dinleyen varsa bende bir hikayemi anlatıyorum

ilgilenmiyorum ama belki ilgilenen çıkar benim liseli kardeşim bi entry gireyim sana.
şımarma giberim

eyvallah panpa şukulayasım geldi verdim şukunu

@4 aynen panpa vay amk. vaz geçtim zaten.

Anlat Panpa

Anlat lan amcıklık yapma

rezerved

Ben orduda büyüdüm panpalar. tanınmış bir ailenin oğluydum ilk okul bitene kadar evin bahçesinden çıkarmazlardı kardeşimle beni dünya bize o bahçeden ibaretti sonra annemle babam ayrılınca biz annemle kalmaya başladık ve ilk o zaman arkdaş edindim bu olaylara geç başladığım için öyle ilk okul ortaokul aşkım olamadı sonra bir açıldım kaybettiğim günlerin acısını çıkardım bilirler orduda ki arkadaşlar olympus kafa vardır orduda şimdi bebek cafe oldu neyse oranın müdavimi idik resmen sabah acar gece kapardık bi gün arkadaşlarla oturuyoruz bi kız gördüm bizim oralar küçük olduğu için hemen anladım ordudan olmadığını funda diye bir kız arkadaşımı konuşması için masaya yolladım kız fundayı tersleyip yollamış. funda nükleer sizle tanışmak istiyor çok hoşlanmış demiş kızda bana benim tanıdıklarım yeter diyip buna sıktır cekip yollamış. Nese aradan bi kaç gün geçti başka arkadaşlarla masada otururken hopp bu kız girdi kafeye bizim masaya oturdu arkadaşların tanıdğıymış kız beni görünce bozuldu sonra mecburi tanıştık adı zeynepmiş.

neyse gel zaman git zaman aynı masada otura otura hakkında bilgi toplamaya başladım askerde bir sevgilisi varmış çok seviyormuş falan tabi bize yakışmazdı askerde sevgili bekleyen birine yavşamak ben kafamda bitirdim sonra aradan biraz zaman geçti bu baktım tek oturuyor yakmış sıgarayı kahveyi söylemiş dertlenmiş cafeye girdim fatihe sordum (garson bu arada fatih) hayırdır la dedim ne olmuş buna ne bilim sabahın köründen beri böyle dedi yaklaştım naber zeynep dedim aa iyi nükleer dedi ne oldu sana dedim anlattı işte ayrıldık askerde ki arkadaşımdan moralım bozuk falan dedi nese ben hiç yavşamadan konuştum epey güldürdüm falan sağol dedi. aradan bi kaç gün geçti şadırvanın ordaki ziraat bankasına gittim dedeme yardım ediyordum o zaman nese bankadan çıktığımda bunu gördüm güldük falan yine ama soğuk gibiydi numarasını istiyemedim elinde telefonu vardı aldım numaramı kaydettim s.o.s. diye ne zaman canın sıkılır bişe olur ara dedim oda bakarız dedi gitti şaşkınlıkla.

--spoiler--

--spoiler--

ulan hayatımı gibecek kızın o olduğunu bilseydim yaklaşmazdım ben gayet rahat adamdım sabah onda dedemin yanına gider üç'e kadar çalışır 2009-2010'lu yıllarda 60 lira günlük 20 lirada harçlık 15 lirada yemek parası alırdım dedem otoriter biriydi hiç aksatmadı bunun harıcınde babamdan da paramı alırdım keyfim yerindeydi özel günlerde cuma ve cumartesi dedem kredikartını verirdi o zaman teras yeni açılmıştı orduda orada takılırdık geceleri haa ne fark vardı olympus'dan derseniz gündüz orda oturanlar akşam saatı süslenir akşam oraya gelir içerlerdi nese aradan zaman geçti bu kız beni aramadı eee aklım takıldı kıza ılk adam akıllı ılışkım olacak nerdeyse sonra bunu araştırdım bıraz abkarada yaşıyorlarmış orduya gelmişler rahat yanı biraz kız bizim ordululara göre sonra çocukla durumlarını araştırdım bıraz benle alakası yokmuş ayrılıklarının zaten benle ne alakası olacak amk. tanışalı bir hafta on gün oldu ayrıldılar etrafındakılere daha barışmam falan demiş bende yürü nükleer yol senin dedim düştüm kızın peşine.

