine şarapmış bilmem neymiş.

eve geliyorum şarabı bodruma indirip geçiyorum eve. annem beni bekliyor, daha doğrusu bi açıklama bekliyor bende saçmalamaktansa zaten her şey fazlasıyla saçma, olduğu gibi anlatıyorum bi şey demiyor, bu anlayışla karşıladığı için değil anlam veremiyor amk haklı kadın, akşam babamada anlatmıştır kesim ama ben erkenden yatıp kaçmayı seçiyorum, babamda bişey demiyor. bizimkiler hep böyledir zaten tepki vermezler, bu yüzden bende nerde nasıl tepki vermem gerektiğini bilmem..

o günden sonra bodrumu karıştıran olmuyor allahtan gerçi bunlardan sonra artık eve çıkarsam da olur ama çıkartmıyorum. 2 hafta sonra sevgilim geliyor, işler yolunda görünüyor çünkü annem ve babam o akşam evde olmayacaklar sadece abim olacak o da anlar halimden gidecek yeri olmasa bile odasından çıkmaz rahatsız etmez bizi. sevgilim, kız arkadaşı benim iki arkadaşım bizim evde toplanıyoruz madem ortamı kurduk şarabı içelim artık diyorum inip bodrumdan getiriyorum, getiriyorum da evde tirbüşon yok nasıl açacaz diye düşünürken aklıma içine ittirmek geliyor bi tane yıldız tornavida bulup içine doğru ittirmeye başlıyorum, mantar içine hızla girince elimdeki tornavida da şişenin içine giriyor kız iğreniyor içmek istemiyor ben o rezillikle hepsini içip sarhoş olmak istiyorum, zaten içkiye pek dayanıklı değilimdir bikaç kadeh içip çakırkeyf oluyorum bu arada kolları birbirine geçirerek şarap içme romantikliğini de ihmal etmiyoruz dıbına koyayım senin ne haddine böyle romantiklikler hiç ortama uyuyor mu o hareketler zaten sıçıp sıvamışsın düzgünce iç işte..

herşey geçip gidiyor, sevgilim beni terk ediyor tepki vermiyorum, nasıl tepki verileceğini bilmem ki ben. iyice içime kapanıyorum 2 gram özgüvenim var oda uçup gidiyor her şey berbat..

işte ben o günleri, rezilliklerimi, arkadaşlarımı, sevgilimi çok özlüyorum...