/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Rezzervuar
    ···
  2. 27.
    +1
    içeriye girdik.
    Çakma David Hume, hemen yanı başımda her olayın bir nedeni olduğunu; aynı koşullar altında, aynı nedenlerin, aynı sonuçları doğuracağını falan düşünüyordu sanırım. Cüzdandan kuponu çıkartırken yüz yüze geldik.
    “ Ne var lan?... Doksan artı üçte oyuna giren futbolcu isteksizliği var üzerinde hayırdır”dedim.
    “ilk yapılan yanlışa kaza, ikinci yapılan yanlışa hata, üçüncü yapılan yanlışa tercih denir.Ben burada bir kaza ya da hata göremiyorum dedi.
    “Eeee ne olacak…. Ben de tercihimi yaptım 500 lirayı kaptık amk diyerek kuponu bunun gözüne gözüne soktum. Sonra kısa bir süreliğine düşündüm.

    Ne var ki tespitinde sonuna kadar haklıydı. Zalimlerin çarkı, cahillerin çalışmayan kafalarıyla dönmeye devam ediyordu.(bknz. victor hugo/sefiller)... Kabul etmeliyim ki bizi çürüten ;ama öldürmeyen bir kısır döngü içerisindeydik.
    ···
  3. 28.
    +1
    Kuponu makinenin başında duran elemana uzattım. Makineye sokmadan önce gözüyle saliseler içerisinde kazanç miktarını kontrol etti. Göz bebekleri bir anlığına, ‘gö. üne merdane soktuğumun şanslı pe.evengi’, der gibi büyüdü, kocaman oldu. Anasını,babasını bıçaklasalar, bıçaklayana bile bu kadar kin ve nefretle bakamazdı. insanlardaki bu bencilliği hayatım boyunca anlayamadım. Evet ölüm konusunda bile bencil insanlarız... Evet, en yakının, can dostum dediğin kişi bile ölse ardından ‘Ahh ben onsuz ne ederim... O olmadan ne yaparım diye ağlıyoruz’... Böyle bencil bir yaradılışımız var, farkındayım ;lakin 500 lira cebinden mi çıkacak lan at ağızlı.. Böylesine amansız, çaresi bulunamayacak bir gö. veren hastalığına yakalanmış insanlara hep gıcık olmuşumdur.
    Bezgin bekir gibi çekmeceye uzandı paraların içerisinden 500 lirayı ayırdı. Parayı bana doğru uzatırken ağzından tek bir kelime bile çıkmadı. Herifin ruhu resmen osururken gö. ünden kaçmıştı.(Syg. Nihat Genç)... Sokrates’in içini doldurduğu ölü hayvan bedenlerinden hiçbir farkı yoktu.
    ···
  4. 29.
    +1
    Parayı cebime koyarken diğer kapıdan yarasa suratlı genini genetiğini si.tiğim bi herif girdi içeriye. Diliyle garip hareketler yaparken ellerini cebine sokup, çürümüş soğan cücüğü kokusundaki bir ses tonuyla :
    “Tilkiiiiii” diye bağırdı.
    Kupon doldurulan bölmede domalmış bir tip kafasını sesin geldiği yere doğru çevirdi.
    “Gel lan buraya a.cık ağızlı.Al şu parayı köşedeki kahvede Rıfat diye biri var ona zütür. Selamımı söyle”
    Sokratesle aynı anda Tilki diye seslenilen ezik yaşam formuna doğru baktık. Aynı şeyi düşündüğümüzden adım gibi emindim amk.

    “Trakya Ahalisi buz tutmuş bir nehirden geçmeye niyetlendiğinde önden bir tilki salarmış .Tilki nehir kenarında kulağını buza yaklaştırıp, aşağıdaki suyun sesinin yakın mı? uzak mı? olduğunu öğrenir, buzun kalınlığını tahmin eder böylece ya ilerler ya da geri çekilirmiş.
    “Tilkinin nasıl akıl yürüttüğünü, kafasında nasıl bir sıralama yaptığını hayal etsene.!”

