Dizaltı çorap kısa etekle gelen sarışın mavi gözlü afet mi afet bir sıra arkadaşım vardı. arkadaştık ama sadece. ben sınıfın en asosyallerinden biriydim ve aynı zamanda en muhalefet, en aykırı tiptim. kız ise sınıfın en sosyaliydi ve ortamların gözdesiydi. aramızda çok diyalog olmazdı ama ikimizin de bildiği bi çok ortak özelliğimiz vardı ve uzun süredir tanışıyoduk o yüzden sıkıntı yoktu birbirimizi biliyoduk. normalde ben öyle bi kızla oturmazdım o da benim gibi bi erkekle şans bu ya gel gör ki hoca bizi yanyana oturttu neymiş efendim kızın benden ibret alması gerekiyomuş. çok zekiyiz ya sanki amk. sarışınlar salak oluyo lafı doğru yani bi nevi. Tabii ben de hayvan gibi zeka yaşıma göre asosyal olunca da ders de çalışıyosun. böyle ilk zamanlar biz bunla sıra arkadaşıyken sorun yoktu. sonra git gide ergenliğin de verdiği o gazla aramızda olaylar oluşmaya cinsel dürtüler artmaya başladı. Sıra altından süt gibi bembeyaz çorabı içindeki pürüzsüz bacakları beni benden alıyodu. Arada çarpışıyodu bacaklarımız hatta çok sık oluyodu bu çünkü ikimizde binliğine sırayı kendimize çekiyoduk.

Ergenlik hat safhada o zamanlar insan vücudunun ilgi çekiciliğini yeni yeni öğreniyoruz sürtüşmeler arttı bi zaman sonra. ikimizin dediğim gibi çok ortak özelliği vardı ikimiz de teraziydik, kalem kırtasiye malzemelerinden bayaa hoşlanırdık, kitap okumayı sevmezdik, dans etmeyi ve zıplmaya çok severdik, şifreli dedikodu yazmak çok sarardı öyle ki sıranın heryeri şifreli metindi. Her dedikoduya özel şifre vardı. Kalem kırtasiye merakımız da artmıştı zaman geçtikçe yarın bu kalemi getircem sen de şu kalemi getir diye sözleşiyoduk ben de kırılmasın diye sözleştiğimiz gibi yapıyodum. Kalemlerimizi ödünç aldığımuz zaman onun kalemine sürttürerek ve onun pürüzsüz bacaklarındaki beyaz çorabını, müthiş şekilli zütünü hayal ederek otusbir çekiyodum. binliğine kalemi vermiyecek gibi yapıp o almaya çalıştığında aman ne değerli kalemmiş deyip yüzüne gözüne sürüyodum. iğrençmişim lan.

Neyse gel zaman git zaman bu olaylar böyle ilerlerken kalem merakımız zirvedeydi artık ikimizde 3 tane kalemkutuyla geliyoduk, sıranın heryerini sabah ilk ders bütün kalemlerle kaplıyoduk. Öyle ki en ufak kaymada 15 kalen yere düşüyodu. Ben de binliğine sırayı arada bi oynatıyodum. Kalemler yere düşünce alma bahanesiyle bacaklarının arasına giriyordum. Kalemleri çıkartırken bacaklarını okşuyordum. Bazen güçlü ittirip sıranın önüne geçiyor direk iki bacağının arasına fokusluyordum. Bu azgınlığım fazla olmaya başlamıştı. Baktım sürtünme olayları ters tepki vermiyor ben de kasıtlı sürttürmeye başladım. Sürekli iç içeydik artık. Derslerde hocayla gözgözeyken ikimizin baldırları arasında mesafe yoktu. Sürtünme olayında bu kızı seven çocuğa yakalanmıştık sadece çocuk da beni dövdürmüştü. Bi de arkamızda bi kız vardı Şeyma diye bu her şeyi görecek açıdaydı fakat kız kimseye hiçbir şey söylemiyordu. Helallik kızmış. Sıra arkadaşımın adı Aysuydu bu arada.

