-
1.
+4 -4hikayesi
Evet beyler öncelikle herkese iyi geceler. Başlığı açmamın sebebi yaşanılan bazı garip olayları burdaki arkadaşlarla
paylaşmak.Şunu belirteyim anlatacaklarımı ben yaşamadım fakat 1. kişi ağzından anlatacağım. Yaşanılan bu olayları
dinlediğim ilk zamanlar gerçekten pgibolojim fazlasıyla etkilenmiş ve bu etki günlük yaşamıma yansımıştı.
Sürekli bir tedirginlik hali, tek başına kalma korkusu, her gece görülen kabuslar... Örnekler arttırılabilir.
Anlatacaklarımın sizi etkileyeceğine eminim. Yazıma başlamadan önce şunu söylemeliyim, anlatacaklarımda kesinlikle
düzeltme ve yahut ekleme yoktur. Olduğu gibi size anlatacağım. Fakat yazımdaki kişilerin isimlerini değiştirip size
sunacağım. Son olarak bu bir CiN hikayesidir.
Bekleyen arkadaşlar varsa yazıma birazdan başlayacağım.
Edit: Anlatacaklarım sağdan soldan duyma hikayeler değil, kesinlikle yaşanmış ve
çok yakın bir akrabamın başından geçmiş olaylardır.
Edit2:Ulan ne diye eksiliyon ki -
2.
+1(Anlatacağım olaylar 70 li yıllarda ismini vermek istemediğim bir şehrimizin ve yine ismini vermek istemediğim bir köyünde
yaşanmaktadır.)
Bizim orasının insanında vardır. Üç harfililere karşı bir merak. Hani derler ya ismini çok anma gelir diye. işte o ke-
sinlikle doğru. O zamanlar yaşım 12-13 falan. Çok iyi hatırlarım büyükler bazen kendi aralarında konuşur bende fazla-
sıyla korktuğum halde ısrarla kulak misafiri olurdum. Ne kadar doğru ne kadar yalan orasını bilemem ama anlatılanlar
gerçekten korku verici olurdu. Hatta bak kaç sene geçmiş o dinlediğim hikayelerden birini hiç unutmam amcam anlatmıştı
onu size anlatayım. Anlattığına göre amcam 8-9 yaşlarındayken şehire yakın ufak bi otelleri varmış. Artık motel mi
deniyor her neyse. Dedem bi akşam amcama işinin olduğunu yarın sabah döneceğini amcama da motelde kalıp ilgilenmesini
söylemiş. Tekrarlıyorum bak adam daha 9 yaşlarında. Günümüzde 9 yaşındaki çocuklar hala emzik emiyor. Herneyse amcam
motelde tek başına dışarısı kar kıyamet kış günü. Gecenin bi vakti motelden içeri 4 tane pala bıyıklı adam giriyor.
Hiç bir şey söylemeden salona geçip oturuyorlar. Kendi aralarında farklı bir dille hararetle sohbet ediyorlar. E tabi
amcam ürkmüş biraz hiç ses soluk çıkarmadan onları izliyormuş. Bu adamlar bir müddet daha sohbet edip birden
ayağa kalkıp bir süre amcama baktıktan sonra moteli terketmişler. Amcam biraz korkmuş. Bunu bize anlatırken bizde hafif
korkuyoruz. Bunun üstüne amcam kapıları kapatıp kilitleyip üst kata uyumaya çıkıyor. işte tam burada yaşadıkları yüzünden
amcam kekeme kalıyor. Odanın içinde yatağın üstünde bir kız çocuğu oturuyor. Saçları yerlere kadar uzanan bir kız çocuğu.
Daha da garip olan motelden amcamdan başka kimsenin olmaması Amcam moteli terkediyor kaçıyor çok etkileniyor ve olay
kapanıyor. işte herkesin ağzında buna benzer hikayeler fakat ben bu güne kadar sadece hikayeleri dinlemekle yetinmiştim.
Ama bugünden sonra gerçekten kabuk dolu günler beni bekliyordu. Ta ki istanbul'a yerleşip o garip olayı yaşayana dek.
