1. 76.
    0
    Tabi bunca olanı biteni görüp sezinledikten sonra gitmek istiyor insan. olabildiğince uzağa gitmek ama nereye kime kiminle gibi sorular çıkıyor önünüze. hem gurbete gitmek kolaymıdır.
    neticede gurbet bilinci, öznenin ait olmadığı bir zaman ve uzamda, kendi “ben”ini, aidiyetini, “öteki”ne karşı anlatmaya çalıştığı metafor bir söylemin ürünüdür. gurbet insanı, bilincinde, ait olduğu zaman ve uzamı yitirmemiştir. o, onun geçmişidir; şimdi(si)ne, o geçmişi daha bir yoğunlukla taşır. gelecek idesini, belirli bir süre sonra döneceğinden emin olduğu kendi zamanı ve uzdıbına dair kurar. bu nedenle, gurbet insanı için “gurbet ölümden beterdir”. ölüm, öznenin hiçliğidir. hiçliği duyumsayan insanın, dünya-içeriliğe dair bir idesi de yoktur. ama, gurbet insanın dönüş idesi, temel hayat güdüsüdür. öznenin nesneye kurban edilmişliği sürecinde ortaya çıkan, metalaşmış emek ürünü gurbetçi, umutsuzdur. o, ölümünü yaşar. dönebileceği bir zamanı ve uzamı yoktur. o, hiçtir. nesneler içinde bir nesnedir.
    ···
  2. 77.
    0
    şimdi tüm insanlık tarafından yeni birşey beklenmekte, ve dünya tarafından da bu hazırlanıp durmaktadır. bu ufalanan güneşin doğuşuyla ki, bu ani bir parlamadır, durdurulamaz, ama tek bir defada yeni bir dünyanın inşaasını ortaya çıkarır. bu yeni dünya eskisinden ayrıldığı ve geleceğe doğru açıldığı ölçüde yeni tarihi bir dönemin başlangıcı, şimdiki zamanın her anındaki, yeniye gebedir, kendini yeniden üretir ve süreklendirir. bu nedenle tarih bilinci "şimdiki zaman ile yeni zaman arasında bir sınırsızlık oluşturmaktadır. şimdiki zamanın tarihi olarak içinde bulunduğumuz zaman, yeni dünyaların zamanının ufkunda önemli bir seçenek oluşturur."böylece insanlara iki seçenek kalır yeni mi yoksa eski mi?
    ···
  3. 78.
    0
    @60 millet dogma ile yönetilmeye o kadar çok alışmış ki her dogmayı yıkıp bilimin ışığını getirmeye çalışan ilerici liderinin fikirlerini bile dogmalaştırmıştır maalesef ilerici görüş 1938 de gömülmüştür. yerini sağ taraftaki dinci dogmalar ve sol taraftaki varoluşuyla çelişen atatürkçü dogmalar siyasetin temelini oluşturmuştur. kendi nacizhane görüşüme göre dinci dogmalar ile atatürkçü dogmaların iktidar veya muhalfette olması ya da yerlerinin değişmesi asla sorunun çözüm kaynağı olmayacaktır. aksine sorunun kaynağı bu dogmatik siyasetçilerdir. ülkedeki sağ sol yanlılığını ve tartışmalarını esefle gözlemlerken bi yandan da laikliğin dinsizlikten öte ileriye gitmek için anti dogmatik felsefe yapısını içeren esas anldıbının anlaşılmamasından muzdaribim.
    ···
  4. 79.
    0
    sizin muhabbetinizi gibeyim rengi solmuş kurt cobain hırkalı entel binler.

    p.s: am züt meme.
    ···
  5. 80.
    0
    @63 sana sonuna kadar hak veriyor ve baudelaire'in okuduğum bir kitabın dan bu konuya bir örnek veriyorum.

    "spleende de paris" kitabının hemen başındaki yabancı adli yazısında kendisiyle bir diyalog-monolog içindeki yazar, yabancıya neyi ve kimi sevdiğini sorar.

