+8
Maç günü geldi çattı okul vaktinden 1 saat önce uyandım yürüyüşümü yaptım duşa girip basketbol çantamı hazırladım ve okula yol almaya başladım. Okula girdim zile 10 dakika vardı seline sarıldım ve sınıfa geçtik sınıfta 2-3 kişi vardı çok samimi olmadığımız selinle muhabbet ediyorduk yine nasılsın aşkım maça hazırmısın ayakları benim aklım o afetteydi hala ama bir muhabbetimiz yoktu. Neyse ilk ders matematikti dersler normal geçti benim aklım maç ve sarışın afet arasında gidip geliyordu. Ve geldi çattı 5.ders 40 dakika sonra sahada bütün okulun önünde olacaktım kolej olduğu için kapalı bir alandı parke saha yani bildiğimiz ve oturacak alan da yeterliydi. Neyse ders bitti sahada ısınıyorduk seyircilerde yavaş yavaş geliyordu selin hemen yerini aldı bizim bench olarak kullandığımız yerde sarışın afet ise rakip sınıfta olduğu için rakip benchteydi. Maça başlamak üzereydik bizim koç yani bedenci hava atışını atmadan önce barışa yöneldim ve
-Bol şans kardeşim
+(gülerek) sanada kanka
Hava atışını barış bizim adamdan aldı ve asıl takımda benim yedeğim olan oyuncuya doğru fırlattı o da artist artist topu sürüyordu bir iki crossover denemesi ile beni geçemedi fakat boyu benden kısaydı onu rezil etmek istiyordum çünkü oyununa göre fazla egoluydu bende kısa olmasından faydalanarak önünü boş bıraktım ve direk atladı sazanımız zıplayarak atış kullanmaya çalıştı topu omuzdan çıkarıyordu ve arkadan bloğu vurdum alkışlar eşliğinde fastbreake çıktık bende büyük bir kobe hayranı olarak içeri girdim ve ters turnikemi bıraktım. Durum 2-0 idi şu bilirsiniz turnuvaların vazgeçilmezi olan üçgen prizma bir scoreboard vardır üstündeki sayıları tek tek bir görevli değiştirir hah ondan vardı bizdede onu 2-0 a getirdiklerinde benim bacaklarım yanıyordu yavaştan bu içimdeki basketbol aşkından olsa gerekti. Rakip guard yine açılmaya başladı bizim takım tamamen eşofman getiren 4 kişiden ibaret olduğu için barış hızla içeri atıldı ve kemalin pası ile sayıyı buldu durum 2-2 idi (kemal dediğim o egolu olan guard) böyle çekişmeli gitti ilk yarı 10 dakikanın sonunda durum 24-19du gerideydik 2 üçlük isabeti olmak üzere 16 sayı bendendi bir çocuk faul atışlarında 1/2 yapmıştı bir çocukda boş turnike atmıştı. Rakip benche göz attım mola esnasında sarışın afet destekliyordu maçı sandığım gibi cool takılmıyordu fanatik bir izleyici modundaydı selin de aynı moddaydı selin bana sarılmak istedi benche ilerlerken bende elimle geri işaret ederek terli olduğumu belirttim ve mola bitti maça başladık tekrar fark 5 sayı. ilk atak bizdeydi bu sefer topu ağır adımlarla sürüyordum bu arada üstümde okul takımının forması vardı arkasında nitrikasit 97 yazıyordu rakipteki 2 oyuncudada aynı barış 12 ve kemal 7 miydi neydi herneyse ilk hücumda bir crossover denedim bu kemal salağı biraz geriledi ve boş kalıp üçlüğü yolladım fark 2 sayı kalmıştı ve ben adeta tutuşuyordum zevkten barış fastbreak denedi defansımız zayıf olduğu için tam turnikeyi bırakırken ben son sürat koştum ve barışa bloğu vurdum bu maç 2. bloğum olmuştu adeta gözlerim dönmüştü basketbol aşkından böyle bir atmosfer olamazdı fastbreak şansı bizdeydi allahtan vurduğum bloğu bizim takımdaki uzun çocuk tutmuştu ileri fırlattı bizim sınıftaki gözlüklü inek çocuk topu tuttu ve aynı anda bana değişik şekilde fırlattı hiç hareket etmeden üçlük fake i verdim kemal zıpladığı an hızla yanından geçtim behind back pass ile bizim uzuna topu yetiştirdikten sonra sayıyı bulduk ve durum 24-24 berabere idi maçın sonunda 48-42 idi biz öndeydik çok fazla sayı oluyordu iki takımında savunması zayıf olduğu için benim toplam maç boyunda 32 sayım vardı ve 11 asistle double double yapmıştım maç sonunda barışla selamlaştık iyi oyundu falan muhabbetlerinden sonra kemal elini uzattı nezaketen elimi değdirdim çünkü el havada bırakılmazdı ve sınıfa yöneldim o gün de öyle geçmişti.
Tümünü Göster