ne alaka amk diyenleriniz olacaktır, nedenini açıklıyorum. Tarihler 1911, çanakkale savaşının en keskin yılları ve işgal devletleri her gün çanakkaleye saldırıyor. Her gün binlerce şehit veriyoruz. O zamanlar tank subayı Yüzbaşı Ali paşa'nın tankı 10 düşman gemisini batırdıktan sonra bir düşman uçağı tarafından vuruluyor. Şimdi Yüzbaşı Ali Paşa da kim diyenleriniz olacaktır, hepsini açıklayacam. Ali Paşa yaralı olarak alınıyor, tanktan tek canlı çıkan da o. Adama görevini icra edemeyeceği söyleniyor. Adamcağız ne kadar da itiraz etse de gözlerinde görme kaybı ve ekgib bir bacağı var. Adamcağız tutuyor köyünün yolunu, o zaman hızlı tren yok, yollar da asfalt değil. Nerden baksan 50-60 köyden geçiyor kervan ile. Görüyor ki istanbulda savaşmak kolay, köylü açlıktan kırılıyor. Neyse adam köyüne geliyor ama aklı hala cephedeki arkadaşlarında. Düşünüyor taşınıyor köylüyü doyurmak için köydeki işlenmeyen tarlaları satın alıp patates ekiyor. Aradan iki sene geçiyor ve adamın işleri rast gidiyor ve 5 köy ötesine kadar patatesi bedava verecek duruma geliyor. O yıl savaş daha da şiddetleniyor ve cephede kıtlık başlıyor. Adam ne kadar tepki çekse de tüm hasatını cepheye bedavadan zütürüyor, bu manayla cepheyi de görecek. Patatesleri cepheye ulaştırıyor ve dağıtıyor. O vakitler cepheye bir haber ulaşıyor, Almanlar saldıracak. Cephenin en zayıf noktası olan Mustafa Kemalin olduğu yere saldıracaklar. Ali paşa geliyor askerler iyi savaşsın diye bu birliği doyuruyor. O zaman Mustafa Kemal nasıl geri çekilsek, nereye çekilsek diye düşünürken patatesi yedikten sonra aydınlanıyor ve düşman planlarını teker teker bozuyor. Daha sonra anlaşılıyor ki Mustafa kemalin yediği patates vitamini aslında daha sonra dexerin babası tarafından yenilerek dexeri oluşturuyor. Adam o yılda daha vitaminken Osmanlıyı kurtarıyor.