dinleyen varsa bende bir hikayemi anlatıyorum

Akşama doğru uyandık daha doğrusu zeynep uyandırdı bu akşamda burdayız kaçarın yok dedi olmaz annemleri görmem lazım dedim uzatma nükleer lütfen dedi. peki dedim mecbur sen annenleri gör yemek yeme gel ben yapıcam yemek sen eve geleceksin kapıyı ben acıcam sana hazır masaya oturacaksın dedi. kafamı kaldırdım yakma evi daha taksiti bitmedi dedim salak ya dedi güldü. kalktım dedem yüz kere aramıs amk hayırdır dıyıp giyinip cıktım evden dedemlere geçtim. Babaocağımı dersiniz ata evimi bilmem ama ben ne zaman konağın o demir kapısından içeri bahçeye girsem kendimi dokunulmaz his ederdim burda bana hiç bişe olmaz derdim. yine öyle diyerek gidiyordum ama tek fark vardı cidden artık kendimi misafir olarak his ediyordum... Neyse Konağa girdim üst kata cıktım kadriye teyze deden cok kızgın sana dedi. sen onu bunu boş ver su böreğinden var mı midemin sultanı dedim var deli uşak var dedi güldü ondan bana sarsana biraz giderken zütürim be dedim tamam deli oğlan git dedenin kalbini al hadı sen dedi tamam midemin sultanı dedim güldüm. ( kadriye teyze taa babamı buyuten kadın nerdeyse. türkiyeyi gezdim beyler her yere gittim karış karış dağ bayır ova yayla köy kasaba gezdim öyle börek yapan başka kımse yoktur emınım. ) Neyse dedem salonda oturuyordu aznif kutusunu aldım salona girdim dede gel aznif oynayalım dedim. gelebildin sonunda dedi kendi başına buyruk oldun iyice dedi falan bir 15 dk. fırca kaydı fırcası bitti gaztesini açtı dede aznif oynamıcan mı gidim mi dedim. gel deli çocuk gel oynayalım dedi güldüm hemen zigonu çekip geçtim karşısına işlerden güçlerden konuşuyorduk. findiktan falan her zaman ki gibi bahçedekilere kızınca ki tepkisini veriyordu sökücem bu fındık ocaklarını hep boş bırakcam arsayı aklı başına gelsin herkesin zaten fındıkda yok eskisi gibi diyordu. abi noktası virgül'üne kadar aynıydı dedikleri her seferinde ama ben dinlemeyi çok seviyordum. askerlik anılarını dinlemek için hep aynı numarayı yapardım vay be dede sen şimdi dört yıl askerlik yaptın ha anlatsana az derdim hep aynı seyleri anlatırdı. tek babaannemle nasıl evlendıklerını sormadım pişmanım çok merak ediyorum keşke sorsaydım düğünlerini... neyse dedem akşam burda kal bıse konuşcam dedi dede kalamam bu akşam mumkun değil dedim neden vatanı mı kurtarcan dedi kendimi kurtarcam dedim. yine var cıkmazların ama neyse dedi. ulan hiç yenememiştim aznifte dedemi yine sıctı bacama yolladi beni aznıfte. dede ben cıkım dedim tamam dedi. ordan annemlere geçtim biraz oturdum komşular falan vardı soru yamuruna tutuldun ankarada ne yapıyosun nasıl gidiyor diye neyse cevapladım hepsini o sırada zeynep mesaj attı 10 dk yemek hazır gelirken rakı al ekmek al öptüm ruhum yazmıstı. himm vardı bir takluk ama nükleerin kaçma vaktı gelmişti kalktım bana müshade fıstıklar dedim. Annemi cağırdım kapıya bu akşamda gelmicem dedim ne diyim sana bişe demek mümkün mü dedi yerim seni macık dedim öptüm allah neseni arttırsın dedi gülerek attırsın macık arttırsın dedim güldüm.

