dibe vuruşum büyük değişim intikam capsli

@66 hocam hızlı yazmaya çalışıyorum, kurallara fazla dikkat etmiyorum. Kusurum varsa affola..

Sonra biz yerlerimize geçtik hoca geldi, baya beğendim güzel olmuş bazı ekgiblikler var onları tamamlarsak daha güzel olur dedi bende tamam dedim. Artık yavaş yavaş sınıfta dikkat çeken, cool birisi olmaya başlıyordum. Neyse sonra zil çaldı yanıma hemen semih geldi hadi gidiyoruz diye koluma girdi. Amk daha pelin kazanamamıştım. Ama semihide kaybedemezdim. Biz alışveriş merkezine gitmeye başladık. orda ona benim ayakkabının mavi beyazından aldık. benimki sadece beyazdı. Ordan yukarı kata çıktık bişeyler yemeye. Baya sohbet ettik orda.

Semih'e güven verebiliyordum artık. Biraz dertlerini, sıkıntılarını anlattı. YGS kazanamam korkusu varmış biraz ona destek oldum. Yemeklerimizi yedikten sonra kalktık bu bana teşekkür etti ayrıldık. Eve gittim, telefona baktıgımda furkan mesaj atmış. Kanka oyunlar için çok teşekkür ederim ilk işim bunları kurmak olacak çok sağol diye. Rica ettim. Ama hala pelin'i kontrolum altına alamamıştım.

@71 ben gerekli açıklamayı yaptım önceki yazdıklarımı kontrol edersen. Ayrıca dikkat ederse herşeyi dksına göre yazmıyorum. Atlıyorum önemli kısımları aktarıyorum sizlere.

Neyse devam edeyim. Artık pelini kazanmalıydım. Twetterden pelin'in tweetlerini okumaya başladım her tweeti okudum. Kişiliğini kendimce analiz ettim. Ona göre davranış sergileyecektim. Bu arada semihin ve mervenin telefon numaralarını almıştım. Merve her akşam ve her gündüz günaydın-iyi geceler mesajı atıyordu. Ama pek takmıyordum toplu atıyordu büyük ihtimal. Kendi kendime görevler vermeye ve bu görevlerin karşısına tamamlandı yazmaya başladım.
Görev: Ezik bir kişiliğe sahip, kullabileceğin, yardıma ihtiyacı olan birisini ağına düşür!

Furkan tamam! gibi..

Yarınki görevim Pelin'i ağıma düşürmekti. Ama uğraştıracaktı. Pelin kişisel yazı ve kişisel gelişim yazılarını çok sevdiğini öğrendim. hemen kişisel yazılar, yazmaya başladım. Hatta birazdan onları kopyalayıp sizlere göstereceğim.

Yazdığım bazı hikayeleri buraya kopyaladım.
Bu arada ciddi bir olay olmadı polislik zaten ilerleyen kısımda anlayacaksınız.
(bkz: bir zamanlar bende çocuktum)
(bkz: herkesin vardır içinde sakladığı bir derdi)

@82 panpa ben hep bu intikamı bekliyordum. benim için dünyadan daha önemliydi bu intikam.

Neyse akşam furkan mesaj attı kanka ben yarın gelemeyecem haberin olsun bu arada oyunlar mükemmel çok fena sardı diye. (bin kesin oyunları oynacaktı yarın)Ama bu bir bakımdan iyiydi furkan'a ayıracağım zamanı pelin'e ayırabilirdim.
Sabah kalktım ilk derse girmedim. Kitapcıya gittim muhafazid Bozdağ'ın Düşün ve Başar diye bir kitabını aldım. Pelin'e verecektim. 1. dersin teneffüsünde sınıfa girdim semih sınıfta değildi merve geldi yanıma uyanamadın mı diye bende evet diye geçiştirdim. Zil çaldı semih geldi omzuma dokunarak nerdeydin sen ortak dedi bende uyanamadm dedim ayakkabısını gösterdi beraber aldıgımız ayakkabıyı giymiş. Olm yengen çok beğendi diye güldü yerine geçti.