Artık Aysuyla işi zütürüyoduk. Aramızdaki diyalog kalemlerden ve derslerden ibaret olurken beden dillerimiz farklı konuşuyodu. Ben iyice çığrımdan çıkmıştım. Her gün asılmak için özel vakit ayırmaya başladım. Sürekli beyaz çorap kısa etek kombiniyle gelsin, göğüs dekoltesi bıraksın diye çıldırıyordum. Beklediğim gün haftanın ilk günüymüş. Hiç unutmam pazartesi günü herkes sınıfa çıktı ben geç çıkmıştım kantine gitmiştim. Elimde 2 tane çikolata 1 şişe su vardı. Sınıfa girince ilk onu gördüm. Bana bakıyodu ve bi farklılık vardı. Bu kızda cidden bu gün bi farklılık vardı. Hemen koşarak yanına gittim çikolatayı uzattım açmasını ve ısırık almasını izledim. Bunları izlerken libidom tavan yapmıştı. Adeta babes ferre filmi gibiydi. Slow motion müzik çalıyodu ve sanki soyunmaya başlamıştı. Çikolatadan her ısırık alışında sanki ondan bir öpücük alıyomuşum, onun vücudunun şehvetli nokatalarına bir öpücük konduruyormuşum gibi geliyordu.

Deliriyordum bu kız için. Bir an olsun yatakta olalım istiyordum. Ama o gün kararlıydım. işi ileri zütürecektim. Çikolatasını bitirdi ve suyu uzatır mısın dedi. Açıp ona doğru uzatırken üzerine döktüm ama başaramamıştım. Memelerine denk getirememiştim suyu karın tarafına gelmişti. Kusura bakma yaa derken ve silmeye çalışırken memelerini elleme fırsatım olmuştu neyse ki hem memelerini görmek için açı da mükemmeldi. Suyu zaten ne kadar silersin ki o arada elleye bildiğim kadar elledim memelerini. Sonra kalemleri sıraya dizdik hoca geldi ders başladı falan ama ben rahat durmuyorum. Sürekli bacağımı yapıştırıyorum. Ona doğru yaklaşıyorum ellemek için fırsat kolluyorum. Kalemi yere atıyorum kalemi alırken eteğini kaldırıyorum. Kalemi bi daha yere atıyım derken masadan bi kaç kalem daha düştü. Ben de girdim sıranın altına aradığım fırsat buydu işte sıranın altından kalemleri aldım züt kadar yerde sığamıyorum zaten. iki elimi yavaşça bacaklarında gezdirmeye başladım. Daha derine ilerliyordum yavaş yavaş sağ elimi sol kalçasının iç kısmına atıp yavaşça sıranın altından çıktım ve ellemeye devam ettim.

gibim sanki pantalonu yırtıcakmışçasına haşmetli bi biçimde kalkmıştı. Öyle ki vajinasına ulaşsam boşalıcam. Aysu tepki veriyordu. Hoşuna gidiyordu onun da bıraksalar orda dıbına yumulucaktım ki hocanın gözümün içine içine baktığını fark ettim. Arkamı döndüğümde Şeyma gözleriyle işaret ediyodu bırak diye. O anda daha da şehvetlendim kan gibime kompresörle pompalanıyordu sanki. Dolgun bacaklarında ellerimi gezdirmek kadar güzel bir duygu yoktu. Hoca bana ters ters bakmaya devam edicnce elini çektim Aysuya baktım ve ufak bi bin gülümsemesi attım. 2dk geçmedi zil çaldı ve ben yerimden kalkamayacak kadar ereksiyon olmuştum. Aysuydu çıkabilmesi için benim kalkmam gerekliydi.

Kalkamayacak durumda olmam bizi bir yerlere sürüklüyordu Aysu kantine gidicem kalk dedi. iplemedim duymazdan geldim. Ya çıksana be diye dürttü. Masmavi gözlerinin içine baktım ve karnım çok kötü ağrıyo hareket edemiyorum dedim. Ya salak mısın bee derken hafifçe sırayı ittim ve geçebiliceksen burdan geç dedim. Geçebilirdi fit bi kızdı ama üzerimden atlaması gerekliydi. Sağ bacağını üzerimden attı ve ben oturur pozisyonda bunun vajinasıyla karşı karşıyaydım. O an vücudum istedi ki kendime çekip haşmetlimin üzerine oturtayım. Ama yemedi zütüm. Sınıfta bayaa insan vardı. Beyaz kısa çoraplı pürüzsüz sol bacağını üzerimden geçirirken baldır kısmını benim haşmetliye sürttürdü. Dokunur dokunmaz göz göze geldik ve şaşırmışcasına bana bakıyordu. Bre dıbınakodumun kızı sürttürürken sıkıntı yok kalkınca mı dokundu. Evet dokunmuştu. Onun üzerime atlayıp gibimi emmek istediğini hayal edebiliyordum. Ve böylesine azgın bi kız kesinlikle şuan gibime yumulup beni zevkin doruklarına çıkarmak istiyordu.

