dostluk nedir

evet beyler nedir dostluk öncelikle şunu söylim fotoğraf temsili değil az önce çekildik dostlarımla şuan bu entryi girerken gözlerim yaşlı fonda cem adrian reyis https://www.youtube.com/watch?v=CBxOAFrsyxA malum üniversiteler açılıcak ulan bu kadar koyacağını hiç düşünmedim be izmiri kazanınca sevinmiştim ama veda edene kadar dostlarıma hepimiz dağıldık dört biryanı belki 2 -3 ay sonra yine buluşucaz ama işte o 2-3 ay ayrı kalmak senle çağırsan ölüme gelicek insanların sana uzakta olduğunu bilmek işte o koyuyor insana amk ağlıyorum lan şuan hüngür hüngür annem sordu neyin var birşey yok ayağım acıyor dedim..

ayağım kırıldığında bu adamlar taşıdı beni sırtında bende taşırım onları ölüme atlamazsam şerefsizim ulan dostlarım burdan size sizi çok seviyorum lan kardeşlerim benim iyiki varsınız...

Çok uzattım ama bir sözle bitirmek istiyorum binler DENiZ DERiNDiR DURULMAZ DOSTLUK EBEDiDiR UNUTULMAZ..!

beraber ağlamaktır lan

rezerve

haklısınız amk ne demek olduğu unutulmuş bile

Dostluk kavramı günümüzde az rastlanan bir kavram olmakla birlikte hâlâ yaşayan bir kurumdur. Teledor Rozart a göre arkadaş seçilebilir kardeştir. Dostluk ilkokul sıralarında ve mahalle ortamında yeşerir. Dostluk ezeli dostluğa sonradan kavgaya dövüşe dönenede ezeli rekabet denir.
Dostlarımız;bar kızı leyla kendisine yüz vermedi diye intihara teşebbüs ederek beynine iki kurşun sıkan fakat ancak kafatasını delerek alay edenlerden kurtulmak icin butun hayatınca yolda kalpak giyerek dolaşmak zorunda kalan meyhaneci hızır ve onunla birlikte annesi rus babası italyan olan ve sınıfta ve bahcede paltosunu hic cıkarmayan ve daima gözlüğü ve paltosuyla ilkokul birinci sınıf cocuklarıyla top oynayan ve gavur diye ve kambur diye horlanan altan ve altan’la birlikte ortaokulda kekemeliği ve garip mistik düşünceleriyle arkadaşlarının alay konusu olan ve şimdi havagazıyla intihar ettiği icin olmuş bulunan ve evlerindeki şecere ağacında taze yağlı boyayla yeni boyanmış yeşil titrek bir yapraktan ibaret kalan ercan ve ercan’la birlikte 22 yaşında veremden ölerek bizleri ve ailesini elemlere boğan ve albay sait beyin biricik oğlu ve liseden dört defa kovulmuş olup sanatoryumdan altı kere kaçan ve yağmurlu bir ilkbahar akşamı hastaneden son kacışında ıslak elbiselerini cıkarmaya fırsat bulamadan kanla boğulan Ertan...

Son