+60
-5
1.Trump içki içmez ama kendi votka markasını üretmiştir.
Trump’ın para kazanmak için her şeyi yapabileceği ve yapabileceklerine, ilgilenmediği ürünleri üretmenin de dâhil olduğu apaçık ortadadır. Abisi alkol bağımlılığından öldüğünden ötürü alkolden uzak duruyor olmasına rağmen 2006 yılında “Trump Votka” ürününü piyasaya sürmüştür. Beklendiği gibi insanlar, katılınmayan şeylere dâhil olunmaması gerektiğini savunmuş; Trump Votka ürünü 2011’de iflas etmiştir.
2.Trump parmaklarının büyüklüğü konusunda aşırı hassastır.
Bundan birkaç yıl önce Vanity Fair dergisinde çalışmakta olan bir editör, Trump’a “kısa parmaklı görgüsüz kimse” adını takmıştır. Trump bu ifadeden öyle rahatsız olmuştur ki altın kağıda sarılı parmaklar eşliğinde ellerinin fotoğrafını derginin editörüne göndermiştir. Trump sürekli olarak bu resimleri göndermekle kalmamış; aynı zamanda da parmaklarının orantılı olduğunu kanıtlamak için el izlerini de göndermiştir.
3.Trump’ın kendi masa oyunu vardır.
Trump’ın masa oyunu, başarıyla ilerlemesi üzerine, 1989’da Milton Bradley tarafından ortaya çıkarılmıştır. Trump, milyon dolarlık gayrimenkul imparatorluğu kurmak için babasından borç aldıktan sonra medyada bir ikon haline gelmiştir. Oyuncuların, Trump gibi, büyük bir şans eşliğinde yükselmeleri mümkündür; ama Trump’ın, oyun piyasaya sürüldükten sonraki yılda yaşadığı gibi, her şeylerini kaybetmeleri de mümkündür. Oyun Trump adına büyük bir çöküştür, fiyaskodur.
4. Trump altın bir ahududu ödülü kazanmıştır.
Trump, 1990 yılında “Hayaletler Beceremez ki” filmindeki rolü ile Altın Ahududu En Kötü Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü almaya hak kazanmıştır. Filmde Trump’ın Bo Derek karakteriyle iş toplantısında olduğu bir sahne yer almaktadır. Bo Derek hariç herkese görünmez olan hayali kocası, toplantı süresinde karaktere yardım etmiştir. Eğer bu filmi duymadıysanız, filmin karakterlerinden birinin Altın Ahududu Ödülü almasının bir nedeni olduğunu bilin.
5. Donald Trump Başkan Obama’ya hayat boyu ücretsiz golf teklif etmiştir. Trump’ın bu planın işe yarayacağını düşünmüş olması gerçekten ilginç. Milyarder Trump Obama’ya, golf derslerine ücretsiz katılım teklif etmiştir. Ama işin içinde bir bit yeniği vardır —bu bir tuzaktır: Obama, teklifi kabul etmesi halinde, başkanlıktan istifa etmek zorunda kalacaktır. Açıkçası ücretsiz golf Obama’nın başkanlığı bırakması için yeterince cezbedici değildir; dolayısıyla Obama özgür dünyanın lideri olarak kalmaya karar vermiştir.
6. Trump temizlik hastasıdır.
Jeb Bush, Donald Trump’ın tokalaşmayı sevmeyen bir temizlik hastası olduğunu sık sık söylemeyi kendisine bir görev edinmiştir. Trump’ın ellerini temiz tutmayı tercih ettiğini ve kamuya mâl olmuş biri olarak konumu gereği birçok kişiyle tokalaşmak zorunda kalmasından rahatsız olduğunu belirtmeden edemez. Bush bir yılda altmış beş bin kişiyle tokalaşmasının bekleneceğini dile getirmiş; bunu yapmayı reddetmesinin saygısızlık olarak görüleceğini, bu durumun ilerdeki başkanlığı için problem yaratabileceğini belirtmiştir.
7. Trump 1991’de milyon dolarlık borç batağında yüzüyordu.
1991’de Donald Trump birçok bankadan milyonlarca lira borç almış ve bu borçlarını ödemek için bütün mallarını dağıtmak zorunda kalmıştır. American Express yatını almış, Citigroup’un bir hava yolunu ve birçok perakende ticaret işini almış, Bankers Mannathan’daki Grand Hyatt’ın kontrolünü ele geçirmiştir. Bankaların hiçbiri ekonomik durgunluğun ortasında mülkiyet edinmesine vesile olmamıştır. Paralarını geri almak adına tek yol budur.
8. Trump net servetinin duygularıyla değiştiğini söyler.
Trump, servetiyle ilgili söylenilen yalanlardan ötürü, bu konuda ona iftira atmış olan insanlara dava açmıştır. Çünkü Trump ne servetinin sürekli değiştiğini ne de birkaç yıldır borç batağına saplanmış olduğunu düşündüğünden dolayı, bunların saçma olduğu kanısına varmıştır. Bir dava süresince dayanıklı kalmış; sonrasında ise net servetinin sürekli dalgalandığını ve bu durumun, “kendisini nasıl hissettiği” de dâhil olmak üzere birçok faktöre dayanmakta olduğunu kabul etmiştir. Yine de markasının servetine dâhil edildiğini ve servetinin şu anki değerinin 7 milyon dolardan fazla olduğunu öne sürmüştür.
