Merhaba adım Ahmet öncelikle belirtmek isterim ki detaylara girerek anlatacağım
bu hikayeler kendi gördüğüm rüyalardan ibarettir.

Uzun uzamandır aklımda olan bu paylaşımı yapmak için nedense bu güne kadar hiç
başlamamıştım fakat başlayacağımı biliyordum.

Bu günün tarihi 2018/12/05 saat 6,53 ilk rüyamı paylaşmak için bilgisayarımın başına
oturmuş bulunmaktayım.

Dosya biçiminde olup okuyan herkesin hayal edebilmesi için gerekli gördüğüm tüm detayları
anlatacağım ve nedense şuan içimde yaşadığım duygudan dolayı bunları benim son yazılarım
olduğunu düşünüyorum ve birgün bu dosyanın keşfedilip okunulacağına inanıyorum fakat bir
yandanda günler sonra bu yazıyı okurken kendime salak gözüyle bakıcağımıda biliyorum.

Hepsini tek seferde atıcaktım ama çok uzun falan dedi partları tek tek atıyorum hızlıca

Okurum akşam müsaitsen akşam uğra

artık rüyada değildim.

hırsızın kedinin köpeğin her neyse onun girdiği yatakta uyuyorum ve nutkum tutulmuş şekilde anneme baktım
dışarıdan beslediğimiz tavukların kazların bağrışma sesleri geliyordu ki saat 6.10 falandı onlardan bu saatte
ses çıkması birşeyler yolunda gitmediğine işaretti.

korkarak kalktım camlardan dışarı bakarak kontrol ettim bir sigara yaktım ve

bu güne kadar düşündüğüm yapmaya bir türlü başlayamadığım rüyalarımı konu alan dosyaları
hazırlama fikrine tekrar kapıldım ve işte karşınızda.

imla için kusura bakmayın

giren şeyin göz yanılmasımı olduğunu gerçekmi olduğunu ve en önemlisi ne olduğunu
anlamaya çalışırken
bakıyorum ki kara bir kediye benziyor
pişt kışt sesleri çıkararak hayvana bağırmaya çalışıyorumki kaçsın ama sesim okadar az çıkıyorki
hayvan sadece bana bakıyor ve bakarken
şekil değiştiriyor ve sanki bir köpek oluyor yetişkin bir kediden büyük ama bir kurt köpeği
kadar büyük de değil arasında ki boylarda bir köpeğin görünüme bürünüyor tabi hala simsiyah
derken sağıma ve soluma bakıp telefonumu buluyorum flash yakıp önümü görmek istiyorum
tam flashımı yakarken o köpeğimsi şey bana yaklaşıyor
yaklaşırken boyu
1.90 lara kadar çıkıyor ve tam flashı yüzüne doğrultucakken telefonumu çok mağrur ve sakin bir
şekilde yaklaşarak elimden alıyor o sırada
onun bir hırsız olduğunu birazdan soyulacağımızı anlıyorum ve acaba dayak mı yiyicem ölücem mi
diye düşünmeye başlarken aynı zamanda telefonumu kurtarmak için
elinden çekiyorum ama gücüm yetmiyor derken çok büyük bir irkilme ile uyandım.

hiç birşeyi kafama takmadan en ışık alan odaya geçip telefonuma video izlerken uyumaya çalıştım
ve başardımda uyudum evet rüyamda uyudum ve saatler geçmiş gibiydi ama hala geceydi
bir irkilme ile uykumdan kalktım (hala rüyadayım) yattığım yer çiftlik evindeki salona benziyordu hatta aynsıydı

salonda 2 cam var ve camların yanında 1 er tane ve duvar tarafında 1 tane olmak üzere 3 çekyat var
hırsızın gözetlediği camın önündeki çekyatta yatıyormuşum meğer orada uyanıyorum.

ve gözlerim o kadar çok acıyorki önüme bakmakta o karanlıkta birşeyleri seçmekte o kadar zorlanıyorum ki
neredeyse hiç bişey göremiyorum.

ve diğer camın perdesi aralanıyor ve içeri
simsiyah birşey sürünerek giriyor.

duşumu aldım video izledim. evde eğer ki 8-10 tane lamba var ise bu lambaların 4-5 tane yanmamaya başladı
çok garip bir durumdu ve yanan lambalar ise zifiri karanlık olan alanı az buçuk görmene yarayacak kadar
yanıyordu. Çok rahatsız edici ve korkutucuydu.

