/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5
    bilgi verici bir yazı. yazıp bitiricem dinleyenler rez alsın başlıyorum

    "Basitlik, gelişmişliğin son noktasıdır."
    Leonardo da Vinci

    Hayatımızı gereksiz yere karmaşıklaştırmak, bu çağda en ma-
    hir olduğumuz işlerden biri. Gerek günlük hayatımız gerek inanç­
    larımız gerekse en basit kararlarımız olsun, neredeyse hiçbirini
    sakin bir dimağ, iç huzuruyla bezenmiş bir ruh hali içinde yaşa-
    yamaz hale geldik. Bu nedenle mütemadiyen gergin durumdayız.
    Bir sürü değişkeni değerlendirmekten bilinçsiz olarak yorgun dü­
    şen zihnimiz, algı dünyasına sonradan giren farklılık ve değişik-
    liklere gittikçe daha tahammülsüz hale geliyor.
    Tam kendi kendimize "Tamam işte, çözümü buldum!" derken, çö­
    zümümüze uygun olmayan bir hal, hareket, davranış, söz, olay kar­
    şımıza dikiliveriyor. O ana kadar çözüm için gerekli gereksiz bir
    ton mesai harcamış olan zihnimiz buna bozuluyor ve en kestirme
    çareyi o değişikliği, farklılığı yok saymakta buluyor.

