-
26.
+2 -4Ardından ee kalkta bir bak demesiyle hemen kendime gelip kalkıp yanına geldim, daha doğrusu karşısına geçtim. Hocam inanın bu çizmeler bir insana ancak bu kadar yakışır, muhteşemsiniz dedim. Haha şımart beni şımart, bakalım yakında bunların sonu nereye varacak dedi. Yalnız hocam ilk defa giymenize rağmen nasıl bu kadar kirletebildiniz, saat daha 14.00 yani 6 saattir ayakkabıyı kullanıyorsunuz ve şu duruma bakın. Topukları sanki çamura girmiş dedim gülerek. Sinsi bir bakış atıp, ya bizim oraların yolları bozuk dün gece fazlaca yağmur yağınca da bu durum kaçınılmaz oldu her ne kadar arabayla gelmiş olsam da. Odama girip oturduğumda bende farkettim ama eğilip temizlemeye üşendim doğrusu. Madem sende geldin artık bir el atarsın herhalde demi? dedi. Hay hay efendim, siz isterseniz de yapmaz mıyım. Seve seve hemde dedim. Sonra birden kız doğru söyle sen ayak fetişi misin demez mi? Allah'ım o an nedenini hiç bilmediğim bir sebepten dona kaldım ve yer yarılsa da içine girebilsem keşke dedim kendi kendime. Hoca gülümseyerek bana bakıyor, ben ise düşüncelere dalmış bir şekilde kendisine. O anda evet ayak fetişiyim hocam deyip ayaklarına kapanmayı oldukça isterdim ama yemedi tabi, ya kaybedersem onu ya aileme iletirse? gibi bin bir düşünce geçti aklımdan bir anda. Tabi bunun sonucunda da yemedi ve söyleyemedim. E o ne ki desem inanmazdı, o kadar da kültürsüz değildik. En iyisi az biraz salağa yatıp birazda taşkalaya alarak cevaplayayım dedim ve ayak fetişti mi? Hahaha keşke sadece o olsa hocam, bende güzel bayanlara karşı her türlü fetiş vardır yeterki açığa çıkarmasını bilsinler deyiverdim.
-
27.
+2 -44.30'a 2-3 dakika kala telime mesaj geldi, çıkıyorum 10 dakikaya kadar Mado'nun önünde ol oradan alacağım seni diye. Bende hemen hazırlanıp yola koyuldum tabi, Mado'da oldukça yakındı dershanemize. Bu kadar genç ve bekar olmasına rağmen oldukça iyi bir araba durdu yanımda, camı indirince heyecanım daha da arttı tabi. Atlasana kuzum ne bekliyorsun dedi, hemen yanına öne geçtim bende. Üstünde oldukça güzel bir kombin vardı her zamanki gibi, hatta ona baktıkça umarım imkanını bulurum da ayakkabılarını denemesine ben yardımcı olurum dedim Mini bir etek, altında ince bir siyah çorap altında da oldukça iyi kısa bir çizme. Şuan tam olarak anlatamıyorum ama görseniz dibiniz düşerdi, buna eminim. Tırnakları tam istediğim gibiydi, oh oh yine şanslı günümdeyim dedim yola bakıp. Neyse arabayı park edip avm'ye doğru yola koyulurken, hocam isterseniz çantanızı ben alayım ağırlık yapmasın sizde rahat rahat alışveriş yapın siz dedim. ilk önce yok canımm falan dese de ısrarıma dayanamayıp iyi sen istedin ama geri almam bilesin deyip çantayı bana verdi ve gülümseyerek yoluna devam etti.
-
28.
+6ulan gib artık dıbına kodum gavatı gib şu hocayı kanırt duvardan duvara at tokatla yumrukla yumruğunu sık zütüne sok yannan avcısı yap bayılt hatta öldür cesedini parçala am kısmını keskin bıçakla yüz ortasına çivi çak duvara as yeterki gib amk gib artık şu hocayı lan delirdim
-
29.
+2 -4Yavaş yavaş çizmesinin bağcıklarını ve fermuarlarını açıp çizmeyi çıkarttım, aynı zamanda da elimi ayaklarının altına koydum yere değmesin diye. Onu o da farketti ki aferin aferin sen ciddi ciddi beni düşünüyorsun ya, bunu şimdiye kadar kimse yapmamıştı yapmaz da herhalde dedi. O anda neler neler derdim ya diyemedim işte içime attım ama söylediklerimde oldu tabi. Her zaman seve seve yaparım ben efendim dedim Yine gülmeye başladı, bak yine efendim dedin. Alışacağım ben bu işe ha, bayağı şımartıyorsun sen beni dedi. Haha daha şımarmadınız mı ki hocam, daha ne yapayım işte mutlu olmanız için elimden geleni yapıyorum dedim. Farkındayım farkındayım, senin gibi bir öğrencim olduğu için oldukça şanslıyım dedi. Tabi o konuşmalar sırasında ayakkabıyı giydirmiyordum, ayaklarının sıcaklığını elimde hissetmeyi tercih etmiştim ve oldukça da mutluydum o an. Keşke hiç bitmese şu gün diyordum kendi kendime. Konuşmayı uzatmak için ve tabi içimden de gelerek asıl ben sizin gibi oldukça ilgili ve bu kadar sıcak bir hocaya sahip olduğum için şanslıyım dedim. Gülümsedi ve hadi ama bak ayaklarım az biraz terli olabilir yani nemli olabilir ama hiç kokmaz ha tiksinme sakın dedi Malum tüm gün ayağım çizmedeydi, olabilir yani dedi. Bende halimden hiç şikayetçi gibi görünüyor muyum ki hocam, zaten şeker gibi kokuyor ayaklarınız dedim gülerek. Şuna bak ya bir de kokusuna bir benzetmede bulmuş, iyi iyi kokusunu öğrenmen iyi olmuş bundan böyle sürekli seninle çıkarım alışverişlere valla dedi. Hem alışırsın da bir süre sonra, benim içinde oldukça rahat olur dedi; bende seve seve hocam deyip yerdeki çizmeleri ayağına giydirdim. Ama arkadaşlar inanın o an hala saniyesi saniyesine aklımda, bir ayak anca bu kadar yumuşak ve narin olabilir. Pek kokusunu almamıştım ama ilerisi için bu konuda bir zemin hazırlamıştım kendime, en azından artık her konuda bir hayli rahat olacaktı bundan emindim
-
30.
