-
1.
0Cilt cilt, renk renk kitaplarla dolu kitaplığının önünde sarı okuma lambasının aydınlattığı kimi yerlerinde cilası kavlamış, meşe ağacından imal çalışma masasının ardında kıpırdadıkça gıcırtılar çıkartan eski deri kaplama sandalyesinde oturuyordu. Sigarasından bir nefes daha çekip küllüğe bastı. Gözlerini yukarı kaldırdı. Dağılan mavimtrak sigara dumanı arasında rengi solmaya başlayan beyaz badanalı tavanda gözlerini gezdirdi. Derince bir soluğu içine doldurup bıraktı. Kendisine bir beden büyük olan ceketinin cebinden dolma kalemini ve ufak, siyah naylon ile kaplı defterini çıkartıp üzerine sigara külü uçmuş masaya bıraktı. Masanın ufak çekmecesini açıp elini içine zütürdü. Hafiften bedeni ürperdi. Kabzanın soğukluğu tüm vücuduna yayıldı. Dirseğinden kolunu büktü. Soğukluk bir yuvarlak halinde şakağında toplandı. Bir saniye geçmeden şakağındaki soğukluk alev aldı. -Yaşam- apartmanının kulaklarına acılı bir gürültü doldu.
-
2.
0-Lan, Sarsılmaz. Adını yerle yeksan ettin oğlum. Çok zor değil söylemek dayı.
-işine bak kardeşim.
Odasına çekilip gıcırdayan yatağına uzandı. Değil üzerini değiştirmek, sadece paltosunu çıkarıp asmaya hali kalmamıştı. Bir sigara çaktı. Usul usul üfürdüğü duman gibi akıp gidiyordu ruhu da. "Farketmiyor, git söyle, zor değil, farketmiyor, söyle... "
Gözlerini yumdu. Lüle saçlar, çekik gözler, buğday ten, krem rengi mont. Daraldı. Camı açıp Ankara ayazına uzattı başını. Yerdeki karı kaldırıp tozak tozak savuran rüzgar okşadı yüzünü. Dudaklarından kelimeler döküldü. Kar tanelerine fısıldıyormuş gibi. "Gönlümde esip çınla ay yüzlü güzel konçuy."
Atsız dedi. Bugüne mi yazdın bu şiirleri... -
3.
0Ders bittikten sonra hızla çıkıp uçarcasına mahalleye gitti. Onun apartmanının az uzağında bekleme başladı. Birinci sigara, ikinci sigara derken uzaktan gördü onu. Sanki konuşacaklarmışcasına paltosunu çekiştirdi. Saçını ve bıyığını eliyle düzeltti. Dik bir vaziyete geçti. Gözlerini üzerinden ayırmıyor, kilitlenmişcesine izliyordu. Lüle, omuz üstünde biten kahverengi saçları, çekik gözleri, krem rengi montu, yarım ispanyol paça pantolunu. Hepsini kazıdı tekrar aklına. Dizeler uçuştu aklında.
"Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... "
Mutlak seveceksin beni. Mutlak seveceksin...
Apartmana girdi. Sarsılmaz da bir vakit daha bekleyip ayrıldı. Esrimiş bir vaziyette evine yöneldi... -
4.
03. -Sebebi Yüzünden Yananlar-
Edebiyat fakültesinin çift kapısından çıkarken yine ağzına sigarasını yerleştirmişti. Uzun siyah paltosunun cebine ellerini sokmuş, gür siyah kaşlarını çatmış sıkı adımlarla ilerliyordu. Sabah derse geç kalmış kahvaltı yapamamıştı. Ders arasında atıştırmak için merkezdeki kafeteryaya gidiyordu. Arkasından bir ses:
-Sarsılmaz!
Ardına döndü baktı. Bölümden dostu Peyami idi seslenen.
-Abi gel sıcak açma aldım.
Gerisin geri dönüp yanına gitti. Vakit kaldığını görüp Peyamiye bir sigara ikram etti.