Merve sanki anlıyordu peline yakınlaşmaya çalışmamı soğuk davranmaya başlamıştı. (buda tipik kezban) Pelin'e yazıları ve kitabı teneffüste vermemeye karar verdim. Merve görmemeliydi.

Ders bitti herkes evlere dağılırken merve çıkar çıkmaz pelinin yolunu kestim. Ben yazıları getirdim diye. Şaşırdı ciddimi süper dedi. Vaktin varsa bir yere gidip kahve içelim beraber değerlendirelim dedim. kem küm etti ama kabul etti. Aslında bunu dün gece planlamıştım. her şey çok iyi gidiyordu.

Pelinle kafeye gittik 2 kola aldık. biraz sohbetten sonra çantamdan kitabı çıkardım, sana aldım. Aslında okumaya fırsatım olmadı ama çok övdüler baya güzel bir kitapmış diye kendisine taktim ettim beğenerek aldı. Sonra yazıları gösterdim okuyup değerlendiriyorduk. Şurası şöyle olsa daha iyi olur gibi. Böyle derken biz 1-1.5 saat oturduk orda. Pelin bazı yazılarımı aldı üzerine ek yapayım diye kabul ettim. Pelinlede samimi olmaya başlıyorduk. Ve yeni tipimle gayet çekiciydim. Giyiniş tarzımda kaliteli olmaya başlamıştı. Dayım sağolsun.

ya polise haber verecekler gibtirsin gitsin versin amk. Olayı bilmeden polis polis şuana kadar işlediğim suç varmı hayır !

Bu ilerleyen zamanlardan bir caps. Hikayenin sonlarına doğru paylaşacaktım. Bu capsların ne olduğunu kimler oldugunu açık bi şekilde göstererek anlatarak devam ettirecektim. Yok yalanmış yok şuymuş. Lan amk ben başta demedim mi beğenmeyen okumasın diye. Bari saygı duyun diye. Yahu beğenmediyseniz yazmaz ben içimi döküyordum. Ha bi blog site açtım orayada döküyordum ha ben buraya döküyüm belki okuyan olur diye yazdım. sizi kandırdığımda elime ne geçecek sanki.

Al buda bazı capsler öncede dediydim size konu ilerledikce eklicem şimdi eklersem anlamazsınız anlamı olmaz diye..

http://imgim.com/fd7ls.jpg
http://imgim.com/fd7ly.jpg
http://imgim.com/fd7s5.jpg

@102 ya hayır abi sanki sizi kandırınca bana ödül verecekler. malmıyım o kadar saat kendimi yoruyum sizleri yoruyum. ilaç kullanmaya başlamadan önce yapılan sağlık sonucum ilacı vermeden önce yaptılardı baska biseyim varmı falan diye diğer o giriş çıkıslarıda eklerim müsait oldugumda.

Ama varya helal olsun size ayip ettiniz. Ben dediklerimi yapacam müsait oldugumda bütün capsleri eklicem ama hikayeye devam etmicem.

Msaüt olunca o capsleride ekler çıkarım.

http://imgim.com/fd8dq.jpg

Kim ne derse desin ben devam edeceğim. Saçma sapan yorum yapanlarıda tınlamayacam amk. ben kendi blogumda yazar gibi devam edecem.

@91 den devam ediyorum.

Artık daha çok mutluydum. ama bu mutluluk ne pelinle tanıstıgım icin nede arkadas edindigim içindi. Bu mutluluk intikama adım adım yaklastığım içindi. Kadro yavaş yavaş tamamlanıyordu. Eve giderken furkan'ı aradım, merak etmiş ve ilgili göstermeliydim kendimi. Noldu hastamısın, bir sorunmu var neden gelmedin diye. Halsizlik vardı üzerimde yarın geliyorum dedi.(tahmin ettiğim gibi bin oyun oynamış) Zaman geçtikce furkan ile semihin arkadaşlığıda güçleniyordu ki buda gerekliydi.

