1. 1.
    +6 -3
    bundan 1-2 yıl önce gece 12 gibi yolda yürüyordum. o zamanlar havalar soğuktu montla bile üşüyorsun. üzerimde de trençkot var. az ilerde kenara kıvrılmış bir kız gördüm. yaşı 19-20 anca. zayıf birşey kendisi. dalgalı siyah saçları var. üzerinde pijama gibi incecik bişey var o kadar. yere çömelmiş elindeki kediyi seviyor başka hiç bişey yapmıyor. uzaktan biraz izledim kendisini panpalar. içim cız etti mk bu yaştaki bir kızın sokaklar da yaşaması kolay olmasa gerek.

    yanına doğru ilerledim. yanına doğru ilerlerken kar serpiştirmeye başlamıştı. etrafta hiç kimseler yok. ben onun yanına doğru yaklaştığım halde kafasını kaldırıpta kim geliyor diye bakmadı bile. benim yaşım da 20 kadar işte. yanına geldim mk. aramız da 1-2 metre mesafe var hani belki saldırır falan kendimi savunmam için aralık bırakıyım dedim.

    yere çömeldim ve merhaba dedim ama cevap falan vermedi kedisiyle oynamaya devam etti.
    ···
  2. 2.
    0
    baktım tepki falan vermiyor yanına gidip oturdum. adını sordum. yine bir cevap alamadım. baktım bu böyle olmayacak yanından kalktım. ilerde ışıkları yanan bir dönerci dükkanına doğru yürüdüm. usta kapatmak üzerydi ki ben geldim. 2 tane tavuk dürüm 2 tane de ayran aldım. kızın yanına doğru yürümeye başladım.
    ···
  3. 3.
    0
    kız pozisyonunu bile bozmamış sadece uyuyan kediyi seviyordu. belki de kafası bu dünya da bile değildi. yanına oturmadan önce selam yine ben dedim maksat bilinci yerindeyse zararsız birinin geldiğini anlasın. yanına oturdum. ben çok acıktım kendime döner aldım sana da alıyım dedim. bunları derken bir yandan da poşeti açıyordum. yüzünü hala tam olarak görememiştim kafasını bir türlü kaldırmamıştı. ilk defa bir kıza karşı sadece ve sadece merhamet besliyordum.
    ···
  4. 4.
    +1
    önce ayranın alüminyum folyosunu yarıya kadar kaldırdım ve önüne doğru koydum. ardından dürümü çevrelemiş gri kağıdı döndürerek yırtıp yarısına kadar çıkardım. pakedi kıza doğru uzattım ancak yine herhangi tepki vermedi. çok ısrarcı oldum ancak nafile. en sonunda pes edip kendi dönerime ve ayranıma da el sürtmeden yanına koydum ve oradan ayrılmak üzere yanından kalktım.
    ···
  5. 5.
    0
    tam ayağa kalkmıştım ki yerdeki kedi kıpırdanmaya başlamış bi yandan da huzursuz bir şekilde sesler çıkarMAYA BAŞLAMIŞTI. yere doğru baktIM. kedi bir anda ayağa kalkıp dikleşmiş hırlayarak kızın eline doğru tırmık atmıştı. ardından depar atarak kaçtı gitti. kız durduğu yerden ilk defa kıpırdamıştı. bu sefer huzursuz bir şekilde kıpırdıyordu. ardından içli bir ağlama geldi.
    ···
  6. 6.
    +1
    hemen yanına doğru oturdum. kafası hala aşağıda ağlıyordu hafif hafif. bu kızı artık burada tek başına bırakamazdım, erkekliğime el vermiyordu. üzerimdeki trençkotu çıkarıp kızın sırtına serdim. sol elinin üzerinde hafif çizik vardı. biraz da kan akıyordu. kızın kanayan elini ellerime aldım. elleri buz kesmişti adeta. tepedeki belli belirsiz üzerimize ışık veren sokak lambasının yardımıyla ellerinin soğuktan morardığını görebiliyordum. ardından cebimden peçete çıkarıp hafif hafif silmeye başladım kedinin tırmaladığı yeri. zannedersem canı yanmış olmalıki elini çekti.
    ···
  7. 7.
    0
    bir süre dokunmayıp kendi haline bıraktım. 5 dk sonra ağlaması yavaşlamış sadece burnunu arada bir çekiyordu. tekrardan konuşmaya karar verip hey ağlamana gerek yok dedim. kafasını kaldırmak için elimi yandan çenesinin altına doğru sokup parmaklarımla yavaş yavaş kaldırmaya çalıştım. bir anda irkildi. ben ise onu rahatlatmak için hey geçti artık benden korkmana gerek yok diye telkinler ediyordum.
    ···
  8. 8.
