+5
Dertliyim panpalar... Bazen hayatı bir dozere benzetiyorum. Şöfor de kader, yolda acizce ilerleyen insan. Dozerin silindirleri ise hayatın acı gerçekleri... Hayat, yürümeyi öğrenen çocuk hevesiyle başlatıp, cami de sandalyeyle bile namaz kılmaya takati kalmayan birine dönüştürüyor sizi. Hayat, dozerdir dedik ya. Dozer bu ezer geçer...
Siz, umutla bir yola çıkıyorsunuz ; ailenizle, sevdiğinizle veya arkadaşlarınızla ama o lanet makina hep arkanızda...
Yolda sendeleyip düşme şansınız var mı ?? Cevabı düşenlerden dinliyorsunuz...
Cevap veriyorlar ; 'Ayağa, ya hemen kalkacaksın ya da birinin seni, kaldırmasını beklerken yok olacaksın... işte tam da olay bu...
Her engeli, herkes aşamaz. Herkes elbet takılıp bir gün düşecektir. Mesele düşmek değil, sonrası. Peki ya düştükten sonra ???
Seçim bizimdir, ayağa dimdik kalkmak, elimizden bir tutanı beklemek, ya da en kötüsü pes edip dozeri beklemek...
Devamlılık hayatındır ; sen kalksanda kalkmasanda o dozer ilerleyecek ve yoluna devam edecek...
Hüküm ve Kader ise Allah'ındır.; Dozerin, yolun, kulun sahibi..
Peki en kötü durumda neler olabilir ?? Üstünden dozer acımasızca geçer. Sen yok olmayı beklerken GÖMÜLEN TOHUMLAR gibi dimdik ayağa kalkabilirsin. Üstelik üstünden dozer geçmiştir bi kere. Daha kötüsü ne olabilir ?? Silindirleri yemişsin dozerden..
işte seni öldürmeyen dozer, seni güçlendirir. Artık yolda nasıl yürüyeceğini bilirsin. Yanındakilere bakmadan. Dozerin hızına göre kendi hızını belirlersin. Hatta o yolda kendine bi yardımcı bile bulabilirsin.
Uyarı : Bu yazı da aşırı kinaye, intak, teşbih-i belih kullanılmıştır. Amaç ise ; her gecenin bir sabahı, yerde ki aciz karıncanın bile bir sahibi olduğunu tekrar hatırlatmaktır.