    "ne ana, ne baba, ne dostlar, ne yurt, ne güzellik, ne altın"ı sevdiğini söyleyen baudelaire, şöyle bitirir: "peki neyi seversin öyleyse sen garip yabancı?"

    yanıt şudur: "bulutları severim... işte bu... şu geçip giden bulutları... eşsiz bulutları!"

    kalıcı olmayan, geçmişe aileye ve belli bir toprağa dahil olmayan, sadece biçimlerinin bile belirlenemeyeceği bulutlardır aslında bu millete lazım olan...
    ···
  6. 81.
    0
    şunları okur ekşici karıların yanında söylerim. verirler..
    rizörvıd
    ···
  7. 82.
    0
    @65 bütün yazdıklarımı özet geçtin azizim bizim milletimiz o bulutların şeklinden bile bir anlam ,dogma çıkarır kesin(:
    ···
  8. 83.
    0
    @28 (boz apaçi), toplumu ele alırken kendini başka bir noktada konumlandırmayan, nesnellik kaygısı çekmeyen, kafasına göre hareket eden, çıkarları varlığını devam ettirme isteğinin ötesinde örgütlenmemiş bir toplam, sadece ama sadece eğlenmek ve kendini iyi hissetmek için bir araya gelmiş, genel söyleyişin ahlaki ve etik sorumluluklarını reddetmiş bir yapım o yıkımı yada kaotik ortamı oluşturabilir. bu onun sadece kendi içinde yapacağı iradi müdahelelere bağlıdır. ve tam da bu nedenle o toplamın her bireyi kendi gibinin keyfinde davranarak bir ortaklık oluşturbilir.

    bu yüzden özüm ne olursa olsun içinde olduğum biçim durumu gibip atamıyorsa ben devrimci değilim demektir. eğer devrimci değilsen gerici bir huur çocuğundan başka bişey değilsindir. tabi bu bakış açısıyla... bilmem katılır mısın?
    ···
  9. 84.
    0
    @66 değerli kardeşim gözlerinden öpüyor ve dileklerinin gerçekleşmesi için tanrıya dua ediyorum. yine okuduğum kitaptan bir örnekle devam etmek istiyorum. baudelaire yine spleende paris kitabında şöyle yazar: "insan hayatında bir müjde veren, herkeste anlatılmaz bir korku uyandıran müjdeyi veren bir tek saniye vardır". bu tek saniye o anlık ebediliktir. buradan da anlaşılacağı gibi bu tartışma içinde öncü olan ile ebedi olan arasındaki fark, zaman içinde, birbirine karışıp modernlik ve postmodernlik tartışmaları içinde eridi: postmodern olan ebediliği içinde taşıyıp , eski ögeler arasındaki ayrışık yapıyı koruyor. modernlik ise geleneğin eleştirisinden yola çıkarak , sonunda eleştirinin gelenek haline girmesini sağlamaktan öteye gidemedi.
    ···
  10. 85.
    0
    ayrıca kendini yenileyemeyen ve dogmaları bile günden güne değişen yönetimler de frenkenstien olarak tarihe gömülmeye hazırdır diyerek sakin denek hayatımla bir müzik molası tavsiye ediyorum. ülke yönetiminde bazı dogmaların olması ancak uzun vadede fayda sağlandığında ve artık pik seviyeye ulaşıldığında refüze edilmesi taraftarıyım. çünkü söylemiş olduğum gibi saplanıp kalınan dogmalar zamanla ihtiayçtan gelen arzları talebe dönüştürmekte bir engel teşkil eder.
    ···
  11. 86.
    0
    panpalar ayrıca bu konuyu radyomda da tartışabiliriz.maalesef ben tek sunucuyum şu anda.isteklerinizi de elimden geldiğince çalıyorum.

    http://www.radyo4000.com-bir zencinin sesi, haivanatusun pragmatizmi... (sadece int.exp.dan)
    ···
  12. 87.
    0
    @67 bizim insanımız neden kendisine en büyük kötülüğü yapanları yinede gider iktidar koltuğuna oturtur bilirmisin çünkü düşünemez çünkü kendi kendini soyutlamıştır herşeyden. soyutlama sonucu kavram ve düşünceleri saltıklaştırır ve bunları nesnel gerçekliğin yerine koyar. soyutlama, gerçekte, yeniden somuta varmak ve somut bütünü parçalarında da birbiri ile olan ilişkileri içinde tümüyle kavramak için kullanılan bir yöntem, bir araçtır. soyutçuluk, bu amacı araçlaştırır ve somuta varmak amacını unutarak soyutta kalır.