    +1
    kafasını kaldırmıştım sonunda. yüzü karşısında şaşırmıştım. kız bu haliyle bile oldukça alımlı duruyordu. gözleri yere doğru bakıyordu hala. göz çevresi kıpkırmızıydı. gözlerinden süzülen göz yaşları toprak içersindeki yüzünde aşağı doğru kıvrıla kıvrıla bir iz oluşturmuştu. çenesinin yanında hala düşmeyi bekleyen 1 damla göz yaşı tepedeki spot ışık altında parlıyordu.
    ···
  9. 9.
    0
    cebimden bir mendil daha çıkarıp kızın göz yaşlarını mendili bastırarak hafif hafif sildim. bunu yaparken de kısık bir sesle merak etme endişe edilecek bişey yok diye yanımdaki solmuş çiçeğe bakarak sözcükler fısıldıyordum belki sözlerim onu bir nebze olsun sakinleştirir ümidi ile. şimdi biraz olsun sakinleşmişti. artık ağlamıyordu da. sadece yere doğru bakıyordu. önceden yere bıraktığım dürümü elime alıp ucundan küçük bir parça lavaşı kopartıp kızın ağzına doğru yavaş yavaş zütürdüm.
    ···
  10. 10.
    0
    lavaş parçasını soğuktan çatlamış dudaklarına dokundurdum. alt dudağının içersine değdi ilk önce bu lavaş parçası. ardından kendisi hafifçe ağzını açtı ve lavaşı yavaş yavaş adeta bir hasta gibi çiğnemeye başladı. göz bebekleri hala yere doğru bakıyordu. dürümü kenara bırakıp ağzı açık ayranı aldım ve aynı şekil dudaklarına doğru zütürdüm ve hafifçe kaldırdım. bir yudum da ayrandan aldı.
    ···
  11. 11.
    -1
    tekrar elime dürümü aldım ve direkt ağzına doğru zütürdüm yavaşça ağzını açtı ve ucundan küçük bir parça ısırdı. kızın yüzü çok soluk duruyordu hasta olduğu her halinden belliydi. kız beni anlıyor diye umut edip biraz daha dışarıda kalırsan soğuktan donacaksın hadi benim evime gidelim dedim ve ardından ayağa kalktım. döneri ve ayranı başka biri gelir yer diye oracıkta bıraktım.
    ···
  12. 12.
    0
    eğilip kızın kolundan tuttum ve yavaşça ayağa kalkdırmaya çalıştım. kız hareket etmekte zorlanıyordu. kızın kolunu bırakıp arkasına geçtim. sırtındanda destek alarak kolunu omzuma attım ve elimi beline geçirip yavaşça kaldırdım. şimdi ikimizde ayaktaydık. yavaş yavaş yürümeye başladık. kız hafif hafif topallıyordu. arabaya doğru yaklaştık. arka kapıyı açıp kızı içine koydum. ben de şöför koltuğuna geçtim. dikiz aynası bizim az önce bulunduğumuz yeri gösteriyordu. ve oraya doğru 2-3 kişinin ellerinde alkol şişesi ile küfürler yağdırarak bağıra çağıra yaklaştığını gördüm. içlerinden birisi yerdeki dürümü alıp içersini açtı ve içindeki tavuk etini kahkahalarla arkadaşının koynuna soktu. diğeri ise sinirlenmiş olmalıki küfrederek sırtındaki tavuk parçalarını çıkarmaya çalışıyor ancak kafası kıyak olduğu için bir türlü dengesini sağlayamıyordu. aynı kişi yerdeki ayranı alıp çocuğun başından aşağı doğru döktü. içimden tam zamanında oradan ayrıldığımızı geçirip marşa basıp oradan ayrıldım.
    ···
  13. 13.
    0
    yolda giderken bir gözüm dikiz aynasında kıza odaklanmış diğer gözüm yola bakıyordu. klimayıda en sıcak pozisyona çekmiştim. 5 dk sonra arabanın içi sıcacıktı. kız sıcaktan dolayı olcakki gözlerini kapamış ve çoktan dalmıştı. 20 dk sonra apartmanın önüne gelmiştik. arabadan inip arka kapıyı açtım. kızı uyandırmak istemedim zaten uyanacağa da benzemiyordu. bir kolumu diz kapağının altına diğer kolumu başının arkasına doğru geçirip yavaşça kaldırdım. tahmin ettiğim gibi uyanmamıştı bile.
    ···
  14. 14.
