yine başlarken evde benim gibi oturan insanlara bi tavsiye vereyim.
Kütüphane beyler. kütüphaneye gitmek sizi kesinlikle normal hayata alıştırır. Kütüphane sizin için savaşın masada kazanılması demek aslında.
Beyler boş zamanlarınızda kütüphaneye gidin tavsiyem üniversite kütüphanesi olmasın. halk kütüphanesi olsun. daha önce gitmediğiniz
Çünkü ilk kez bi yere girince yaşanan o garip his, alışamama durumunu kavramak. aslında bunun normal olduğunu görmek önemli. tıpkı denizin ilk başta soğuk sonradan normal sıcaklıkta gelmesi gibi. oraya gittikçe oranın sıradan geldiğini anlamak size alışmanın nasıl bişey olduğunu öğretir kısaca.
Kütüphane sessiz olunması gereken biyerdir ama genelde sessiz durmaz insanlar burada. Hani kaptan arka kapı diyemeyen insanlar var ya ha kardeşim sana söylüyorum işte. sen burada sessiz kalmaya çalışıcaksın ama başka insanların ses yaptığını görünce sende istemsiz o sandaliyeyi çekerken ses yapacaksın normal gelecek sana bu. toplum içinde yaptığın şeylerin aslında normal olduğunu bunlardan sıkılmaman gerektiğini göreceksin

ve bi kütüphaneye gittikçe sürekli aynı insanları göreceksin . belli tipler gelir zaten buralara. sokakta tespih sallayıp artistik fotoğraf çektiren birilerini görmen zor kütüphanede. ygs lys kasan okulu bitirmeye çalışan kpss ales kasan yada kendini geliştirmek isteyen bilimum insan gelir kütüphaneye. bilmelisinki bunlardan sana zarar gelmesi diğer insanlardan daha düşük ihtimallidir. bi süre sonra tıpkı insanın denize alışması gibi iletişime geçersin o insanlarla. kitap sorarsın, yapamadığın bi soruyu filan sorarsın. güzel insanlarla tanışırsın. kitap tavsiye edersin onun hakkında konuşursunuz. iletişim becerin burada çok kolay gelişir aslında.ve kütüphaneye gidince kitaplara bak. ilgini çeken şeyler mutlaka bulursun. hikayeler romanlar fantastik şeyler resimli gezi rehberleri çizgi romanlar yabanı dil vsvs... hayatına yenilik katarsın.
velhasıl evden dışarı çıkıp hayata alışmanın en kolay olduğu yer bence kütüphanedir. faydası saymakla bitmez benden size tavsiye

gel gelelim giblenmesemde ben burda ne yapmaya çalışıyorum ? yada ne istiyorum
sıralarsak istediğim şeyleri
sigarayı bırakmak
31 i bırakmak klagib istek zaten sanırım herkes hayatını kökten değiştirecek olan şey başlığını okumuştur
az yemek kilo vermek
bilgisayar oyun bağımlılığından kurtulmak
pgibolojik sorunlarımı çözdüğümü düşünüyorum ama arada zorluyor beni. öldürücü bi darbe vurmak lazım bunada
ve bi sabah kalktığımda saçımı başımı düzeltmeyi dişimi fırçalamayı alışkanlık haline geriemem lazım. tabiki yaşadığımı hissetmek için şu yaşıma kadar yapmadığım şekilde düşünmem lazım. mükemmelliyetçiliğimi bi yana bırakıp gerçekten sevdiğim şeyleri bulup yapmam lazım. kısacası hissetmem lazım işte.

dün kendime o kadar acıdım ki. sahildeki o mükemmel kar manzarasına baktım. hiçbişey hissedemedim. acıdım kendime. gerçekten acıdım. ruhuma dokunamadı o manzara. takıldım. en son neyi severek yapmıştım ? en son ne zaman önümdeki listeden sevdiğim şeyi seçtim ?