Eğer burdaysanız yaşadığım her olayı ve sonundaki bir o kadar tuhaf kurtuluşumu size anlatmak istiyorum.
Edit: Amcam hala kekemedir beyler. -
3.
+1Sıradan bi gün beyler. Evde oturuyoruz annem kardeşlerim ben.(kalabalık bi aileyiz herkesi tek tek yazmayacağım sırası gelince size bahsederim). Sonra sıkıldım çıktım kapının önüne. Bir baktım kız kardeşim B ağlaya ağlaya karşıdan geliyor. Ağlamak diyorum ama hıçkıra hıçkıra ölecek gibi. ilk defa onu böyle görüyorum koştum yanına sarıldım ettim.Tümünü Göster
O an içim nasıl cız etti anlatamam. Üzülsem mi sinirlensem mi bilemedim herneyse. Nedense bunu eve sokmadım amk aldım oturttum yanıma dışarda bunu sakinleştirmeye çalışıyorum. Bi müddet sonra sakinleşti ama ben hala çok kötüyüm nerdeyse
bende ağlıcam. Neyse soruyorum buna sürekli kızım noldu niye ağlıyosun gibisinden. Buda en sonunda anlatmaya başladı. Bu arkadaşlarıyla birlikte lojmana oyun oynamaya gitmiş.(Lojman dediğimiz yerde eskiden öğretmen lojmanıydı ama şimdiler
de harabeye dönmüş eski biryer) Herneyse bunlar lojmanın bahçesinde oynarken lojmandan bi kadın çıkıp bunlara avazı çıktığı kadar bağırmış bu kızcağızda haliyle çok korkmuş. Neyse ben bunu yatıştırdım eve yolladım. Ama içimden diyorum.
Ulan bi kadının ne işi var o harabe yerde. Çünkü beyler orası köyün en ıssız yeri diyebilirim. Yani sadece biz arada oyun oynmaya gideriz oraya o kadar. Hiç kimseler olmaz orada. Herneyse ulan bende erkeğim ya aldım yanıma Ahmeti gittim lojmana.
Bu ahmette benim kuzenim olur. Sürekli beraber takılırız falan. Herneyse gittik lojmana ama ben gidene kadar nasıl sövüyorum. Yok işte kimse benim kardeşime bağıramaz. Gelsin bide bana bağırsın. Arada küfürler ediyorum. Dediğim gibi hani erkeğim ya !
Neyse lojmana gittik. Tabi ahmete olanlardan bahsetmedim. Gittik oturuyoruz. Ulan o harabeden 5-10 saniyede bir pat pat
diye sesler geliyor. Biz bi tırstık. Ama tırsmamız çok normal beyler. Dediğim gibi orada hiç kimse olmaz bomboş yer. iyide bu ses neyin nesi ? Bi süre ses devam etti. içeri girip bakamadım nedense. Oradan ayrıldık.Önce ahmetin evlerine
gittik orada yemek falan yedim derken hava karardı akşam oldu. Ahmetlerden çıktım bizim eve doğru yürüyorum. Yaklaşık 20 25 dakika yürüme mesafesi. Ve bizim ev biraz tepede kalıyor. Bizim eve çıkan yolda akşamları aşırı korkunç beyler.
Ne bir ışık var ne bir insan. Sağ taraf dahada yukarlara çıkıyor. Yolun solu ise aşağı iniyor. Her yer ağaç. Neyse hava karanlık yürüyorum. Sokaklarda tek bir insan yok. Aklımda hala o lojman var. Derken o az önce bahsettiğim bizim eve çıkan
yola geldim. Ama yolun başında ufak bi kız çocuğu ağlıyor. Kız kardeşim B'ye olanların üstüne bı kızcağızı görünce içim
parçalandı. Gittim yanına sordum neyin var niye ağlıyorsun diye. Kafasını kaldırdı bana baktı ve ''Abi B'nin evine gideceğim ama kayboldum''dedi. Ulan iyi güzelde ben bu kızı tanımıyorum. Köyde herkes birbirini tanır ama bu kızı daha
önce görmediğime emindim. Neyse kıza B'nin abisi olduğumu onu şimdi eve zütüreceğimi ve ağlamaması gerektiğini söyledim.
