Dün devlete bağlı bir diş hastanesinden çıktım. Deneyimlerimi henüz sıcakken sizinle paylaşacağım.

içeri girdim, kapıda randevu işlemlerini yapmak için bekleyen memurlar bir sohbet-muhabbet peşinde, "Pardon" dedim, bakan yok, "Bakar mısınız?" dedim yine hepsi muhabbet peşinde, bu sefer kaba ve yüksek sesle "Bakacak misiniz?!" diyince içlerinden biri offlayarak bilgisayarın başına geldi, bilgisayarda birkaç göstermelik şey yaptıktan sonra kafasını kaldırıp "Ne vardı?" dedi, "Randevum var, barkod alabilir miyim?" dedim kibarca, gözlerini bilgisayardan ayırmadan "Kimliğini ver" diyince, benim şarterler daha fazla dayanamadı, "3 dakikadır elimde uzatıyorum kaldır kafanı da bir bak."diyince gönülsüz bir "Pardon" dedi. 10 saniye sürmeyecek iş 10 dakika çaldı benden.

Neyse dedim, aldım barkodu çıktım doktorum odasına, kapıda sıra bekliyorum. Koridorda 6-7 oda var, hepsi ayrı bir klinik, beklerken etrafı gözlemliyorum, kimi doktor hastaları boşuna oraya buraya yolluyor, kimisi bağırıp, çağırıp milletin içinde azarlıyor, hastaların yarısı yanlış yapılan diş protezlerinden şikayetçi, yarısı hayattan bezmiş halde klinikten çıkıyor. Sadece birkaçı halinden memnun, işini doğru yapan çok az insan var yani.

10 dakika kadar erken gittim, doktorumun kapısında bir isim yazılı ama 25 dakika boyunca hiç değişmiyor, randevu saatinden 15 dakika geçince ben de acaba doktor içerde öldü mü, kaldı mı diye merak edip kapısını açtım ki ne göreyim, içerisi bomboş!

Çıktım tekrar oradaki bir hemşireye sordum, "Ben bilmiyorum, onun hemşiresi farklı." diyip, gitti, Oturdum, tekrardan beklemeye başladım. Aradan 5 dakika geçti geçmedi çay ocağından bizim sarışın doktor abla çıkmaz mı, literatürümde ne kadar küfür varsa içimden doğru yolluyorum yelloza. Neyse sakin ol Pampik, sakin ol diyerek beklemeye devam ettim. 5 dakika daha bekledikten sonra kapıda ismim çıktı. Yani 16:00'daki randevuma 16:25'te girdim.

Girdim içeri, "Merhaba" dedim, cevap yok, menapoz karı kafayı bile kaldırmadı ekrana bakıyor, "Sen daha önce gelmişsin." dedi, "Evet, dişimi çektirmeye karar verdim" dedim. "Bu böyle olmaz sana gün verelim biz." dedi, "iyi, verelim. " dedim. Baktı defterine "4 Ağustos'ta gel o zaman." dedi. Dedim "Ne oluyor 1 ay sonra kim öle, kim kala, alt tarafı bir diş çekeceksin.", "Normalde bugün çekerdik ama buçukta çıkmam gerek, geç gelmişssin." demez mi... Sinirden yüzümden, gözümden ter fışkırıyor. "Yarın da yıllık izne çıkıyorum anca önümüzdeki ay yapabiliriz." dedi. Ben de tatsızlık olmasın diye uzatmayıp sadece "Bu çok kötü oldu" diyince, bizim menopoz karı başladı bağırmaya "Senin dişine göre mi tatil ayarlıycam, çoluğum çocuğum var benim, hastanede başka doktor mu yok.." Her ne kadar kendi tutmaya çalışsam da dayanamadım ben de "Bakın ben size kötü bir şey söylemedim, yaşınıza ve mesleğinize saygımdan hala sakince duruyorum, hem randevuya geç kalıp hem de böyle davranamazsınız." diyorken , bizimki masanın üstünden telefonu kaldırdı bir şeyler konuşuyor, bana da parmağıyla 1 dakika işareti yapıyor. O an telefonun kablosunu kadının boynuna geçirip orada öldürmeyi o kadar çok istedim ki anlatamam.

Benim yerimde biraz sinir hastası ya da dengesiz bir insan olsa o kadını felç ederdi. Daha telefonla konuşması bitmeden kapıyı çarpıp çıktım ben de, hala elim ayağım titriyor.

Günde 5 saat çalışıp 5 bin lira maaş alıp, hastayı köpek yerine koyarsan elbet bir gün o dayağı yersin, bundan önce hep ne olursa olsun doktorlara şiddete karşıydım ama hak eden gerçekten varmış, sadece doktorlar değil tüm kamu görevlileri bu taktan afra tafralarla işlerini yapıyor, hakkınızı asla yedirmeyin, kimseye ağamsın, paşamsın, işimi gör bana yeter demeyin, siz o doktordan bedava hizmet almıyorsunuz, asgari ücretle çalışan birisi muayene olabilmek için her ay aldığı maaşın %35'ini sigorta primi olarak ödüyor, o kamu hizmetlerinden yararlanmak için her ay maaşınızın %15'ini direkt olarak kesiyorlar sizden. Bende tıp okuyorum ama böyle bir doktor olmam. Eğer böyle olacak olan varsa aramızda, olmasın

KESiNLiKLE ŞiDDET PROPAGANDASI YAPMIYORUM, DOĞRU OLAN SOĞUKKANLI OLUP ELiNiZiN ULAŞTIĞI HER YERE ŞiKAYET ETMEKTiR.