1. 9.
    0
    biraz kendime gelmek için bir ferre sitesi açıyorum. hardcore kategorisinden tipini beğendiğim bir bayanın ferresinu açıyorum. zevke gelmeye başladım. bir elim işini görürken diğeriyle de kutuyu okşuyorum. tam o sırada kutu birden elimden fırlıyor ve havada asılı bir şekilde duruyor! tek elim aletimde bir yandan bu ikinci şoku atlatamamışken ve tam boşalmak üzere iken kutu açılıyor ardından kutunun içine fışkırtıyorum..
    ···
  2. 8.
    0
    Tamam da bize ne
    ···
  3. 7.
    0
    kutuyu açmak içim sabırsızlanıyorum. artık yeterince soğuduğunu düşünüp buzdolabının kapağını açıyorum. elime bir bıçak alıp metali zorluyorum fakat bir çizik bile oluşmuyor. takım sandığımdan çekicimi alıyorum ve bununla da denemelerim başarısız kalıyor. kutuyu alıp bilgisayarımın karşısına oturuyorum..
    ···
  4. 6.
    0
    elimi cisme dokundurmam ile çekmem bir oluyor. çok sıcak. ortalama bir tenis topu büyüklüğünde elips metal bir kutuya benziyor. sıcaklığını hala korunduğundan elime alamıyorum. mantomu çıkarıp metala sarıyorum ve olay yerinden koşarak eve doğru gidiyorum.
    anahtarları nefes nefese cebimden çıkarırken bir yandan da ellerim titriyor. henüz yaşadığım olayın şokunu atlatabilmiş değilim. kutuyu direk buzluğa atıyorum ve koltuğuma yığılıyorum..
    ···
  5. 5.
    0
    bir meteor yağmuru! "tanrım!" diyorum, eğer gerçekten varsan, bu taktan hayatıma hareket kattığın için teşekkürler."
    yolun ortasında büyük bir çukur oluştuğunu görüyorum. henüz polis veya ambulans sirenleri duyulmuyor, veya kulağımdaki geçiçi sağırlıktan dolayı böyle sanıyorum. alevlere iyice yaklaşıyorum ve tam ortada parıldayan metal benzeri bir cisim görüyorum.
    ···
  6. 4.
    0
    otobüs beklerken gökyüzünden bir ışık hüzmesi gözümü kamaştırıyor. istemsizce gözlerimi kısıp neler olduğunu kavramaya çalışıyorum. ve büyük bir gürültü patlıyor! etraf toz ile kaplı. insanların bağırışlarını kulağımdaki çınlamadan zor duyuyorum. öksürerek ileriye, dumanların çıktığı yere doğru ilerliyorum..
    ···
  7. 3.
    0
    alarm çalıyor. kalkmak istemiyorum. uyumak varken kalkmak neden? bu düzeni kim kurduysa her gün ona içimden sövüyorum. yine sıkıcı bir pazartesi sabahı. yüzümü buz gibi suyla yıkayıp kirli havlumla kuruluyorum ve buruşturup banyoyunun bir köşesine atıyorum.
    kahvaltı yapmalıyım. en son ne zaman kahvaltı yaptığımı hatırlamıyorum. artık iyice düzensiz bir yaşamım olduğunu fark ediyorum. "gibtir et" diyip sokağa çıkıyorum. ilk gördüğüm simitçiden gevrek bir simit ve meyve suyu alıyorum. duraktayım. yine otobüs bekliyorum.
    ···
  8. 2.
    0
    bakalım ne çıkacak.avi
    ···
  9. 1.
    0
    reservleri alın. ilk defa yapıyorum böyle birşey.
    ···