1. 129.
    0
    gusl abdesti alırken çok zorlanıyorum süphe vs napacam
    bide bi sorum daha var ayak fetisi caizmi
    ···
  2. 128.
    0
    @130 konu sen, ben değiliz panpa. dediğim gibi bu çok büyük bi' hüküm ama bakış açın mantıklı.
    ···
  3. 127.
    0
    @129 panpa zaten ona karşı değilim ki. arapça okunmasına karşıyım gibi algılama. sadece anlamadan okuyanlara lafım. yani sen fatihanın anldıbını biliyorsan ve yine de arapça okumak istiyorsan oku. ama okuyamayan bir insana da zorla arapça okutmak ne fayda getirir. ya da türkçe istediği gibi yalvarmak allahı övmek isteyen birine ne denir? kılma mı diyelim. ben kendi fikrimi kesin demiyorum. ama ben kafamda bazı konularda kesin düşünüyorum. ama Allahlık taslarmışcasına benim dediğim doğru manasında algılama. sana mantıksız geliyorsa kendi bildiğin gibi yap panpa
    ···
  4. 126.
    0
    @127 cevabımı aldım ama haklısın diyemiyorum. ben de kur'an okurum. çok net konuştuğun için bununla ilgili açık bir ayet vardı da ben bilmiyorum acaba? dedim de. söylediklerin net bir dayanağı olmayan kesin bir hüküm. ayrıca namaz sırasında okunan surelerin türkçesini ya da herhangi bir dildeki anldıbını bilmek çok da zor değil.
    ···
  5. 125.
    0
    @126 panpa 'şefaat ya resulullah' demek ne demek? yani sanki biz peygambere allahın şefaat yetkisi verdiğine eminiz, sanki böyle bir kanıtımız var gibi peygamberden şefaat dilenmek nedir? bak verebilir ayrı bir şey. sana da bu yetkiyi verebilir. ama kesinliği olmayan bir şey hakkında kesinmiş gibi amel etmek cahilliktir, peygamberin emeklerine saygısızlıktır. Kendi kızına dahi 'Fatıma vallahi senin için ben hiçbir şey yapamam. Nefsini Allahtan satın al' diyen bir peygamber duysa ne düşünürdü Allah aşkına. Peygamberin peygamberliğiyle yetinemeyenler onu sürekli yüceltmeye çalışıyolar panpa. Benim için peygamberim şefaat yetkisi olmadan da yüce. Ama yetersiz bulanlar onu putlaştırmaya devam ediyor. Tıpkı hristiyanların hz.isaya yaptıkları gibi. hristiyanlar da kötü amaçla yapmıyolardı bunu. ama sonunda ilahlaştırdılar. o yüzden bence açık putperestliktir bu
    ···
  6. 124.
    +1
    @125 belli bir ayetten bahsetmedim. kuranın genel manasından bahsettim. yani kuranda birçok ayette düşünmemizi emreder ve kuranın üzerine düşünmeyi söyler. çünkü kuranın bir öğüt olduğunu söyler mesela

    ''Öyleyse, onlar bu Kur’an üzerinde hiç düşünmezler mi? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?'(muhafazid 24)

    veya

    ''Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?!Kamer 17

    gibi. Ayrıca Kuranda başka bir ayette şöyle der;

    Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin''(Bakara 153)

    Şimdi bu ayetler bağlamında düşünürsek, anlamadığımız bir dili kutsallaştırıp o dilde namaz kılmakla hangi yardımı ve nasıl içten isteyebilirsin ? kuranı anlamadığımız bir dilde okuyacaksak nasıl 'öğüt' alabiliriz? ya da anlamadığımız bir dil üzerinden yukarıda ayette söylendiği gibi nasıl kuran üzerine düşüneceğiz?