Küçük kızın çok mutlu olduğu belliydi. Ayağa kalktı. Tertemiz kıpkırmızı bir elbisesi vardı. Uzun beyaz çorapları ve altına
babet giymişti. Garipsedim. Çünkü yüzünü daha önce hiç görmediğim bu kızın bu kadar güzel giyinmesi beni şaşırtmıştı.
Kafamı kurcalayan bu şeylere pek aldırış etmeden küçük kızı sırtıma alıp yokuş yukarı çıkmaya başladık. Küçük kız boynuma
sıkı sıkı sarılmıştı. Bende düşmesin diye ayakların tutup destek veriyordum. Epey korktuğu belliydi. Hızlıca nefes alıp
verişini duyabiliyordum. Yol olabildiğine karanlıktı ama yolu yarılamış gibiydik. Derken kızın nefesinin kesildiğini
farkettim. Boynumu sıkı sıkıya dolayan kollarının gevşediğini farkettim. Ve son olarak gördüğüm o şey dizlerimin bağının
çözülmesine yetti.
Beyler buradaysanız devam edeceğim seri bir şekilde. -
4.
+2Gördüğüm o şey beni gerçekten çok korkutmuştu. Aslında görmekle görmemek arasında birşey. Çünkü etraf zifiri karanıktı.Tümünü Göster
Sırtımdaki Kızın ayakları değişik bir şekil almıştı. Karanlıktan tam seçemiyodum ama emindim. Beyler anlatırken kelimeleri
seçemiyorum. Tarifsiz bir duyguydu. Ne yapabilirdim o an ? Gerçekten kendimde değildim. Başımın döndüğünü hissettim.
Beynim zonklamaya başladı ama yaptım evet.O küçük kızı yolun solundan aşağıya attım ve arkama bile bakmadan koşmaya başladım.
işte tam o an korkularım 3 e 5 e katlandı. Yolun hertarafından insan çığlıkları duymaya başladım. Öylesine korkuyordum ki.
Koşmaya devam ettim hiç durmadım ellerimle kulaklarımı kapatıp koşmaya devam ettim. O sesleri duymamak için bende bağırıyordum.
Derken bir anda durdum. Bağırmayı bıraktım ve ellerimi kulaklarımdan çektim. Ne ses vardı ne de bir korku. Evet az önce
olanları yaşayan sanki ben değilmişim gibi içimde en ufak bir korku yoktu. içimdeki o tuhaf hissi size anlatamıyorum. Yürümeye
devam ettim. Yaklaşık beş dakika sonra eve girdim. Bizimkilerden iyi bir azarda işittim üstüne geç kaldığımdan ötürü. Salona
geçtim ailenin tüm fertleri salonda oturuyorlardı. Herkes sohbet ediyor gülüyor eğleniyordu. Ben ise sobanın kenarında
sessizce oturuyordum. Bir süre sonra uyku bastırdı ve odama geçtim. Size şöyle anlatayım yatağımın tam karşısında odanın
kapısı var. Yani yatarken odamın kapısını görebiliyorum. Ve benim odamın karşısında ise salon var. Herneyse yatağıma girer
girmez uyudum.Bir müddet sonra gözlerimi açtım. Beyler ayağa kalkmak istiyorum ama kalkamıyorum. Üstümde inanılmaz bir ağırlık
vardı. Kabus muydu bu? Hayır her şey çok gerçekti. Salonda bizimkiler oturuyor sohbete devam ediyordu. Onlara seslenmeye çalışıyorum
fakat sesim çıkmıyordu. Çığlığımı ben bile zor duyuyordum. Ağlamaya başladım gözlerim tekrar kapandı ve kendime geldim. Evet
bu sefer bir sorun yoktu. Üstüme bir ağırlık hissetmiyordum. Ama bu olanlardan sonra ufak bi kaza olmuştu. Altıma yapmıştım.