Eve gittik o konuşyordu gibime bile değilmiş gibi davrandım mutfağa geçtim dolabi actım bira vardı içicen mi dedim olur dedi ıkı bira acıp üçlü koltuğa oturdum yanıma oturdu bana baktı aşk dolu gözlerle böyle garıp bir yüz ifadesi vardı annenin bebeğine bakması sanatcının eserine bakması gibiydi gözlerinin içi gülüyor suratında bir gülmeseme vardı hayırdır kardeş birine benzettin sanırım dedim canımdan çok sevdiğim bir adama benzettim ama o böyle odun değildi dedi. oldu güzelim her taku yiyelim nükleer af etsin kaçtı o tren güzelim kaanla mutluydunuz benım devrım kapanmıstı şöförlüğünüzü bile yaptım daha ne yapım dedim orta sepahaya uzandım sigaranın üstündeki cakmağı aldım biraları sesli bir sekilde açtım birini ona uzattım ben seninkinden içicem dedi mundar etme birami sanada getirdik insan gibi kendi birandan iç beni darlama konuş konuşcağını bizim kızlarla buluşcam işimiz var dedim.
vay be sevdiğim beni birakmak bu kadar mı kolay dedi kahkaha attım ya zeynep bak 25 dakkan kaldı ınanmadığın şeyleri bana anlattıp beni dahada darlama bak seni azat ettim gibtir git yoluna özür dileme gercekleri anlat bi kez oynama gercek ol dedim. (özür dilememesini o an kalkıp gitmesini herşeyın bitmesini istiyordum özür dilese anlatsa yalanlar konuşsa yıne inancaktım yıne peşine gitcektim.) baktı seni çok sevdim nükleer hem cok sevdim hem ne bılım garıptı dedi ne garıptı dedim bilmiyorum dedi hep senden uzak durmam gerek diye dusundum dedi hemde sensız yapamadım dedi nefesım olmustun dedi. saçmalama zeynep dedim. nükleer yalvarırım izin ver her seyı düzeltim yalvarırım sure ver bana dedi kulun kölen olayım evden adım atmıyayım dısarı of demem ama af et dedi. geçti güzelim o devir dedim. yalvarırım dedi sana neden bir şans verim yine aldat diyemi dedim yine terk et diye mi dedim. aldatma öyle olmaz dedi ben senden ayrıldıktan sonra konuşuyordum o cocukla dedi. ya özüre bak amk dedim gel ne konuşuyordunuz bana anlat istersen dedim. haklısın özür dilerim dedi o dönem seni bırakmamlıydım dedi ama cok buyuk sorunlarım vardı benımde dedi. ne sorunun vardı amk dedim tırnağın mı kırılmıstı sınavdan dusuk puan mı almıstın annen ablan yalandan yıne mı kötü davranıyordu neydı amk neydi sana ilgi gösteremedim o dönem sende ilgiyi başkasında aradın amk dedim bunun yorumu izahi özürü yok kızım dedim ben sana bağımlıydım sen ilgiye dedim. haklısın hatam büyük ama seni cok seviyorum dedi. eskisi gibi olamam dedim sana karşı. olsun benle olsun vur kır bağır çağır dedi. vurım mı emın mısın dedim. emınım dedi birden elimi kaldırdım şaşırdı. vurcağımdan değil işte bende senin her yalanın sonrası böyle şaşırıyorum yüz tane yüzün var bak benim tek yüzüm var sana vurmıcamı bildiğinden dedin bunu ben elimi kaldırdım şaşırdın ben ne yapım 100 farklı yuzun var sana şaşırmıyorum bıle artık dedim . yapma bunu bize dedim niye sen yaparken iyidi ben etkiye tepki verince mi kötü dedim. ağladı seni cok seviyorum dedi üstüme atladı birden öpmeye çalıştı uzak dur ya diye ittim üstümden dokunmam sana dedim kim bilir benden sonra dedim sustum. ağar konuşuyorsun nükleer dedi senin yaptıkların yanında daha ağır zeynep dedim. nükleer seni gercekten çok seviyorum dedi ne yapmam lazım beni af etmen için dedi ne desem yapacakmısın dedim evet dedi. insan ol şu ilgi bağımlılığından kurtul dedim bak sana eskisi gibi olmam artık sen çabalıyacaksın dedim. barıştık mı dedi sanırım emin değilim dedim. yine üstüme atladı istemiyorum zeynep uzak dur dedim iki dakka. telefonum caldı bizim kızlardı arayanlar. tamam yanımda bir arkadaş var bırakıp geliyorum dedim. zeynep bana baktı gidicekmisin cidden dedi evet dedim hayattı ertelediğim yeter senin için dedim. bozuldu benım yenı halım bu beğenmıyorsan kapı orda dedim ayağa kalkıp orta sehpadan sigaramı cakmağımı gözlüğümü cüzdanımı araba anahtarını alıp dediğim gibi kapı orda uyduramayacaksan ayak baştan bitsin dedim yok yok tamam buna da sukur dedi bi kerecik öpe bilirmiyim dedi çocuklaşma zeynep hadı kalk bırakım nereye gidiceksen dedim yaa dedi iyi öp dedim o öptü ben hiç kıbırdamadım bile cıktık nereye gidiceksin dedi eve uğrasak ben kıtaplarımı alıp hemen insem dershaneye bırakırmısın dedi olur dedim eve uğradık sonra dershaneye bıraktım ınerken akşam buluşurmuyuz dedi bakarız arkadaşlar plan yapmıstır ama sanmam dedim çok ihtiyacım var dedi hala ihitiyac diyor amk dedim kapat kapıyı bakarız dedik işte kızlar bekliyor dedim seni seviyorum dedi teşekkür ederim dedim güldüm. gün boyu seni seviyorum ordayım burdayım tuvaletteyım kantındeyım diye mesajlar atıyordu darlama zeynep ne tak yıyorsan yıyorsun arkdaşlara ayıp oluyor dıye mesaj attıkca o daha cok atıyordu.