+6karıyı gibtim demiş de karı gibmiş bunu resmen amk
-
31.
+2 -4Tek tek mağazaları gezmeye başladık, tabi benim gözüm ilk olarak mağazanın çalışma şeklindeydi sürekli. Eğer çok büyük mağazalarsa ve az çalışan varsa sizinle pek ilgilenen olmuyordu, sadece çağırdığınız takdirde yardımcı oluyorlardı. işte bu tarz mağazalar tam bana göreydi ama tabi diğer mağazalara da hocamın istediği üzerine girmek durumundaydık. Neyse ilk mağazada pek aradığını bulamadı hocam, hatta hiç denemedi bile ayakkabıları tabi ayaklarını görme imkanım o an için olmayınca yüzümde düştü biraz benim. Sonra 2. mağazaya geçtik, yine pek beğenmemiş gibiydi çeşitleri. Ya hocam en azından deneyin, bence ayağınızda farklı duracaktır dememe rağmen yok yok diğer mağazalara bakalım bunlar için ayakkabımı çıkarmaya bile üşenirim dedi. Ya siz deneyinde gerekirse ben çıkartırım hocam ne olacak sanki deyince bana şöyle bir uzunca baktı (o bakışları anlatamam) ve madem öyle daha da seninle inatlaşmayacağım. Zaten ne fikir versen sonunda onu elde ediyorsun, o yüzden bu fikrine de katılıyorum. Gerçi çalışanların yanında nasıl yapacaksın bunu bilmiyorum ama o da senin sorunun artık deyip güldü ve 3. mağazaya giriş yaptık. Şanslıyımki 3. mağaza tam istediğim türdendi ve kimse yanımıza gelmedi bile. Çevredekileri de umursadığım yoktu gerçi o saniyeden sonra. Şu çizme size çok yakışır hocam dedim, hımm 37 numarasını iste bakıyım şu ilerdeki bayandan bana dedi. Gittim söyledim ve orada bekledim, kadının bizim yanımıza kadar gelip beklemesini istemedim tabi Kutuyu alıp hocamın yanına geldim ve durdum. Eee ne bekliyorsun dedi, hadi bakalım güzel bir şekilde görevini yerine getir dedi. Oturmuş ayak ayak üstüne atmıştı. Önünde eğilmeme rağmen hiç istifini bozmadı ama o anki heyecanımı kelimelerle anlatmam mümkün değil. Gerçekten muhteşem bir fiziğe sahipti, o anda bunu tekrar anladım.
-
32.
+3 -3Bu son yaşadıklarımızdan sonra Eylül hocam ara ara telefondan beni arayıp yokluyor, evdeyken bile arayıp çalışıyorsun değil mi gibisinden konuşmalara girip ufak çaplı hesap soruyordu. Bu durum rutin hale geldi, özel yaşam koçum olmuş gibi bir durum oldu diyebilirim.
Günler geçtikçe hocamla çok daha sıkı fıkı olduk, ara ara ellerine ve ayaklarına takılmaya devam ettim ama hiçbir zaman fazla abartıp ters bir tepki almayı göze almadım. Gerçi o yaşadıklarımızdan sonra abartsam da pek bir sorun olacağını düşünmüyordum ama yine de her şeyi usulüne uygun yapmanın doğru olduğunu düşündüm. Malum ortada çok efendi, saygılı, utangaç, dediği dedik bir karakter var ve tüm hocalarda onu öyle tanıyor (bu insan ben oluyorum). Böyle sıralayınca sizde böyleyseniz rahatsız oluyorsunuzdur mutlaka, 'lan böyle bir insan oldum diye hep kaybettim' diyor olabilirsiniz ama şans o ki karşıma hep beni açmaya, kazanmaya çalışan bayanlar çıktı işte -
33.
-6ve final...
eylül, yeşim, cd mahmut ve travesti hilmisu benim eve geldiler. noluyor amk dedim beni bayıttılar. uyandığımda cd muratla hilmi yannanını sallıyordu tekrar bayıldım.3 saat sonra uyandım herkes uyuyordu bunların hesabını sormalıydım eylülün külodunu indirdim ve dıbını yalamaya basladım. gibimin basını amında gezdirdim ve pompaya basladım. dolumude burnuna attırdım. daha sonra yesime yoneldım donunu kurcalarken bir sertlik gördum. donu acınca birde ne göreyim 18cm damarlı bi yannan. yesim beni farketti ve bu sefer o gibti. ben yine bayılmıstım tekrar uyandığımda evde 3 tane zenci vardı korkudan camdan atladım. yine bayılmısım uyandığımda hastanedeydim. ziyaretime eylül yesim cd mahmut ve travesti hilmisu gelmişti. benden olanlar için ozur dilediler bende hiç önemli değil olur boyle seyler yine olsa yine yapardım dedim ve gulusmeler oldu. buda böyle bir anımdır.. -
34.