Beyler işin biraz olaylı kısımlarını anlatayım Aysuyu seven çocuğun beni dövdürmesi çok olaylıydı mesela. Çocuk Aysuyu 2 yıldır seviyordu ve Aysu da çocuğu bi dönem iplemişti.Çocuk bizi o şekilde gördükten sonra bütün arkadaşlarına, bütün abilerine haber vermiş beni çıkışta dövdürmek için hazırlıkları yapmıştı. Gördüğü günün ertesi günüydü ve ortamdaki negatif enerjiden bugün elime vericeklerini anladım. Bazı istihbarat veren çocuklar oldu gelip bugün okuldan kaç falan diyenler oldu ama ben kulak asmadım. Yalnız uçan bir kartaldım ve hayal gücümde 3 kişiyi rahat dövebilirdim. Ama hayaller ve gerçekler çok farklı şeyler.

Gün sonunda çantamı sırtıma taktım ve okulun kapısına yöneldim. Kapıdan çıkar çıkmaz okul bahçesinin dışında bekleyen tayfayı gördüm. zütüm üçbuçuk atmaya başladı çünkü tayfa dediğim 8 kişilerdi. Benim tek başıma çıkmayacağımı düşünmüş huur evlatları. Artık dönüş yok derken ve yavaş yavaş okul bahçesinin kapısına yürürken aklımdan planlar kuruyordum. Nasıl yaparım da kaçarım diye. Hafif samimiyetim olan çocuğun birine yaklaştım ve kanka çantayı sana doğru attığımda bizim evin oraya bırakır mısın dedim. Çocuk daha ne dediğimi anlamadan çantayı kucağına atmış ve okulun arka tarafına doğru koşmaya başlamıştım beni gören binler okulun arka tarafına koşmaya başladı. Ben de kıvrak hareketimle ön bahçeyle arka bahçeyi birleştiren aradan tellerinden üzerinden atlamaya çalıştım ama dıbınakodumun telleri sanarsın beş metre tutunamadım bile arka bahçe tarafına yöneldiğimde çoktan yannanı yediğimi anlamıştım muallaklerden birini iterek savuşturdum. Bi diğerini koşarak geçtim ve sonra çat diye sol kulağımda bi çınlama duydum. iki bin beni çoktan tutmuş bi diğeri yumruklamaya başlamıştı. Yaklaşık 2 dk yumruk yedikten sonra Aysuyu seven çocuk karnıma tekmeyi gömdü ve bırakın dedi. 2 kişi dayak yeyişimi izliyordu. Bi daha o kızla iletişime geçme dedi Aysuyu seven çocuk. Ben artık gözü dönmüş bi abazaydım bu imkansız gibiydi. Beni bıraktıklarına izleyen 2 kişi geldi ve evd kadar beni zütürdü. 2 hafta suratım mosmor gezdim.

Panpalar olayı çat çat çat 3-5 entryde aktarıyorum ama tahmin edebileceğiniz üzere uzum bi süreçte olan olaylar. Sınıfı tasvir ediyim biraz. Sınıf orta boyuttaydı kapıdan girdiğinizde sol tarafta tahta karşınızda öğretmen masası ve tahtaya bakarken sağ cephede pencereler vardı. Biz pencere kenarında oturuyorduk. Ve arkadan 2. Sıradaydık. Perde ve kolon etkisiyle arkadan 2 sıra gölgede kalıyordu. Sınıfta bizi ipleyen çok tip yoktu. Herkes kendi derdindeydi ama ben başlarda o kadar fazla çekiniyordum ki sırayı kendimize çekip bacaklarımız çarpıştığında etrafa bakıyodum hemen gören oldu mu diye. Zamanla bu korkudan eser kalmadı taa ki dayak olayı olana kadar ama benim dayak yemem Aysunun çocuğa karşı görüşünü olumsuzlaştırmıştı ve ortamlarda ikisi birlikte olduğunda gerginlik oluyodu.
Sürekli bumları gözlemliyordum. Kıza alışma sürecim anlattığım kadar hızlı olmadı cinsel bağlamda yaşadığım en büyük olaydı şuana kadar bunlar. Ama alıştıktan sonra gel gör ki terbiyesizlikte sınır tanımıyordum.

