sene 2016 ilkbahar meskun mahal operasyonları bitmiş, artık yavaş yavaş son rötuşları atıyoruz kırsalda jandarma özel harekat'a destek birlik olmak için at faaliyetlerine görevlendirildik. 2 cobra 1 kirpi dicle kırsalında volta atıyoruz amacımız merkeze giriş çıkışları kesmek 1-2 gün hiç bir vukuat olmadı artık canımız sıkılmaya başlamıştı boş boş kırsalda dolaşıyoduk üstlerimizin tedbirli davranmasıda iyice işimizi zorlaştırıyodu.

meslek okulundan arkadaşım muratla aynı timdeyiz. (ismini değiştirdim) hikayeye komiklik olsun diye demiyorum ama kendisi tam bir saykodur. bu kapalı alanlarda fazla duramıyo tabi zırhlı aracın içinde nereye hareket edicek, 2.-3. günde cobranın tepesine çıktı içerde duramıyorum bahanesiyle öyle gidiyoruz arazide. ben kuleciyim sarp sistemini bilen bilir termal olarak araziyi tarıyorum ama ne tarafa çevirsem silahın namlusu murata çarpıyor en sonunda sağa uzanıp amire söyledim oda aracı durdurdu, gülerek indi aşağıya murata "gir lan aracın içine yavşak" dedi biz içerde gülüyoruz. murat bişey diyemedi tabi kuzu kuzu girdi içeri amir devam etti:

-ulan bi roket yesek havada 50 takla atıcaksın pekekent artistliğin kime
+ haklısınız amiri..
-sus giberim tahtanı

girdi içeri oturttum benim koltuğa:

-al istediğin yeri tara
+harbimi mi
-lan o manada değil, gözetle

amir hala bıyık altından gülüyor..

okuyan olursa devamı gelir

gün batımına doğru hakim bi tepede duralım dedik kirpiyi ortaya cobraları 2 yanına çekip mola verdik herkes hollywood filmi havalarında yani öylede olması gerekiyor. tepeden etraf çok net gözüküyor 1,5 km çapındaki alanı rahat bir şekilde görebiliyoruz. hemen kirpiden malzemeleri çıkardık çay içip birşeyler atıştırıcaz bizim timde 2 tane 49. dönem vardı, "çıkın la araçların üzerine etrafı gözetleyin" diyip 2şer sigara uzattım itiraz edemediler.

muratın yanına gittim, istisnasız her boş anında tüfeği söküp takar niye yapıyosun lan diyincede meditasyon olm kendimi rahatlatıyorum ehehe derdi. yanına yaklaştım yine tüfeği sökmüş ama etrafta dolanıyodu:

-nabıyosun lan
+kanka tüfeği söktüm yayı kaybettim onu arıyorum
-şimdi taciz ateşi açsalar peşine baskın yesek nabıcan taş mı atıcan, söküp durma şunu her yerde
+aha buldum..

dedi eğildi ama eğilmesiyle zıplaması bir oldu

-anannıgibimm böcek

yanına gittim baktım sarı kız;

-nasılda kamufle olmuş pekekent az daha avuçluyodum

bu sinirlendi hayvana botla sağlam bi yapıştırdı ama hayvanla birlikte yaya da vurdu amk delisi. aynı tarafa gitti ikiside buda peşinden gitti arkamı döndüm içimden allahım sen bana sabır ver çekiyorum. 5-10 saniye geçmedi 4 el tabanca sesi geldi dedim hagibtir baskın yedik ama ses tp9 sesiydi değişik bir ikilemde arkamı döndüm baktım murat bi elinde tabanca diğer elinde yay bana doğru geliyor:

-naptın lan
+elses, muallakye vurdum yayda onla birlikte uçtu, gittim eğildim yayı alıcam bi baktım bu muallakden bi tane daha üzerime geliyo dayanamadım çektim sıktım.

bişey diyemedim sadece ifadesiz bi şekilde suratına bakabildim.

jöhlerde bi yüzbaşı bi üsteğmen vardı onlarla beraber bizim amir geldi yanımıza onlarada aynı şeyi söyledi aralarından sıyrılıp silahı toplamaya gitti.

yüzbaşıyla abi kardeş diyalogu vardı aramızda bize rütbe çekemiyor:

-nesi var la bunun?
+yüzbaşım normalde çok akıllı biridir ama hendekten sonra biraz dağıldı.
-anladım dedi gitti

peşinden bi zahmet anla amk dedim, timimizden 2 şehit vermiştik sur'da..

olaydan sonra fazla durmadık orda toplanıp devriyeye devam ettik.

buda böyle bi anımdır

not: murat 15. temmuzda gölbaşında şehit oldu. (gerçek ismi murat değil, he bunu neden anlattın diye sorarsanız cevabı şu; bazı şeyleri herkese anlatamıyosunuz, buraya yazıp biraz rahatlamak istedim bende düzgün bir pgibolojiye sahip değilim öyle düşünürseniz mantıklı bir sonuca varabilirsiniz)

başlığın ismini dikkat çeksin diye öyle yazdım, böceğe roketatar mı sıkılır lan

okusanıza lan inneler o kadar yazdık işin gücün arasında

bizde daha çok anı var beyler isterseniz daha uzun şeyler yazabilirim..