+3 -3Yeliz hocam çıktıktan sonra Eylül hocamın masasının karşısındaki sandalyeye oturup nasılsınız hocam dedim. iyiyim Can'cım da seni neden özel olarak bu saatte buraya çağırdığımı merak etmiyor musun dedi direk? Evet hocam merak ediyorum da sormaya gerek duymadım, çağırdıysanız bir nedeni vardır zaten dedim. Bak sen, bana bu kadar güvenme yalnız dedi gülerek. Hah size güvenmeyeceğim de kime güveneceğim, güvenmek zorundayım zaten her şeyim kayıt altında yanlış hatırlamıyorsam? dedim. Hahaha evet ya bak iyi hatırlattın onu, saklıyorum saklıyorum rahat ol sen deyip bugün geç çıkacağım için evde eğlenemeyeceğim seninle, bari burada bir şeyler yapayım da iddiamız ziyan olmasın deyip sırıtmaya devam etti. Tabi hocam nasıl isterseniz de nasıl olacak o, ne yapacağız deyince; hımm ilk olarak masamın altına girebilirsin mesela dedi kahkaha eşliğinde. Hı? dedim. Ne bakıyorsun öyle sen gir, ben dış taraftan gözükmemesini sağlarım merak etme dedi. Hocam bu oldukça riskli değil mi? Hem oraya girip ne yapacağım ben, gözünüzü seveyim saçmalamayın dedim ciddi bir tonda. Riskse risk, burada öğretmen olan benim. Kariyer benim kariyerim, düşünmesi gereken biri varsa o da benim ve güveniyorumki yapıyorum dedi kaşlarını çatıp. Ya hocam tamam haklısınız da bilmiyorum, bu kadar ileri gitmesek mi? Biri görür falan başımız ağrımasın sonra dedim, yeter ama! illa telefonla tehdit etmek zorunda mıyım seni? Hani mızmızlanmak yoktu, iyiki az eğlenelim dedik ha deyip restini çekti tabi. Bende daha fazla diretemeyip tamam hocam ya bağırmayın geçiyorum, umarım dediğiniz gibi olur dedim. Kapıyı açıp etrafa bakındım ilk önce, kimsecikler yoktu. Hemen masanın altına girdim, hoca da görünen 3'te 1'lik kısmı masa, sandalye ve çantamla kapattı. Ciddi anlamda kapattı ama, biraz olsun rahatlattı bu beni tabi. Neyse sonra koltuğuna oturup ayak ayak üstüne attı, zaten alan dardı ayağı direk ağzımın ucuna geldi. Bu arada yere oturmamak için altıma koyabileceğim dergi de vermişti sağolsun. Neyse o şekilde kendisine bakıyordum, o da bana bakıp ayaklarını sallıyor bir yandan da benle dalga geçip duruyordu gülerek. Ahh be Can sen bu durumlara düşecek adam mıydın! falan deyip duruyordu. Bu sefer altına kot giymiş, ayağına da dizine kadar olan bir çizme giyip kotu da içine geçirmişti. Çizme de topuklu farklı ve güzel bir şeydi. Dizlerini kır ayaklarımı üstüne koyacağım, temizleyeceksin dedi. Tabi hocam deyip söylediklerini yaptım, yan taraftaki dolaptan ıslak mendil kutusunu bana uzatıp beni izlemeye koyuldu. ilk tekini bitirip ikinciye geçecekken kapı açıldı birden.Tümünü Göster
-
35.
+2 -4Hocam oldukça şıksınız bugün yine dedim, teşekkür ederim hayatım dedi gülerek. Yaz aylarındaydık, yani havalar oldukça sıcaktı. Masasının önündeki sandalyeye oturdum, gözlerim ayakkabılarına takıldı. Masanın altında ayak ayak üstüne atmıştı ve oldukça da net görebiliyordum herşeyi. Bir müddet onlara odaklandım, önü açık bir topuklu ayakkabı giymişti. Tırnaklarında oje yoktu ve yeni kesmişti de tırnaklarını. O ara ayaklarına baktığımı anlamış olacakki; Heyyoo burada mısın şaşkın dedi bana gülümseyerek. Bir an kendime gelince 'Evet evet, sadece ayaklarınız dikkatimi çekti hocam' dedim aynı şekilde gülümseyerek. Odada da kimse olmadığı için bir cesaret geldi o an bana ama inanın kalbim çıkacak gibiydi bu konuşmaları yaparken. Hımm, neden dikkatini çekti ki dedi. Ya ben oldukça dikkat ederim el ve ayaklara dedim, sizin ellerinizde hep dikkatimi çeker. Oldukça bakımlı ve düzgündür her zaman ama gördüğüm kadarıyla ayaklarınıza o ilgiyi pek göstermiyorsunuz dedim Şuna bak ya bizi de beğenmiyor artık, bugünlük öyle olmuş aceleyle çıkmış olamaz mıyım falan dedi (tırnak içine almak zor oluyor ya, direk yazacağım artık arkadaşlar). Bende olabilir tabi hocam, zaten her halleriyle oldukça güzel görünüyorlar ama yine de tırnağı azıcık uzatırsanız daha güzel olacağına eminim dedim. Bak sen şu afacana, iyi madem tırnaklarıma ne yapmam konusunda da bir fikir ver o zaman dedi. Tabikii isteyin yeterki dedim ve French oldukça yakışır size dedim. Hatta o zahmetli derseniz tırnağı biraz uzatıp kırmızı falan tercih edin size yakışır dedim ilk başta oldukça şaşırdı ama sonrasında tamamdır bundan sonra önerilerinizi dikkate alacağım beğendi merak etmeyin siz dedi gülümseyerek yine. Sonra ayaklarına bakıp gülmeye başladı
-
36.