Eve geldiğimde dayım gelmiş bize (kavga ettiğimiz) aman efendim bunda bir ilgi var görseniz yeni doğmuş çocuğuyum sanarsınız. Eee son yaşananlardan ibret aldı tabi. Akşam üzeri türk kahvesi yaptım kendime müzik eşliğinde içerken aklıma bir fikir geldi. Ben odamıda buluşma yeri olarak kullanabilirdim. Eski planıma göre kullanamazdım cünkü odam berbattı.
Ama annemler herşeyi yenilediği için gayet güzeldi. Hem burda daha samimi konuşabilirdik, beraber aktiviteler yaparak bağımızı güçlendirebilirdik. Planda düzenleme yapmak istedim. Bunuda ekledim ve benim tahminime göre gayet güzel olacaktı.

Yalnız bir sorun vardı ve benim dikkat etmediğim sorun. Merve eskisi gibi günaydın, iyi geceler mesajları atmıyordu. Merve'yi yeniden kazanmalıydım. Sabah dershaneye girerken birisi seslendi arkamdan, bu semih'ti. Bugün dershaneye gitmeyecem ben arkadaşlarla takılcaz sende gelsene dedi. Ama gelemezdim. Merve ve Pelin ile konuşacaklarım vardı ve ikiside ağıma takılmamıştı. Aslında Merve takılmasada olurdu sonuçta o planın bir parçası değildi. Semih'e yok ben derse girmeliyim size iyi eğlenceler dilerim dedim. Semih biraz bozulmuştu ama bana hak veriyordu, sonuçta ben haklıydım kaçmamak konusunda.

Sınıfa girerken koridorda furkanı gördüm yanında iki kişi daha vardı. Nasıl yani bizim sessiz, asosyal furkanın arkadaşları mı vardı amk? Ben biraz daha yaklastıkca olayı anlamaya çalıştım. Furkan'ı sıkıştırıyorlardı. Furkanın yanına gelip, hayırdır furkan bir sorun mu var? dedim. Bişey demedi, yanındaki iki kişi sorun yok birader diye gittiler. Hemen furkanı kolundan tutup kenara çektim. Noldu bişeymi yaptılar, tehditmi ediyolar diye ne kadar sorsamda anlatmadı. Ama furkan kafama takılmıştı, bir sorun vardı ve anlatmıyordu.

Furkanla sınıfa girdik, ben direkt mervenin yanına oturdum. Günaydın, sms hakkınmı bitti dedim şakayla karışık ama Merve ciddi bir ses tonu ile hayır var dedi. Ben yine şakayla karışık (sıçtım bari sıvayım dedim amk) hıı artık mesaj atmıyorsunda ondan sordum dedim. Yine merve ciddi bir ses tonu ile atsam ne olacak? boş mesaj atmış gibi oluyor, karşılık verilmeyince atasımda gelmiyor dedi. Aramızda sessizlik oldu biraz. Nihayet bu sessizliği Pelin'in günaydın sesi bozdu. Sınıfa yeni girmişti. Yalnız benimle fazla konuşmadı. Yanındaki kızla Tuğba ile bişeyler konuşuyordu.

Merve ile aramızdaki soğukluk devam ediyordu. Teneffüste sınıftan Murat'ı çağırdım. Daha önce tanışmamıştık ama buda izlenimlerime göre yardım sever birisiydi. Murat hafif kilolu, benden kısa boylu birisiydi. Köşeye çekip, furkan'ı sordum. sabah gördüğüm olanları anlattık tek tek. Murat'ın dediğine göre bizim furkan tek ve arkadaşı olmadığı için gelen geçen dalga geçermiş. Ama murat bana açıklayıcı konuşmamıştı tatmin etmemişti beni konuşmaları ve en doğru cevabı bana furkan verecekti.

Ha bu arada söylemeyi unuttum panpalar ben telkinler dinliyordum. + yönlerinide çok gördüm. Suçluluk duyguları, kendine güven, sosyallik arttırıcı, depresyon dünde kaldı, ego güven yükseltici bunları dinliyordum.(Hemen gidip hepsini dinlemeye baslamayın amk ilk sucluluk duyguları ve ego güven ile başlanıyo) günde 8 saat dinlenmesi gerekiyomuş. iş yaparken ders calısırken fark etmiyor her türlü dinleyebiliyorsunuz. Genelde ben gece kulaklıgı takar dinlerdim sabaha kadar ve çok faydasını gördüm.