9. Trump birinci sınıftan beri hiç değişmemiş olduğunu iddia etmektedir.
Trump vermiş olduğu bir röportajda, birinci sınıftaki haliyle birebir aynı olduğunu iddia etmiştir. Huylarının ve kişiliğinin hiç değişmediğine inanmaktadır. Öğretmenlerine silgi atması ve doğum günü partilerinde pasta fırlatmasıyla bilinen birinci sınıftaki halinin göz önünde bulundurulması durumunda, bu epey ürkütücü. Trump öğretmenini, müzikle ilgili hiçbir şey bilmediğini iddia etmesi üzerine, lekelemekten geri kalmamıştır. Trump’ın bu davranışını, “son derece normal” kelimeleri eşliğinde nitelendirmek mümkündür; çünkü her daim çabuk öfkelenmiş, destekçilerinin başvurmakta olduğu şiddeti her daim savunmuştur.
10. Adalet bakanlığı Trump’ın şirketlerini dava etmiştir.
Trump’ın yönetimi altında olan emlak şirketinin, evleri belirli ırklardan insanlara kiralamıyor olduğundan ötürü, ayrımcılıkla suçlandığı iddia edilmiştir. Halen şirkette çalışmakta olanlar veya geçmişte çalışmış olanlar; başvuran kişilerin ırkını belirtmek ve başvuru yapan tüm siyahilerin cesaretlerinin kırıldığını söylemek adına, mahkemeye gitme kararı almışlardır. Trump daha sonra davayı yatıştırmaya karar vermiştir.
11. Trump 2000’de reformist partisi başkanlığı için adaylığını koymuştur.
Trump 2000 yılında Reformist Parti’nin bir üyesi olarak, partiye başkanlık teklifini sunmuştur. Bu konuda, başkan yardımcısı olmayı düşünen Jesse Ventura’nın desteğini de almıştır. Trump yarıştan çıkmış; fakat yine de California ve Michigan ön seçimlerini kazanmıştır. Seçimlerin ilk aşamasında elde etmiş olduğu başarı, farklı bir teklifle ilerlemesi konusunda onun için yeterli olmuştur.
12. Aspen’de Ivana Zelnickova ve Marla Maples arasında bir kavgaya sebep olmuştur.
Donald Trump, Ivana ile evlendiği dönemde, Marla Maples ile yasak bir ilişki yaşamaktadır. Ivana Aspen’de Donald ile tatildeyken ilişkiyi ortaya çıkarmış; Marla ile yüzleşmeye karar vermiştir. Her ikisi de restorandayken, insanların içinde Marla ile yüzleşmiştir. Marla, Donald’ın karşılaştığı en iyi kadın olduğuyla övündüğü için, iş için harika olduğunu söylemiştir. Fakat Ivana ve Donald çifti yakın zamanda boşandıklarından ötürü bu iş, evlilikleri açısından kötü olmuştur.
13. Trump yalnızca kendisine kalan mirasla da zengin olabilirdi.
Trump’ın babasından kalan miras öylesine yüklü bir miktardı ki, mirası indexli yatırım fonuna yatırması ya da biriktirmesi halinde de aynı servete sahip olabilirdi. Birçok insan için bu aslında, Trump’ın para konusunda, söylediği kadar iyi olmadığının bir göstergesiydi. Çünkü mevcut mirasın göz önünde bulundurulması halinde Trump’ın birçok işinin net serveti, şu anki halinden çok daha fazlası olmalıydı.
14.Trump kötü davranışları yüzünden askeri okula gönderilmiştir.
Trump’ın birinci sınıftan; yani askeri okula gönderildiği 10’lu yaşlarından beri değişime uğramamış olduğunu gözlemlemek mümkündür. Trump’ı düzelmesi umuduyla New York Askeri Akademisi’ne göndermeyi düşünen ailesi, onu büyük sıkıntıya sokmuştur. Eğer bu Trump’ın düzelmiş haliyse, önceki halini bilmek istiyor olduğumuzdan emin olmadığımı belirtmek durumundayım. Trump, Vietnam Savaşı’ndan kaçmak için 4 kere askerliğini tecil ettirdiği için asla askeri yeteneklerini kullanmayı öğrenememiştir.
15
Trump pizzayı çatal ve bıçakla yer.
Böyle bir duruma sıklıkla şahit olmadığız; denk gelmemiz halinde garipsediğimiz gerçeği yadsınamaz. Trump parmaklarının yağlanmasını istemediğini söylemektedir ve elleri konusunda gerçekten hassastır. Kırıntıları yemediği için pizzayı kesip yemenin oldukça kolay olduğunu söyler.
Trump’ın bugün bildiğimiz Trump haline gelmesinde etkili olan hayatının farklı bölümlerine göz attık. Kendisini ilk düzenleyici ve diğer ülkelerin sevmediği olarak tanımlayan şaibeli bir başkan adayı. Görünenden daha fazla yeteneği var. Örneğin herkese, kadınların onu ne kadar çok sevdiğini söyleme takıntısı vardır; parmaklarının boyutu konusunda endişelidir ve siyahi insanlara güvenmez; ama onlardan biri olmak ister. Kısacası biz onun hem sürprizlerle dolu hem de Amerika’nın başına gelebilecek en kötü şey olduğunu, rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tümünü Göster