+3 -3Eylül hocama hala tapıyorum yalan yok ama bu kadar büyük senaryolar kurabileceğini asla tahmin edemezdim. Bunu yalanlama gibi bir şansımda yoktu, hem elinde fotoğraflar hemde o anki rezil durumum vardı sonuç olarak. Neyse o ana tekrar dönelim en iyisi. Yeliz ile Eylül hocam karşımda kahkahalar atarak bana bakıyorlar, ben ise yerde oturmuş yüzlerine dahi bakamıyordum. Bir süre sonra Yeliz hoca Eylül hocaya: Peki her istediğini yapıyor mu? Şuan gördüğüm kadarıyla bayağı bir hükmediyorsun ama görmekte isterim yani dedi. Eylül hoca da bu da laf mı be görmüyor musun durumunu çocuğun. Yada dur bekle ya, Can'cım çizmemi çıkart bakıyım dedi. ilk önce durup lütfen ileri gitme der gibi hocamın gözlerinin içine baktım ama anlamasına rağmen takmadı tabi beni, sadece hadi hadi hızlı ol deyip dürtmekle yetindi. Ağzımın önündeki ayağından çizmesini yavaşça çıkardım, ayağında uzun kalın siyah bir çorap vardı. Direk ayağını yüzüme dayadı ve bizim duyacağımız şekilde kokla bakıyım canım benim dedi. O anda 'oha o kadar da değil, saçmalama kız yazık çocuğa. Bak bayılır şimdi'' deyip kahkaha attı. Yok be ona bir şey olmaz, hatta bak kokladıktan sonra nasıl koktuğunu sor; beğenmemişse daha da yaklaştırmam bile ayağımı dedi gülerek. O durumda siz olsanız ne yapardınız? Oldukça beğendim deyip yerin 20 kat dibine doğru olan yolculuğu hızlandırır mıydınız, yoksa restinizi çeker hem Eylül hocadan hemde belki de Yeliz hocadan mahrum mu kalırdınız? Sanırım hepiniz ilk seçeneği tercih ederdiniz benim yaptığım gibi..Tümünü Göster
1 dakika kadar onların kahkahaları eşliğinde o çorabı kokladım diyebilirim. Akşam üzeri olmasından kaynaklı birazda nemli ve terliydi, gerçi benim için güzel anlardı ama belli etmemem gerekiyordu. Zaten yeterince rezil olmuştum, o seviyeyi çılgınca arttırmamak gayretindeydim. Ayağını yüzümden çektikten sonra soruyu Yeliz hoca sordu, bende çaresiz bir şekilde; oldukça güzel kokuyorlar efendim, devam etmek isterim hatta dedim. Hahahaha bir de efendim mi diyor bu sana? inanamıyorum hala bu gördüklerime ya, gerçek değil mi bunlar deyip ayağıyla beni dürttü ve gerçek gerçek şoklardayım! deyip beraber gülmeye devam ettiler. Eylül hoca Yeliz hocaya dönüp zamanın var mı, dersin kaçta deyince Yeliz hoca saate bakıp ya 7-8 dakikam var işte dedi. Oh oh iyi, bak sana marifetlerini göstersin biraz deyip yerinden kalktı. Geç bakayım yerime dedi. Yeliz hoca biraz tereddüt edip geçti. Eee ne yapacak şimdi dedi. Sabahtan beri ayakta değil misin? Az biraz masaj yapsın sana, bayılacağına eminim dedi. Ya biri gelirse içeri, yok ya boşver hem ayağımın durumunu da bilmiyorum şuan için deyip gülmeye başladı. Yok yok kimse gelmez, gelse de fark etmez ön tarafı kapattım ben iyice rahatına bak sen sadece deyip göz kırptı. Eh iyi madem, deneyelim bakalım şu genci deyip bana baktı. Eylül hocaya bakınca her şeyi tek tek kendimin yapacağını anladım ve laf bile söylemeden işe koyuldum. Ayağında spor ayakkabıları vardı ama oldukça güzellerdi. Ne yalan söylüyüm temizlerdi de yani. ilk önce onları alıp kucağıma koydum, dikkatle beni izliyordu. Ardından ayakkabılarını çıkartıp ayaklarına baktım. Ayaklarında ten rengi çorap vardı sadece, şanslı günümdeydim sanırım. Ayakları ojesizdi ama son derece güzel görünüyorlardı, bir süre inceledikten sonra hocamdan beğendin mi diye bir laf duydum; amaan yeterince rezil oldum zaten kimin umrunda artık deyip evet hocam Eylül hocamınkiler kadar olmasa da gayet güzeller dedim gülerek O an Eylül hocam da gülmeye başladı, ilk göz ağrısıyım tabi dedi. Sağ ayağını elime alıp masaj yapmaya başladım. Ayaklarını kasıyordu, bunu anlayabiliyordum. Hocam sıkmayın kendinizi lütfen, kendinizi bana bırakın sadece dedim. Tamam ya, ilk defa böyle bir şey yapıyorum deyip yanağıma ayağıyla hafifçe dokundu. O kadar şey yaşamama rağmen bunlar bile oldukça hoşuma gidiyordu Ayakları yumuşaktı, biraz kokuyordu ama kokla dese affetmezdim yani. Bir süre sonra mayıştığını gördüm, Eylül hocada olduğu gibi gayet rahatlamıştı. Dersinin vakti gelmiş hatta geçiyordu bile kiii Eylül hoca heyyy sen çok alıştın bu işe ama dersin başladı şuan deyip sırıttı. Yeliz hoca da amaan dershanenin kurucularındanım ben tatlım, sorun olmaz deyip bir iki dakika ovsun öyle kalkarım gerçekten çok iyi yapıyormuş dedi. Bak bak nasıl da şovunu yapıyor, iyi bakalım ben uyarayım da sonra bana laf söyleme yani dedi. En son Yeliz hoca tamamdır şimdilik bu kadar yeter, ellerine sağlık Can'cım inanki çok tatlısın. Seni hiç böyle düşünemezdim ama artık düşünmeden edemeyeceğim hiç sanırım, daha da görüşeceğiz merak etme deyip öylece gülerek bana baktı. O anda anladım ki ayakkabısını giydirmemi bekliyormuş. Ayağını tuttum tam ayakkabıya koyacağım, dayanamayıp bir öpücük kondurdum her ikisine de. Bir anda irkildi hoca ama acayip bir keyifle gülmeye başladı ve Eylül hocama dönüp aferin aferin iyi eğitmişsin, nasıl veda edeceğini de biliyor deyip koyu bir sohbete girdiler Eylül hocayla. Bende o arada ayakkabısını giydirip bağcıklarını bağladım ve öylece onları izledim. En son vedalaşıp derse çıktı Yeliz hoca, bizde Eylül hocayla başbaşa kaldık. -
37.
