doğu perinçek

Doğu Perinçek ispiyoncu, alçak bir kişiliktir. Hakkında çok şey söylenebilir ama kesinlikle milliyetçi değil. Kendini Sosyalist sanan Kemalist andavalları partisine katmıştır. Zamanında `ibrahim kaypakkaya 'yı tiikp'den ayrılacağı için öldürülmesi yönünde Halil Berktay ile arasında mektuplaşma olmuştur ama Perinçek ne cevap verdi bilinmiyor. Mektupta şu yazıyordu:
"Yoldaşım",
"Musa (ibrahim Kaypakkaya) ve Seyit (Muzaffer Oruçoğlu) bayrak açmışlar... Rüstem (Bora Gözen) oraya varınca hiç bir şey olmamış gibi Merkezin fikir ve eleştirilerini dinlemek için kendilerini çağırdığını söyleyecek, allem kallem edip, bunları Ankara'ya yollamayı başaracak. Biz onları Ankara'dan buraya kılavuz ile getireceğiz. Burada tevkif edip gerekeni yapacağız. ... Ankara'ya gelipte orada su koyarlarsa Hulisi Bey (Nuri Çolakoğlu) orada tevkif edip minübüsü istetecek, silahlı adamlar yollayıp buraya aldıracağız. ... Kemal (Ercan Enç) idam edilmeleri gerektiğini belirtti. Şahsen bu fikre çok sempati duyuyorum... " 

Maocu olup Atatürkçü olacak kadar ahmaktır. Niye mi? Başkan Mao'dan yazayım siz anlayın:

"Birinci emperyalist dünya savaşından ve Ekim Devriminden sonra Türkiye'de, belli özel şartlardan dolayı (burjuvazinin Yunan saldırısını püskürtmedeki başarısı ve proletaryanın zayıflığı) burjuvazinin cılız Kemalist diktatörlüğü ortaya çıkmıştır. Çin'in kendine özgü şartlarında (uzlaşma eğiliminde olan burjuvazinin çelimsizliği ve sonuna kadar devrimci olan proletaryanın gücü şartlarında), işler hiç bir zaman Türkiye'de olduğu gibi kolayca halledilemez. 1927'deki Birinci Büyük Devrim başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra, Çin burjuvazisinin bazı mensupları Kemalizmi ateşli bir şekilde savunmamışlar mıydı? Ama Çin'in Kemal'i nerede? Ve Çin'in burjuva diktatörlüğü ile kapitalist toplumu nerede? Zaten Kemalist Türkiye bile, gittikçe daha çok bir yarı-sömürge haline, gerici emperyalist dünyanın bir parçası haline gelerek, sonunda kendini ingiliz-Fransız emperyalizminin kollarına atmak zorunda kalmıştır. Günümüzdeki uluslararası durumda sömürge ve yarı-sömürgelerdeki "kahramanlar", ya emperyalist cephede yer alarak dünya karşı-devrim güçlerinin bir parçası haline gelirler, ya da anti-emperyalist cephede yer alarak dünya devrim güçlerinin bir parçası haline gelirler. Ya birini ya da diğerini yapmak zorundadırlar, çünkü üçüncü bir yol yoktur."

Ayrıca Maocu bir insan aynı zamanda Stalinist'tir. Peki Stalin ne diyor Kemalizm hakkında buyurun yazayım:

Kemalist hükümet, işçi ve köylülere karşı mücadelenin bir hükümetidir, içinde komünistlere yer olmayan ve yer olamayacak bir hükümettir.

Ayrıca bir gün Juche (Komünist değil Sosyalist bir ideolojidir) ideolojisini savunan Kore Işçi Partisi ertesi gün revizyonist ÇKP'nin kucağında oturur. Yani ajanlığı enternasyonal bir boyuttadır.

Ki Mustafa Kemal'in Komünizme ve Sosyalizme sürekli saldırdığı gerçeğini de hatırlatalım.

Yani. Öyle işte.