+66
-6
Öncelikle seldıbınaleyküm beyler. Geçen ay yaşadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum
Biz ailecek Diriliş izleriz ama dedem dizinin yönetmeni gibi sever diziyi. Hatta dedemin şivesi bile değişti diziyi
izlemeye başladıktan sonra amk . Babama gardaşım falan diyor , 15 temmuz darbe girişimi olduğu gün de vakit cenk vaktidir
alpler diye bağırarak sokağa çıkmıştı.
Herneyse yaklaşık bir ay önce falan yine bir akşam oturmuş diriliş izliyoruz. Dedem zaten alt komşumuz onlara iniyoruz
sürekli. Neyse o sırada hatırladığım kadarıyla Noyan ile Ertuğrul'un savaş sahesiydi. Dedem sanki dizinin içindeymiş gibi
hareketler yapıyordu. Hani Yılmaz Vural orta yapıldığında maça kendini kaptırır da kendisi de kafa vurur ya hah dedem de
öyle işte , Noyan her kılıç savuruşunda dedem sağa sola doğru hamle yapıp kaçıyor, saldırıları savuşturuyordu.Bu sırada da
çocukların ortalıkta televizyonun önünde dolanması dedemi bir hayli sinirlendirmişti.Bir yandan çocuklara gaçın televizyonun
yanından diye bağırıyor bir yandan da Noyan ile olan savaşına devam ediyordu.
Savaş devam ediyordu dedemin sinir katsayısı artmıştı. O sırada babam dedeme dedi ki ; baba çok sinirleniyorsun sakin
ol biraz. Dedem savaşın verdiği adrenalinle giberim sinirini dedi ve elindeki çayı yanlışlıkla kendi karnına döktü. Bu olaydan sonra dedemin
gözünden alevler fışkırıyodu. Sinirden deliye döndüğünü görebiliyorduk. O sırada dedemi yatıştırmak için hızlıca kalktım
çay bardağını elinden almaya. Dedemin yanına geldim tam elimi uzattım ki bana öyle bir Osmanlı tokadı vurdu ki koltuktan
sobanın önüne kadar uçtum amk.
Dedem bağıra çağıra sizle de dizi izlenmiyor ki diye küfürler savuştura savuştura odadan çıktı. Sonra bir ses duyduk gittik
baktık hemen dedem yere düşmüştü sinirden. Acile falan gittik kalp krizi geçirmiş ama şimdi geçti. Bu anımdan çıkaracağınız
sonuç dedelere sahip çıkalım
Şaka amk ne dedelere sahip çıkalımı, Kendinizi filme çok kaptırmayın