-Sarsılmaz bu akşamda bekleyecek misin mahallesinde ?
-Beklerim.
-Dayı, farketmiyor bile seni niye haber göndermiyosun?
Peyamiye cevap vermedi. Sigarasını körükleyip sınıfa döndü. Kafasında dönüyordu. "Farketmiyor." -
5.
0Gazetesine üstün körü göz atıp katladı. Çayından bir iki yudum alıp kalktı. insanların arasına karışıp umarsızca yürümeye başladı. Bir süre sonra kendinden sanki kendinden geçti. Gözlerini kaldırdığında Abdi ipekçiye geldiğini farketti. Köşelerden bir banki gözüne kestirdi ve cebinden not defteriyle kalemini çıkardı.
"Külden çıkan minik bir kıvılcımın küçükçe bir kağıda konup içten içe onu yakması gibi. Yavaş yavaş canlanıp hızla büyüyerek. Ne kıvılcımdan bir eser ne de kağıttan. Ya farkında varıp yanmadan söndürmeli, ya da yanıp kaybolup gitmeli."
Kalemi defterin arasında koyup kapattı. Önünden geçen çocuklar, kadınlar, erkekler hatta minik bir kurtçuk ya da saçılan bir yem bulma umuduyla uçan kuşlar. Yegane sebepleri olan varlıklar. Sebepleri var olup gitmelerini sağlayan mahluklar. Ya var olup sebebi yüzünden yananlar ? -
6.
0Biraz kendine gelince canı sigara içmek istedi. Paketini çıkarttı. Son dalını çıkarıp dudak kenarına koydu. Çevresine bakınıp sigara alabileceği bir yer aradı. Bir bakkalı gözüne kestirip içeriye girdi.
-Maltepe ve gazete.
Paranın üzerini cebine koyup yol kenarı bir kahveye oturdu. Açık bir çay söyledi. Gazetesini okumaya koyuldu.
Ulus Sümerbank binasında intihar!
Umarım acıların dinmiştir dedi seslice. içinin daraldığını hisseti. Bir gün dedi. Elbet bir gün. -
7.
0Az sonra turuncu kafalı kız oğlana bir şeyler anlatmaya başladı. Oğlan yüzünü kıza çevirmeden kafasını sallayarak kızı dinliyordu. Bir anda gözü kızın kollarına takıldı. O kadar zayıf ve inceydi ki sanki çalı gibi tutup parmaklarıyla bastırsa çıt diye kırılacaktı. Kız, konuşurken o kollarını çok garip bir şekilde eğip büküyordu. irrite olduğunu hissetti ve gözlerini kapattı. Kızın sesi daha bi kulaklarına dolmaya başladı. Sanki git gide artıyordu sesinin şiddeti. Dişlerini sıktı. Gözlerini sıkıca yumdu. Ellerini kulaklarına bastırdı. Şiddetli bir sancı geçiyor gibiydi. Otobüs durduğu anda kendini dışarı attı ve kaldırımın köşesine çöktü.
-
8.
02.
Ceketinin yakasını kaldırıp evden çıktı. Asansör kattaydı. Sanki bir teneke parçasının bükülmesinden geliyormuş gibi seslerle asansör inmeye başladı. Asansörden çıkıp apartman kapısına varmadan dudaklarına bir sigara yerleştirdi. Dumanı hole savurup dışarı çıktı. Hafiften yağmur çiseliyordu. Duraklayıp tekrar şemsiye almaya çıkmayı düşündü. Ancak bu düşüncesinden vazgeçip umarsızca durağa yürümeye başladı.
Otobüse binip arkalarda cam kenarına oturdu. Az sonra önündeki koltuklara zayıf, turuncu saçlı bir kızla sarışın toplu bir oğlan oturdu. Arkasına yaslandı ve yoldan geçenlere bakmaya başladı. Hafiften gözlerini bayarak önüne döndü. -
9.
0Biraz daha betimle aq
-
10.
0panpa sen nabtın aq (reserved ajasfjasfj)
başlık yok! burası bom boş!