zaman tak okuruz elbet

Kızlarla aram çok iyiydi eee mecbur annesi ile babası ayrılınca annede kalanlar bilirler etrafınızda hep kadınlar olur bütün ailenin kadınları sizden çıkmaz nese benimde bu sayede çok kız arkadaşım vardı. bizim kızlara dedim durum böyleyken böyle yürümem lazım bu kıza bunu bana ayarlayın. kızlar ilk kez o zaman uyardılar beni dinlemedim nukleer uzak dur olum ondan başkasını iste bulalım üzer o seni falan yok amk. ille o olacak dedim nur (o zaman ki kankam) la tamam ayarlımde sus dedi tamam dedim amk. ayarla tamam dedim bende. kıza gidip aynen şu cümleyi kurmuş nur ben nükleer'in zütünde ki dona kadar bilirim sorarız geldiğinde bak şu renk çıkacak seni bu şehirde tek mutlu edecek çocuk budur demiş ben kefilim demiş. bende durumu bilmiyorum tabi masaya oturunca ne renk la boxer'in nükleer dedi nur bana verdim rengini kızlar zeynep falan şaşırdı biz de güldük epey neyse. biz o gece mesajlaşmaya başladık güldük epey falan ertesi gün bulaşalım dedi kız tamam dedim ama 3 buçuk 4 gibi olur ancak dedim tamam dedi ulan gün geçmedi dedemin yanında daraldım dede diyorum yok mu fidangör tarafında iş bankaya para yatmıcak mı çekilmicek mi yok diyor nese saat 12 oldu ben onu görürürüm umuduyla bir yemeğe cıkım dede ben dedim dur dedi tapu müdürüyle çıkcaz yemeğe sende geliyorsun dedi hayattım başıma yıkıldı amk.

Sonra cihan restorant'a gidildi (Ordu'da ki binler cihan hala duruyor mu lan işim gereğiyle türkiyeyi gezdim onun gibi döner yapan yok amk. duruyorsa gidin benim yerime bir yiyin) yemekler yendi falan sonra cıktık ulan dedem tuturdu sende gel dede yok işim var inatla sende eve gel diyor lan yok huzur ver bir neyse en sonunda kaçtım. sonra zeynep'e mesaj attım ben öyküye geçiyorum gel dedim. öyküye geçtim o zaman sahibi ayhan abiydi ordada cok takılmıştım hatta dedemle calışmadan önce bırakır giderdi cafeyi aile dostumuzdu. ayhan abiyle sohpet muhappet ederken zeynep geldi oturduk işte bilirsiniz tanıdık yerde olacakları herkes geliyor oturuyor masaya tanıştırsana bizi nnükleer diyorlar. hayırlı olsun diyorlar lan ne hayrı daha yeni konuşuyoruz arkdaşız yok oğlumuza iyi baklar yok çok çapkındır kaç kurtarlar yanı lise'li muhappeti dönmeye başladı dedim kalk gidiyoruz zeynep. kalktık hesap mesap ödemeden çıktık ben cıkıyorum ayhna abi diye bağırdım içeri oda tamam dedi kız şaşırdı hesap vermiyormusun falan dedi yok bugün kü haracına saysın falan dıye espırı yaptım sonra teras gündüz saatleri sakın oluyor diye teras'a geçtik.

