devamı gelebilir

saat öğlen 12'ye geliyordu. her zamankinden farklı bir ses duydu. sabaha karşı yattığı için alarmını öğleden sonra bir saate kurardı. duyduğu ses alarmı olsaydı fark edemeyip çoktan uyumaya devam etmişti. fakat çocukluk arkadaşı kenan'dı telefonun ucundaki. aradığına göre yüksek ihtimalle istanbul'a gelmiştir diye düşündü. telefonu açınca hatırını soran kenan'a gelişi güzel yalanlarından evde kahvaltı yaptığını söyledi. 1 dakika içinde konuşulacak formalite telefon konuşması yapıldıktan sonra arkadaşı kenan beyazıtta çay içtiklerini, işi yoksa görüşmek için gelebileceğini sordu vatan'a. aslında bunu sorarken amacı ne kadar zaman içerisinde burada olursun demekti. çalışmadığının ve o saatte beyazıttaki okulunda dersi olduğunu ve devam zorunluluğu olmadığı için genellikle okula gitmediğini biliyordu. yarım saat sonra beyazıtta buluşmaya anlaştıktan sonra telefonu kapattılar.

arkadaşı kenan son birkaç yıldır sık sık geldiği için genel manada istanbul'u gezmiş sayılırlardı ve aralık ayıydı. vatan, havanın gezmek için müsait olmamasına da güvenerek bir kafede oturup sohbet edeceklerini düşünmüştü. bu arada kahvaltıyı da kafede bişeyler atıştırarak hallederim diye düşünerek bir bahane uydurmadan olabildiğince en kısa zamanda buluşabileceğini söyledi.

vatan, beyazıtta hukuk fakültesinde ipleri salmış debelenen, okulun otomasyon sisteminin çarpıklığı sayesinde 4. senesinde 3. sınıfa kadar gelebilmiş vasataltı bir öğrenciydi. büyük bir hevesle ve idealle kazandığı hukuk fakültesinden 1. senesinde soğumuştu ve devam zorunluluğu olmaması okul ortamından soyutlanmasında ekmeğine yağ sürmüştü. ilerleyen seneler içinde sınav dönemleri dışında okulla pek ilgili olmadığından ortaya çıkan boş zamanının büyük bir kısmını kitap okumaktan hoşlandığı için edebiyata ayırmıştı. hem böylelikle bir yandan kültürel gelişimi için de bişeyler yaptığından kafası biraz rahattı. dizi, film, edebiyat, hobiler derken biraz kendini geliştirmişti fakat okul taka sarmıştı.

kenan'ın liseden arkadaşı zeynep'te vatan ile aynı sene hukuku kazanmıştı. vatan, beyazıta kenan ile buluşmaya gittiğinde zeynep ile buluştuklarını tahmin etmişti. vatan, zeynep'i pek sevmezdi ama okulla ilgili belki işim düşer diye gördüğünde samimi davranırdı ve ilişkisini ne sıcak ne soğuktu. kenan sabah erken indiği için önce zeynep ile buluşmuştu, öğleden sonra ve akşam da vatan ile takılırım, hem vatan geç uyanıyordur diye düşünmüştü. zeynep, son sınıftaydı ve uzatmadan okulu bitirmek için daha sıkı çalışıyordu. kenanlarla biraz takıldıktan sonra vatan gelince kısa bir süre oturup örtülü olarak bir devir teslim yaptıktan sonra kütüphaneye ders çalışmaya geçmişti.

kenan manisa'da üniversitede okuyordu ve okurken izmir'e eğlenmeye gitmek için oradaki bütün öğrenciler gibi otostop kültürünü kapmıştı. yöresel bir adet olarak manisa-izmir arasında otostop herkes tarafından benimsendiği için kenan işi biraz geliştirerek ''eğlenmek için otostopla izmir'e gidiliyorsa; okumak için de otostopla manisa'ya gidilir.'' diyerek izmir'de ev tutmuştu. son birkaç seferki gelişinde kenan izmir'den istanbul'a da otostop çekmişti. bu gelişlerinde ev arkadaşı oğuz ve okuldan arkadaşı fatmagül ile kalacakları yeri ayarladıktan sonra yola çıkmışlardı. oğuz anadolu yakasında oturan ve okuyan kardeşinin yanına geçmişti. fatmagül, kalabileceği bir yakını/tanıdığı olmadığı için bu bir haftalık gezide biraz kenan'ın başına kalmıştı ve beraber takılmak zorunda kalacaklardı.

vatan, buluşma için süleymaniye tarafındaki kafeye gittiği zaman fatmagül ile tanıştı.

1. bölüm diyelim gerisi için devamı gelebilir

kararsız kaldım beyler sizce gelsin mi devamı?