+2 -4Dershaneden çıkıp eve gittiğimde hala aklımdan o günü çıkartamıyordum. Ne doğru düzgün yemek yiyebiliyor ne de ders çalışabiliyordum. Sadece yatağıma uzatıp, müzik eşliğinde hocamı düşünüyordum. Hikayenin başında da belirtmiştim ya hani, sanki ona aşık olmuştum. Buna aşk demek istemiyorum aslında, son derece büyük bir hayranlıkta denilebilir. Malum benden neredeyse 7 yaş büyük bir hanımefendiden bahsediyordum, o kadar da ileri gidemezdim. Gerçi gitmeme de gerek yoktu, amaçlarıma gün geçtikçe daha da yaklaşıyordum nasıl olsa. Bir o günü düşünüyor bir de bir sonraki gün neler yaşayacağımı düşünüp heyecanın doruklarına ulaşıyordum. Acaba bu konuda bilgisi var mıydı? Beni kobay olarak görüyor da sadist duyguları falan var mıydı? Şahsen şiddete karşı bir insanım. Hani ayak fetiştiyim ama abartılı duyguları yaşamaktan yana değildim. Benimki her şeyden biraz olan farklı bir fanteziydi sanırım ama fazla sorun etmiyordum bu durumu tabi, sadece bir sonraki gün hocamın evinde neler yaşayacağıma konsantre olmuştum. Ve o gün geldi çattı
-
38.
+2 -4O günde öylece geçti işte ama git gide daha da hakimiyet kuruyordu benim üzerimde ve bununda farkındaydı, anlayabiliyordum. Bir sonraki gün öğle arasına kadar yanına gitmedim, beni özlesin biraz dedim işte öğle arasında arkadaşlara benim biraz işim var siz yemeğe gidin ben arkanızdan gelirim deyip ayrıldım yanlarından. Sorun o ki arkadaşlarım dediğim 4 kız arkadaş ve Eylül Hoca'yla bu kadar samimi olmamdan da rahatsız oluyorlardı. Kadın afet abi kıskanıyorlar tabi, hele benimle bu kadar iyi olması tam sinir ediyordu onları ama benim umrumda mıydı? Tabiki hayır. Neyse kapıyı çalıp içeri girdim, bir tane öğrencisi vardı. Ben beklerim hocam deyip köşede durdum. Öğrencisini yolladıktan sonra bana bakıp gülümseyerek söyle bakayım beni mi özledin yine dedi, bayağı 2 arkadaş gibiydik ama ona rağmen hemen kızarıyordum salak gibi. Tam konuşacağım, bak bak hemende kızarıyor, utanma be gel otur falan dedi. Yok hocam ya ne utanacağım, gelmediğimde adımı anons ettiren sizsiniz. Acaba ben mi özlüyorum siz mi deyip muzip bir şekilde ona baktım Bak sen şuna dili de açılmış iyice, iyi iyi ilk haline oranla bayağı bir yol katettik. Gerçek bir eğitimciyim gerçekten de falan dedi kahkaha atarak. Ardından hocam bir rica da bulunabilir miyim deyip valkmanımın şarjı bitti, izin verirseniz bilgisayarınıza takip 1-2 saat sonra gelip alayım. Şarj olsun iyice, malum burada çalışacağım sıkılıyorum sonra falan dedim. Olur olur tak kasaya, ben buradayım zaten merak etme dedi. Kasa tam ayaklarının yanındaydı. Alın siz takın isterseniz hocam dedim, hiç eğilemem ya sen hallet işte 2 dk. Hem bana işin düşüyor hemde beni yormaya kalkıyorsun ha, bak ön taraftan geçir vücudunu oradan tak işte dedi. Tabi ben bayağı bir heyecan yaptım o an, ayaklarını göreceğim hatta belki dokunurum da diye
-
39.
+1 -4@50 amk evladı hiç hayatında dersaneye gittin mi?
-
40.