Dediğim gibi kendi evimdeydim orada uyuyacaktım ama rüya esnasında kendi evimde olduğumu biliyorum ama
o evde değil ablamlara ait olan evde uyumam gerektiğini hatırlıyorum ve oraya gitmek için kapıyı açıyorum ve
zifiri karanlıkla karşılaşınca telefondan saatime bakınca saatin gece 2 olduğunu görünce şaşırıyorum
duş almış ve biraz oyalanmıstım saat en fazla 11 olabilirdi çok garipsedim ve eve gitmek için yürümeye başlarken
sanki ablamlar 15 numara karşıda yaşamıyormuş da 16. numara karşı dairenin yanında yaşıyormuş gibi oldu
15 numara ise benim evimmiş ve ben orada kalmalıymışım
15 numaranın anahtarı ise ablamda

gecenin 2sinde evi aç diyemiyeceğim için rahatsız etmedim ve o lambaları garip ürkütücü
evime geri girdim.

okunur bu

Annem burda yaşamamız gerektiğini söyleyip beni de oraya çağırdı her ne kadar istemesemde
annem korktuğu için bende onunla birlikte çiftlik evine taşındım.
taşındıktan 2 yada 3 gün sonra uyumak için yatağa uzanmıştım ama yatamıyordum her ihtimale karşı
hırsız gelirse ilk ben göriyim diye salonda uyumaya karar vermiştim.
Telefonumdan video izleyip uykumun gelmesine uğraşıyordum saat sabahın 4 ü olmuştu ama gelen giden yoktu
tekrar geliceklerinden emindik çünkü burayı hala boş sanıyorlardı ama ne zaman gelceklerini bilmediğimiz için
2-3 gün boyunca ciddi anlamda tedirgin olarak yaşadık ben kalkınca annem yatıyordu annem kalkınca ben bildiğin
nöbet tutmaya başlamıştık ki
saat 4 olunca canım o kadar sıkıldıki kalkıp siteye gitmek istedim sonra vazgeçtim iyi ki geçmişim.

uyur gibi oldum ve bi ara nedense kalkma ihtiyacı hissettim ama su içmek yada tuvalete gitmek için değil.
sanki bana ilahi bir mesaj geldide birisi uyanmamı istiyor gibiydi.

kalkar kalkmaz televizyona baktım televizyon kapalı siyah görüntünün üstünde bir kafa elleriyle yüzünün
yan tarafını kapatmış evin içine bakıyordu dışardan.

Ambarda her nekadar kapı ve kilit olsada havalandırma amaçlı olarak cam takabileceğimiz boşluklar vardı
fakat camları takılı değildi.

Bahsettiğim camlar yerden 2.5-3m yüksekte olduğu için sorun teşkil etmiyordu.

Bilmeniz gerekenler bu kadar.

Rüya değil gerçek hayatta yaşadığımız bu olay şöyledir ki.
3-4 ay kadar önce çiftlik evimiz soyuldu daha doğrusu eve kimse girememiş ama ambarı
boşaltabildikleri kadar boşaltmışlardı

Şahıslar bir bakkalın kamera kaydından belli oluyordu polis hiç bişey yapmadı yapamayacakları
söyledi aslında yapabilirlerdi ama neyse.

