ne olacak düşündünüz mü? sizce gerçekten de ışidin kökü kurutulup yenilgiye uğratılacak mı?
yazı uzun olacak lakin bu konulara meraklı olanlar veya gerçekten bu soruyu merak edenler mutlaka okusun beyler. kritik bilgiler öğreneceksiniz. sonra okuyacaklarınız Rez alsın.
ışidin suriye ve ırakta şuan küçük bir bölgeleri kaldı
diyelim ki 1 sene içinde geriye kalan tüm topraklarını da kaybettiler. bu durumda ışid yenilmiş olacak. ışidin son şehri de ele geçirildiğinde haberlerde son dakika olarak "daeş tamamen bitti" "sözde hilafet devletleri yenilgiye uğratıldı" "daeş projesi buraya kadarmış" vs... gibi başlıklar göreceksiniz. acaba gerçekten de daeşin kökü kazınmış olacak mı?
bunun cevabı kısa vadede evet lakin uzun vadede hayır. sanılanın aksine ışidin bitirilememiş olduğunu hatta ilerde daha büyük felaketlerin geleceğini göreceksiniz. şimdi bunun sebeplerini açıklıyorum.
ışidin ırak ve suriyede hüküm sürdüğü şehirlerde 4 senelik süreçte neler yaptığına bakalım:
1) ışid hükmü altında tuttuğu bütün şehir kasaba ve köylerde şeriat kurallarını tavizsiz uyguladı. güçlü ve güçsüz, kıdemli veya kıdemsiz ayrımı yapmaksızın herkese aynı kanunları uyguladı. sıradan bir vatandaş eğer hakkını gasp ettiyse ışidin üst kademelerinden birini bile dava edebildi.
2) medyada görülen haberlerin aksine, insanlara adaletli davrandığı için sünni halkın çok büyük oranda güvenini kazandı, buna cizye veren hristiyanlar da dahildir.
3) dış cephelerde savaşı sürdürürken, bir yandan da şehirleri gerçekten devlet gibi yönetti, sosyal yardım, belediyecilik, iş, sağlık, eğitim gibi hizmetleri devamlı sürdürdü.
4) müslümanlara dinlerini iyi öğrenmeleri için sürekli eğitim verdi. özellikle halkın arasında davet çalışmalarına oldukça ağırlık verildi.
5) çocuklara küçük yaştan itibaren hem dini, hem askeri, hem de diğer zahiri ilimlerde(fizik, matematik, tarih vs..) eğitimler verdi. bu da aslında ışidin ileriye dönük projelerinden, yeni bir nesil yetiştirmek için yaptığı çalışmalardandır.
6) medyayı çok güçlü kullandı, gazete ve dergiler, radyo ve cd'ler ile kendi halkını sürekli uyanık tuttu. dış propagandalara karşı kendi propagandalarını kullandı.
işte bütün bunlar müslümanlar açısından çok uzun yıllar boyunca tecrübe edilememiş deneyimlerdi. özellikle "küresel cihad" için çalışan gruplar açısından büyük bir tecrübeydi, "küresel cihad"ı yeni bir aşamaya taşımış oldu.
insanlar bir "islam devleti"nin gerçekte nasıl bir yapıya sahip olacağına ve "islam devleti" kurulduğunda kimlerin bu fikri reddedip saldıracağına, kimlerin yarı yolda bırakacağına, kimlerin de sonuna kadar davasına bağlı kalacağına şahitlik etti. özellikle suriye ve ırak halkları bunu sonuna kadar deneyimledi. işte bu sebeple ışid ile birlikte tüm bunları deneyimleyen halk ve ışid döneminde yetiştirilen nesil ileride çok daha tecrübeli bir şekilde hareket edecektir.
abd'nin kurduğu koalisyon ülkelerinin 4 senedir yaptığı kesintisiz saldırılar, şehirlerin ağır yıkımı, hastane ve camilerin, pazar yerlerinin ve okulların bombalanması, ve abd'nin karadan desteklediği grupların şehir ve köylerde işlediği savaş suçları o bölgenin insanında aşırı bir öfkeye ve intikam duygusuna sebep oldu. beşar esad'ın halkına yaptığı savaş suçları abd koalisyonunun işlediği savaş suçlarının yanında bir hiç kalır. tabi bunlar medyada asla yer edinmez.
tüm bunlar ışidin tekrardan küllerinden doğabileceğini gösteriyor. tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi;
ışid 2006 yılında "ırak islam devleti"ni ilan ettiğinde hanginizin haberi vardı? evet şuanki ışid 10 sene önce ırakta bir islam devleti ilan etmişti, hatta abd henüz ırak'tan çekilmemişti bile. ışidin elinde şuanki topraklarından çok daha azı vardı. savaş sürdü ve birkaç yıl içinde bu topraklarını tamamen kaybetti. işte o dönemlerde yine ırak medyasında "sözde devletlerini çökerttik" "köklerini kazıdık" gibi haberler yapılıyordu ve şii ırak hükümeti zafer naraları atıyordu. zafer ilanından sonra aradan kısa bir zaman geçti, 2011-2013 döneminde işler yine tersine dönmeye başladı (abd ırak'tan 2011de çekilmek zorunda kalmıştı). ışidin o senelerde bir toprağı yoktu lakin yine de çok etkindi. abd'nin kurduğu şii hükümete karşı yaptığı saldırıları şiddetlenerek artıyordu. aynı yıl suriye'de de savaş başlayınca ışid eş zamanlı olarak oraya da yöneldi. aldıkları ivmeyle ırak ordusunu musul'da bozguna uğrattı. üstelik sadece yaklaşık 800 kişiyle. 3 gün içinde ırak ordusu arkalarına bile bakmadan kaçtı. bu sene ırak ordusunun şehri tekrar almaları ise 9 ay sürdü ve topladıkları 100binlik ordunun 15bin'i öldü, 30binden fazlası yaralandı. ırak hükümetinin uğradığı ekonomik zarar ise inanılmaz boyutlarda.
bunlardan çıkarılacak sonuç şudur; ışid bu saldırılar karşısında topraklarını kaybettiğinde, yarın tekrar daha tecrübeli bir şekilde gelecektir.
ışidin tüm toprakları alındığı gün haberlerde duyacağınız manşetler, ve hükümetlerin ilan ettiği zaferler kendilerini ve medyaları sayesinde uyuşturduğu zombi halklarını kandırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.
şuku+nik6 ları esirgemeyin panpalar baya emek verdim.