    rez alın devamı gelecek kısa zaten
    ···
  1. 2.
    0
    Uzun yazi rez
    ···
  2. 3.
    0
    rezervasyon
    ···
  3. 4.
    +1
    Özet: Basit olun birde imamhatipler kapatılsın.
    ···
  4. 5.
    0
    Rez tutar
    ···
  5. 6.
    +2
    Bu zihinsel doluluk ve meşguliyet hali dünyanın giriftliğiyle başa
    çıkabilmemizi, onunla uyum içinde yaşayabilmemizi gittikçe daha
    imkansız hale getiriyor. Bugün, her zamankinden daha savunma-
    sız durumdayız: internet ve dijital çağ denen bu zaman dilimi, zih-
    nimizi her an gerekli gereksiz (çoğu zaman hakikaten gereksiz)
    bir veri bombardımanına tutuyor. Etrafımızdaki verilerin çokluğu
    bizde "bilgili olma" yanılsamasını geçici bir süre de olsa başarıyla
    yaratıp, her birimizi biraz daha ukalalaştırırken zihnimizin yor-
    gunluğunu gözümüzden başarıyla gizliyor. Bu karmaşa, sadece
    meslek olarak bilgiyle uğraşan insanları ezmiyor, bugünün şehirli
    insanı, artık kaçınılmaz bir şekilde bu yaylım ateşinin içinde ya­
    şamak durumunda.
    ···
  6. 7.
    +1
    Arkadaşlar şuku vermeyi de unutmayın çok bişey isstemiyorum devam ediyorum zaten
    ···
  7. 8.
    +2
    Zihnimiz bu kadar karmaşayla baş edemiyor; son yıllarda yapı­
    lan araştırmaların gösterdiği açık gerçek bu. "Farklılıklara bozuk
    çalmak" da baş edemeyince verdiğimiz tepkilerden biri. Ne kadar
    demokrat ne kadar insancıl ne kadar geniş görüşlü olduğumuzu
    düşünürsek düşünelim, bir başka insandan gelen, daha önce he-
    sap etmediğimiz, varlığını bile bilmediğimiz bir görüş veya talep,
    "devreleri yakmamıza" neden olabiliyor. Bu kadar veriyi değerlen-
    dirmek için harcadığımız onca zihni mesainin ardından, yeni ge-
    len verilere tahammülsüzlük başlıyor. En kolay davranış tepkileri
    de yok sayma, aptallıkla suçlama, alay etme arasında gidip geliyor.
    ···
  8. 9.
    +1
    Zihniniz size yalan söyler
    Sizi bir konuda özel olarak uyarmak için bu bölümü yazıyorum. Bu
    uzunca girizgahı da o yüzden yaptım. Zihnimiz; algı ve deneyimle-
    rimizi boş bir sürücüye kaydeden bir kayıt cihazı değil, bu dünyada
    kolayca yaşayabilmemiz için bizi "iyi niyetlerle" kandıran bir "ha-
    yatta kalma" donanımıdır. Yani etrafımızdaki dünyayı, kendimizi
    merkeze alarak, içinde en kolay yaşayabileceğimiz tarzda bizim için
    adeta yeniden şekillendirir ve genellikle bu resmin, bütün ve hakiki
    gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur.
    ···
  9. 10.
    +1
    Öte yandan, zihnimizin bize oynadığı oyunların belki de en büyüğü,
    bütün düşüncelerimizin "tutarlı" olduğu yanılgısını taammüden oluş­
    turmasıdır. Bunu "oyun" olsun diye yapmaz. Bu tutarlılık ve iyim-
    serlik hissi, yaşamamız için bize güç veren temel iç kandırmacaları­
    mızdan en önde gelenidir. Mesela sigara içenlerin, sigaraya bağımlı
    rahatsızlıklara yakalanmayacaklarına güvenmeleri böyle bir alt ya-
    pıdan gelir: Öbürleri hasta olmaya daha yatkındır ama kendimiz de­
    ğil, bizde illa ki özel bir şeyler vardır.
    ···
  10. 11.
    0
    Olum bu sözlüğe göre aykuyun fazla yüksek bnim 58 buçuk
    ···
  11. 12.
    0
    Park ettim
    ···
  12. 13.
    0
    Rezerve
    ···
  13. 14.
    0
    Rezerve
    ···
  14. 15.
    0
    Reserved
    ···
  15. 16.
    +1
    Fikir ve inanç dünyamız, bu yanılsamayı en ağır olarak yaşadığı­
    mız alandır. Bildiğimiz her şeyi iyi bildiğimizi, yaşadığımız her şeyitam ve kurallarına uygun olarak yaşadığımızı düşünürüz. Fikirleri-
    mizi söze dökmek gerektiğinde ("toplum önünde tutarlı olabilmek"
    adına bazı ekgibliklerimizi itiraf etsek de) "düşünce" planında pek
    bir sorunumuz yoktur. Zira orada kendimizden "emin" olmazsak ya­
    şayamayız. Ama gerçekten tutarlı olup olmadığımızı nasıl bileceğiz?
    ···
  16. 17.
    +1
    Basit bir düşünce deneyi
    Şimdi minik bir düşünce deneyi yapalım. Biraz zordur ama yoğun-
    laşabilirseniz, ödülünün büyük olacağını düşünüyorum.
    Önce deneyi okuduktan sonra, gözlerinizi kapatıp olabildiğince ra-
    hatlayıp öyle yapmaya çalışın. Dünyadaki bütün insanları düşünün,
    7 küsür milyar insanın hepsini. Farklı diller, dinler, ırklar, adetler, gi-
    yim kuşamlar, yaşam alanları, ahlak değerleri... Biraz bu gerçek dün-
    yada gezindikten sonra, deneyimizin zor kısmına geçeceğiz: Şimdi
    dünyada yaşayan bütün insanların, "tek bir istisnası bile olmadan",
    sizinle aynı inanca, değerler ve fikir sistemine sahip olduğunu düş­
    lemeye çalışın. Herkes aynı şeye inansın, aynı şekilde düşünsün,
    aynı şekilde tepki versin, farklı dil ve ırklarına rağmen, yaşam tar-
    zınız hep aynı olsun.
    ···
  17. 18.
    +1
    Lütfen bunu düşünebildiğiniz kadar derin bir noktaya kadar tahay-
    yül etmeye çalışın. Alp Dağları'nda, Arabistan çöllerinde, kutup da-
    iresi yakınlarında, Afrika steplerinde, okyanus adalarında, Mos-
    kova'da, New York'ta, Ankara'da, Şangay'da, Avusturalya'nın vahşi
    ormanlarında ve dünyanın medeniyet görmemiş nice köşelerinde,
    fikren sizinle tıpkıbasım insanlarla dolu bir dünyayı, ağır ağır ha-
    yal etmeye çalışın.
    Tahayyülünüz kemale erdiğinde kendinize sorun: Böyle bir dünya
    var olabilir mi? Bir şey üretebilir mi? Medeniyetler kurabilir mi?
    Daha da önemlisi, hayatta kalabilir mi?
    ···
  18. 19.
    0
    Geldim seri seri yazıyorum arkadaşlar az kaldı bitiyo zaten
    ···
  19. 20.
    0
    Diyelim ki islam inancına sahipsiniz. Bu deneyi, "herkesin sizin gibi
    Müslüman olduğu" bir dünya için tekrar edin. Herkes sizin gibi inanıp
    yaşasaydı dünya nasıl olurdu? Bu soruyu ara ara kendinize sorma-
    nızın ne kadar faydalı olduğunu, biraz üzerinde düşününce fark et-
    meye başlayacaksınız. Kimseye anlatmayın, bir yerlere yazmayın,
    sadece tahayyül edin. Çünkü bu deney, sadece ve sadece sizin için ...
    Sizi bilmem ama benim deneyim(im) bana tatsız sonuçlar veriyor.
    Zihninizi fazla yönlendirmek istemediğim için detayları vermeye-
    yim fakat benim tasavvurumda herkesin Sinan Canan gibi olduğu
    bir dünya adeta dönmüyor! Bir süre düşündükten sonra bir kısıtlı­
    lık, bir sınırlılık, bir durgunluk ve bir kısırlık halini şaşkınlık içinde
    fark edebiliyorsunuz. Biraz daha düşünürseniz, bunun sadece tasav-
    vur ekgibliğinizden değil, sizin dünyaya karşı olan görgü ve dene-
    yim ekgibliğinizden de kaynaklandığını ibretle görüyorsunuz.
    ···