    Benim fikrim bu. Arapçayı kutsallaştırmanın manası yok. Allah Kuran'ın neden arapça indiğini kendisi söylüyor (şu an ayet numarası aklımda yok). Diyor ki anlaşılsın diye. Yani mekkeliler mucize bekledikleri için. sanki insanların anlayamayacağı ve konuşamayacağı bir dilde inmelerini bekliyorlar kuranın. Allah da anlaşılsın diye arapça diyor. Yani sen türksen anlayacağın dilde oku. eğer peygamber türk olsaydı türkçe gelecekti çünkü. amaç anlaşılması. anlaşılmadan yapılan ibadet ne fayda getirir? Allah kuranda namazın bizi 'iyi'liğe zütüreceğini söylüyor. Peki anlamadığın şeyleri okumak seni nasıl iyiliğe zütürür?
    ···
  7. 123.
    0
    @122 ver(e)mez mi diye sordum. verebileceğini sen söyledin. şefaat rahmetten bağımsız olarak dilenirse şirktir ama burada rahmetle birlikte ve devamında dilendiğinde şuurlu bir dua edilmiş olur mu? mekke müşriklerinin allah ın haşa yardımcıları olduklarını düşünerek meleklerden şefaat dilenmeleri ile alemlere rahmet olarak gönderilen bir en yüce yaratılmışın allahın rahmetiyle beraber şefaatine muhatap olmasını nasıl bir tutuyorsun? teşekkürler
    ···
  8. 122.
    0
    @1 aynı zamanda @99 kur'an'ın hangi ayeti belirtir misin?
    ···
  9. 121.
    0
    @123 bize ne panpa?
    ···
  10. 120.
    0
    (bkz: tayyibin neden secdede fotoğrafı yok/#119443884)
    ···
  11. 119.
    0
    @120 verebilir ama vermeyedebilir. 'şefaat ya resulullah' demek daha bilmeden verdiğini iddia etmektir. bu da apaçık putperestliktir. o zaman ben de bu mantıkla yarın çıkıp 'şefaat ya recep' diye birinden şefaat dilensem olur mu? halbuki ona da izin verebilir ? ama sonuçta vereceğinin garantisi yok. garantisi olmayan bir şey üzerinden allahlık taslayıp 'aha tamam ya peygambere verir ya da verdi' diyerek şefaat dilenmek nedir? mekkeli müşriklerin şefaat anlayışından farkı nedir?
    ···
  12. 118.
    0
    @116 ben zaten burda bilimsel bilgiler vereceğim demiyorum ki. kendi düşüncelerimi söylüyorum. siyasette çok muallak konular var evet ama dinde muallaklık yok. kitap belli çünkü. ilahlık taslamak benim değil senin gibi kibriyle insanları 2 kelimede cahil ilan eden ve karşı tarafı iddia etmediği bir şeyle karalayıp silmeye çalışanların yaptığı bir iştir genelde.
    ···
  13. 117.
    0
    kardeşim şefaat aracılıktır. tabii ki yetki allahındır. sen şimdi bizim şefaat anlayışımızı boşver. şimdi o ayetten allah ın peygambere aracılık "izni" verebilir mi veremez mi?
    ···
  14. 116.
    0
    @117 şefaat ayetlerinin en kapsamlısı şu ayettir panpa

    ''De ki: Şefaat yetkisi tamamıyla ve sadece Allah'a aittir(Zümer 44)

    ve şu ayeti de vereyim

    Onlar, O'nun hoşnut ve razı olmadığı hiç kimseye şefaat edemezler''(Enbiya 28)

