1. 1.
    0
    off çok karışık...
    ···
  1. 2.
    0
    evet.
    ···
  2. 3.
    0
    özgür irade diye bişey yoktur
    ···
  3. 4.
    0
    hiç de karışık değil
    ···
  4. 5.
    0
    neregibarısıkla?
    ···
  5. 6.
    +1
    insanların özgür irade sahibi olduğunu söylerler, ahlaken davranışlardan sorumlu olabilmemeiz için bu gereklidir. eğer ki davranışlar tamamen fizik yasalarına bağlı ise ortada bir özgür irade sorunu vardır. peki determinizmin gerçekliği nedir, az önce yediğim balık kadar gerçek sayabilir miyim onu? burada durup biraz düşünelim.

    1. her şeyin bir sebebi vardır.
    2. evrenin belli bir zamandaki durumu, fizik yasaları göz önüne alındığı takdirde gelecekteki bir zamanın öncülüdür.
    3. eğer ki bir kimse evrenin belli bir zamandaki durumunu, fizik yasalarını biliyorsa ve az buçuk(höh) hesaplama yetisine sahipse o kişi evrenin daha sonraki bir zamanını hesap edebilir.

    burada durup kuantum fizikçilerine bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak lazım, çünkü adamlar determinizmin dıbına koydular. ama biz yine de yola devam edeceğiz, çünkü kuantum fiziği determinizmi yalanlasa bile bunun insan davranışına etkisi olup olmadığı konusunda kararsızız, hadi diyelim ki öyle olduğunu farz ettik, yine de bunun bizim özgürlüğümüze nasıl etki ettiğini açıklamak zor.

    özgür iradeyle devam edelim yola.
    ···
  6. 7.
    +1
    özgür irademiz var mı? şimdi birtakım dalyaraklar çıkıp " var işte dıbına koyayım. " şeklinde bir kanıt ortaya sunabilir, ona da saygım var fakat güzel kardeşim özgür irade sahibi olduğunu düşünmen ve tercihlerini özgür irade kapsamında seçtiğini sanman, özgür irade sahibi olduğunu göstermez. kaydedilen bir deney var, dilersen onları paylaşayım senle, daha sonra tekrar konuşalım.

    yale üniversitesinden jose delgado bildiriyor, bu adam futbolcu değil fizyolog. hastalarından birinden bahsediyor, " beyninin belli bir bölgesini elektriksel uyaranla uyardığımızda hastanın başı ve vücudu sanki bir şeyler ararmış gibi bir tarafa yöneliyordu. iki gün boyunca altı kez tekrarlandı bu deney ve ilginç olan hastaya bu yönelimi sırasında ne yaptığı sorulduğunda sürekli bir bahane uydurmasıydı: " terliklerimi arıyordum " , " bir ses duydum. " , " yatağın altına bakıyordum. " ...

    bu elbette bizim özgür irademiz olmadığını göstermiyor. fakat umarım az önceki dalyarağa bir cevap olur bu, yani kardeş sen özgür iradeyi seviyorsun diye o da seni sevmek zorunda değil. özgür iraden olmadığı zaman bile ona sahip olduğunu düşünebiliyorsun, daha ne olsun?

    pekiiii, determinizmle özgür irade uyuşamaz mı, yani ters mıknatıslanma gibi bir durum söz konusu mu acaba? gelin önce özgür iradeyi şöyle adam gibi bir tanımlayalım, sonra yolumuza bakarız.
    ···
  7. 8.
    +1
    takarca kardeş, kuantum fiziği ileri sürülüp determinizm yok sayılsa bile özgür iradeye ulaşılamıyor ki. çünkü bu sefer de ben derim ki "e kardeş suç işleyen insan ne yapsın? onun yapısındaki atom altı parçacıkların rastgele yaptığı hareketler o kişinin kontrolünde değil ki. o insan elektronların kölesi olmuş."

    yani ister teist olsun ister deist olsun ister ateist olsun mantıklı bir insan, kişilerin yaptıkları şeylerin asıl sorumlusunun, kişinin kontrol edemediği etmenlerin olduğunu düşünmelidir. mesela bir tanrının varlığına inanan bir kişi büyük ihtimalle suçun sorumluluğunun işleyen kişide olduğunu savunur. ama baktığın zaman o kişi, iradesinin nasıl olacağına karar verememiştir ki. yani şöyle:

    + suçun sorumlusu onu işleyen kişidir.
    - hayır sorumlusu o değildir. çünkü onun iradesi sorunludur ve iradesinin sorunlu olup olmaması onun elinde değildir.
    + isterse iradesini iyi kullanabilirdi.
    - iyi de iradesini iyi bir şekilde kullanıp kullanamayacağı gene iradesiyle ayarlanan bir şey değil mi?
    + evet.
    - e ama iradesinin nasıl olacağını kişi belirleyemiyor ki.
    + hayır belirler. isterse iradesini iyi bir şekilde kullanabilir.
    - iyi de iradesini iyi bir şekilde kullanıp kullanamayacağı gene iradesiyle ayarlanan bir şey değil mi?
    + evet.
    - e ama iradesinin nasıl olacağını kişi belirleyemiyor ki.
    + hayır belirler. isterse iradesini iyi bir şekilde kullanabilir.
    - iyi de iradesini iyi bir şekilde kullanıp kullanamayacağı gene iradesiyle ayarlanan bir şey değil mi?
    .
    .
    .
    kısır döngü oluyor işte. bu konuları bir çok dindarla tartıştım. hiçbiri iradenin asıl sorumlusunun, o iradeyi yaratan allah olduğunu kabul etmedi. onun yerine böyle kısır döngüde boğuldular.

    mesela ben bir ateist olarak insanların davranışlarının asıl sorumlusunun sinir sistemimizin yapısındaki atomların yaptığı hareketler olarak görürüm. yani bana göre bir insanın kötü olması onun elinde değildir. ya beyninde doğuştan bir sorun vardır ya da çevresindeki kötü koşullar onun beynini etkilemiştir. yani temelde kişi yaptılarından sorumlu değildir.

    peki kötülük yapanlar ceza görmesin mi? tabii ki görsün ama intikam amacıyla değil. çünkü dediğim gibi kötülüklerinin asıl sebebi kendileri değil. bu yüzden ceza görmelerinin nedeni olarak topluma karşı tehditlerinin önlenmesi, suçlara karşı caydırıcılık ve rehabilitasyon gibi unsurların kabul edilmesi gerekir.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    0
    belki okurum
    ···
  9. 10.
    0
    @8 bu başlık altında determinizmi yalanlama - sümme haşa - gibi bir gayretimiz yok zaten, ayrıca olsa bile kendi adıma konuşursam şu anki bilgim ve zekamla sana cevap vermeye çüküm yetmiyor. benim de şu an bulunduğum durak senle aynı, bakalım ileriki bölümlerde bizi neler bekleyecek?

    ---

    şimdi en son özgür iradeyi biraz daha açalım diyorduk, öyleyse açalım. determinizmle özgür iradenin bağdaşmayacağını söyleyen kişiler, bir hareketin özgür olarak nitelendirilmesi için onu tetikleyen bir sebep olmaması gerektiğini söylerler. yani atom altı parçacıklar gibi hareket edebilseydik eğer bu şahısları memnun edebilirdik belki.

    burada esas ilginç nokta, determinizimle özgür iradeyi bağdaştıran binirikler. diyorlar ki bir önceki gruba, kardeşler özgür eylemler nedensiz değillerdir, aksine özel bir yolla tetiklenen eylemlerdir bunlar. nedir bu özel yol peki?

    eğer ki harekete yol açan neden " içten " geliyorsa, bu özgür bir eylemdir. şimdi diyeceksiniz ki hapşurma eylemi de içten geliyor ama özgür değil. öyleyse;

    hareket kişinin inançlarından ve isteklerinden kaynaklanıyorsa bu özgür bir eylemdir.

    fakat siz dalyaraklıkta sınır tanımayıp buna da muhalefet edeceksiniz: " peki ya kişinin inançları ve arzuları beyin yıkama, bağımlılık, baskı veya bir yalana dayanıyorsa?

    öyleyse bağdaştırıcılardan yeni bir tanım gelir:

    eğer ki hareketi ben seçtiysem, hareketi gerçekleştirmekte gönüllüysem - mesela kleptomanların hırsızlık yapması gönüllülük esasına dayanmaz - ve kimse beni zorlamıyorsa - dış etkenler yoksa - bu hareket özgür bir eylemdir.

    elbette bütün bunları bir hard deterministe kabul ettiremezsiniz, @8'deki pgibopatolog gibi mesela. ki ben de bu gruba mensubum, bütün bunları bir çıkış yolu aramak için yazdım fakat maalesef bir sonuç yok. maksat biraz beyin jimnastiği olsun, kuzen gibenlerden biraz uzaklaşıp bu tip konulara bir göz atalım.

    saygılar.
    ···
  10. 11.
    0
    alacağımız kararlar ve bu kararların oluşturacağı sonuçlar önceden bellidir. kukladan farksızız.
    ···
  11. 12.
    0
    katı, ılımlı ve libertaryan yaklaşımlar ile kurulan ilişkidir.

    dün kahve içerken annenle bunu tartıştık tüm gün. kocam gelecek yemek yapayım diyene kadar konuştuk.
    ···