Neyse efendim ben devam edeyim.
Merve hala bana trip atıyordu(sanki sevgilisiyim amk) Ve ben kafamda yavaş yavaş edindiğim arkadaşları tanımlıyordum.
Furkan= ezik, güvenilir değil. Arkadaşı olmadığı için beni dostu olarak görüyor ve ilgili. Semih= Arkadaşları fazla ve güvenilir değil. Henüz güvenini kazandıramadı. En ufak sorunda satabilir.
bu şekilde tanımlıyordum. Sonunda dersler bitmişti zil çalmıştı. Herkes yavaş yavaş çıkıyordu sınıftan. Merve hiç birşey demeden sınıftan çıktı. Amk sabahtan beri konuşmadı zaten.

Sınıftan tam çıkarken pelin seslendi bana. Yanında da Tuğba vardı. Pelin bana müsaitsen gittiğimiz kafeye gidelim mi? dedi. işim yoktu aslında, tamam dedim. Tuğba'da hazırlandı hadi gidelim diye. Noluyo amk? Tuğba'yı pek tanımam ama Pelin'in kankası. Neyse biz gittik kafeye (o.ç tuğba pasta ile kola aldı bana girdi hesap) pelin sadece kola bende çay aldım. Pelin benim yazılara ek yapacaktı, oda tuğba'dan yardım almış. beraber değerlendirelim istemiş. Biz baya konuştuk bu yazılar üzerine, pelin aldığım kitabı beğenmiş okumaya başlamış. Onu övdü biraz. O kitaptada bazı yerleri işaretlemiş onuda değerlendirdik şöyle güzel olurdu falan diye. Tuğba yazılarımı baya beğenmiş olacak ki başka böyle yazıların var mı dedi. Bende tabi, evet var dedim. Onlarıda okumak istediklerini söylediler ama ben özel deyip kapattım konuyu. (Hep geçmişi anlatan yazılar amk). Sonra hesapları ödeyip dağıldık.

Eve giderken aklıma Furkan geldi. Amk ben onu tamamen unutmuştum sorunları neydi acaba? Hemen aradım Furkan'ı. Bize gelebilirmisin dedim. Baya ısrar ettim. Sonuçta artık odam çok güzeldi ve rahatlıkla davet edebilirdim. Israrlarım sonucu dayanamadı kabul etti. Furkan'la buluştuk, fazla muhabbet etmeden eve geldik. Aslında planıma göre bilgisayarıda furkana gösterecektim. O dayanamazdı, sonuçta asosyal oyun bağımlısıydı. Eve geldik biz kapıyı annem açtı. Direkt odama geçtik. Furkan görünce bi iç geçirdi baya güzelmiş odan diye. Ee tabi güzel olacak amk o kadar baştan yenilendi. Teşekkür ettim oturduk. Furkan bilgisayara bakıyordu. Ben bilgisayarı göstermeye başladım ledleri, potansiyometre ile kısılıp açıldıgını vesaire furkan pcyi incelerken annem çay ile bisküvi türü şeyler getirdi oturduk.

Furkan'a soracam dershanedekileri ama bir türlü muhabbete giremiyorum amk. Bugün sessizdin, moralin mi bozuktu dedim. Geçiştirdi yoo diye. Bugünküler kimdi dedim. Aman abi açma o olayı boşver diye kapatmaya çalısıyordu. Ben ısrar ettim söylesene bişey yapacağımdan değil merak ettim. Dostumun zarar görmesini istemem dedim. Planıma göre böyle davranmalıydım. Ben böyle konusunca furkan gözüme baktı. Tamam anlatıyım ama kimseye söylemeyeceksin ve olay çıkarmayasaksın söz mü? dedi tamam söz anlatmam ve olay çıkarmam dedim. Furkan anlatmaya başladı.