+1 -4Ayağı çenemdeyken birden sağ ayağını sertçe organıma doğru indirip sol ayağını uzattı ve birazda bununla devam et dedi, tabi o ayak sertçe erkeklik organıma çarpıp; bir de üstüne orada kalınca kalp atışlarım 1500 seviyesine çıktı dakikada. O kadar korktum ve heyecanlandım yani. O da bunu anlamış olacak ki gözleri kapalı olmasına rağmen gülüyor, ara arada topuğuyla basınç uyguluyordu. inanın hayatımda yaşadığım en ilginç deneyimlerden biriydi, umarım herkes hayatında en az 1 kere yaşar benim bu yaşadıklarımı. Bunları yaşadıkça hayatın ne kadar güzel ve değerli olduğunu anladım diyebilirim. Sol ayağına masaj yaparken ayağı çenemdeyken birden dudaklarıma kadar kaldırdı ama uyuyor gibi görünüyordu. Sanki kendinden geçmiş, uyukluyor gibiydi. En azından benim öyle sanmamı istiyordu ama ben bunu fark ettim ve hiç pot kırmadan masaja devam ettim. Tabi o ayağı dudaklarımdan çıkartmadan, kendisinin çıkartmasını bekledim Parmakları dudağıma değiyor, ara sıra oynattıkça o haz daha da artıyordu. Diğer ayağı da organımda olunca inanın ne yapacağımı şaşırdım, ayıptır söylemesi 17 yılın patlamasını yaşayabilirdim o an ama ilerisini düşünerek 'dur' dedim kendi kendime! Sanırım yarım saat ayağı yüzümde öyle masaja devam ettim. Sonra uyanmış gibi yapıp bana bakınca muhteşem bir yüz ifadesiyle gülme krizine girdi. Hahaha ben ne zamandır yatıyorum, ne zamandır ayağım suratında. Yazıkk sana ya çoraplarım ıslanmış resmen, yaladın mı ne yaptın deyip gülmeye devam etti Ne yalaması hocam ya, ayağınızı dudağıma dayadınız çıkartmama da izin vermediniz. Uyuduğunuz içinde rahatsız edemedim. Ara arada oynatıp ağzıma sokmaya çalıştığınız için böyle oldu dedim, tabi bende gülümsüyordum bunları söylerken. Ya ya işte gördün mü saatlerce ayaklarımla vakit geçirdin sonuçta, sus konuşma kokusuna ve tadına bayıldığını biliyorum; bundan sonra ona göre muamele göreceksin merak etme deyip sinsi bir bakış attı inanın o bakış bile beni uçurmaya yetti. Ardından da gerçekten çok iyi masaj yapıyormuşsun, 2 saat aralıksız masaj yapmışsın resmen ve çok çok iyi hissediyorum. Sürekli isteyebilirim bunu senden aferin deyip ayaklarını kaldırarak doğruldu ve lavaboya gidiyorum deyip içeri gitti. Bende kendime çeki düzen verip, malum yerin düzelmesiyle uğraştım o gelene kadar. Oldukça ilginç ama bir o kadar da güzel bir durumdu ama saat nasıl olduysa 19.45'e falan geliyordu. 4 saaten fazla harcamıştık daha bu kadarcık şeye. Nasıl zaman geçti lan derken hocam geldi gülümseyerek.Tümünü Göster
-
41.
+2 -3Eve girdiğimizde evde tek yaşadığını anladım zaten, her şeyi kendine göre dizayn etmişti. Oldukça şirin bir evdi, ne çok büyük ne de çok küçük. Tek kişi kalmasına rağmen 2 yada 3 odalı güzel bir eve sahipti. Kapıdan girdiğimizde ayakkabımı çıkarttım ama o çıkartmadı, kapının yanında bir sandalye vardı ona oturdu. Şuan için ayakkabımı çıkartmayacağım, yandaki lavabonun köşesinde bir toz bezi var onu ıslatıp getir bakayım. Yanında da kurusu var, ikisine de kap gel hemen dedi. Kapıyı da kapattı tabi bu arada. Hemen dediklerini yapıp karşısına geçtim. Ayaklarında yine çizmeleri vardı ve yine kısa çizmelerdi bunlar. Mini bir elbisesi, altında da muhteşem bir tayt vardı desenli desenli. Önünde eğilip ayakkabılarının altını tek tek temizledim, bu arada bana poz verr deyip gülerek fotoğraflarımı çekiyordu. Güzel güzel, hep saklayacağım bunları diyordu. Fotomu çekmesi pek umrumda değildi aslında, sonuçta benim için hiçbir sorun oluşturmazdı çünkü benden büyük olan ve hocam olan oydu Neyse bitti hocam dediğimde her ikisininde altına bakıp aferin ufaklık deyip saçlarımı okşadı ve mutfağa doğru yol aldı. Giderken de beni takip et bakıyım dedi. Arkasından mutfağa geçtiğimde muhteşem bulaşığı gördüm. Dünden beri ne kullandıysam yıkamadım, sırf sen mutlu olasın diye; al bakalım hepsi senindir. Şu şurada bu burada, sen bulaşıkları yaparken bende biraz uzanayım içeride dedi. Haa bulaşıkları bitirince bana orta şekerli bir kahve yaparsan da memnun olurum deyip gülümsedi ve içeri geçti. Bu ricayla karışık emirler bile beni oldukça mutlu ediyordu. Şuan için fazla ileri gitmiyordu, arada rica da ediyordu bazı şeyleri söylerken az biraz çekiniyor da gibiydi. Sanırım ilk defa evine girdiğim ve sınırlarımın neler olduğunu daha bilmediği için oluyordu bunlar ama tabi ben pek önemsemiyordum bu durumu, sadece anının tadını çıkartmaya bakıyordum
-
42.