Abaza değildim lan ben bu kızla yanyana oturana kadar sünepe, asosyal ineğin tekiydim. Nasıl bu hale geldim de bu işlere giriştim anlayamadım. Otuzbir olayı artık zirvelere ulaşmıştı ve benim bi şeyler yapmam şarttı. Bi sevgili yapmalıyım dedim kendime. ikimiz o sırada her taku yiyorduk ama ikimizin de çapkınlığı sınır tanımıyodu. Ne de olsa terazi burcuyuz. Neyse bi kızla konuşmaya başladım adı Burcuydu. iyi kızdı ama benim gibi bi tipsizle sevgili olur muydu bunu zaman göstericekti. Ben Aysunun neden benimle cinsel dürtüde bulunduğunu çözemedim ama libido işte ne yaparsın ota da kalkar taka da. Burcuyla konuşmalarımıza devam ederken Aysunun bunu öğrenmesi sonucu aramızda muhabbet sohbet ortamı bayaa gelişmişti. Muhabbet ederken farklı kişilerdik. Ders dinlerken ;) farklı kişilerdik. Artık yaptığım terbiyesizlikten hiç pişmanlık duymuyordum ama eğer Burcuyla sevgili olursak kıza haksızlık etmiş, şerefsizlik yapmış olmayacak mıydım? Bu soru beni çok düşündürüyordu. Ama cevabı basitti. Artık ben binin biri olmuştum. Hem de tipsiz bir bin.

Günler günleri kovalıyodu ve 1. Dönemin son günleriydi. Yine hararetli bi yakınlaşmadaydık. Derse önem veriyodum çünkü en sevdiğim ders olan matematikti. Dikkatim hocanın üstündeydi. Tahtaya yazdığı her işlemde cinsel dürtüde aldığım kadar zevk alıyordum bu dersten. Taa ki bacaklarımız birbirine çarpana kadar. O an biraz sinirlenmiştim ve yanaşmadım. Çünkü en sevdiğim dersti bu amk. Ilık falan da değildim ama zamanı değildi be ciksi kanaryam. Ayrıca bugün dekolte giymemişti. Bu bana yapılır mıydı lan. Eşofman, pantolon giydiği günler oluyodu ve kıl oluyodum adeta. Ama adet muhabbetini bildiğimden o da haklı diyordum. Kalan günler benim için adeta dişi vücudunun keşfi gibiydi. Safari yaparcasına elim vücudunda geziyordu çünkü. Bu iş pislik mi oluyo ne artık. Hayır ben bi bintim bu iş bana göreydi. Matematiği dinlemeye dalmış ben kasıtlı olarak yaptığını düşündüğüm ikinci bir dürtüyle sinirlendim ama ne yapabilirdim ki istifimi bozmadan dersi dinlemeye devam ettim ama onun isteklerini de yerine getiriyordum. Ellerim matematik işlemleri yazmalıydı o yüzden sadece bacaklarımız etkendi bu ders. Öyle olmadı. 2 dk geçmeden eteğine elimi attığımı fark ettim. gib beyni bu kadar kolay kontrol edebilir miydi. Ama oluyordu işte. Bi yandan matematik işlemlerinin müthişliğini izlerken diğer yandan elimle dişi vücudunu keşfe çıkmıştım. Eteğini iyice yukarı çektikten sonra kalemimi yere attım. Eğildim ve bacağına bi öpücük kondurdum.

Noluyodu lan bana gibim eskisi kadar hayvanlaşmıyordu ama bu olay çok hoşuma gidiyodu lan. ikinci bi öpücüğü de biraz daha yukarı kondurup kafamı geri kaldırdım. Sağ elim bu ders işlem yazamazdı ama işlem uygulayabilirdi. Elimi iyi yukarı zütürdüm. ilk defa vajinasına bu kadar yaklaşmıştım. Ve bunu ilk defa bu kadar abarttığım için etrafa bakınma gereksinimi duydum. O Şeyma yok mu o Şeyma her şeyi görüyordu. iç çamaşırını ellemem şuan ihtimal dahilindeydi ve çıldırıyordum. Kafamı çevirdim ve gözlerinin içine baktım. Utanıyordum da lan. Ne utanması olum kendine gel binsin sen binç. Masmavi gözleri şehvetli zevk çığlıkları atıyordu sanki. Devam et devam et dercesine. Ve bu müthiş anı bir dıbına kodumyn zil sesi bozdu.