Sabrinin fırınından ekmeği aldım osman amcadanda 70liğimi 6 tanede sodamı sigaramı aldığım gibi doğru zeynepin yanına geçtim eve kapıyı actı balık kokusu sardı her yanı sarıldı öptü hoş geldin dedi o zaman karar verdim kesin evlenicektim her akşam kapıyı zeynep acacaktı bana mutfağa baktım iyi yakmamışsın dedim güldüm. odunsun nükleer odun dedi yapcak bişe yok be yavrum dedim güldüm elini yüzünü yıka üstünü değiştir gel dedi oturdum masaya perdeleri açtık deniz zeynep balık rakı daha ne istiye bilirdim bilmiyorum hayal gücümü zorlasamda bişe çıkmazdı çünkü bana bu bile fazlasıyla hayal geliyordu 4 gün önceyi düşün dedim kendimce 4 ay önceyi düşün dedim sonra neyse nükleer sıktır et düşünme kaçınılmaz artık tecavüz zevk almaya bak dedim epey muhabbet ettik 3-4 saat masada sonra bulaşıkları yıkadık. sonra gel pes atalım dedi misir patlattı bira getirdi oturduk pes oynadık iki üç maç yaptık. sonra film açtık filmi sarılıp izledik ama anlamadım o beni izliyordu. Haluk bilginerin Polis diye filmi vardi onu izledik adam sana ne kadar benziyor nükleer dedi sonu olcağını bile bile bildiği yoldan dönmüyor demişti ne alaka malmıyım ben dedim güldüm. ama orda ki bir laf beni çok etkilemişti çok doğruydu şiddet'e meylim vallaha dertten. diye bir laf cidden cok doğruydu dövme yaptırcak olsam o lafı yaptırırdım o denli beğenmiştim. neyse mutluydum beyler artık önünü arkasını düşünmüyordum sadece mutluydum. babam aradı o sirada hayırdır bu saatte dedim baktım. yarın saha ekibi karadenize yola ıkıyor bakanlık karadenizin belgeselini fotografını falan istedi orduya gelip seni alcaklar dedi olur dedim. ( zeynepten ayrıldığım dönemde fotografcılağa başlamıştım dağ bayır gezip fotograf çekiyordum çalısanlarla ilk başta sıkıcı gelsede sonradan alıştım hatta fotograf cekmeden yapamıyordum. ki bu fotograf hastalığımın ilerliyeceğini bilmiyordum. ) zeynepe döndüm duydunuz zilin sesini dedim. ne alaka fotograf dedi bi sevgilim vardı terk etti beni benimde iki seceneğim vardı ya yorgan altına girip ağlıyacaktım yada deymez diyip fotograf cekecektim dedim. bencede iyi yapmışsın sevgiilim cidden özür dilerim diyip sarıldı bana. ( vay amk. kokusu burnuma geld lan şunları yazarken... ) neyse o zaman bu akşam ve yarın sen gidene kadar uyumuyoruz dedi bana uyar dedim takıldık sabaha kadar 11 gibi duş falan aldık gel dedemlere annemlere falan gidelim dedim olur dedi. sırayla herkese uğradık durumu anlattım çekime gidiyorum diye. elemanlar gelmiş beni aradı dedemlerdeyken annemleri görmüş valızımı almıstım zaten.

