-
1.
+3 -1Herkese hayırlı geceler. Yazdığım saatlerin genelde gece olmasından mütevellit yazılarımı çoğunlukla sözlükte takılan " gececi tayfa " ile paylaşıyor oluyorum. Bu sebepten dolayı da uzun soluklu, herkesin okuyabileceği ve benim de uzunca süredir anlatmak için fırsat bekliyor olduğum, hayatımın bir dönemini derinden sarsan, doğru insana yanlış zamanda rastlamanın verdiği acı ve kafa karışıklığını atlatmak için yaşadığım olaylar silsilesini ele alan hayatımın bir kesitini sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım dinleyen bir kaç kişi çıkar da sizlerle paylaşımda bulunurum.
-
2.
+1
-
3.
+1Gececi tayfa olarak daha toplanmadik panpa 2.30 gibi gel
-
4.
+1Yaklaşık 10 yıl kadar öncesiydi. Üniversiteye yeni başlayacağım. Tüm hazırlıklar tamamlanmış, geriye sadece okulun başlayacağı günü beklemek kalmış, memleketimde ailemle ve sevdiklerimle vakit geçiriyorum. Ancak öyle birisi var ki sevdiklerimin arasında vakit geçirmeye dahi kıyamıyorum. Beni gördükçe, gidişimi düşünerek üzüleceğini düşündüğümden dolayı. Kız arkadaşım Ezgi. Ezgi ile tanışma hikayemiz ise olayların bu noktaya gelişinden 1.5 yıl önceye dayanıyor. Bir gün okulda otururken kendisi ile tesadüf eseri bir konuşmanın ardından birbirimizle paylaşacağımız öyle ortak noktalar çıkıyor ki, 1.5 sene gibi bir sürede paylaşıyoruz bunları. Velhasıl okul zamanı yaklaştıkça, benim ruhumda seyahat eden vedanın sessiz çığlığı daha da sağır ediyor her gece beni. Sağır olmak olmasına güzel de, insanın duymaktan haz aldığı o güzel sevgi cümleleri bir bir duman olup uçuyor uçtuğunda geri gelmeyeceğini bilemediği şeyler gibi.
-
5.
+1Zamanın akıp gidişi ile birlikte ben de elimden geldiğince akıp giden zaman içerisinde yakalamaya çalışıyorum bir yerlerden hayatı. Hayat ama öyle bir hayat ki gerçek anlamda her şey " tamam " sanki. insan başkalarının sevgisi ile var olmuyor belki ama, sizi gerçekten seven insanların varlığına kanı getirmiş olmak da gerçek anlamda bazı zamanlarda iyi hissettiriyor. Ancak öylesi zamanlardı ki bahsettiğim bu 10 yıl öncesi, iyi hissettirmek bir yana, hissettirdiklerine iyi demek bile az kalırdı belkide. Ezgi ile her ne kadar her ilişkinin getirisi olan kavgalarımız olsa da, her şey yolunda gidiyordu. Gecenin sonunda kimse yastığa başını diğerine küs koymuyordu vesselam.
-
6.
0ne anlatıyor lan bu lale
-
7.
0park edelim suraya
-
8.
0Bunların yanında, hayatın getirdiği zorluklar, öğrencilik hayatının okulu bırakmış olmama rağmen izleri peşimi hiç bırakmıyordu. Süreç içerisinde Ezgi sürekli olarak değişmeye başladığımı söylüyor, ancak söylenenlerin hepsi bana birer kurgu ürünü olarak kendilerini hissettiriyorlardı. işte böylesi bir döngünün içerisinde yaklaşık 7-8 ay harcadıktan sonra okulun ilk dönemini bitirmiş ve memlekete geri dönmüştüm. Amacım hayatımda var olduğuna inandığım bir çemberin içerisinde sınırlı sayıda insan biriktirmek ve artık tüm kapılara insanlara karşı kapatmaktı.
-
9.
0rezonans.
-
10.
0Ancak hayatın en büyük oyunlarından biri olan beklentilerin gerçeklerle kıyaslanmasında ortaya çıkan o devasa fark, kendini ilk defa hayatımın bu döneminde göstermişti bana. Ezgi ile yaklaşık 3. buluşmamızdan itibaren Ezgi, bana her ne kadar garip gelmiyor olsa dahi bende bazı gariplikler olduğunu söyleyerek bir sonraki buluşmalarda çok gönülsüz bir şekilde davranmaya başladı. Hiçbir zaman emekleri konusunda yıkıcı olmadığımdan, ilişkimizi kurtarmak için çoğu zaman kendinden ödün verdiğini söylemem gayet doğru olacaktır. Ancak benim için bir problem olduğunu düşünmediğim bir zaman diliminde bir problemin varlığı ile sürekli savunma yapmak, sanırım o zamanlar benim için tespiti imkansız bir durumdu. Velhasıl Ezgi ile memlekete döndükten sonraki ilk ay içerisinde ayrıldık. Ayrılık en başlarda mantıklı geliyor olsa dahi belli bir yerden sonra hiçbir şekilde içerisinden çıkamadığım düşüncelere, yaptığımı düşündüğüm yanlışların tahliline yani çok daha karmaşık bir hale dönüştü. işin kısası Ezgi ile ayrılışımızdan sonra ve ailem ile büyük anlaşmazlıklar yaşamaya başladıktan sonra üniversite okuduğum şehre, tatilim henüz bitmemişken dönme kararı aldım ve geri döndüm. işte olaylar da tam buradan sonra başlıyor.
