1. 1.
    0
    ama saçmalayanları giberim
    ···
  2. 2.
    0
    @2 öl aq
    ···
  3. 3.
    0
    @4 günahtır kardeşim sonuçta emek hırsızlığı oluyor bu durumda
    ···
  4. 4.
    0
    @6 sor kardeşim
    ···
  5. 5.
    0
    @8 sana gelen her iyilik Allahtandır, sana ne kötülük dokunursa kendinden. başa gelen kötülüklerin bir kısmı insanın arzu ve iradesine bağlıdır. insan onu nefsinde tecelli eden bir irade ve istek ile bilerek veya bilmeyerek bizzat veya dolayısıyla ister. Hatta ısrar da eder, irade ve istek kuvveti nefsinde bir iyilik olduğu halde istenen maksat, iyilik de kötülük de olabilir. Allah Teala da cimri olmadığından kulunun iradesine izin verip hükmünü yürüterek maksadını yaratır veistenen kötülük yine Allah katından gelmekle beraber, sebep ve çıkış yeri kulların nefsi ve onların kazancı sayılır ve sorumluluk da yapana ait olur. *Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah, çoğunu affede
    ···
  6. 6.
    0
    @9 hangi dindeysen o dınle ılgılı sorabılırsın
    ···
  7. 7.
    0
    @12 izlemek zaten günah kardeşim ama para verilip alınan bir şeyi farklı yollardan elde edip izlersen bu emek hırsızlıgı olur
    ···
  8. 8.
    0
    @17 "Ve onlar ki, iffetlerini korurlar; Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir." (Müminun Suresi : 5-7)
    "Ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz; Bundan öteye (geçmek) isteyenler ise, onlar taşkınların ta kendileridir." (Mearic Suresi 30-31)
    islam alimlerinin çoğunluğu, buradaki aşırı gitmeden, evlilik dışında başka bir kadınla birleşmeyi anlamışlar ve elle doyumu bu birinci derece haramlar arasında saymamışlardır.
    Allah Resulu şöyle buyurur:
    "Cinsel organıyla oynayan bir millete Allah azab etmiştir."
    "Elini nikahlayan mel'undur"
    "Elle boşalan lanetlidir"
    Bu hadis-i şerif kesin bir hükümle, masturbasyon olayını yasaklamaktadır. Ancak islam alimlerinden bazıları bu hadisin, sahih hadis kitaplarına girecek kadar sağlam senetli olmadığı için, helal-haram bağlamında delil olamayacağını savunurlar. Bazı Hanefi ve Hanbeli alimleri eşi olmayan birinin, alışkanlık haline getirmemek şartıyla bu sıkıntısını giderebileceği görüşündedirler. Ancak bu sadece bir zaruret kapısıdır. Zina tehklikesine düşmemek ve çok fazla zihni meşgul etmemek içindir. Asıl olarak helal değildir. Bunu hiçbir islam alimi savunmamıştır. iki tercih arasında kalan bir müslüman zararı daha az olanı tercih etmelidir. Bu bir fıkıh kuralıdır. Eğer bir müslüman, zina yapabilecek kadar kontrolünü kaybetmişse, daha hafif olan bu yolu tercih eder ve zina tehlikesinden kendisini kurtarır
    ···
  9. 9.
    0
    evet beyler başka soru yokmu
    ···
  10. 10.
    0
    up up up
    ···
  11. 11.
    0
    @23 hadisler şu yönde
    Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)
    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Livata yapan melundur.) [i.Ahmed]

    (Hanımı ile livata eden melundur.) [Şir’a]

    (Bir erkek veya kadının dübüründen ilişkiye girene Allah rahmet etmez.) [Tirmizi]

    (Kendi rızası ile üç defa livata yaptıran alışır, her zaman bu işi ister.) [R.Nasıhin]
    ···
  12. 12.
    0
    marmara ilahiyat mezunuyum her türlü soruları alayım
    ···
  13. 13.
    -1
    @31 sesli güldüm sana
    seni böyle düsünmeye sevk eden nedenleri araştırmak lazım önce .bence çocukluk ve aile yaşantından kaynaklanıyo dıye dusunuyorum haksızmıyım panpa
    ···
  14. 14.
    0
    @32 çok uzun ve derin bi mevzu canım kardeşim
    ···
  15. 15.
    0
    @35 özelden yollım .küfür etme bukonular çok önemli konular taşşağa sarılmamalı anladınmı benı
    ···
  16. 16.
    0
    Namazı sevmek için önce insan olucaksın kardeşim. yaradılanı seveceksein yaradandan ötürü. Namaz Adem Olmaktır
    üç esas duruş vardır namazda. kıyam, rükû ve secde.
    önce kıyam yani ayakta durursun tıpkı elif gibi,
    sonra rükû’dasındır eğilirsin tıpkı dâl gibi,
    ve son olarak secdeye kapanırsın vücudun iç içe geçer tıpkı mim gibi.
    farkında değilsindir ama ilk insanı işaretlersin her rekatta. yaratılan ilk insan adem’i, sırasıyla elif(a), dâl(d), mim(m).
    ···
  17. 17.
    0
    @42 senınle kısısel tartısmaya gırmıyorum panpa
    ···
  18. 18.
    0
    @44 senınle her tulu munazara hazırım evet soruları alayım adam gıbı sor
    ···
  19. 19.
    0
    @47 olaya ne kadar onyargıyla yaklasıyorsunuz
    ···
  20. 20.
    0
    Hz. peygamber saçını ve bilhassa sakalını traş ettiğinde Ashab-ı kiram saç ve sakal tellerini teberrüken saklarlardı. Hz. Peygamber’e ait sakalların günümüze kadar üç yolla ulaştığı düşünülebilir: Birincisi Ashab-ı kiramdan, Hz. Peygamber’in sakalından bir parçaya sahip olanlar bunu ne pahasına olursa olsun korumak azmini göstermiş; vefat ederken de aynı duygularla evlâdına intikal ettirmiştir. Böylece bu sakal telleri asırlar boyunca kutsal bir miras olarak babadan oğula, dededen toruna intikal etmiştir. ikinci yol zaman içinde sonraki asırlarda yaşayan müslümanların da bu mübarek sakaldan bir tek tele bile sahib olmak arzusunu göstermeleridir. Böylece evlerinde, ellerinde sakal-ı şerîf bulunan aileler, komşularına ve diğer din kardeşlerine, gösterdikleri aşırı sevgi ve ilgiden ötürü -ellerindeki miktar elverdiği ölçüde- armağan etmişlerdir.
    ···