/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +52 -8
    Olay 1994 yılının bahar aylarında geçiyor. Olayın içeriği ise şu şekilde; 1994 yılında Derecik köyüne yeni bir aile taşınıyor, fakat bu aile diğer insanlardan bağımsız şekilde köyde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu ailenin ve karı-koca zannedilen iki kişinin gece vakitleri sürekli ahırlarda, dışarılarda ve karanlıklarda görüldüğü söyleniyor. Bu insanların insan olmadığı ve köyü rahatsız etmek için geldikleri tarzında söylemler bile çıkmıştı. Köy ahalisi en son dayanamayıp bu olayları köyün ağası olan Ahmet ağaya anlatmak için Ahmet aganın evinin yolunu tutuyorlar, bu olay Ahmet ağaya anlatıldıktan sonra Ahmet aganın bir yaveri il’e gittiğinde bu aileyi ve bu köyü ildeki insanlara yayıyor ve bu olayların yayılmasından sonra bir grup araştırmacı köye geliyor. Olaylar başlıyor. Olay Bursa il’inde 1990-1996 yılları arası olayları, tarihi mekanları araştıran ve bu köye giden tek kişi olan muhafazid Y*** tarafından sizlere anlatılacaktır.
    ···
  1. 2.
    +26
    muhafazid Bey anlatıyor: O yıl hiçbir haberimiz yoktu, hiçbir tarihi alan gezememiştik. Artık yardımcılarımdan biriyle konuşup ne yapsakta, ne etsek para kazanacak bir iş bulsak diye düşünüyordum. Yardımcım bana baktı ve sözlerine devam etti: “muhafazid Bey, Derecik adında bir köy varmış ve bu köyde gizemli bir aile varmış, eğer müsaadeniz olursa bu köye gidelim ve inceleme yapalım. Hem insanlarımızı bu tarz haberler daha cezbeder” dedi.
    Yardımcımın adı Hakkıydı. “Hakkı, bu olayları kimden duydun ve bu köye gitmemiz tehlikeli olabilir mi?” dedim. Hakkı suratıma baktı: “muhafazid Bey, bu iş anlattıklarına göre biraz tehlikeli ve riskli çünkü insan olmayan bir aileden bahsediyorlar, yani size ne kadar güvence verebilirim, bilmiyorum” dedi. Hakkı söz hakkı vermeden sözlerine devam etti: “Eğer bu köye gidip yalan dolan haberler bile çıkarsak çok para kazanabiliriz, bu köye gitmeliyiz” diyerek sözlerini bitirdi ve beni dinlemeye koyuldu. “Haklı olabilirsin” dedim. “Fakat bu köye ben tek gideceğim, sen gelmeyeceksin” dedim. Hakkı ilk başta bunu para için yapıyorum zannetmişti fakat para için yapmıyordum, sadece aksiyon ve korku arıyordum ve bu yüzden bu köye tek başıma gidecektim.
    ···
  2. 3.
    +20
    Hakkı biraz kendi gelmesi konusunda ısrar bile etse ben tek gitmek için kararlıydım. Birkaç ısrardan sonra Hakkı sıkıldı ve “peki o zaman siz gidin Muhammet Bey” dedi. Artık her şey tamamlanmıştı, malzemelerim hazırdı ve yarın sabah Derecik köyüne gitmek için yola çıkacaktım. Ertesi sabah uyandım, kahvaltımı edip güzelce üstümü giyindim hazırlandım, her şey hazırdı artık yolculuk vaktiydi. Dışarı çıktığımda havanın inanılmaz derecede güneşli olduğunu gördüm fakat nasıl anlatayım o kadar sıcak ki güneş yüzümü resmen kavuruyor. 15 dakikalık yürüme mesafesinden sonra köylere giden ufak minibüslerden birine binmiştim, başımda şapkam, omzumda sırt çantam şoförün yanına oturdum ve “Usta kolay gelsin, Derecik köyüne nasıl giderim.” Dedim. Şoför yüzüme baktı, sesi kısılmış gibiydi sanki zor konuşuyordu ve sesini ilk duyduğumda biraz irkildim; “Orda ne yapacaksın” dedi. Sesini duyar duymaz irkildim ve “sesinize ne oldu” dedim. Gülmeye başladı ve “benim sesim böyledir, aman korkma” dedi bende biraz çekingen tavırla “Derecik köyünde inceleme yapacağım” dedim. Şoförün bana verdiği yanıt beni biraz korkutmuştu. “Bak dostum tahmin ettiğim kadarıyla orada yatacak ve kalacak yerin yok.” Derken kafamla onaylama işareti yaptım adam devam ediyordu. “Ben doğma büyüme Derecik köyündenim mesai saatimin bitmesine 3 saat var, 3 saat boyunca minibüste benimle beraber kal, ben seni son durak olarak Derecik köyüne zütürürüm bir de seni orada misafir ederim.” Dedi.
    ···
  3. 4.