Evet beyler 13 yaşındaydım ve altıma yapmıştım. Bunu bizimkilere çaktırmadım iç çamaşırlarımı aldım tuvalete çıktım. Beyler
ozamanlar tuvaletler evin içinde değil. Evin dışında ufak bi kulübenin içinde olurdu tuvaletler. Bizimkide öyleydi kiremitten
bir tuvalet. içine girdim çamaşırlarımı değiştirmeye başladım. Tuvaletin bir kaç kiremiti kırık döküktü beyler. Yani hemen hemen büyükçe
bir kare şeklinde boşluk vardı tuvalet duvarında.Şu an yazarken bile tüylerim diken diken. işte ben çamaşırlarımı
değiştirdiğim sırada o delikten bir kafa içeri doğru baktı. Nutkum tutuldu. Evet yaşlıca bir kadın kafası. Bembeyaz suratıyla
kafasını içeri soktu. Avazım çıktığı kadar bağırdım köşeye oturup gözlerimi kapattım. Çok geçmeden annemler gelmişti.
Beni sakinleştirmeye çalıştılar. Zorda olsa kendime geldikten sonra olan her şeyi bir bir anlattım annemlere. Evdeki herkesin
yüzünde garip ifadeler oluşmaya başladı. Benim bu halim annemi kahretmişti belli ki. O gece benim yanımda yatmıştı.
Ertesi gün durduk yere annemin ısrarıyla dışarı çıkmıştık. Dışarıda gezerken evlerden birinin kapısını çaldı ve içeri girdik.
Nereye geldiğimizi bilmiyordum. Yaşlıca bir teyzeyle biraz sohbet ettikten sonra beni gösterdi. Daha sonra teyze Kuran'dan
ayetler okumaya başladı ve bana üfledi. Nedense bulunduğumuz ortam beni rahatsız etmişti. Yanlış anlaşılmasın inançlı biriyimdir.
Ama ne bileyim garip duygular içindeydim. Seneler böylece geçti. Arada kabuslar görüyordum ama onun dışında hiç bir sorun yoktu.
Her şey yolundaydı. Derken askerlik zamanı geldi çattı. O yaşanılanların üstünden tam 7 sene geçmiş. Bu süre her şeyi unutmak
için yeterli bir süreydi. Ama askerde yaşadığım bir olay beni dahada kötü bir noktaya getirdi.
Beyler buradaysanız devam edeceğim. -
5.
0Evet beyler askerdeyken bir adam vardı. isimleri değiştirerek yazdığım için onada selim diyelim. Bu selimin çürük raporu almak için deli taklidi yaptığı sanılırdı. Her günde dünyanın dayağını yerdi bu adam. Çok acaip hareketleri vardı. Dolu silah daTümünü Göster
vermezlerdi buna. Neyse bir gece ikimiz nöbet tutuyoruz. Hiç konuşmuyoruz. Ulan ama içimde inanılmaz bi sıkıntı var. Neyse Selim'e bi döndüm bu bir noktaya kitlenmiş bakıyor. Ulan nereye bakıyor bu hava karanlık önümüzde ağaçlar falan var. Hiç bir şey gözükmüyorda zaten.
Neyse bunu çok önemsemedim ben. Sonra durduk yere patlattı bi kahkaha. Bende irkildim. Anasını satıyım KORKUYORUM. Diyorum ulan Selim noldu ne var falan.
Bana cevap vermedi ama bende feci tırsıyorum. Bi müddet sonra bu bana döndü ve baktığı noktayı işaret ederek oradaki şeyi görüp görmediğimi sordu. Bu sefer benim içim iyice sıkılmaya başladı. içimden diyorum nerden çattım buna falan. Neyse cevap vermedim
buna. Yine bir süre sonra imalı bir tavırla baksana ya kırmızı elbiseli kıza ne kadar sevimli dedi. işte tam o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. 7 sene
önce yaşananlar dün gibi gözümde canlandı. Beyler inanılmaz korkuyordum. Selim ne alakaydı ? Neyse ki bi süre sonra duruldu zorda olsa nöbeti tamamladım.