Hırsızlar merdiven dayayıp camdan girmişler ambara ve içerden alabildikleri her şeyi at arabasına
yükleyip kaçmışlardı tabi bu olaydan haberimiz olunca.

Bahsettiğim çiftlik evi 2 katlı her katta 3+1 dairesi olan ve 3. kat olarak çatı katı bulunan
bir evdi bu evin hemen sağ ön tarafında bir tandır vardı.

Ve sol ön tarafında neredeyse evden daha büyük olan bir ambar vardı ambarın yanı ise hayvanların
yaşaması için oluşturulmuş olan etrafı kapalı bölge.

Evin içine girmek gayet zordur demir parmaklıklarla çevrili camlar balkonlar 3 tane dış kapı vardı
yani içeri birisi girmek isteseydi çok zorlanacaktı.

Fakat ambar için durum öyle değil büyük geniş bir demir kapı, kapıyı kapatan sürgülü bir kilit
ve asmalı bir kilitle korunuyordu ambar.

Ambarın içinde abime ait olan kaynak makineleri demir kesme makineleri,
kablolar halatlar bir kaynak ustasının
işine yarayabilecek tonlarca alet vardı ki bunlar para eden aletlermiş öğrendiğime göre.

Belirtmeliyim ki her insan garip rüyalar görebilir ama benimkiler sanırım daha garip.
Şuan anlatmayacağım ama son 2-3 yılda görmüş olduğum rüyaları yazıya geçirebilecek kadar
yazar değilim olsaydım bana hak verebilirdiniz.

Herneyse bugün beni etkileyen rüyam hakkında bilmeniz gereken detaylardan bahsedeyim.

Bir çiftlik evimiz var şehrin 1 kilometre dışarısında kalıyor ve ürkütücü bir ortama
sahip olduğu arkadaşlarım tarafından söylenir ki bu konu hakkında inli cinli tuhaf tuhaf
senaryoları kurup çok fazla dalga geçmişlimizde var.

Aynı zamanda şehrin içinde bir sitede evimiz var 11 binadan oluşan sitenin B bloğunda
14.numarada oturuyorduk 15. numaradaki dairede ise ablamlar oturuyorlardı

Bu günden yaklaşık 4-5 ay kadar önce çiftlik evi dayalı döşeli bir insanın yaşabilmesi
için gerekli olan herşey olmasına rağmen terk etmiştik yani uzun zamandır gidip gelmiyorduk
ve bu yaşadığımız şehrin kötü niyetli insanları için fırsat durumuna gelmişti

Bunu ilk gördüğümde şok oldum ve hemen kafamı cama çevirdim çünkü başka biryerden yansıyamazdı
cama baktığımda ise kimse yoktu ve tekrar şok oldum tekrar televizyona bakınca yine adamı orada gördüm
ve rüya gördüğümü sandım korktum ve uyanmak istedim cama ve televiyona yaklaşık 4-5 kere baktım
ve her seferinde adamı televizyondan gördüm ama camda yoktu nasıl olduğuna anlam veremezken
hemen ayaklandım ve salondan çıkıp mutfak balkonuna doğru yürüdüm o her kimse camdan görmesemde
balkona çıkınca kesin görücektim.

çıktığım gibi 25-30 yaşları arasında çingene bir adamla yüz yüze geldik ve aklıma gelen
bütün ağır küfürlerle karşılık verdim bağıra bağıra ki annemde duyup kalksın diye.
Tabi o sırada hırsız benden daha çok korktuğu için kaçmak için duvardan atlamaya çalıştı
ben ise hala arkasından küfrederken sol tarafımdan birisi daha fırladı
oysaki biri gözetliyormuş diğeri ise ambara girebilmek için hayvanların yaşadığı bölgeye girip
ordan tırmanacakmış oda koşarken onu görünce tekrar küfretmeye başladım falan filan o günden beri birdaha
hiç gelmediler ve hala çiftlik evinde yaşıyoruz.

selam ahmet, aplan var mı?