giblenmeme vol kaç oldu ?
işimize bakalım. aslında insanların bu tarz radikal değişiklikleri gerçekleştirememesinin bikaç nedeni var. bence en büyüğü bağımlılıkların biza taktığı gözlükleri çıkaramamak. olaylara bağımlılık değil mantık ve kendi benliğinle bakarsan kurtulabiliyorsun ancak. böyle bi gerçek var. bi şekilde sigara içenlere baktığında sigara içmediğin zamanlardaki gibi lan insan kendini ölüdürür mü amk napıyosun sen !!11!1 demeyi tekrar öğrenmek lazım.
ha bunu nasıl yapıcam ? bende tam bilmiyorum bakalım hayat neler göstericek

aslına bakarsanız gözlükleri sabahleyin kalktığımda bi şekilde bunları düşünerek yada kendime bunları düzgün şekilde telkin ederek bakış açımı değiştirebileceğimi düşünüyorum.
her bağımlılık aslında birer hırsız gibi. bizim sadece doğru önlemleri anlamamız lazım. hırsız düzgün önlemin olduğu eve giremez. 1 gelir 2 gelir sonra gider. anlıyacağınız bağımlılıklardan kurtulmak için doğru kapıları kapatmamız doğru kilitleri kullanmamız lazım

devamı gelecek diyelim inşallah

kendimi nerede görmek istiyorum 10 yıl sonra ?
hala istemeye istemeye 10 yıl sigara içecek olacak mıyım? geriye baktığımda o kadar parayı harcamış olacak mıyım gerçekten ? eninde sonunda bu genç ciğerlerim yanşlanacak, o zaman da bu kadar rahat olabilecek miyim merdiven çıkarken ? o zamanda aptal gibi soğuk havalarda dışarıda olacak mıyım sigara içmek için ? değer mi buna ? sigarayı bırakmak için sanırım tek yol var. tek tek sigaraya yüklediğimiz anlamları çürütmek kafada. ancak bu sayede ona egemen olabiliriz. sigaranın bize taktığı gözlüğü ancak bu şekilde çıkartabiliriz

çok değişik zamanlarda bu gözlüğü takabilir bu meret. mutluyken, mutsuzken stres altında sohbet ederken güzel bi manzara görünce çayla kahveyle sınavdan önce sonra ... bakın ne kadar da uzatılabilecek bi liste değil mi ? aslında biz farkında olmadan bu meret bizi ele geçiriyor. anlam yükleyerek içtiğimiz her sigarada daha da bağımlı oluyoruz aslında. peki bağımlılık gözlüğünü çıkartıp olaya baktığımızda neler göreceğiz?
örneğin sınavdan önce içiyosunuz odaklanmak için. peki daha önce hiç sigara içmemiş biri olsaydınız odaklanamıyacakmıydınız sigaraya ?yoo gayet de güzel odaklanacaktınız. demekki sigara sadece kendi yarattığı boşluğu dolduruyor. ve o boşluğu doldururken o kadar güzel takıyorki gözlüğü gözünuze,siz sigarayı mükemmel bişey olarak zannediyodunuz.
hiç insan mutlu oldu diye kendini para verip zehirler mi ?
çok basit bişey daha. sigarayı bıraksanız kimler gerçekten mutlu olur bi düşünün. anneniz, babanız kardeşiniz filan. bırakmasanız kimler üzülür onuda bi düşünün
velhasıl dostlar yada panpalar. ben artık her sigara içen gördüğümde bi süre kendime lan bunun gözünde bi gözlük var bağımlılık gözlüğü. o olaya gözlükle bakarken benim gözlüksüz bakmam lazım diyeceğim. ve olaya gözlüksüz bakıp içimdeki sigara içme isteğine son vereceğim

diğer bir bela. ferre bağımlılığı. Biyerde okumuştum bir öğrenci hocasına nasıl bu kadar şey ezberleyeceğini sorar. hocası yürürken yere bak der. yani ne kadar az kadına kıza bakarsan o kadar hafızan gelişir. inanmazsanız internetten bi araştırın. karıya kıza bakmak insanın hafızasını köreltir. gerçekten de öyle şu an yaşıyorum bunu. önceden ezberim iyidir diye gezinen ben artık en basit bi formülü bile aklımda tutamıyorum. sınavda bu ne bu ne diye düşünüyorum.