    +21
    Aslına bakılırsa bu adama güvenip güvenmeme konusunda çok tereddüt ediyordum. Adama baktım “bir sigara “yakabilir miyim” dedim. “Tabi tabi aç camı o tarafa doğru üfle” dedi ve bende çıkarttığım paketten bir dal sigara çıkartıp yaktım. Biraz düşündüm acaba bu adamla Derecik köyüne gitmelimiydim. Aslında bu adamla beraber gitmem, hem benim için iyi olurdu, yanımda köyü bilen bana yerleri tarif eden birileri olurdu ve işlerim kolaylaşırdı. Adam kötü niyetli biri dahi olsa ben kendimi savunabilecek bir insandım. “Usta” dedim. “Ben seninle Derecik köyüne geleceğim fakat nerede misafir olacağım” dedim. Kısık ve korkutucu sesiyle devam etti: “Benim evimde.”, kabul edemezdim fakat sordum “anan, baban,kardeşim, karına ayıp olur ustam” dedim fakat usta “ne anam vardır, ne babam, ne gardaşım vardır, ne karım tek yaşarım tek ölürüm bir Allah, birde ben” dedi. Aslında bu adama biraz güvenmeye başlamıştım. “Tamam ustam 3 saat boyunca seninle kalayım ordan köye geçeriz” dedim.
    3 saat boyunca minibüste kaldık. Arada bir 15 dakika bir çay içip yolculuğa devam ediyorduk. Saat 18:00 civarı olduğunda minibüs şoförü Rıza sırtıma vurdu ve “hadi bakalım gidiyoruz” dedi. Ben masaya bıraktığım çantamı sırtıma taktım, şapkamı kafama taktım “gidelim Rıza abi” dedim. Yol boyunca Rıza abi sürekli bakkal kenarlarında durup kaşar, sucuk, yumurta, bisküvi, meyve tarzı şeyler alıyordu galiba o da bir misafir ağırlamaya çok açtı. Nihayetinde yol kenarında bir tabela gördüm “DERECiK KÖYÜ”.
    ···
  4. 5.
    -4
    O zamanlar sen yoktun daha😆
    ···
  5. 6.
    +29
    Tabelaya baktığımda tabela resmi devlet yapımı değildi, klişe bir elle yapılan tahta üzerine yazılan “Derecik KOYU” yazısıydı. Köye girdik, hiç tanımadığım bir adamın evinde misafir olacaktım, aslında biraz korkuyordum fakat Rıza abinin fedakarlıkları ona güvenmemi sağlıyordu. Köye girdiğimiz anda elime fotoğraf makinesini aldım ve minibüs camından etraftaki çalılıklara, çimenlere doğru odaklamaya başladım fakat Rıza abi bir anda elini uzatıp kolumu sıktı ve “Bırak o makineyi” dedi. “Rıza abi kolumu neden sıkıyorsun” dedim. Fakat biraz sinirlenmiştim. “Aman oğlum buralarda pek tekin değildir gece vakitleri fotoğraf çekmek yapma etme, gözünü seveyim” dedi. Rıza abi bu sözlerini biraz mahcup şekilde söylemişti, “Tamam o zaman abim” deyip makinemi çanatama koydum ve biran önce Rıza abinin evine gideceğimiz anı beklemeye başladım.
    Nihayetinde Rıza abinin evine varmıştık. Kapısı tahtadan kahverengi bir kapı ve 2 pencereli pembe müstakil bir evdi. Bahçesi yoktu ve eve girmek için hemen sokaktan sıfır olan kapıyı kullanıyorduk. Rıza abim arabadan indi, poşetleri vs. indirdi “buyur Muhammet geç” dedi. O eve hiç girmemeliydim.
    ···
  6. 7.
    +19
    iLGi VE iSTEK GELiRSE DEVAM EDECEĞiZ.
    ···
  7. 8.
    0
    anlat be panpa öbür hikayeni okumadan bunu okuyum sonra onu okuyum
    ···
  8. 9.
    0
    bunu çok beğenmedim öbür hikayeni okucam bb
    ···
  9. 10.
    0
    Ahtapot abi varsa rez
    ···
  10. 11.
    0
    Rezervasyon
    ···
  11. 12.
    0
    Hikaye anlatiyorum buyryn
    ···
  12. 13.
    +12 -17
    ilgi gelmediği için devam etmeyeceğim. Teşekkürler.
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan anasını gibtimin oğlu hep böyle yapiyon seni d ananı da yazacagin hikayeyi de gibiyim dıbına koydugumun putperesti
      ···
    2. 2.
      0
      Ulan huur evladı seni ilgi gelse ne olucak aq yaz işte primine senin ben...
      ···
    3. 3.
      0

      PRiMiNiDE gibEYiM SENiDE gibEYiM ANANIDA gibEYiM huur ÇOCUĞU

      ···
    4. diğerleri 1
  13. 14.
    0
    Rezarvasyon
    ···
  14. 15.
    0
    Rezerved
    ···
  15. 16.
    0
    Rezz aldım bro
    ···
  16. 17.
    0
    Ferres değil rez
    ···
  17. 18.
    0
    rezerverd
    ···
  18. 19.
    +1
    Buraya kadar okuduk adam gibtir oldu gitti aa
    ···
  19. 20.
    0
    Rezzzzz akasjsjsjaj
    ···