+2 -3Gerçekten oldukça eğlendim bugün, sana ne kadar teşekkür etsem az Can'cım dedi bana gülümseyerek. Hemen ardından da aslında teşekkür etmeme gerek yok ama iddiaya girip kaybettiğin için bu teşekkürü hakettin dedi. Umarım bu iddiamız sadece 3 gün için sınırlı kalmaz, hiç düşünemeyeceğim şeyleri yaptım ve sende bunları yaparken mutlu görünüyordun dedi şeytani bir gülümseme eşliğinde Aynen hocam en son yaptığınız tükürük olayı dışında her şey oldukça iyiydi aslında, yani ne bileyim sizinle olmak bile oldukça güzel zaten. Ne zaman isterseniz emrinizdeyim biliyorsunuz, bir telefon kadar uzağınızdayım sadece dedim Hahaha bilmez miyimmm deyip hadi daha da geç kalma eve, tükürüğümden miden bulandığı ve mızmızlandığın için ceza olarak seni evine bırakmıyorum; bundan sonra ona göre hareket edersin artık. Annene de çok selamlarımı ilet deyip yanağıma güzel bir öpücük kondurdu ve güler bir yüzle uğurladı
-
43.
+2 -3Çizmeyi çıkarttığımda kölee içini bi koklasana ya, bak bakalım geçen gün dediğin gibi ayaklarım gibi muhteşem mi kokuyorlar. ilk önce tereddüt ettim, tereddüt edince ayağıyla başıma vurdu hafifçe; hadii bekliyorum dedi. Peki deyip içine soktum burnumu, o ara birden kahkaha atmaya başladı yine; Allah'ım asla böyle şeyler yaşayacağımı düşünmezdim, ayakkabımın içini kokluyorsun resmen. Bunu herhangi biri görse ne derdi sana acaba deyip üstü kapalı tehdit etti tabi beni ama hiç takmadım o an, sadece kıpkırmızı bir surat ile utana sıkıla koklamaya devam ediyordum. 1-2 dakika kokladıktan sonra kii normalde ayakkabıların içi pek kokmaz ama ayağından çıkar çıkmaz koklayınca o sıcaklıkla gerçek anlamda kokuyu bayağı bayağı alıyorsunuz, benimde nutkum tutuldu tabi. ilk koklarken yüzümü ekşitmişim biraz, bana bakıp ayıp ayıp hani muhteşemlerdi utanmadan yüzünü ekşitiyor bak bak diye laflar söylüyordu. 1-2 dakika geçtikten sonra tamam tamam yeter bu kadar, yüzünden ne kadar güzel koktuklarını anlayabiliyorum zaten vallahi acınacak haldesin ama yapacak bir şey yok hakkettin bir kere deyip gülmeye devam etti. Ardından ayaklarını elime aldım, ayaklarında ten rengi çorap vardı sadece. Çorap ince olduğu için ayaklarını oldukça net bir şekilde görebiliyordum, muhteşem bir ayak yapısına sahipti. Tırnaklarını da uzatmış ve french yapmıştı o güne özel. Elime alınca sadece bakıp incelemişim ayakları. Hoca da fark edecek olmalı ki az daha bakarsan yiyeceksin sanırım, tamam çok güzeller bende biliyorum ama masaja başlasan artık? dedi ve ayaklarını göğsüme bastırdı. Ayakları yüzüme o kadar yakın olmasına rağmen onları öpememek içten içe bitiriyordu beni ama yine de hayatımdan memnundum. Yavaş ve narin bir şekilde ayaklarını ovalamaya başladım, bu işi gerçekten son derece iyi biliyordum. Ayaklarını yavaş yavaş yukarı doğru çıkarttım, en sonunda çeneme değmeye başlamıştı. O durumda benimki de havalanmıştı tabi, fark etmemesi için o anda bile dua üstüne dua ediyordum. Gözlerini kapatmış sadece o anki rahatlığı yaşıyordu, anlayabiliyordum
-
44.
+2 -3Yine bir gün öğle arasında yanına geçtim, biraz sohbet falan ettik. Bu arada soğuklar yavaştan etkisini göstermeye başlamıştı. Akdeniz Bölgesinde yaşamama rağmen kış ayları oldukça soğuk geçer, en azından bu bölgenin halkı olduğumuz için bize öyle gelir yani. Sonra bana ya Can'cım havalar iyice soğumaya başladı bildiğin, önerebileceğin iyi bir mont, ceket satan bir yer var mı dedi. Düşündüm biraz, aslında yok ama bazı bildiğim alışveriş siteleri var. Orada oldukça sağlam çizmeler, botlar falan gördüm dedim. Ayakkabı mı dedi? Evet hocam ayakkabı, anneme bakarken iyice inceleme fırsatım olmuştu. Size çok ama çok yakışacak çizmeler vardı orada, mutlaka mont falan da vardır fiyatları da normal piyasaya göre oldukça uygun kargo ücreti falan da almıyorlar dedim. Hımm yaz bakayım bana şu adresleri, ama ben gerçek deri arıyorum ha dedi. Merak etmeyin hocam oldukça araştırdım ben, gerekirse alacağınız zaman beni de çağırın beraber seçeriz dedim. Çok iyi olurrr dedi ardından da yahu yine dönüp dolaşıp ayakkabılara geldi konumuz, nasıl başarıyorsun bunu dedi bana Aaa ben ne yaptım yine hocam ya, sadece sizin sorunuza farklı bir bakış açısıyla cevap verdim. Hem işinize de yaramış gibi görünüyor dedim. Ya tamam yaradı da ilginçsin yani, bunlar hakkında bile oldukça bilgin var dedi. Malum erkekler pek alışverişten hoşlanmazlar, senin maşallahın var dedi. Bende alışverişi severim hocam, ne zaman isterseniz size de eşlik ederim dedim. iyi o zaman bugün erken çıkacağım, senin de özel dersin yoksa bana eşlik et beraber avm'ye gidip ayakkabı örneklerine bakalım. Hem fikir sahibi de olurum, seninde zevkine güveniyorum madem bu kadar bilgilisin bir bildiğinde vardır herhalde dedi gülerek. Benden bunu isteyecek de yok mu diyeceğim, direk hay hay diyerek cevapladım bu teklifini iyi o zaman 4.30'a doğru işim biter, o saatte yanıma gel hem evine de bırakırım seni dedi. Memnuniyetle kabul ettim ve o saati beklemeye koyuldum.