-
11.
0Edebiyata olan ilgim ve sevgimden dolayı sürekli olarak kitaplar okuyor, bir şeyler yazmaya çalışıyor ve sürekli olarak bu sorgu döngüsünün içerisinde derslerimi aksatıp, kendime yeni kapılar aralamaya çalışıyordum. Okuduğum üniversitenin bulunduğu şehrin sokaklarını her bir adımla perçinleyip ardından her bir adıma bir anlam katmaya çalışıyordum. Arkadaşlık bağlarımın hepsini kopartmaya, sahip olduğum tüm bağların ne kadar sağlıklı olduğu tahlilini yapmaya ve bunların hiçbir tanesinden hoşnut olmadığımı fark ederek sebepsiz bir biçimde yargı sürecine başvuruyordum. Bu süreç yaklaşık olarak 7 ay kadar sürdü. Bu 7 aylık süreç içerisinde okulun 2. ayında okulu bırakmış, ailem ve Ezgi ile olan kavgalarım hiç olmadığı kadar artmış, ancak bunların düzelmesi için sarf edilen çaba olabildiğince azalmıştı.
-
12.
0Okul başladıktan sonra, okulumun olduğu şehirde yaşamaya başladığım yalnızlık, beni gerçekten çoğu zaman büyük düşüncelere sürüklemeye başlamıştı. Öncesinde sorgulamaktan alıkoyduğum düşüncelerin her biri sorgu kelimesinin müdavimleri haline gelmeye, hayatımda sahip olduğum bir çok ikili ilişkiyi istemsiz bir şekilde gözden geçirmeye ve insanlara bu ikili ilişkilerde ne kadar adil davranıp davranmadığıma ilişkin düşüncelere dalmaya başladım. Başında bu karmaşıklıklar eğlenceli gelse de belli bir yerden sonra çözülemeyen bir yapboz haline gelmeye başladılar. Tüm parçalar oradaydı ancak hiçbir şekilde bir resim yoktu karşımda. Resmi çıkartmak için ise yalnız kalmak istediğim her an, hayatımda farkındalığına sahip olmadığım en büyük hatalardan biriymiş meğerse.
-
13.
0Gidişimin yaklaşması ile buluşmalarımız daha da sıklaşmış, kulak çınlatan kahkahalar yerini tatlı gözyaşlarına bırakmıştı. Her seferinde Ezgiyi teselli etme çabalarım gün geçtikçe benim için daha da zorlaşırken onun için bir o kadar anlamsızlaşıyordu. Ne kadar mümkün olabilirdi ki yanında olduğunda özlediğin insanın hasretine, araya mesafeler girmişken dayanmaya çalışacak olmak. Ancak ben inanıyordum. Ezgi yapardı diyordum en azından. Günler günleri, insanın kaderini kovaladığı hızla kovaladı. Gün geldi çattı ve vedalara veda ettiren insana kısa bir veda zamanı geldi.
-
14.
0Rezervasypn
-
15.
0Mmh okurum
-
bu hafta içimde acayip dexer ölecekmiş hissi var
-
25 yaş incelim hayatımda ilk kez kızla
-
akşam 50 lik rakı menüsü
-
70 kiloya düşüp femboy olacağım
-
gelecek sene içimde acayip erken seçim olacak
-
savas ciksa ben savasmam aga ülke için
-
atatürkün ilkesini reddediyorum
-
elektronik oylama sistemıne geçiyoruz
-
malibu içki aldım tadı tak gibi gmk
-
dubai çukulatası denen kusmuğun
-
keşke evli olsaydım her sinirlendiğimde kaldırıp
-
babama kitap aldırmalıydım v1114
-
mikropcanın twitter x hesabı ifşa amg
-
şu site niye saat 12den sonra çöküyor aga
-
bana 00715 tyler derler
-
ekşici binlerin yazıları niye okunuyor la
-
planım işe yaradı
-
bugün istanbul emniyet aramış
-
bu sene içimde acayip fener şampiyon olacakmış
-
deprem olur inş herkes üzülür
-
ders çalışmalıydım v422
-
gelecek sene içimde acayip deprem olacak
-
sosyal anksiyeteyi gibeyim
-
beyler eskort bana honey diye hitap etti
-
kara para bile kazanamıyoruz ki aklayalım
-
para lazım v8463837383
-
gece gece stres oldum
-
deniz seki yi
-
helal başkan dediğin böyle açık sözlü olacak
-
hiç tanımadığım bir kızın vulvasına sokmam
- / 2