    bu ayetleri ele aldığımızda şefaatin manası ortaya çıkıyor. Şefaat bir kulun vereceği ödül değil Allah'ın ödüllendireceği kişiye ödülü takdim etme işlemidir. Yani şöyle düşün: bi takım şampiyonlar ligi şampiyonu olduğunda kupayı hakeder. fakat o kupayı takıma uefa değil, uefanın belirlediği eski bir futbolcu ya da ünlü bir teknik adam vs vs verir. bu da onore etme amaçlıdır. komik bir örnek ama aynen böyle. fakat bizim şefaat anlayışımız 'kişileri' putlaştırmaya dayanıyor. sanki peygamber 'allah' o bizi cennete sokacak gibi davranıyoruz. bu şefaat anlayışı mekke müşriklerinde vardı ve peygamber buna karşı savaştı. biz ise tekrar aynı şeyi yapıyoruz. bu peygamberin emeğine hakarettir.
    ···
  15. 115.
    0
    @115 panpa aslında burda ayet açıklaması yapmayı düşünmüyodum o yüzden kısa cevaplı dedim ama kaçıyo gibi olmaması için cevaplayacağım bunu. şimdi kuranı bir bütün olarak ele alıcaz. tek ayet alınca yukarıda senin yaptığın gibi 'kuranda çocuk evlılığıne izin vaar' diye yaygaralar çıkıyor. şimdi kuranda evliliğin iki şartı vardır 'buluğ ve rüşt'. yani buluğ çağına girmiş ve rüştünü ispat etmişler için izin verir kuran. bu da zaten en erken yaş olarak 17-18 yaşlarına tekabül eder. rüşt zaten yetişkinliğini ispat etmek anldıbına gelir. mesela artık dünyada rüşt olarak en az 18 alındığı için yasalar buna göredir. islam buna yaş sınırı koymamış sadece. çünkü 17 yaşında biri de rüştünü ispatlamış olabilir veya 19 yaşında biri ispatlayamamış da olabilir. aslında şu ankinden de mantıklıdır.

    şimdi rüşt konusuyla ilgili ayet vermeden önce yukarıda veridğin ayette bir şey izah edeyim. ayette 'henüz adet görmeyenler' derken tabi hemen çocuk olarak algıladın. ancak bunun böyle algılanamayacağını birazdan vereceğim ayette göreceğiz. fakat ayeti vermeden de burda sadece 'çocukların' algılandığını söylemek biraz kasıtlı olur. verdiğin ayette bir anormallik olarak yani hastalık olarak 'hiç adet görmeyen' erişkinler de kastedilmiş olabilir. hah işte burda hangisinin kastedildiğini anlamak için şu ayeti okumak gerekiyor

    nisa: 6: "sorumluluğunuz altındaki yetimleri evlenebilecekleri yaşa gelinceye kadar deneyin; sonra aklen olgunlaştıklarını tespit ederseniz - rüşt - mallarını onlara iade edin; (sakın,) onlar büyümeden önce, aceleyle ve müsrifçe harcayarak mallarını tüketmeyin."

    görüldüğü gibi evlenebilmenin şartı olarak aklen olgunlaşmayı yani rüşt kuralını da getiriyor kuran. malesef tek ayet üzerinden tespitler doğru değil. ki zaten allah'ın insanların fıtratına yerleştirdiği 'çocuklara karşı şehvet duygularının olmaması' bile ayet olmadan bir ispattır. ha diyebilirsin ki 'ama çocuklara tecavüz edenler yok mu,onların şehvetleri çocukları kapsıyor' ama dikkat edersen o insanlar tıbbi açıdan da 'hasta' insanlardır. yani 'anormal'dir. o yüzden ayet olmasa dahi bu biyolojik olarak bir ispat. ancak yukarıdaki ayet zaten net olarak ortaya koyuyor.

    önyargıları kırıp okursak kuranda bir anormalliğin olmadığı çıkıyor kardeşim.
    ···
  16. 114.
    0
    “Göklerde nice melekler var ki, onların şefaati hiçbir fayda vermez! Ancak Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimseye izin verdikten sonra olursa (bu müstesnadır).” Necm 26

    ayetinden allah'ın şefaat izni vereceği birisi veys birileri olacağını anlıyoruz. neden "şefaat ya muhafazid" diyenleri tek kalemde yanlışlıyorsun?
    ···
  17. 113.
    0
    Böyle cahil cühela adamlara prim verip okuyamın bile amk.

    Sanki kendisi ilah, siyasetde dinde muallak konular, subjektif, kanılar üstünden sonuçları olan şeyler amk cahil bini @1
    ···
  18. 112.
    0
    Talak (65) / 4

    Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

    çocuk yaştaki kızları nikaha almayı sex yapmıyı serbest bırakıyor kur'an ve hadisler ne diyosun ?
    ···
  19. 111.
    0
    @113 haklısın panpa ama tahmin edilebilir diye düşündüğüm için öyle söyledim. gerçi baya aştık onu
    ···
  20. 110.
    0
    kısa cevaplı sorular olursa iyi olur ne lan? ne bileyim cevabı kısa mı...
    ···