dinleyecek varsa hikaye yazacağım

canım çok sıkılıyor anlat bari onunla oyalanayım.

Bir kaç kişi olalım öyle başlayayım panpa

birkaç bitişik yazılıyor panpam, bekleyelim peki.

@4 eyvallah panpa. bekleyelim bakalım up up up

beklemeye değer mi ona göre bekliyim panpacm.

Ufaktan başlayayım diyorum. Okunması bir yana rahatlayacağım gibi sanki. 2013 kışında deli gibi bir kıza vuruldum. Eskişehirin soğuğu soğuktur bilen bilir. Şahinin arka cdıbına yazılan yazıları vardır 'istanbul boğazında değil eskişehir ayazında sevdik be güzelim' diye. O zamanlar lise son sınıftayım. Okulun popüler bin çocuğu, bi o kızla bi bu kızla takılan, iyi basketbol oynayan bi tipiyim adımı duymayan yok. Hızlı zamanlar yani sizin anlayacağınız. Sonraları bi güzel kıza tutuldum. Bu kız da okulda sınıfından çıkmayan sessiz sakin piyasa koşturmayan hanım hanımcık bir kız. Benim ne kadar soytarı olduğumu bilip bana pas vermedi başlarda. Gel zaman geç zaman 1 aya yakın peşinden koştum. peşinden koştum ama harbi harbi koştum. Az önce bahsi geçen ayaz gecelerde üşümesin diye montumu ona verip tişörtle gezdim yerde kar varken. su kenarındayız nasıl estiğini siz düşünün.

gel zaman git zaman ben biz sevgili olduk. benim için sadece o vardı. barlar sokağı denilen yerde boylu boyunca elimde çiçeklerle yürüdüm hani derler ya delikanlıya zor gelir çiçek taşıması. gel zaman git zaman çok iyi altı ay falan geçirdik. sonralı araya ufak tefek pürüzler girdi gerek benim yüzümden gerek onun yüzünden. ben de pek gelemem böyle şeylere ve ayrılalım dedim, ayrıldık. o beni seviyordu ben onu. ama ayrıydık. öyle bi haldeydim ki onunla da olmuyordu onsuz da. ondan ayrılınca ben tekrar o kızdan bu kıza koşuyordum. başka kızlarla yattım. bunun da kulağına gitti ama gittiğinde de ben yapamadım diye pişman olduğumu söyledim. zor oldu ikna etmem ama tekrar barıştık. barıştık yine güzel gidiyorduk. herkesin parmağıyla gösterdiği bi çift olduk iyice.

mucizeyi bekliyom

gibtiğim ygs zamanı geldi ondan sonra. benim derslerim ona nazaran daha iyiydi. çalışmaz etmezdim ama yapardım yani ne bileyim. sürekli başını şişiriyordum çalış çalış diye. tipik liseli sevgili tripleri aynı şehri yazalım falan filan diye. ders çalışsın diye çıkmayalım dışarı diyordum ama dayanamayıp ben çağırıyordum dışarı. ulan sonraları farkına vardım ki ben bu kızın geleceği ile oynuyorum. eğer kazanamazsa annesi onu yurtdışındaki akrabalarının yanına gönderecekti temelli. korktum ben de. dedim ki böyle olmaz. ben senin geleceğinle oynayamam. ayrılalım. olur da aynı şehre düşersek seninle evlenirim artık. kaçmaktı benimki belki ama öyle yaptım. kaçtım. gel gelelim kızın ruh halini düşünemedim. bir insan bir şey yaptığında, yaptığından ziyade ardındaki niyete bakarım. belki niyetim iyiydi ama bu ahmakça davranışım kızı kötü etkiledi ve barajı geçemedi.

okuyan var mı panpalar ona göre devam edeceğim

<<<<< okunmuyor

neyse ygs lys sonuç tercih derken bana denizli geldi, denizli pamukkale üniversitesi. hazırlıktaydım ev tutmuştum on numara takılıyordum. bi de kısmi zamanlı öğrenci dediklerindendim. param var takılmasını bilen kıza zamanda da bulunduğum ortamların aranan ismi olmuştum. sınıftan pınar diye bi kızla yakınlaşmıştık. manita ayağına takılıyorduk ama ben mutlu olamıyordum. varsa yoksa eski sevgilimdi. bir hafta falan devamsızlık çakıp eskişehire kaçmıştım. otobüsteyken de pınarla bir daha görüşmeyeceğimi söylemiştim pınara. eskişehire geldim ve eski sevgilimle buluşma ayarlamaya baya dil döktüm. neyse ikna da ettim. her zaman gittiğimiz parka her zaman gittiğimiz kafeye gitmiştik. soğuktu ve kafeden çıktığımızda yine el eleydik. barışmışlık yoktu sanki ya da bahsi geçmemişti ama el eleydik. o beni ben onu seviyordum başka ne olabilirdi ki