Meğer o iki kişi furkanın liseden tanıdığı kişilermiş. Furkan hep sessiz, pısırık bir yapıya sahip olduğu için bunlar furkanla hep dalga geçer, kısaca binlik yaparlarmış. Lisede de hep öyle davranıyorlarmış. Furkan bana her cümle başında söz verdiriyordu kimseye deme olay çıkarma diye. Belliydi korktuğu. Yok olurmu öyle, dostumu ezdirecekmiyim! ben ne güne duruyorum dedim. Sanki biraz hafiflemiş gibiydi furkan. Muhabbet ettikten sonra furkan gitti. Hemen Semih'i aradım ben. Semih dershanede problem var! dedim. Noldu ne var dedi. Anlattım bütün olanları. Oda razı gelmemişti Furkan'a yapılan hakaretlere. Tamam yarın kulaklarını çekelim şerefsizlerin dedi. tamam deyip kapadım. Herşey cok güzel işliyordu ve artık yavaş yavaş herşey rayına oturuyordu.

Semih kavga ortdıbına dostu için giriyordu yani benim içinde girebilirdi. Furkan artık onu koruyacağım için bana daha çok sahip çıkacaktı. Pelinle aramız baya iyi olmaya başlamıştı. Tuğba vardı birde oda Merve gibi planımın dışında olan kişilerdi. Ama ben bunlarıda kaybetmek istemiyordum. Çünkü heran kullanmam gerekebilirdi. Akşam Merve'ye mesaj attım. Tatlı uykular prenses diye. Merve'den cevap gelmedi amk. Lan bekliyorum yok cevap! giberim onun tribini diye twittire girip her zaman ki gibi egomu tatmin eden, planlarmın olumlu yönde işlediğini belirten tweetler girmeye başladım. Ve bundan inanılmaz tatmin oluyordum.

Sabah olunca erkenden kalktım dershaneye gittim. Ama dış kapıda semih'i bekliyordum. Murat'ı gördüm. Furkan'a yapılanları anlattım. Napacaksınız şimdi dedi birşey sıkıştıracağız sadece öyle kavga çıkarmayacaz dedim. Ben öyle deyince murat bende geliyim sizle dedi. Tamam dedim. Onun gelmesi işime yarardı. Kavga çıkarsa dayak yeme olasılığımız azalırdı ve cocuklar daha cok pısardı. Semih'te geldi. Telefonla birisini aradı, aşağı in diye. Başka sınıftan birisini çağırmış oda. içimden diyorum amk çocuk kimseye söyleme dedi duymayan kalmadı diye tırsıyorumda güvenimi kaybettirmek istemiyorum. Sonuçta Furkan planımın temelini olusturuyor. Biz 4 kişi çocukları aramaya başladık. Daha dersin baslamasına vardı. Her tarafa baktık yok. Koridorda gördük birisini tek başına kantinin oralardaydı.

Murat hemen cocugun koluna girip birader gelsene sen diye wcye zütürdü. Orda çocugu sıkıştırdık baya. Furkan'a bidaha öyle yaparsanız sizi giberiz tekmi buldunuz cocugu falan. Semihin getirdiği cocuk bunun ayagına bi tekme vurdu. Ben hemen ayırdım amk kavga cıkaracak. Cocuk baya tırstı zaten bunu gönderdik. Biz aramızda şakalasıyoruz nasıl tırstı ama ahah falan diye. Murat ordan diyor zütünü gördünüzmü zütünü yusuuuf yusuuuf yapıyodu diye biz onada gülüyoduk hunharca (ne kadar saçma espiri amk)

O an fark ettim. Resmen ben ekibi kurmuştum. Kavgaya gelen kişiler vardı. Furkan bana güveniyordu zaten. Pelin desen yavaş yavaş ısınıyor. Sınıfa girdik sınıfta 4-5 kişi var oturuyolar malca. Pelin, merve, furkan daha gelmemiş. Biraz sonra furkan geldi. Furkanı görünce beni gülme tuttu nedenini bilemiyorum amk. Millet bana bakıyo lan duramıyorum cocugu gördükce gülme tutuyo. Semih bana bakınca oda bana gülüyo. Furkan yanlış anlıcak diye zor zar kendimi durdurdum amk. Merve ile pelin geldi beraber. Merve günaydın dedi bize doğru bakıp, yüzü gülüyordu anlaşılan dünkü mesaj işe yaramıştı. Ben merveye yaklaşıp günaydın dedim gülerek oda tekrarlayrak günaydın dedi. Pelin bir erkekle konuşmaya başladı duvara yaslanıp, elinde de telefon. Tabi kız cool amk benim gibi geçmişimi var.