-
45.
+2 -3Bu şekilde en az 7-8 mağaza gezdik ve 4-5 tanesinde ayakkabılarını ben denettirdim ona, bir süre sonra o da bende bayağı bir alıştık zaten. Ne çevre umrumuzdaydı ne de başkası. Hatta son mağazalardan birinde çalışanlardan biri ayakkabıyı verdiğinde isterseniz ben yardımcı olayım efendim deyince gerek yok ya burada o iş için can atan biri var zaten deyip bana baktı, o an inanılmaz derece de utandım ama olumsuz bir harekette yada tepkide her şeyin içine ederim diye adama rezil olma durumunu göze alıp evet ben hallederim dostum, sen keyfine bak lütfen dedim. Adam oldukça şaşkın bir şekilde bize bakıp nasıl isterseniz tabi dedi ve uzaklaştı. Ara ara ona bakıyordum, bizi izliyordu ama umrumda değildi tabi; sonuçta bir daha görmeyeceğim diyordum kii görmedim de Allah'a şükür Sözde çeşitlere bakacaktık ama benim beğendiğim hatta neredeyse ayağında görünce nutkumun tutulduğu 2 ayakkabıyı almaya karar verdi ve senin zevkine her zaman güvenirim artık deyip ikisini de aldı. Ayakkabıları aldıktan sonra bir şeyler içip dinlenelim biraz dedi, dinlendikten sonra arabaya doğru yol aldık tabi. Giderken havanında yağmurlu olmasından kaynaklı çizmesi çamurlu bir yere denk geldi ve bayağı bir kötü oldu altı, Allah kahretsin arabayı mahvedeceğim şimdi diye kendi kendine söylenirken dert ettiğiniz şeye bakın hocam ya çantamda ıslak mendil paketi var kocaman; kankalarımın bu halde gezmelerine gönlüm razı olmaz ben hallederim isterseniz deyip gülmeye başladım Hahaha doğru ya senin varlığını unuttum ben bir an, dur arabaya geçelim orada el atarsın o zaman dedi. Araba otoparkta olduğu için kimseciklerde yoktu. Kapıyı açıp içine oturdu ayakları dışarıda olacak şekilde durdu, bende önünde eğilip her tarafını tertemiz yaptım. Neredeyse koca paket bitti ama değdi yani, hatta en sonra altını bile temizledim. Yuhh abarttın sende ha ama neyse ya yap yap seni bu şekilde daha da iyi tanıyorum dedi bana. O anda duraksadım ama pek irdelemedim ne demek istediğini. O anda umrumda da değildi zaten, muhteşem bir günü geride bırakmıştım nasıl olsa. En son beni evime kadar bırakıp her şey için teşekkür etti ve bunu ara sıra tekrarlayalım dedi. Bende benim için ayrı bir zevkti, her zaman emrinizdeyim efendim deyiverdim Cidden alemsin sen çocuk ama oldukça da şirinsin yani, senin gibi bir insana sahip olduğum için oldukça şanslıyım dedi gülümseyerek. Siz bıkana kadar bu böyle devam edecek dedim bende, iyi bakalım hadi uç eve iyice ders çalış yarın görüşürüz tekrar deyip beni uğurladı. Tam gün bitti derken de telime bir mesaj geldi, Eylül hocamdandı; Ayakkabılar gerçekten pırıl pırıl olmuş, bir gün tüm gardrobuma da el atarsın umarım sevimli çocuk. diye yazıyordu mesajda. O mesajı okuyunca tamamdır abi oldu bu iş dedim işte kendi kendime, gerçi daha yeni başlıyordu ya neyseeTümünü Göster
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 01 02 2025
-
bu davulu kim buldu ya
-
kontrolsüz öfke beni yalnızlaştırdı
-
varmı bir sorun ben murat kurum
-
bu chia tohumu hani midede tokluk veriyordu
-
şarkıcı gökselin lisedeki fotoğrafı
-
kertip ile tertip gibişmiş ortaya
-
ağlayabilmek isterdim
-
köpek maması yiyip köpek kulübesinde yatarım
-
memet ali erbilden tebessüm ettiren latife
-
cuf cuf hocayıı izleyince gülmekten sıçacaksıniz
-
10 yıldır protez taşak takıyorumm
-
domuz gribi olduk iyimi
-
atomu felan niye buldunuz
-
kayra ile yemekteyiz
-
bir incici günlük hayatı
-
marmarayda gey ilişki yaşadım az önce
-
bu gün üsküdardaydım
- / 1