@13 ben anlatayım panpa da okuyan okusun

panpa rezerve edildi anlat dinlioz

bu nesille dinlemem

kaçamak bitti ben denizliye geri döndüm. aklımda bir tek o vardı. tekrar görüşmek için deli gibi bekliyordum tatili. her gün arayıp sesini duyuyordum. normalde karışmazdım gittiği yere arkadaşlarına falan ama uzakta olunca bildiğin benden izin alıyordu şuraya gidebilir miyim diye. bu acayip hoşuma gidiyordu. yaktık ilk dönemi sömestr oldu ben yine geldim eskişehire. ehliyetimi de yeni çıkarttırmıştım. hazırlığı bilen bilir tatil süresi uzun olur. tam 40 gün tatilim vardı ve en az 38 günü arabayla vur patlasın çal oynasındık. hiç unutmam 'çok yakışıyorsun şoför koltuğuna' derdi. bir de 'seninle arabaya binince karı koca gibi hissediyorum. senden çocuk yapacağım günleri de görecek miyiz acaba' derdi. sömestr bitti ve ben tekrar denizliye döndüm. bir hafta geçti aradan. 14 şubat geldi çattı. ben evine çiçek yollattım nasıl mutlu oldu. 16 şubat arkadaşımın doğum günüydü. bir şekilde eskişehire gelmem gerekiyordu. ailem istemedi 'onca yol parası vereceğine o paraya hediye al çocuğa' falan dedi geçiştirdiler. giberler kardeşim dediğim adamın doğum günüydü. onun sevgilisiyle gizli gizli plan yaptık şöyle kutlarız böyle kutlarız diye. geleceğimden ne doğum günü çocuğunun ne de sevgilimin haberi vardı. Hikaye ufaktan başlıyor beyler.

@17 dötüncü nesildim onu beğenir misin bilmem ama yine de sen bilirsin panpa. kafa aynı kafa hesap yeni sadece

eskişehire 30 km mesafede bi köyde bizim bağ evimiz var. ailem gider gelir ama ben arada arkadaşlarla mangala rakıya giderim. plan şöyleydi ki ben sabah sevgilimi alacaktım. ardından doğum günü çocuğunun sevgilisini alacaktım. sonra gidip evinde doğum günü çocuğunu uyandırıp bi kahvaltı edip bahsi geçen bağ evine gidecektik. 17 şubat pazartesi sabahı oldu. tam da plandaki gibi oldu. çok hoş bi kahvaltıdan sonra yola koyulacaktık.

---

evdekilerin gelme demesini aklınızda tutun. plana göre tek araba gidecektik bağ evine sabah verilen ani bi karar değişikliği ile iki araba peşpeşe gittik. bunu da aklınızda tutun. garajdan otomatik kapının anahtarını bulamadığımız için yarım saat rötarlı gittik onu da alınızda tutun. hani belki hepsi bi işaretti diye.

---

sevgilim benim yanımda. onlar da benim arkadaşın arabasında. züt züte gidiyoruz. gittik on numara mangalımızı yaktık. köfte söğüş salata falan takıldık. baraj vardır yakınlarında bilen varsa eskişehiri özet geçerim. baraja gittik görmeye gezmeye. sevgilim pek sevmezdi fotoğraf çektirmeyi orda bir sürü fotoğraf çektik. konum olarak barajın tepesinde kalıyorduk. taş atıp yetiştirmeye çalışıyorduk suya. yetiştiremeyenle de alay ediyorduk kahkahalar boyu. orda öyle eğlendikten sonra artık şehre dönmenin vakti gelmişti ama canımız hiç gitmek istemiyordu. sadece doğum günü için gelmiştim yani bir geceliğine. oradan döndükten bir kaç saat sonra biletim vardı tekrar denizliye dönecektim. eve gidip toparlandık ve artık yola çıkıyorduk.

nasıl gidiyor panpalar. kafam çok bozuk. dinleyen varsa devam edeyim