Bazı arkadaşlar sınıfta kimse mi yok amk diyor. Var panpa ama kaşar Şeymadan başka gören, gibleyen yok. Bi de siz huur çocuğu kızı ellemiş bin falan diyebilirsiniz ama o sürtüşme olayını kesinlikle Aysu başlattı. Benim gibi özgüvensiz, tipsiz bi asosyalde ne gezer o züt. Kızın bu durumdan benden kesinlikle kat ve kat daha çok zevk aldığına eminim. Sanki kız inliyordu o sürtüşmeler elleşmeler sırasında. Ama sürekli işi ben yapıyordum bir kere olsun elini sürmedi haşmetlime fakat üzerimden geçerken deneyimlemişti kaşar. Zilin çalmasıyla ayağa kalktım ve bahçeye doğru koştum. Burcuyla sözleşmiştik. Burcunun yanına gidince ellerini tuttum bu sömestr tatilinin müthiş olacağını söyledim. Biraz onun dersleri hakkında konuştuktan sonra ayrıldık ve sınıfa geri döndüm. Burcu benden bir yaş küçüktü sağolsun bazı arkadaşlarım sayesinde onunla iletişim kurabilmiştim. Sınıfa döndükten sonra içimde bi kötülük hissettim hem Aysuyla olan şeyler hem Burcu. Kötü hissettim kendimi ama artık ben bir neydim?

Evet öyleydim. Ben iflah olmaz, abazan, tipsiz ve dersleri iyi bi asosyaldim. Bu olayların sonunda çok üzüleceğimi nerden bilebilirdim. Anı yaşıyordum ben anı yaşamak zevkliydi çünkü ve bi şeyler öğretiyodu insana, dişi vücudu gibi. 1 dönem içinde belki vajinayı keşfetmeye başlamamıştım ama bayaa yol katedmiştim. Sınıfa döndüm ve sırama geçip düşüncelere daldım Aysu kantine gitmişti büyük ihtimal. Zil çaldı ama gelmedi. Ders başladı hala yok. Hoca yoklama aldı ve ben şaşkınlık içindeydim. O kadar zaman boyunca okulda olduğu sürece dersten kaytarmayan Aysu derse gelmemişti. Ama salak bi sarışındı dersleri tak gibiydi. Derse gelmemesini garipsedim ve matematiğin büyülü dünyasına kendimi bıraktım. Yanımda bi sıcaklık ekgibti, dişi vücudunun sıcaklığı. Ama dert değildi dayanabilirdim. Bi ergen için ne madar dayanılabilirse o kadar. Ders bitiminde Aysu yüzü solgun bi halde sınıfa girdi. Sıraya doğru geldi kalkmamı bekledi ve geçip yerine oturdu. Sanki ölü görmüi gibiydi suratı. O masmavi gözler grileşmişti sanki. Sarı altın gibi saçları beyazlamıştı. O kadar negatifti yani. Sormak istemedim nerdeydin, noldu diye. Ama o söyledi. Rehberlik hizmetlerine gitmiş. Neden dedim ailem söylemiş dedi. NEYi LAN. Ailen neyi söyledi kızım manyak mısın delirticek misin sen beni. Rezil mi edicen beni diye beynimde şimşekler çakmaya başladı. Sonra sakince neyi dedim. Bunun pgibolojik sorunları varmış bi kaç seansa gitmiş ve doktoru ona rehberlik servisine gidip okul içinde de yardım almasını söylemiş. Anlayacağınız kız manyakmış amk.