    1)Kulağıma gelen ses çıkaran şey, hareketlidir.
    2)Hareketli olan bir şey , donmuş değildir.
    3)Donmuş olmayan şey, sıvı bir haldedir.
    4)Sıvı olan bir şey, benim ağırlığımı taşıyamaz..
    5)Benim ağırlığımı taşıyamayacak bir yere basamam.!!!
    ···
  5. 30.
    +1
    Rez alayim okurum
    ···
  6. 31.
    +1
    Demek istediğim; eğer bi insana “Tilki” lakabını takıyorsan karşındaki kişiden bunun hakkını verebilecek bir zeka pırıltısı,bir ışık beklersin.Bu adamda lakabını hak edecek en ufak bir ışık yoktu amk. Herif, Stanley Kubrick’in Otomatik Portakal filminde de gönderme yapıldığı üzere “Mk Ultra” projesinde denek olarak kullanılmış ve zihni elektroşok yöntemiyle bir kaç parçaya bölünmüş bir köle gibi yavaş hareketlerle kendisini çağıran yarasa suratlı ib.enin yanına geldi. Parayı aldı. Dışarı çıktı ve gözden kayboldu.
    ···
  7. 32.
    +1
    Mekan yüksek bir duvarla ikiye ayrılmıştı.Yan taraftan gelen sesleri işitebiliyordun;fakat görüntü yoktu.
    Duvarın ardından bir ses:“Ben bilim kurgu sevmiyorum amk.”diye bir cümle sarf etti.
    Sesin sahibini merak ettim.Üç dört adım geriye gelip, duvarın ardına doğru bir iki saniyeliğine kafamı uzattım... Yirmi bir , yirmi iki yaşlarında üniversite iki veya bilemedin üçüncü sınıf öğrencisi olduğu her halinden anlaşılan üç eleman, soslu fiyonk makarna kıvamında ,ütüyle bastırılmış karışık tost tadında ayaküstü bir muhabbet çeviriyorlardı.
    ···
  8. 33.
    +1
    ‘Bilim kurgu sevmiyorum’ lafı eğer ağzından çıkanı kulağın duyabiliyorsa ağır bir laftır amk.

    içerisine doğduğumuz “4,5” milyar yaşında olduğu tahmin edilen ucu bucağı olmayan bir evrende, bir nokta kadar yer kaplayan bu mavi renkli Dünya kendi ekseni etrafında ve aynı zamanda Güneş’in etrafında dönüyorken; yaşadığımız bu “Dünya” samanyolu galaksisinde bulunan 300 milyar yıldızdan sadece bir tanesiyken , Samanyolu Galaksisi ise evrendeki 100 milyar galaksi içinde sıradan bir galaksiyken “Ben bilim kurgu sevmiyorum”diyen birisi aslında yaşadığı hayatın başlı başına bir bilim kurgudan ibaret olduğunu göremeyecek kadar sığırdır.
    Hiç dinlenme tesislerinde ayaküstü çay içtiğin oldu mu?... Ha işte bazı insanların hayata bakışı ,dinlenme tesislerinde 2.5 liraya kakalanan çay kadar bayat, tabağın kenarına iliştirilmiş kesme şeker kadar ucuzdur. Damağınızda bıraktığı tat ise hayatı tekrar tekrar sorgulamanıza neden olur.
    Bilim kurgu sevmediğini belirten bu, suratına steven spielberg attırasıca elemana ufaktan bir ayar vermek gerekiyordu.
    ···
  9. 34.
    0
    rez alalım merakım vardı zaten bunlara
    ···
  10. 35.
    0
    Rezerved
    ···
  11. 36.
    0
    Reserves
    ···
  12. 37.
    +1
    Ne diyo la bu
    ···
  13. 38.
    0
    Şuku atsanıza lan adama
    ···
  14. 39.
    0
    Ayracı koyalım
    ···
  15. 40.
    0
    Rezzers
    ···
  16. 41.
    0
    rez alaq
    ···
  17. 42.
    0
    Rezzzzzzzzz
    ···
  18. 43.
    0
    rezerved
    ···
  19. 44.
    0
    Rez dursun
    ···
  20. 45.
    0
    Rezervatullah
    ···