Teras Sahilde kilisenin yanında güzel bir mekandır böyle taş merdıvenlerden çıkarsın falan nese Teras'takılerde tanıdıktı işte dj'i selim abi abi işletmecesi mehmet abi garsonlar falan ne günlerdi ya, dedemin bana öğrettiği taktığı uygulamıştım terasta ilk günden beri adın ola bilir sağlam ola bilirsin ama bir mekanda takılman sahibini tanımanla değil garsonlarla arana bağlıdır herzaman bahşiş'i sıkı tut derdi bende öyle yapıyordum sürekli bahşiş verir fazla fazla bırakırdım işe yaradı amk ben girince hoş geldin nükleer abi demeye başladı komiler görsonlar falan nese oturduk bi masaya sonra selim abi geldi biraz konuştuk falan o gidince zeynep dedim hoşlandım senden izin ver birbirimizi tanıyalım zaman geçirelim zeynepte tamam dedi haydı dünyalar benim oldu sonra çıktık. ordan onu eve biraktim o annemin evinin 10 bina falan ilersinde oturuyordu onu bıraktım eve gittim sonra yine mesajlaştık falan yine buluşalım dedi tamam dedim bende ne zaman dedim bi saat sonra dedi manyakmısın dedim o zaman niye eve gittik dedim bilmem dedi peki buluşalım dedim ne yapmak istersin dedim (ona göre dedem'e gidip para kart araba tedarık edecektim amk.) sen bana bırak dedi tamam dedim bende. baktım cebimde bıraz para var bırıktırdığım paradanda bıraz yanıma aldım bundan mesaj beklemek uzere bilgi abnın otoparkına geçtim orada bıraz demlendık.

Sonra mesaj geldi nerdesin geliyorum diye. Nereye geliyorsun amk. simsar gibi otoparkta içiyorum. işte bilgi abiyi görmeye geldim sen gelme ben geliyorum dedim iyi sahilden bana doğru yürü buluşuruz dedi. hemen sakız attım azıma yürümeye başladım buluştuk eee ne yapcaz dedim sahilde takılcaz dedi allah allah ulan ne garip gelmişti bana bu yaşıma geldim sahilde bankta oturmamıştım. Sonra epey konuştuk babasının gözünün önünde vefaat ettiğini karaciğer hastası olduğu için olduğunu sonra beyine falan bulaştığını çektikleri sıkıntıları anlattı ulan o anlattı ben ağladım resmen amk. bi kez daha sahip çıkasım sarılasım yeter lan çektiklerin ben seni mutlu etmeye geldim diyesim geldi. Ortak bir noktamız vardı ikimizinde baba özlemi vardı benim babamda Allah'a şükür hayattaydı ama çocukluğumdan beri sürekli iş seyahhatlerindeydi giderdi aylarca gelmediği olurdu ulan uzun yol şöförümü reklam ajansı sahibi mi çözemezdim tabi sonradan ortaya çıktı sevgilisi olduğu nese uzun lafın kısası bende baba özlemi çekmiştim. Az çok anlıyorduk birbirmizi.

Nese saat gece 11-12 falan olmuştu annesi aradı gel artık kızım dıye ne kızdı ne bağırdı şaşırdım amk. tamam dedi bunu evine bıraktım. ama ben vurgun yemiştim resmen hayatta öfkem geldi girdim tekel'e o zaman 1.5 litre istanblue vodkalar vardı gümbül gibi onu aldım bi kaç redbull bı kutuda elma suyu bi pakette sigara hopp bilgi abinin yanına otopark'a züt gibi suratım içeri girdim ayhan abiler falanda orda ekip sağlam yanı beni öyle görünce nükleer ne oldu olum dedene mı bişe oldu falan diyorlar yok abi kafam bozuk diyorum ayhan abi çaktı durumu tuvalete gidince geldi peşimde bu gün kü kız mı bozdu moralını dedi yok abi dedim giberim abini anlat dedi. ulan neyi anlatım neye ağladımı neye bozulduğumu bende bilmiyorum ki yok abi dedim dedemle takıştık ağır konuştu dedi sıkım yalanını da nese dedi bana. girdik içeri mesaj geldi sağol bu gece dinlediğin için orduda ilk kez sana anlatıyorum dedi ulan ne cevap atıcam bu mesaja ben şimdi düşünmeye başladım.

