din konusuna son noktayı

bu yazıyı okuyan aklımı gibim

up

kuranin ilk yazildigi dil su anki arapcanin temelini olusturur ancak ayni degildir. karakter sayisi bile farklidir. yani arastirmacilar misir vb. kulturlerdeki eski yazitlari arastirirken o zamanki yazi dili olarak kullanilan kus bocek gibi sembollerden olusan yazilari nasil cozumlemeye calisip yorumluyorlarsa kuranda ayni surecten gecmistir. ayrica piyasada 1000 cesit turkce kuran bulursun yani her yazar kendine gore yorumlar dili cevirirken buda ne kadar yoruma acik bir kitap oldugunu gosterir. dikkat edersen her olay gerceklestikten sonra "aaa bak buda kuranda yaziyodu" denilir yani olay gerceklesmeden kimse cikipta "bu bu olacak" diyemez (diyenler var ben denilipte gerceklesen olaylardan bahsediyorum).
kisaca bi olay olur ve kurandan bi kesit o olaya gore yorumlanir sonrada "bak yaziyodu" denilir.
ozet: incil tevrat kuran ve diger kutsal kabul edilen hicbir kitap yazildigi gibi degildir gunumuzde.

@1 ve yandaşları haklı beyler

@1 yahu kardeşim kuranın değişmiş olmasına ne gerek var ? bir kere oku türkçesini. ondan sonra sümerlere kadar olan tek tanrılı dinleri incele. arada bir fark göremeyip çıkacaksındır dinden.

bu kadar kolay amk.

edit : ayrıca kuranda tek bir mucize yoktur.

suların karışmaması yalanı
http://www.turandursun.co...ar/showthread.php?t=15913

muhafazidin yetersiz ilmi
"Hz. Enes anlatıyor: Ukl veya Ureyne kabilesi halkından sekiz kişilik bir grup Medine’ye gelip Hz. Peygamber (a.s.m)’e biat ederek Müslüman oldular. Bir müddet sonra Medine’nin havası onlara dokundu ve hasta oldular. Şikâyetleri üzerine Hz. Peygamber (a.s.m), çobanlarıyla birlikte Medine’nin dışına çıkıp, develerin sütlerinden ve sidiklerinden içmelerini öğütledi. Adamlar bir müddet devlerin süt ve sidiklerinden içtiler ve sağlıklarına kavuştular. Derken, çobanları öldürüp develeri önlerine katıp zütürdüler. Olaydan haberdar olan Hz.Peygamber (a.s.m) birkaç adam peşlerine taktı ve nihayet onları bir yerde yakalayıp getirdiler. Hz. Peygamber (a.s.m) onlara hakkettikleri ağır bir cezayı tatbik etti. Ellerini, ayaklarını kesti, gözlerine mil çekti ve güneşin altında ölüme terk etti... "

Allah’ın yeryüzünde yarattığı şeylerin hepsi bir değildir. Kimini sebeplere bağlar, kimini sebepsiz vasıtasız yaratır. Mesela insanların hepsi bir anne ve babadan gelirken Hz. Ademi (as) hem anne hem babasız, Hz. isayı babasız, Hz. Havvayı da annesiz yaratmıştır. Demek ki umumi kanunların dışında bazen hususi olarak hareket etmektedir.

@9 tabi bunlar sadece söylenti. meryemin bir huur, adem ve havvanın da olmama olasılığını da düşün derim.

@1 uzun uzun açıklayamıcam şimdi tel ver arıyıp anlatayım.

koyamıyorum amk.

sizlere sorum şu.

incilin değişmesine göz yuman tanrı sizce kuranın değişmesine göz yummuş olamaz mı ?

yani şöyle diyorum,
bi olay keşfedildi ve (örn: tatlı ve tuzlu suyun birbirine karışmaması) bunu kurana eklediler.

daha sonradan da millet "aaa tatlı ve tuzlu suyun birbirine karışmıyormuş, bilim adamları açıkladı" dediğinde

piyasaya çıkıp "bu olay 1400 sene önce kuranda geçiyordu" denilmiş olabilir mi ?

olamaz dediniz. tamam bunlar 1400 senedir kuranda yazılı.

peki bazı hastalıkların çareleri de yazıyo deniliyor.
madem çareleri var, insanların 14 asır boyunca ölmesine izin verdin de bilim adamları çıkıp açıklayınca vik vik öttün kenardan?

neden ha neden?