    0
    apartmanın kapısı kapalı, anahtarlarda cebimdeydi. onları alamayacağım için bizim dairenin ziline burnumla dokundum. hoparlöre ev arkadaşım serkan çıktı. kimo diye seslendi. benim karşim aç kapıyı dedim. oda bana doğru anahtarın yok mu senin mk yaa diye söylendi ve otomatiğe bastı. basar basmaz kapı çat diye gürültüyle açıldı. gürültüden kucağımdaki kız ürkmüş olacakki ellerini yüzüne doğru zütürüp sıçrayıverdi. zavallı yorgunluktan gözlerini bir saniyeliğine açıp tekrardan yavaş yavaş kapamıştı. ben, sevgilim ve fakülteden en yakın dostum serkanla aynı evde kaldığımız daireye doğru asansöre binip kucağımdaki kızla birlikte yine burnumun yardımıyla 12 numaralı düğmeye bastım. asansörün iç kapısı gıcırtıyla birlikte kapandı.
    ···
  15. 15.
    0
    sadece benim yazdıklarım...

    http://ccc.incisozluk.cc/...§en-anım/@penis%20gibici
    ···
  16. 16.
    0
    yukarı doğru aniden hareket etmeye başladık. kucağımdaki kız yukarı ivmelenmemizden dolayı iyice ağırlaşmıştı. daha yeni 5. kata geldiğimiz vakit asansör bir anda durdu ve tepedeki 4 spot aydınlatma bir kaç defa göz kırparak cızırtıyla birlikte söndü. şimdi göz gözü görmüyordu. ortalık zifiri karanlıktı. ilk bir kaç sn ne yapacağımı bilemedim. kafamı topladığım an ilk iş kucağımdaki kızı asansörün zeminine koymak oldu. elimle cebimi yoklamaya başladım. sonunda telefonu buldum.
    ···
  17. 17.
    0
    telefonun fener uygulamasını aradım, sonunda buldum. uygulamayı tam açacaktım ki bir anda birisi üzerime doğru hışımla atladı. birlikte asansörün zeminine doğru yuvarlanmıştık. ben altta kalmıştım. şimdi bir çift el boğazıma yapışmış parmaklarıyla olanca gücüyle sıkmaya başlamıştı. olanca kuvvetiyle bana küfürler savurmaya başlamıştı. hızlı ve öfkeli nefes alışları yüzümü yalıyordu. nefesinin döner koktuğunu anımsadım.
    ···
  18. 18.
    0
    yere düşerken kafamı sertçe asansörün kapısına çarpmıştım. başım şiddetli bir şekilde dönüyor gücümü bir türlü toplayıp boğazımdaki ellerden kurtulamıyordum. beynime kan gidişi yavaşladığı için hepten kafam dönmeye başlamıştı. elimin yanına dokunan telefon aklıma geldi biraz gayret edip telefonu elime almıştım. kilit tuşuna dokunup telefonun ekranını aydınlattım. ışığı üzerimdeki kişinin yüzüne doğru tuttum.
    ···
  19. 19.
    0
    üzerimde kocaman bir paranormal varlık yoktu. bu kişi tahmin ettiğim gibi dilenci yada sokaklarda yaşayan zavallı kızdı. gözleri ışıktan kamaşmış olcakki kafasını yana doğru çevirdi. son gücümle sakin ol benim diyebildim. ardından ışığı kendi yüzüme tuttum belki tanır diye. işe yaramış olmalı ki parmakları gevşemeye başlamıştı. bir anda karşımdaki bu yeşil gözler yana doğru kaydı ve bedeni yana doğru yığılıverdi.
    ···
  20. 20.
    0
    dirseğimin yardımıyla yerden doğrulup sırtımı asansörün yanına dayayıp dizlerimi kırarak oturdum. elimle zemini yoklayarak telefonu bulmaya çalıştım. telefon rehberinden serkanı bulup kulağıma doğru zütürdüm. hala başım hafif hafif dönüyordu. boşta olan elimide boğazıma zütürüp masaj yapar gibi sıkıyordum. telefona kimse cevap vermemişti. tekrar ekrana bakıp yeniden serkanı aradım. sonunda açmıştı. açar açmaz ne var mk dedi direkt. hemen konuya girdim. gibtirtme uykunu da gel 5. kata asansör de kaldık dedim. serkan bu sefer nasıl kaldınız diye bi soru daha sordu? sorularına daha fazla dayanamayıp telefonu yüzüne kapattım. telefonun ekranını yerde sırtüstü yatan kızın yüzüne doğru yaklaştırdım. yüzü boncuk boncuk ter içindeydi, hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu. apalayarak kızın yanına doğru gittim ve kafasını ensesinden yavaşça kaldırıp dizimin üzerine koydum. ağzı hafif aralık bir şekilde yüzü yana dönmüş vaziyette duruyordu. bir tutam saç göz kapaklarının üzerinden geçip yanağının yanından tere yapışmış bir şekilde boylu boyunca uzanıyordu. parmağımla bu ıslak demeti alnından yana çekerek diğerlerinin yanına yolladım.
    ···