+17
[3]
Sabah dışardan gelen seslerle uyandım. Saati kontrol ettiğimde vakit neredeyse 12 ye geliyordu.O kadar deliksiz uyumuştumki kimse uyandırmamıştı heralde. Aşağı indiğimde Muratın ablası beni görünce ‘annem uyandırmak istemedi şimdi kahvaltını hazırlarım.’dedi. Bende ‘keşke uyandırsaydınız zahmet olacak’ deyip avluya çıktım. Dışarıda Murat ve babası birkaç adamla konuşuyordu. Düğün hazırlıkları için yapılacakları ve alınacakları hesaplıyorlardı. Murat beni görünce ‘günaydın. rahat uyudun mu?’ dedi. Bende kafa sallayıp düğünün ne zaman olduğunu sordum. Düğün dört gün sonraydı. Avlunun girişindeki adamları bırakıp köpek kulübesine baktım. içerde siyah beyaz oldukça sevimli bir köpek yatıyordu. Islık çalınca dışarı çıkıp benimle oynamaya başladı. Tasmasında paşa yazıyordu. Paşayla oyunumuzu bitirdikten sonra kahvaltımı yaptım. Kahvaltıdan sonra Muratla arabayı alıp köyü gezdik. Murat bana düğünün yapılacağı yeride gösterdi. Düğün alanı oldukça düz ve genişti. Orta bölümünde boyu beş metreyi geçmeyen birkaç ağaç vardı. Sonra evleneceği kız hakkında Murata sorular sordum. Kızın adı Meryemdi. Muratların köyüne yakın bir köyde ailesiyle beraber yaşıyordu. Uzun süre konuştuktan sonra bir ara Muratın sürekli göğsünü ovuşturduğunu gördüm.ilk başlarda dikkatimi çekmesede sonrasında iyi olup olmadığını sordum. Murat gayet emin ses tonuyla ‘ birşeyim yok bazen bir ağrı oluyor ama geçiyor.’dedi. Kendisine sırıtarak ‘ aman koçum düğün gününe kadar dikkat et kendine.’dedim. ikimizde kahkaha atıp arabaya bindik.
Beyler az canlandırın şu başlığı. Eğer okuyan varsa kendini belli etsin. Olay yazdıklarım arasında en iyisi.