Askerlikte öyle böyle bitmişti. Askerlik yaptığım şehirdede bizim yakın bi akraba yaşıyordu. 1-2 gün onda kaldım derken
memlekete, ailenin yanına dönme vakti geldi çattı. Otobüs yolculuk derken memlete vardım. Sırtladım çantamı başladım bizim
köye yürümeye. Saat akşam 9 gibi aldı yine içimi bi sıkıntı. Tam bizim köyün girişinde baktım kamp kurulmuş, çadırlar madırlar kalabalık bir grup.
Neyse geçiyorum tam baktım ahmet seslendi. Gittik sarıldık ettik. Beni yanlarına davet etti sonra kıramadım bende. Bu gece beraber kalırız yarın
sabah geçerim eve diye düşünüyorum içimden. Neyse gece sohbetin muhabbetin dibine vurduk derken bi vakit sızmışım. Uyuyorum ve birden ezan okunmaya başlıyor.
Sabah ezanı. Ama sesi o kadar berrak ve o kadar hoş ki. Yani ne bileyim bi garip işte. Gözlerimi bi açıyorum. Beyler etrafımda ne kamp var ne ateş var
ne ahmet var. Ben yine başladım kafayı yemeye. Olanlardan ahmete bahsetsem bi türlü bahsetmesem bi türlü. Neyse ruh gibi köye döndüm aileyle hasret giderme falan
derken günler haftalar geçti. Eş dost vasıtasıyla istanbul'da iş
buldum kendime. Bir süre sonra ev ayarladım birde. Görüntüde her şey güzeldi. Evi daha yeni tutmuştuk. 3 belkide 4 gün olmuştu.
Ama benim sorunlarım devam etmeye başlamıştı. Özellikle askerde beni etkileyen o gece daha sonrasında o kamp olayı.
Unutmak mümkün değildi ki. Her gece kabuslar... Ardı arkası kesilmiyordu. Gitmediğim doktor kalmamıştı. Artık ruh sağlığım bozulmuştu
Tüm gün dua ediyordum ama ne fayda. En sonunda ağladığımı bilirim hıçkıra hıçkıra ağladığımı. Yine sıkıntılı günlerden birinde kapı çaldı.
Kurtuluşum seneler sonra kapımı çalmıştı beyler.
En etkilendiğim kısım son kısım ise son kısımdı. Buradaysanız son kısmı anlatıp bitiricem. -
-
1.
0Panpa devam et dinliyoz işte be kesme tam yerinde dıbına koyim
-
1.
-
6.
0Kapı çaldı. Kapıyı açtım kimseyi göremeyince otomatiğe basıp beklemeye başladım. 2.katta oturuyordum ve gelen kişinin
ayak seslerini duyabiliyordum. Merdivenleri tek tek çıktı ve kapıma geldi. Tanımadığım biriydi beyler boyu 2 metreye yakın
esmer cılız bir adam. Elinde siyah bir poşet vardı ve tek kelime etmeden poşeti bana uzattı. Ne olduğunu sorduğumda bana evimin
duvarına asmam gerektiğini söyledi ve tek kelime etmeme izin vermeden çekip gitti. Tüylerim diken diken olmuştu. Okadar daire
arasından benim zilime basıp bunu bana vermesi açıklanabilir bir olay değildi. Poşetin içinde beyaz bir kartona yazılmış
arapça yazılar vardı. Dediği gibi onu duvara astım ve inanın o günden sonra bir daha kabus dahi görmedim. işin daha garip kısmı
bana verilen o kağıdı kime gösterdiysem yazılara bir anlam veremedi. Yazıların arapça bir anlamı yoktu. Evet o kağıtta ne
yazdığını hiç bilemedim ama o günden sonra bir daha sıkıntı yaşadığımı hatırlamıyorum.
Beyler okuduğunuz için saolun, dediğim gibi bu anlattığım benim yaşadığım bir olay değildir. Bunları yaşayan kişiden
dinlemiştim ve çok etkilenmiştim. Bunları sizinlede paylaşmak istedim. iyi uykular millet.
başlık yok! burası bom boş!