diyarbakırlılar vs batmanlılar

amk ilham geldi ben buna mükemmel bir hikaye yazarım.

@@@@@@@@@
bizim bir arkadaş var adı hüso. kendisini çok severim, sadece ben değil bütün arkadaşlarımız onu çok sever. her zaman bizim için farklı bir değeri vardı, bize her zaman sigara verirdi hüso. değerliydi bizim için o kadar delikanlı bir çocuktu ki, babasının cebinden beş lira çalıp bize kaçak sigara almıştı sağ olsun. işte ondan mıdır nedir çok severiz hüsoyu. hele birde güzel kız kardeşi var ki şuan için ondan bahsetmek istemiyorum, gönlüm var işte o kız kardeşi melo'da. aşığım melo sana. şimdi melo değil konumuz, konumuz hüso'nun kavga ettiği batmanlılar. biz diyarbekirliler her zaman namusuna ve şerefine çok düşkün insanlar olduk. belki izmarit içtik, belki boş bira şişelerine su koyup içtik ama şerefimize ve arkadaşlarımıza çok düşkün olduk, onları haksız olsada savunduk. sevdik biz arkadaşlarımızı, bir çok kez onlarla arabesk rap yaptım, derdimi anlattım dinlediler beni, onlara gelin anadolu turuna çıkalım memleketi gezelim desemde, bana "içmeye sigaran yok nereye gidiyorsun gardaş" dediler ve bende turumdan vazgeçmiştim. konuyu fazla dolandırmadan olayı anlatmak istiyorum.

yine bizim mahallenin dibinde oturuyoruz, sigaramızı ve içine su doldurduğumuz biralarımızı yudumlayıp arabeskrap söylüyoruz, aramızda bir kaç arkadaş bali çekiyor, onlarada bir şey diyemiyoruz tabii onları da hayat vurmuş ve onları hayat sokaklara atmış bizden daha kötü durumda oldukları için onlara ilişmiyoruz fazla. yine aramızda sülo en iyi rapini söylüyor bize.
!!!aşkım beni bırakıp gittin,
neden bırakıp gittin söyle,
ben senin için yaşadım,
öldüm senin için neden gittin. haaaaa. !!!
diye söylüyordu sülo. ah dertli dostum seni en iyi ben anlıyorum ama şuan yanımızda hüso olduğu için söyleyemiyorum bakma.
hüso bir ara yanımızdan ayrıldı, "ben bir kaç kaçak sigara alıp geleyim" dedi. bizde tamam dedik hüsoya nasıl olsa komşuda pişer bize de düşerdi.
aradan bir on dakika geçmeden hüso koşarak yanımıza geldi, yüzü kan içindeydi. canım kardeşim hüso sana ne oldu dememe kalmadan hüso yere yığıldı. ah canım gardaşım ne oldu sana söyle dedim hemen, ama bayılmıştı ve cevap veremedi o zaman bayılan bir insanın cevap veremeyeceğini teyit etmiş oldum. nasıl olduysa o sırada aklıma hüsonun kız kardeşi aşkım melo geldi, hemen kendimi sarsıp "ne düşünüyorsun şu vaziyette yazık lan sana" dedim kendime. haklıydım şimdi meloyu düşünmenin zamanı mıydı!.

ayılttık hüsoyu, söyle karşim hüso ne oldu dedim, hüso kavga ettim dedi, dayak yedim diyemiyorda kavga ettim diyordu. kendime engel olamadım ve nerede lan onlar dedim göster bana. hüsonun eliyle işaret ettiği yere doğru gardaşlarımla ilerledim. o sırada tam olarak nerelerinden çıkarttıklarını anlayamadığım bir şekilde döner bıçakları, tırnak bıçaklarını meydana çıkarttılar, tırnaklarını bile kesmeyen adamlardan bu manzarayı görünce hüzünlenmedim değil doğrusu. o sırada zütlerden bende korkmaya başladım. neyseki grubun lideri bendim ve batmanlıların üzerine doğru ilerdim. hemen "siz kim oluyorsunuzda benim gardaşıma karışıyorsunuz lan" dedim, hemen karşıdan bir batmanlı ergen atarlanıp "sen kim oluyorsun lan errağm" dedi. dayanamadım tam ergen bine vuracakken, kavgalar eskidendi seni arabeskrapa davet ediyorum dedim. lavuk ilk önce düşündü sonra tamam dedi.
ilk önce ben başladım.
!!!siz kimsiniz lan zütler,
benim gardaşıma karıştınız,
siz daha dün takken,
diyerbakire karıştınız.
ben adamın bacısını giber,
anasını keserim,
siz kim oluyorsunuz lan.!!! diye arabeskrapimi yaptım ve karşı taraftaki ergendeydi sıra.

!!!biz batmanlıyık,
benzinin bol olduğu yerdanık,
siz kim oluyorsunuz ki,
bize hesap soruyorsunuz ki,
biz adamın dıbına koruz,
dıbına petrol kuyusu dikeriz,
biz biz bize artistlenini benzin yaparız.!!!

züt gayet iyi sölüyordu.
...