1. 1.
    +1 -2
    birinci ağızdan yazılanları burada paylaşacağım. insanlık dışı şeyler oluyor...

    " Öncelikle beni düşünen avukat arayan yardımcı olan merak eden herkese teşekkürler. Eve geldim iyiyim. Yaşadıklarımı yazmak istiyorum tek amacım gözaltında yaşananlardan herkesin haberi olsun. Başka bi amacım yok baştan söylemek istiyorum. Olayları en başından ve edilen tüm küfürler ve hakaretleri belirterek yazacağım. Tüm açıklığı ile..

    Dün akşam (03.06.2013 tarihinde) saat 21:00 civarında Beşiktaş barboras bulvarı ışıkların orda gözaltına alındım. Ne bir küfür etme veya taş atma gibi bir eylemde bulunuyordum. Görür görmez kolumdan kıvırarak aldılar. Nasıl gözaltına alındığımı bazı arkadaşlarda televizyonda görmüş. Ardından cehennem başladı. Sahil tarafında ki ışıkları geçip sahil tarafında ki iett durakların başındayken gören her polis ve çevik kuvvet tekme yumruk atmaya başladı. Yaklaşık 100 150 metre boyunca yani kadıköy iskelesinin oraya gelene kadar önüne gelen yumruk tokat tekme atıyordu. Bu vatanı siz mi kurtaracaksınız .mına koyduğumun çocukları, .rospu çocukları gibi küfür ve hakaretlerin sonu gelmedi. Gözaltı otobüsüne gidene kadar kaş kişinin vurduğunu sayamadım bile. Tam otobüslerin yanına geldiğimde bir otobüsün arkasında bir kaç seslendi getir buraya. Otobüsün arkasına alıp onlarda tekme yumruk atmaya başladılar. Sonradan öğrendim kamera olduğu için otobüsle duvar arasına almışlar dövmek için. Gözaltı otobüsüne(iett) geldiğimde ışıklar sönüktü ve içerken bi kızın yalvarış sesleri geliyordu:"Ben bişey yapmadım abi" Otobüse binerken ve bindikten sonra vuranları göremedim bile. Karanlıkta tek yapabildiğim kafamı tutmaktı. Küfürler hakaretler devam ediyordu. Oturdum yanımdan geçen herkes vuruyordu. Ayağa kalktım ve köşeye geçtim. Oturmamı istediler oturunca her geçen vuruyor dedim yine küfür edip tokat yumruk atıp oturttular. Kıza vuruyorlardı boğazını sıkıyorlardı. ismi Süleyman olan bir sivil polis kıza aynen şunları söyledi: Seni burda domaltıp .ikerim. Ve kızın verdiği cevap içler acısı idi. Kız kısık bi sesle: “Tamam abi”, diyebildi. Ve ardından otobüste bulunan 3 kişiydik üçümüze zorla “Türk polisini seviyorum. “Vatanımı seviyorum” diye bağırttılar. Daha yüksek daha yüksek diyerek defalarca. Hakaretlerin dayağın ardı arkası kesilmiyordu. Ortam biraz durulur gibi oldu bu sefer başka bir arkadaşı getirdiler. Çocuğun burnu kırılmıştı. Çoçuğa neden yüzünü korumadın dediğimde iki kişi zorla tuttu üçüncü kişi üç kere burnuma yumruk attı dedi. Ara ara getirilenler oluyordu. Ardından getirdikleri Bahçeşehir üniversitesinden Mustafa diye bi arkadaştı. 20 tane çevik saldırmıştı ayakta durmaya hali yoktu ve gözaltı otobüsünün yanında tokat yumruk yetmedi kafasına kaskla vurdular o da yetmedi kafasını otobüsün cdıbına vurdular. Otobüse vurarak soktular. Elleri arkadan kelepçeli, başı kanayarak yere oturdular. Başının kanadığını gördük yanına gittim bez ile(burnu kırılan arkadaşın kanlı tişörtü) ile başında ki kan dinsin diye tutuyordum Süleyman denilen polis bana küfür etti ve s.ktir git yerine dedi. Kanıyor dedim. Kanasın dedi. Umrunda değildi. Adamı o yaralı halde kelepçeli tutuyorlardı bi kaç polise söyledik en sonunda birisi açtı kelepçeyi. Ve asıl ikinci içler acısı olay karakolda ifade için konuşurken oldu. Mustafa bana şöyle sordu: “Otobüste bana vurdular mı ne oldu?” dedi. Arkadaşımız hatırlamıyordu. Aklı tam olarak yerinde değilmiş otobüste iken. Son olarak gözaltı otobüsünde tuvalet ihtiyacımızı karşılamaydk sadece bir şişe su verdiler. Ardından rapor için hastane ve ardından karakola zütürüldük. Karakola zütürüldüğümüzde avukat ordusu vardı. Ve polisler artık bize ricayla konuşuyorlardı. Avukatlara, avukatlara çağrı yapan arkadaşlarımıza dostlarımıza ve bizim için endişelenen herkese çok teşekkür ederim. Bu yazıda en ufak bir abartma yoktur, yaşanan herşey gerçektir ve tek amacım gerçekleri herkesin birinci ağızdan duyması.

    Zulme isyan devam ediyor. Bu faşist düzen bozulacak. "

    Erkan Y.
    Tümünü Göster
    ···