devlet

Suistimal ediliyordu.

Medeni olmanın önündeki engel. Yasaksız bir şey yapamayan insanlar üretir. insanlar kendilerine ortak bir otorite yaratır. Birbirleriyle anlaşmak için. Halbuki bunun için birbirleriyle aynı şeyleri düşünmeleri gerekir. Devlet aynı -ya da en azından yakın- düşünen bireyler üretmeye başlar. Suni bir mutlak gerçeklik yoktur oysaki ve bu yüzden bireyler ebedi mutluluğu asla bu dünyada bulamayacaklar.

Devlet
Millet
El ele geleceğe
Şu söze bayılıyorum milletinide devletimizde çok seviyorum

Devlet, içinde bulundurduğu vatandaşların en temel olarak kültürel bilimsel ve ekonomik özelliklerinden can alan, kendisinin yaşaması için vatandaşların çeşitli sorumlulukları yerine getirmesi karşılığında vatandaşlarını güvende hissettiren dinamik, insan üstü organizmadır. Her devletin bulundurduğu bir toplum ve hakim olduğu toprakları vardır. Devlet bu topraklarda yaşayan toplumda güvende oldukları algısını yaratmalıdır. Devlet güvenliği askeri anlamda sağlayabileceği gibi halkın kültürel ve toplumsal kalitesi içinden çıkarabileceği liderle diplomatik olarak sağlayabilir. Devlet vatandaşları arasında adaleti sağlamalıdır. Devletin yasaları bulundurduğu toplumun kültürel ve toplumsal yapısından beslenir. Dolayısıyla verilen cezalar vatandaşta haksızlık olgusuna yol açmaz.

Bir devletin toplumunu ve kendini üstün hale getirmesi, devletin diğer devletlerle karşı karşıya kalmasını engeller. Bu sayede devlet olması gerektiğinden çok daha uzun ömürlü olur. Devlet, kendini oluşturan unsurları üst seviyeye çıkarırken içerisindeki kültürel farkları ve farklı fikirleri azami ölçüde tutmalıdır. (Çok kültürlü toplumlarda devlet gücünü halktan değil liderden aldığı için ülke ayakta kalır.) Ben toplumun ileri yönde ivme kazanması için eğitimin yanında genetik faktörlerinde etkili olduğunu savunuyorum. Günümüzde toplumun gücünü fiziksel kuvvet değil zihinsel kuvvet belirlediği için devlet barındırdığı toplumun IQ seviyesinide yükseltecek genetik çalışmaları yapmalıdır.

Kendi fikrimdir. HOÇG ye selam

şiddete dayalı bir oluşumdur. şiddeti uygulayan taraf (devlet) şiddete maruz kalan insanlar(vatandaş) arasında kurulan sözleşme ile varlığını sürdürür. çok önceleri şiddet uygulayan tarafın mutlak hakimiyeti söz konusuydu. tek kişi etrafına dilediği gibi şiddet uygulayabiliyordu. ardından vatandaşlar sistemin düzgün olmadığına kanaat getirmiş, şiddet uygulayan taraf ile daha yeni bir anlaşmaya varmış ve mevcut olan şiddeti daha da azaltmışlardır. daha sonraları söz konusu anlaşma daha da değişmiş, şiddet azalmıştır. günümüzde birçok devlet için şiddet demokrasi halini almıştır.

günümüz türkiyesinde ise şiddet aracı demokrasi şeklinde kendini göstermiş, şiddet uygulayan taraf 1 kişi değil de %51 olmuştur. avrupa %51 şiddetinden 2. dünya savaşı sonrası vazgeçmiş güçlü anayasa ile şiddeti biraz daha azaltmışlardır. türkiye'de akp sonrasında avrupa devletlerinin geçirmiş oldukları evrimi geçirecek, daha özgür, daha adil bir hal alacaktır.

tarihe bakacak olursak, feodalite, krallıklar, kralın yanında meclis, sadece meclis (örneğin adolf hitler ve AKP), kanunlara uymak zorunda olan meclis şeklinde devlet evrim geçirmiştir. ve her evrimde şiddet azalmıştır.

taraflar (her türlü şiddet uygulayıcı ve şiddetin nesnesi) anlaşarak karşılıklı olarak şiddeti azaltacaklardır. mevcut olan şiddet sürdürülmeye değer görülünce söz konusu sistem geçerli olacaktır. ve şiddet azaldıkça bizim şu anda devlet olarak bildiğimiz kurum değişecek, gittikçe zayıflayacaktır.

Yönetim biçimi kılıcın kılıfıdır kılıca uygun olmalıdır
Halk ise kılıçtır, unutulmamalıdır kii kılıç kılıfa göre yapılmaz, kılıf kılıca göre yapılır
Devlet ise sevgili kardeşlerim, kılıcı tutan kimsedir

Bakınız burası çok önemli
Kılıf değişiir
Kılıç değişiir
Kılıcı tutan da değişir
Lakin değişmeyen 1 şey vardır ki oda kılıcın tutuluş sebebidir, kılıçtır ki tutanı üstün yapar, güç için, kudret için,DAŞŞAK iÇiN TUTULUR DAŞŞAKLI OLMAK iÇiN TUTULUR

"yasal mafya"

"Devletsiz bir dünya Tanrısız bir evrene benzer."

Benim sözüm yazın bir kenara

Kutsal değil arkadaşlar. Kandırıyorlar bizi.

Yerleşik hayata geçen insanlar burdan hepinizin dıbına koyum

yalandan

platon'a ait bir kitap. okurken bazen dehşetlere kapılmıştım. ütopya deniyor ama çok vahşice be abi. tedavi edilemeyecek kusuru bulunanlara sağlık hizmeti verilmeyecek ve ölüme terk edeceklerdi mesela.

yarısında bırakmıştım okumayı. romancı bi tipseniz fazla sarmaz. uzun sohbetler tartışmalara hazır olun.