Furkan ile artık çok samimiydik. Semihlede öyle olmuştuk. Geriye sadece pelin kalmıştı onlada baya iyiydi aram. Zaten pelin'i sadece ortalığı kızıştırmak için kullanacaktım. Furkan ise herşeyi yapacak olan piyondu gözümde. Furkan, semih ve murat'a bakarak çıkışta bizdesiniz itiraz kabul etmem ona göre dedim. Mecbur geleceklerdi.

Kaldığım yerden devam ediyorum.

Pelin biraz kafasına göre takılırdı ve arkadaşı gerçekten çoktu. Ama bu benim işime yarayacaktı. O yüzden sınıfın en cool kişisini seçmiştim. Merve o gün bana çok iyi davranıyordu. Teneffüste merve bana dönüp, demek sen yazıların için pelinle kafeye gidiyordun dedi. O an benim jetom düstü. sanırım bu pelinle beni kafede görmüştü ve ona bozulmuştu. Büyük ihtimal onuda çağırmadığım içindi. Başka sebebi olamazdı yani. Sınıfa gelirkende pelinle konuşmuş olmalıydı. Sonra bu bana dönüp prensesim de eklemişin mesaja dedi gülerek. Amk ben onu gönlünü almak için eklemiştim. Hı hı evet öyle oldu dedim ama geçiştirdim.

Ders bittiğinde semih, murat ve furkan bize gittik. Çünkü ben öyle istemiştim. Gelirken cips almıştık onları açtık yerken annem geldi arkadaşlarımla annemi tanıştırdım. Kola + cips atıştırıp muhabbet ediyorduk. Furkan bizle baya kaynaştığı için rahat davranıyordu yanımızda. Ama başkalarının yanında aynıydı. Herşey işliyordu ve planımı artık geçişe hazırlıyordum! Herşey başlıyordu. Beklediğim zaman artık yaklaşmıştı. Artık içimde beslemiş olduğumu kini ve nefreti göstermenin zamanı geliyordu. Dört bir yanımı heyecan sarmıştı.

Ama bu planı biraz olsun düzeltmem gerekiyordu. Çünkü bu plan o zamanki aşırı derecede sinirli ruh halimle yazılmıştı ve intikam için gruba aldığım ezik olan kişiyi yani Furkan'ı resmen harcayacaktım. Açıkcası bunu göze alamadım. Ama planları düzeltim furkan'a fazla zarar vermeden devam ettirebilirdim. 2. bir yol ise kendime ortak bulmaktı. Semih yada Murat'la işbirliği yapmaktı. Ama ikiside yanaşmazdı ve onları kullandığımı sadece intikam için arkadaş oldugumu anlarlardı. Yani yapamazdım. Furkan her türlü darbe alacaktı. Çünkü suçları zorlukları üstlenecek olan oydu.

Bir kaç saat sonra semih furkan ve murat gitmişti. Planların üzerine yoğunlaştım. Ben semih'in güvenini ölçmek istedim. Semih'i aradım, yarın dershaneye gitmiyoruz işimiz var diye. Meraklandı, sabah ilk deres saatinde dershanenin önünde görüşelim anlatırım dedim. Aşırı derecede heyecan vardı, beklediğim an yaklaşıyordu ve artık tam anlamıyla planımı devreye sokmuştum. Akşama doğru Abdullah abi'nin yanına gittim. Bu daha önce bahsettiğim ağır abilerdendir benide sever. Bir arkadaş var güvenini ölçmek istiyorum bana yardım edermisin diye orda plan ayarladık. Sağolsun kırmadı beni. Bunuda ayarlamıştım.