ferre bağımlılığı için güzel bi video:
https://www.youtube.com/watch?v=A1eqqRRccpQ
ferre bizi hissizleştiriyor.
ferre aşık olmanı sevmeni engelliyor
karşı cinsi bir obje gibi gösteriyor
seni gerçek ilişkiden uzaklaştırıyor
ve o kadar çok insan varki evliyken ferre izleyen. karısını düşünmeden. hayır hayır ömrümü böyle geçirmek istemiyorum ve buna son veriyorum.
yapmam gereken bakışlarımı indirmek. nerde tetikleyici bişey görsem bakmamalı ve bu meretin zararlarını düşünmeliyim. zaten tekrar bişeyler hissetmeye başlayınca, hafızam yerine gelince insanlara karşı tekrar bişeyler hissedince bidaha geri döneceğimi zannetmiyorum

diğer bi sorunum olaylara sinir, stres,mükemmelliyetçilik yada korkuyla yaklaşmam. olaya ne kadar bunların çerçevesinden bakarsam hayatım taka sarıyor. zaten belli oluyor her şey.
kendime not: eğer daha sakin olup mantığını kullanmazsan mükemmelliyetçilik yada sinir stres korkuyla bakarsan olaylara tekrar patinaj çekmeye başlarsın. yapma!

kendime bir not daha. ne dinlersen hani o aklında kalır ya. sık sık kuran dinlersen oda senin aklında kalır. haramdan kaçmak için güzel yol. müziğe biraz ara ver kuran dinle

son olarak şunu da açıklayalım.
oyun-bilgisayar bağımlılığı. ömür bana verilen bir nimet. aldığım şu nefes yaşadığım şu an aslında.
neden bunu saatlerce dota oynayıp ruslara laf anlatmakla geçiriyorum.
aslında gerçekten sevdiğim ve sanal olmayan şeyler bulabilirim. evet. bu bağımlılık diğerleri gibi değil .
yapmam gereken şey şu her sabah kalkıp bu günün bana verilen bi nimet olduğunu tekrar düşünücem. daha sonra bu gün bilgisayar dışında neler yapmak isterim diye sorucam kendime. o yapmak istediğim şeyleri yapmaya çalışıcam yavaş yavaş dengeliycem hayatımı

kardeş sen ne anlatıyon

ve son olarak. aşırı yemek yiyorum. daha önce kilo verdiğim için bu en kolayı olacak.
sadece 1 hafta dayanayım az yiyeyim yeter zaten. yarından itibaren inşallah başlıyoruz

bu kadar yeter heralde bu günlük

ve yeni bir gün. telkinlerimizi yaparak başlıyalım. günaydın panpalar.

bu sigara ne kadar huur çocuğu bişeydir. sen onu bırakırsın o seni bırakmaz. içerken 10001 zorluk çekersin bırakırken x2 zorluk çekersin amk. böyle bişey olamaz. verdiğin o kadar para, sigara içilmeyen yerlere gidememek, sınavın yarısında çıkasın gelmesi... buna rağmen hala içiyoruz. neden ? sebebi basit. 1 i nikotin açlığını doyurmak 2. si ise pgibolojik olarak bizi ele geçirmesi. hala ısrar ediyorum bağımlılıklarımdan kurtulmak için bakış açımı değiştirmem lazım. sigara böyle bir bela ve 1 tane daha içersem tekar bağımlı olucam. biliyorum gene gelicek atağı ama her nikotin krizinde veya şimdi sigara ne kadar güzel gider lan dediğimde bağımlılık gözlüğünü çıkarıcam. evet lan 1 taneden de bişey olur amk. o ilk sigarayı içtiğimde kontrolü kaybetmedim mi ben zaten ? beni bırakırken bile bu duruma sokan, parasız dolaştırıp ders notu almak yerine duman aldıran ve bu sayede bir dersten kaldıran ağzımı leş gibi kokutan ki bunu karşımdakine bakarken anlayabiliyorum, içilmeyen ortamda krize sokan bu merete bir daha başlamıycam. lan zaten olay basit. çayın yanına mutlu ana mutsuz ana sinirli stresli ana zehir iyi mi gelir amk???