Soru bir dedim Allah'a inaniyormusunuz dedim bir birlerine baktılar evet dediler. peki dedi torpidodan Küçük Kuran-I Kerim'i çıkardım şimdi sorduklarıma doğruları söyleyeceğinize el basıp yemin edin dedim çocuk el bastı yemın etti. Zeynep'e dödüm senin için biraz zor olcak doğruyu söylmek ama sizde yemın edin dedim. yapma nükleer ne zaman bu kadar nefret ettin ne zaman kurdun bu planları dedi. battığım dönemde bana küfürler ederken çok zamanım oldu dedim gülümsedim. El bastı yemın etti annesinin üstüne.
Soru bir sevgilimisiniz dedim üçe kadar sayıcam aynı anda cevap verın dedim. Bir iki üç dedim hayır dediler.
Oldunuz mu dedim bir iki üç dedim hayır dediler. güzel dedim.
Yattınız mı herhangi bir temas oldumu dedim buna doğru cevap verin illa öğrenim dedim.
Bir iki üç dedim zeynep tabi ki hayır dedi çocuk yok abi dedi.
Güzel dedim. Öpüşme el ele gezme dedim. bir iki üç dedim.
hayır dediler. (gülerek sayıyordum bu arada resmen zevk alıyordum amk.)
Görüşme düzeyınız neydi dedim. bir iki üç dedim. ikiside arkadaşlık dedi.
Çocuga döndüm anlat şu arkadaşlığı dedim zeynep in sen bir arabadan sigara iç gel dedim. artık ikiletmiyordu. indi.
çocuğa döndüm ne olum anlat bakım dedim. Kardeş görüşüyorduk geziyorduk falan dedi seni anlatıyordu bazen dedi ben sevgili olmak istiyordum o daha zamanı var diyordu dedi. unutamadığım seyler var diyor dedi. camı actım gel arabaya dedim zeynepe. kaan yavrum zeynep'ede söyle doğrulasın dedim. söyledi doğruladı. zeynep'e döndüm madem unutamadın neden bu sürtüklük dedim a mal sevdiğim dedim çocuk güldü bende gülerek konuşuyordum sinirden çocuğa döndüm sanada kapalı gişe stand-up yapıyoruz ya iyimiş dedim eğlence çıktı bine dedim. sustu. Cevaplarımı aldım ben dedim.
Telefona yöneldim bakalım bu romantık geziyi hangi şarkıyla sonlandıralım dedim güldüm.

Ooo buldum size neşet babadan çalım dedim ama bana gelsin dedim güldüm
Neşet Ertaştan Evvelim sen oldun çaldım

http://www.youtube.com/watch?v=8npLqXmT6BY

Bunları biraz korkutmak için Sahilden direk dönmedim iskelenin oraya kadar gittim nereye falan dediler sizi çılgın aşıklar gezdiriyorum işte sizi dedim güldüm. merak etmeyin sahil havasi almak istedim dedim süleyman abi aradı o sırada geliyoruz abi iyiler dedim ses verin bakım dedim gülerek telefonu arkaya tuttum. Çocuk meraba abi dedi (tam mal amk ne günlere kalmıştık. güldüm kendi kendime.)

