DEVAM EDiYORUZ . Az önce içeriksiz kaldım ne yazacağımı bilemedim . Daha önce Aldmerilerin başkenti olan adaya dair hiç bir bilgimiz yoktu . Bu yüzden Tüm generallerimi Toplayıp şöyle bir plan yaptım . Rehin aldığımız Elf askerlerinden 10 Tanesini Ve Ordumuzdaki Elf askerlerinden 20 Tanesini Elf Zırhıyla giydirip Gemiye koyacağız . Gemiyle Aldmerilerin başkenti olan adaya yollayacağız . Ve orası hakkında fark edilmeden bilgi toplayacaklar . Plana hiç bir General itiraz etmedi o zaman Planımız harekete Koyulsun !

Talos : http://www.imgim.com/1706024-skyrim4.jpg

Bunu da oyundan çektim EWQQWE : http://www.imgim.com/5526inciu6614458.jpg

Aldmeri Hükümdarlığı Bayrağı : http://www.imgim.com/the_...nion_by_okiir-d6gfub6.png

Tamrielde ki Bölgeler : http://www.imgim.com/tamriel_map.png

Beyler Mola veriyorum aralıksız yazdım parmaklar azcık dinlensin . Okuyan herkese teşekkür ederim devam edeceğiz . DESTEK V-E-R-i-N

Tip değiştirme büyüsü tüm imparatorluk şehirlerinde , köylerinde duyurulmuştu yoksa yeni bir saldırıda halk kötü düşünmeye başlayabilirdi . Tamrielin en ünlü demircisini çağırttım . Ve imperial Cityde ona saray kadar bir dükkan verdim Yapmasını istediğim şey devasa bir Kuşatma silahıydı . Savunma hazırlıklarımız kusursuz giderken Saldırı hazırlıklarınada böylece başlamış olduk

Eğitim yapan Lejyonerleri izlerken arkamdan biri boğazıma sarıldı . ilk defa yüzünü görüyordum O Lord Naarfindi . Boğazımı sıkarken nefretle bakıyordu . Bunu gören lejyonerler hızlıca Lord Naarfine saldırmaya çalıştılar fakat Naarfin intikamımı alacağım deyip gitti . Kafamda çok soru işareti vardı . Lord Naarfin tüm ordusunu ışınlayabilir miydi ?

Şehirde en az 150 sivil ölmüştü . Lord Restastı öldürmem yüzünden Naarifinin gözü döndüğü her halden belliydi . Aylar boyu Aldmeri sınırlarında savaşan askerlere kamp kurun ve dinlenin emrini verdim . imperial City ise onarılmaya devam ediliyordu bu sefer daha sağlam yapılıyordu . Surlara top atışı bölümleri yapılmış Tepelere Yerleştirilen mancınıklar sabitlenmişti . Alevli toplar hazırlanıp surların üzerindeki depolara koyulmuş imparatorluk Sancağı dalgalanıyordu Bu sancak insanların Kurtuluşunu simgelemeye başlamıştı

Kıtada hakim oldukları son kale gözükmüştü . Elf askerlerinden birisi yanımıza gelip teslim olduk dedi ve kaleye geri gitti . Kalenin kapıları açılmıştı . Lejyonlarım köprüden geçmeye başladı kaleye doğru fakat bir anda Köprüyü mancınık yağmuruna tutturdular oracıkta 200 Askerim öldü Hemen Zırhlı robotlar devreye girdi ve Kalenin içine girip Mancınıkları ezmeye başladılar . Kendi tahta köprümüzü kurduk ve kaleye girmeye başladık . 30 Tane Elf asker saklanıyordu ve bu sefer gerçek teslim oldular .

Yine sorgu ve işkence için imperial City e gönderildiler .

Elfleri tamamen kovmuştuk kıtamızdan . Adalarında sıkışıp kaldılar Elimize geçen sivil halk ve askerleri de sorguya almaya başladık .

Elfleri Tamrielden Kovduk haritası : http://www.imgim.com/1428inciv7588262.png

Büyücünün dediği doğruydu bu büyüyü yapabilecek kudrete tek Lord Naarifin sahip hemen Lejyonerlerimle imperial Citye gittim . Şehir kan gölüne dönmüştü . Halk ve muhafızlar beni görür görmez üzerime saldırmaya başladılar . Lejyonerlerimin ne olduğundan haberi yoktu hemen bana kalkan oldular . Durun diye bağırdım . Yapılan Katliamı ben yapmadım ! Elfler yaptı büyü kullanarak dedim .

Ortalık sessizleşti fakat herkes doğal olarak çok öfkeliydi kimisinin Yakını kimisinin en sevdiği kişi durup dururken katledilmişti

Evet Beyler Savaş Bölümünde sıkılmış olabilirsiniz tekrar hareketlenmeye başladı !

Sonunda bir asker elime bu haritayı getirdi http://www.imgim.com/9327inciw1064474.png

Savaşta öndeydik bunun nedeni benim Lord Restastı öldürmemdi çünkü Restast ile Naarifinin gücü birleşince durdurulamaz oluyorlar . 2 Hafta geçti Aldmeri sınırlarından hep saldırıyorduk fakat gücümüzde düşüyordu . Sınırlarda savaşan askerler yorulmuşlardı onları imperial Citynin yanına getirip diğer askerleri sınırlara yolladım .

Taht odasında otururken kapıdan içeri hızla imparatorluğun en bilinen kimsenin bulamadığı onun bizi bulduğu büyücü geldi . Bana dediği ilk şey Lord Naarifin Tip değiştirme büyüsü kullandı oldu !