Sabah oldugunda hemen dershaneye gitmeye başladım. Kantine girdiğimde semih ordaydı. Meraktan erken gelmiş olmalıydı. yanında gittim oturdum. Ama orda durmamalıydık. Abdullah abinin kardeşinin kafesine gitmeliydik. Çünkü abdullah abi ile planımız orda gerçekleşecekti. Abdullah abinin kardeşinin kafesi 2 katlı, loş ışıklı, yerlerde minder var masa yok yani ve her alanda perdeler var kabin gibi yani. Neyse semih'i ordan kaldırmam lazımdı. Hadi kalkalım bir kafeye gidelim burda hocalar görür dedim. Kalktık yaklasık 20 dk sonra kafeye gittik. Semih sürekli hadi hadi anlat diye ısrar ediyordu. Aslında anlatacagım birşey yoktu, amacım onu o kafeye getirmekti ve başarmıştım. Geriye ise yapmam gereken Abdullah Abiyi beklemekti. Abdullah abiye "gel abi" diye mesaj attım. Abdullah abi gelene kadar ben Semih'in sabırsızlıgını gidermek için yavaş yavaş konuyu uzatarak anlatıyordum. Konu ise dersler ve ailemdi. Çok çalışmalıyım ama korkuyorum kazanamam diye vs. saçmalıyordum yani.

Yaklasık 10-15 dk sonra abdullah abi geldi. Selamun aleykum gençler diye, perdeyi tamamen kapattı. Zaten 2. kat fazla kalabalık değildi. Birde kafe sahibi tanıdık olunca rahattık. Abdullah abi cebinden bıçak çıkarıp bana doğru uzattı. evet evet buda planımızın bir parçasıydı. Semihin gözleri kocaman oldu. Borcunu ne zaman ödeyecan lan diye bana kızdı abdullah abi sonra semihi görünce olay cıkmaması icin biraz sakinleşmiş gibi davrandı, bıçağı cebine koydu. Ben kem küm ediyordum abi param yok yemin ederim, lütfen yapma bişey abi ayakları yapıyordum. Semih korkak ve ürkek bir ses tonuyla borcun ne kadar dedi. 500 tl dedim. (aklıma ilk o geldi) semih abi bende yardım ederim öder borcunu sana söz öderiz abi gibi birşeyler dedi. Abdullah abi şimdi bulabilinmi dedi, semih cebinden 40 tl çıkarıp uzattı bu kadar var yanımda abi 2 gün sonra 100-150 tl bulurum. Tamamlarız beraber öderiz dedi. Abdullah abinin artık plandan çıkması lazımdı ve öylede oldu. Tamam ama eğer vermezseniz ikinizide bulurum diye gitti. Semih resmen titriyordu, çok korkmuş herhalindne belliydi. Hadi gidiyoruz! dedi bana. Lan beni bi korku tuttu amk adam toplamayamı gidiyo nereye gidiyo belli değil.

semih bana emir veriyordu resmen. Nereye gidiyoruz? diyorum hadi hadi gidiyoruz! dedi. Tamam dedim beraber semihlerin evlerine gittik. Annesi ve babası calısıyordu evde tektik. odasına geçtik. Bu bana bağırmaya başladı kimdi lan o, ne işin var öyle tiplerle, ne borcun var diye. Tamam dur sakin ol, anlatacam hepsini otur dedim. Bizim durumlar kötü biliyosun sende az çok, bir ara baya paraya ihtiyacımız vardı. bu 1.500 küsür tl ihtiyacımız vardı borcluyduk ama bizimkiler bulamıyordu. Zaten babam yok biliyosun, bi dedem emekli o bakıyo bize annem calısmıyo. Para bulmak zorundaydım. Sonra bunu buldum, aldım parayı borcumuzu ödedim. Bunada ödüyordum borcumu tatillerde çalısıyordum, masaüstü pc vardı onu falan satmıştım ödemiştim. Ama sonra okullar açılınca çalışamadım, ailemde fazla destek olamıyordu zaten durumları kötüydü ödeyemedim dedim.

Semih düşünmeye başladı, bana hem kızıyo hemde bulalım parayı biran önce kurtul diyor birde kızarak bidaha böyle tiplerle işin olmayacak tamam mı lan diyordu. Bende kafa sallıyordum. Ben annemden ve babamdan alabildiğim kadar alırım, arkadaşlardanda alırım. Sende elinden geldiğince bulmaya çalış ama bu işlere yine kalkışmadan! diye emirler veriyordu bana. Tamam dedim. Ben kalkıyım daha fazla seni rahatsız etmeyim özür dilerim herşey için dedim. Hiç bişey demedi. Ben giderken odasından bile çıkmadı. ben eve gidiyordum. Ama mutluydum semih bana yardım ediyordu!