Daha fazla sormadım ben de yeni yeni olmuş zaten olay. Çok da gibe takmadım ergenlik sorunudur falan diye. Ama düşünmüyorda değildim acaba benimle girdiği cinsel sürtüşmeler olumsuz etki mi yaratıyo diye. Yaklaşık iki gün bi olay olmadı. Zaten dekolte de giyinmiyordu. Sonraki haftanın yine ilk günü bir güzel olmuş bir ciksi olmuş anlatamam. Bildiğiniz bunun okul hali ama makyaja falan da girişmiş. Günlük okul makyajı yapmış. Abartmamış ama olduğumndan daha ciksi ve daha güzel görünüyo. En mutlu olduğum şey ise gömlek giymiş olmasıydı. Zaten altta kısacık etek dizinin üstüne kadar gelmiyo bile. Beyaz dizaltı çorap. Siyah pabuçları. Pürüzsüz bembeyaz süt gibi vücudu var. Hani insan diyo ister istemez bu kızdan dünya üzerinde zaten sayılı yok mu diye. O gömlek yok mu o gömlek 2 düğmesi hep açık o gömleğin. O memeler nasıl görünüyor varya dolgun dolgun. Çıldırıyosun lan. Ben bunu görünce bugün bi şeyler olucak dedim. Sınavlar bitmişti ve okullar kapanmadan önceki son haftaydı. Ders falan işlenmiyor tabii. Ama formaliteden yoklama alınıyor sonra muhabbet sohbet. Nasıl yapıcaktım nasıl bu gün de zevkin doruğuna çıkıcaktık. Hemen aklıma kağıt savaşı geldi. Hoca yoklamayı alıp çıkınca direk binin birine headshotu çektim. muallak de çocuksu bi karakterde zaten karşılık verdi. Ben tabi buruşturup buruşturuo farklı kişilere atıyorum. 5 dk sonra sınıfın 8de 7 si kağıt savaşında. Fırsat yaratmıştım kendime sıraların hepsini ittirdik ortalık boşlul kenarlar cephe. Geçtim Aysunun yanına doğru eğilip kağıt aldıkça yerden fokuslayıp screenshot alıyorum. Eğiliyo memeleri dalgalanıyo. Nasıl etkilendim ama. iyice azıyordum iyice şehvetlenmiştim. Gözüm karardı ve Aysunun arkasına geçtim. Hem kağıt atıyorum hem Aysuyu siper olarak kullanıyorum. Kağıtları atarken de kıza arkadan yaklaşıyorum. O an müthiş şekilli zütünü avuçlayasım geldi ama yapamadım. Yemedi. Ben de dayamaya devam ettim. Yere düşen kağıtları alırken bi ara fırsat bulup kalçasını avuçladım o gazla akşam hunharca boşaldım.

Hafta bitmiş sömestra girmiştik ve ben üzülür gibi olmuştum. Koca tatilde sınıftan hiçkimseyle muhattap olmadım. Sadece Burcu vardı bütün tatil boyunca bi de yeni bi binle tanıştım Ato diyodum takma adıydı. Ato'yla eğlenmeye gezmeye gidiyoduk bayaa bi nehir kıyısında kafa çekmişliğimiz var. Benim bütün yaşadıklarımı bilen sadece Atoydu adamla bayaa samimi olmuştuk kısa sürede. Tatilde Burcuyla o kadar çok takıldık ki kızı tanıdıkça kendime sövmeye başladım. O kadar çok sövdüm ki kendime. Böyle melek gibi bi kıza bunları nasıl yapabilirdim. Ayıptı yaptığım. Bu kız bunları haketmiyordu. Ama olmuşla ölmüşe çare yok. Bu olayları fazla bilen de yok Burcunun duyması imkansız diye çok giblemedim. Kendime söz vermiştim. Aysudan uzak durucaktım. Şeytandı çünkü o ciksi ve aptal bir şeytan. Burcu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum zaten yaptığım zütoğlanlığı iyice deşmek istemiyorum. Aysu bitmişti ama bu kesin kararımdı. Bundan sonra binlik yoktu. Acaba öyle mi olucaktı?