Lord Naarfin Yarım saat ortalıkta gözükmedikten sonra Kalan 400K Elf Askerini alıp kendi topraklarına ışınlandılar . Bir anda ortalıkta bir sessizlik oldu . Herkes etrafına Başka Elf kaldımı diye baktıktan sonra Kılıçları havaya kaldırıp Zafer Bağırışları yapmaya başladılar . Bu savaşta toplam Elf ordusu 300K imparatorluk Lejyonu 290K Kayıp verdi . imperial Citynin surları çok hasar gördü . Ve şehire giden köprü yıkıldı . Evet haftalarca bu pisliği temizlemeye ve onarmaya uğraşacaktık

5 generale karşı 26 kişiydik Teslim olmaları için uyardım çünkü boş biri için öleceklerdi . Halen kimse kararından dönmeyince kılıçlar çarpışmaya başladı . Bu arada imparator kaçmaya çalıştı suikastçiler imparatoru durdurdular ve generallerle olan çarpışma bitene kadar beklediler . 5 General tak yolunda öldürülmüştü

imperial City'de olaya şahit olan ve hayatta kalan herkes toplandı beni dinlemeye . Konuşmaya başlamadan önce halkın yüzünü süzdüm herkes umutsuz , nefret dolu bakıyordu . Moralimi çok bozsa da konuşmak zorundaydım .

imperial City Halkı , ELFLER ile kanlı bir savaştayız bunu siz de biliyorsunuz . Bu imparatorluğu bu hale getirmek için çok şey feda ettik . Sadece düşünün Halkı için canını verebilecek bir imparator neden böyle bir katliam yapsın ki ?

Bu sadece Aldmeri Hükümdarlığının işidir . Baş büyücü sarayımdayken gelip bana söyledi bugün hiç dışarı çıkmamıştım . Elflerin başvurmayacağı yol kalmamıştır bunu sizde anladınız . Ve hazırlıklı olun belki En sevdiğiniz kişi gibi görünen biri size bir anda kılıç çekebilir . Elf Büyülerine karşı uyanık olun ! Savaşı kazanınca hepsini elleri bağlı şekilde önünüze vereceğime SÖZ VERiYORUM .

Lord Restast oracıkta ölmüştü . Dışarıda bekleyen askerler bir anda birbirine girmiş , Bizim olduğumuz toplantı odasında ki generaller bunları görünce bayılma noktasına geldiler . Bir anda başkentte herkes birbirine girmişti . Elf Lordu Askerlerine geri çekilme emrini verdi ve kendi başkentlerine gittiler . Artık Aldmeri ile yapılan anlaşma bitmiş tüm yasaklar kalkmıştı . isteyen Talosa tapmaya devam ediyordu . Artık Elflerin kuklası değildik fakat savaştaydık .

Bana yapılan ilk suikast denemesi

Orduya saldır emri vermeden ben de sınır cephesine gidecektim . Yolculuğum için hazırlıklar yapılırken General görünüşlü biri hançerini çekip bana doğru yaklaşmaya başladı . Yanımda Lejyoner bunu fark etti ve göz ucuyla generali izledi . Bir Anda general hançeri sola atıp solda bir şey varmış gibi dikkatimi çekti ve ben sola bakarken Kılıcını çekip bana sapladı . Ama sapladığı ben değildim Yanımdaki Lejyoner kendini atmış ve oracıkta ölmüştü Arkamı döndüğüm anda Olanları gördüm fakat ben saldıramadan Lord Naarifin Işınlanıp Suikastçiyi zütürmüştü .

Lord Restast nefret ile bize bakıyordu . Masaya herkes oturdu ve Lord Restastın ağzından çıkan ilk kelime Üstün Irkların yönettiği ülke Aldmeri Hükümdarlığı , Çürümüş Yozlaşmış insan imparatorluğu olan Tamriel imparatorluğuna savaş ilan etmiştir .

Tamrielin ozanları bu zırhlar hakkında şiirler şarkılar yazıyor , Sanatçılar Heykellerini yapıyor , Dindarlar inandıklarına dua ediyor Ve tüm insanlık umutla savaşın sonucunu bekliyor .

4 Hafta eğitimden sonra 45 Zırh için seçilen 45 Lejyoner , 10 Tane de yedek hepsine zırh kullanımı öğretilmiştir . Zırha biraz da hoş görünmesi için metal işlemelerde yapıldıktan sonra Tüm zırhlar ve kullanacak askerler Aldmeri Hükümdarlığı sınırına gönderilir .

At arabasıyla yolculuğa devam ederken sağımızda kalan dağın tepesinde bir kamp gördüm . Büyük ihtimal Fırtınapelerin kampıydı fakat gibtir ettim çünkü uğraşacak daha önemli işlerim vardı . Başkente vardıktan sonra Binlerce Elf askeri karşılarında daha fazla Özel Lejyonerlerin beklediğini gördüm . Savaş çıktı sandım ama iş öyle değildi Lord Restast bir çok imparatorluk generalini toplamış beni bekliyorlardı . Onların olduğu odaya girdim

Elder Scrolls serisi var şuku.

Cyrodill yönetimi hiç iyi değil hanedan değişmeli yoksa elfler gibecek dünyayı

imparator odanın en ucundaki tahtından kalktı ve bana doğru yürümeye başladı . Ben ona o bana doğru yürüyordu ve en ortada durduk . Bana sen ne yaptığını biliyormusun dedi ? Ben doğru olanı gerekeni yaptım dedim . Savaş başladığı an en büyük hasarı biz verdik dedim . O anda fark ettim ki imparator sadece KORKUYORDU

Oç thalmor