    felsefenin bütün yanlış sonuçları, bu aracı amaçlaştırmaktan doğmuştur. insanın karnını doğuran, ekmek düşüncesi, değil, ekmeğin kendisidir. ekmek düşüncesini nasıl ekmek yerine koyamazsak, özdekten soyutlanan öz düşüncesini de özdeğin yerine koyamayız. bu insanlara ekmek lazım kömür lazım süt lazım ve bunu bilen iktidarda bunu en güzel şekilde kullanıyor.
    ···
  13. 88.
    0
    Saygıdeğer arkadaşlarım ben diğer bir konuda görüşlerinizi almak isterim. "Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu"

    Bu pgibolojik hastalığa sahip kişiler kontrol edemedikleri ama sürekli tekrar ettikleri alışkanlıklar ve huylar geliştirirler. Çoğu kez bu zararsız ama garip huylar kişinin kafasındaki yoğun karışık duygularını kontrol edebilme ve düzenleme amacı ile başlar. Tekrar eden davranışlar ve düşünceler kişi için büyük bir endişe ve mutsuzluk kaynağı olmaya başladığı zaman ve kişinin normal yaşdıbını belirgin bir şekilde görülür.

    Her ne kadar Obsesif-Kompulsif kişiliğe sahip hastalar sahip oldukları bu düşüncelerin, dürtülerin ve ihtiyaçların hiç bir mantıklı sebebi olmadığını bilseler ve durdurmaya çalışsalar bile kontrolleri olmadığını hissederler
    ···
  14. 89.
    0
    evde kaldım evde kaldım sen tatilde eğlenirken
    ···
  15. 90.
    0
    bizim insanımız ahlaki seçimler dahil bütün olayları, özgür iradeyi ve insanın başka türlü davranabilmesi olanağını dışlayan, önceden var olan nedenlerce belirlendiğini savunur. buna göre memleketin tümüyle ussal bir yapısı vardır; belirli bir durumun ekgibsiz bilgisine sahip olmak, o durumun, geleceğine ilişkin yanılmaz bilgiyi de olanaklı kılar.

    halbuki bana göre, evrenin bugünkü durumu, önceki durumunun sonucu, sonraki durumunun ise nedenidir. bir zihin, belirli bir anda doğada işleyen bütün güçleri ve doğanın bütün bileşenlerinin karşılıklı konumunu bilebilse, küçük ya da büyük her birimin hem geleceğini, hem geçmişini kesin olarak bilebilir.
    ···
  16. 91.
    0
    @74 Saygıdeğer azizim (bkz: meybuz) Bence insanların aile oluşturmak için bir araya gelmeleri evlilik ile olmaktadır. Ancak evlilik biçimleri de toplumdan topluma ve bir toplumda zaman içerisinde değişim gösterebilmektedir.

    Diğer yandan ise kadınlar bize her zaman büyük hedefler gösterir, ve onlara ulaşmamızı engeller.

    Peki hiç yanıtlayamadığım en büyük soru şu olagelmiştir: "Bir kadın ne ister?"
    ···
  17. 92.
    0
    am.

    http://www.incicaps.com/r/avdgnur.jpg/
    ···
  18. 93.
    0
    oglum kafayımı yediniz lan siz... ama okuyorum amskm... neyse hadi edin lan binler hatta hergün baska bi konu hakkında tartısın baksana am got meme yazan bile yok... demek ki bu seviye yukselişi herkeze iyi geldi... suku vercem lan hepinize...
    ···
  19. 94.
    0
    @76 derslere boş vere veree sınıfta kaldım
    ···
  20. 95.
    0
    "ositmatik" araştırmalar bana burada felsefe tartışan tüm binlerin "otistik" olduğunu kanıtladı beyler.
    ···