Nese düşün düşün baktım olmıcak kız yine mesaj attı özür dilerim senide boğdum diye ikinci mesaji attı bende yazdım yok o nedemek s.o.s. diye boşuna kaydetmedim numaramı dedim sadece hayat bazen fazla huur çocuğu oluyor diyecek laf bırakmıyor dedim yarın buluşuyormuyuz dedim. Oda hayata inat buluşalım dedi. Yüzüm güldü nedense bir anda içmeye devam ettik. sabah işe geç kaldım dedemden ilk kez fırca yedim ama umrumda değildi. saatın üç olmasını bekledim ( dedem üçte kapatırdı dükkanı 85 yaşındaydı zaten çalışmak onun için hayat kaynağıydı üçten sonra eve gider rakı içer bahçeyle falan uğraşırdı. ) saat ıkı bucuk gibi mesaj attım bi saat sonra bulaşılım diye tamam beni al dedi evden. yarım saat sonra geliyorum diye mesaj attım sahilden gel ortada bulaşalım dedi sonra ilk kez çay bahçesine oturduk.

Amk. yıllardır önunde geçtiğim yere ilk kez girdim garipti ordakilerde şaşırdı garson falanda ulan ne işimiz vardı bizim burda ama kızdan birkez daha hoşlanmıştım hayattımda yaşamadığım bir hayattı yaşıyordum. epey konuştuk hayattan hatalardan doğrulardan lan dur ne ara hoşlanmadan sevmeden aşık olmayamı başladım ben dur sakın ol nükleer diyordum kendime sonra arkadaşlar arayıp duruyordu bir yandan haydı cafeye gel diye. Lan ne cafe'si benim çişim geldi kızı dınlemekten kalkıp tuvalete gidemiyorum işte o an anlamaya başlamıştım hayatımın sıkıldığını ama kıza belli etmiyordum umursamaz davranıyordum.

zeynep arkadaşların bekliyorsa git dedi yok ya sorun değil dedim şuan daha güzel şeyler keşif ediyorum dedim gülümsedi içim ısındı amk. neyse artık mesajlaşıyor hergün buluşuyorduk kimseyle görüşmüyordum. kafayı yemiştim resmen. en sonunda tak etti canıma ve dedim yarın buluşmalıyız oda sankı sen demesen buluşmayacaktık güldüm dedim 12 gibi terasa gel oda tamam dedi mantıken öğle yemeği arasında gidecektim. öğle oldu dedemin beraber yiyelim demelerini savdıktan sonra istikamet teras en arka köşe koltuğa kuruldum selim abiyle biraz sohpet ettim garsonlar bendenden dolayı zeynebi tanımışlardı hoşgeldiniz zeynep hanım nükleer bey sizi bekliyor falan diyerek masaya kadar eşlik ettiler zeynep geldi çok güzeldi lan şok oldum amk. bende gayet rahat kot mot giymişim utandım kendımden nese dedim zeynep süreci uzatmanın alemi yok dedim o nasıl yanı dedi zütüme döndüm heycan yaptım ben geliyorum bi sanıye dedim kalktım garsona tuvalete gidiyorum çaktırmadan oraya doğru iki kadeh duble viski getir dedim baktım konuşamıycam başka turlu amk. o zaman aşkı elimize verseler bomba sanar polise zütürürüz amk. arka arkaya iki kadehi vurdum oturdum masaya zeynep dedim ben bu hayatta neyi kafaya koyduysam elde ettim ve senden hoşlanıyorum sürekli beraberiz dedim ben ya senle sevgili olurum ya yabancı bu saatten sonra dedim sana beş dk veriyorum düşün dedim kalktım dj kabinine selim abinin yanına gittim midem yanıyor zaten aç karnına içmişim viskiyi öğle öğle selim abiyle muhappet ediyoruz ama aklım orda beş benzemezle rest vurmuşum hangi zütüme güveniyorsam. nese gittim masaya kararın nedir dedim. Beni dinle dedi ben zor insanim dedi, kolay kolay sevmem herkesle yapamam sürekli ilgi beklerim cart curt sayıyor (tipik kezban tripleri işte) aha dedim sıkı tuttuk geçmiş olsun olum nükleer ilk sıktırını yedin dedim kendime.