Neyse geldik bu çocuğu bıraktım arabadan indim Ağır abi geçinen çocuğun yanına gittim. kardeş bu işler boş mafyacılık oynamayın sizden büyüğü vardir ondan buyuk Allah vardır. ben bu işleri hiç sevmem ama siz mecbur ettiniz çocuğa elimi kaldırmadım arabada kaldırmakta istemiyordum sen zorladın bu çocuğun bu yediği kafanın vebalı senın ustunedir bilesin başka kusurumuz olduysa söyle şimdi hal edelim yada helallık ver gidim dedim. Helal olsun kardeş sende kusura bakma dedi eyvallah kardeş dedim süleyman abinin yanına gittim yarım saattın var yarım saat sonra iskeleye gel konuşcaz dedi tamam abi dedim. Araya bindim zeynep ağlıyordu.

Duş falan aldım babamı uyandırdım ben cıkıyorum dedim ıyı dedi paran var mı dedi var dedim olsun dedi para verdi kartının birini verdi. Bir ev anahtarı verdi. jeep'i al dedi yok dedim ehliyetim yok unuttun galiba dedim oda yoo biliyorum dedi falan nese ev anahtarı ne dedim ben seni ararım gelirken dedim yok dedi bu başka ev dedi jeton sonra düştü amk çapkınlık evi adam uslanmaz amk. dedim sen ne zaman düzelcen baba dedim olum dinle yok öyle bişe dedi babamın arkadaşı vardı hasan abi babam ona kıralamış o evi sonra hasan abi memleketine gidince ev boş kalmış zaten ayda yılda bir gelirmiş babam aramış hasan abiyi zaten ben gelemem iki ay çocuklar takılsın mangal falan hersey hazır temiz demiş. (severim hasan abiyi çocukken çok gelir kalırdı bizde) nese ben yok baba öyle bi kız değil falan desemde içten içe bir umuttu yaşamak işte babamda bozuntuya vermedi hiç sevdiğimi anladı tabi tamam olum mangal yaparsınız film falan izlersiniz dedi neyse dedim aldım anaharı çıktım evden o evde gaziosmanpaşadaydı uğur mumcu sokakta teras katıymış. nese bindim arabaya tunalıda zeynepe buluştum ne yapalım falan diye sorarken takılılım dedik. tunalıda gloria jeans vardı binler hatırlar geçen yıl kapandı zaten orda oturduk ordan kalktık mado'ya gittik ordan elizinn'e gittik yemek yedik ordan kalktık arjantıne cıktık oralarda takıldık falan o gün sekiz mekana girmişiz artık dalgaya vurmuştuk olayı ordan kalktık gel benle dedi nereye dedim gel benle dedi çıktık arabaya bindik tunalıya doğru gidelim dedi tamam dedim tekel'in önünden geçerken dur burda dedim sigara var dedim dur ya dedi durdum ne istiyorsun alım dedi yok dedi ben alırım nese indi birer bira alıp gelmiş bunun için mi kalktık ne biçim fantezilerin var dedim kuğluya dedi hadi ulan ben parkta içmem dedim hadii dedi saat 10 falandı zaten akşam. arabayı karumun karşısına park edip yuruduk kuğluya geldik ben tabi huzursuzum daha once oturmuşluğum yok kuğluda. nese bir baktım herkes içiyor şans eseri kuğları gören yer boştu oturduk epey konuştuk güldük eğlendik aşık oluyordum beyler resmen el ele tutuştuk ve bu kalp seni çok sevdi nükleer sakın gitme dedi şu kalbim ne bir ekgib ne bir fazla dediği zamanda geldin ama sensiz yapamaz bu kalp nükleer sakın gitme dedi ve öptü beni aklım çıktı resmen ilk kez böyle şeyler hisediyordum birine ve tek diye bildiğim gitmeye niyetim yok zaten zeynep dedim (ağırdan satıyordum o zaman kendimi azıma sıçım)