Tatil bitince ne yapacağımı bilmiyordum. Melek gibi kıza ayıp etmemek adına Aysudan uzak durucaktım ama libidom buna elvericek miydi? Bu çok karmaşık cevapları olan karmaşık bir soruydu. Ben de akıl ettim ve hocadan yerimi değiştirmesini istedim. Hoca nuh dedi peygamber demedi. Neymiş efendim o kızın bana ihtiyacı varmış. Kodumun kızı bütün sınavı benden geçiriyor var tabii. Ah hoca ah bi bilsen neler oluyor aramızda. Okuldan attırırdın bizi. Ben de eğdim başımı ve tamam hocam dedim. iş yine bana kalmıştı. Ne yapıcam edicem bu kızdan uzak durucaktım. ilk ders geldim yerime yerleştim. Muhabbet etmeyi bırak yüzüne bakmak istemiyordum. Lan neden amk diyceksin. Burcu gibi bi kızı bu malla aldatmak ne kadar iğrenç bi şey düşünebilir misin. Ama daha dersin yarısına gelmden tatilin nasıldı, Burcuyla eğlendiniz mi Guard dedi. Hayır sövücem ama onun kadar ben de suçluyum ki amk. Öyle iyidi falan deyip geçiştirdim. Hayır sanane Burcudan. Burcu gibsin seni. Bu düşünceler uzun sürmedi. Bu kadar nefrer dolu olamazdım çünkü ben de fazlasıyla suçluydum. Yine de sohbet etmeyi kestim. Cinselliğe girmiyorum bile. Arada bacağını sürtüyordu. Elini elime yaklaştırıyordu ama ben kendime söz vermiştim.

Bu uzak durma konuşmamaya çalışma olayı bayaa uzun sürdü denebilir. 3. haftadaydık ve Aysu okula solgun, bitkin halde geliyodu. Bi takluk olduğunu düşünüyodum. Acaba ne olmuştu. Muhabbet etmeden öğrenmem imkansızdı. Ne olmuştu bu kıza. Sürekli gülücükler saçan sarı saçlı ciksi salak yoktu artık. O tarif ettiğim beyaz saçlı kız geri gelmişti. Neydi bunun sebebi ? Çok da düşünmüyordum. Burcuyla ilişkimiz çok iyiye gidiyordu. Birbirimize değer veriyorduk ve Burcuyla cinsel bağlamda büyük bi şey yaşamamıştık. Harikulade bi kızdı. O kadar iyi niyetli o kadar zekiydi ki zekasını ön plana çıkarıcak davranışları göze batıyordu, yapmacık geliyordu. ama ben biliyordum onun doğal halinin böyle olduğunu. yeterdi. Burcu beni değiştirmişti ama kafa yapısı olarak. Hala asosyaldim, kalabalık ortamları sevmiyodum ama bazı kötü huylarımı kaybetmiştim. Kafa yapım ne kadar değişirse değişsin. Tipsizdim lan ben. Özgüven ekgibliğim vardı. Aynaya bakamıyordum. Burcu'nun bana bakması nasıl mümkün oluyordu. Gülerken gözlerimin içine bakıyordu. Aysu neden bu tipsizle elleşmişti. Aslında cevabı basit tipsiz bir karizmatiktim. Karizmatiklik sadece tiple olmuyor işte insanı karizmatik yapan zekası olabilir, gücü olabilir, yeteneği olabilir, hareketleri olabilir. Beni karizmatik yapan Burcuya göre kapalı kutu olmammış. Merak uyandırıyormuşum sürekli. Peki öyleyse görelim bakalım. Merak ne kadar çekici bi etken.

Merak öyle bir şey ki melek gibi kıza şerefsizlik olmasın diye iletişimimi kestiğim Aysunun neler yaşadığını öğrenmek istiyordum. Hem de öyle böyle değil. Bu kızın artık neden bu kadar sönük, neden bu kadar sönük olduğunu bilmem gerekiyordu. Öğrenicektim ama nasıl. Kızla konuşmuyorum, bi şey deyince tersliyorum. Pat diye denmez ki sana noldu diye. Neyse bunla konuşmaya çalıştım ben de. Mal gibi önce gibe takma sonra konuşmaya çalış. Bunlar hep merak işte. Konuşmaya çalışıyorum falan ama bu sefer de bu tersliyo beni. Aldın yannanı Guard. Ne yapıcam şimdi falan derken o züt kadar yerde bacaklarının çarpmaması imkansız. çarptı mı bi kere aklıma geldi ben buna biraz elleşeyim bakalım nolucak diye. Ulan dıbına kodumun abazan asosyal öküzü. Önce elle sürtüş sonra kızla ilişiğini birden kes. O kızın hakkı değil mi bana sövmek. Yaklaşmaya çalışıyorum kıza ama nafile. Hiçbir şey olduğu yok. Ne pas veriyo ne yaklaşıyo. Bu kız iyice gitmiş kardeşim dedim o gün elleşmedim bi daha.