/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3 -1
    Biliyorum çoğunuz artık yazılan hikayelere söylenen laflara veyahut verilen sözleri umursamıyorsunuz (incisözlükte) bende öyle yapıyorum. Sonuçta saçma sapan bir yere döndü burası. Ama Riva ediyorum bir kaç part bile olsa okuyun. Çügüleyip şukulaman pek umrumda değil sadece faydalanmaya çalış.

    Çok uzun zaman olmasa da değişim yıllarımı, toparlanmamı insanları tanımamı hayatımda bir Yol çizerken yaptığım hataları neler yapmam gerektiğini ve neler yapmamam gerektiğini öğrendim ve hepsini sizinle paylaşacam.

    Sizden istediğim tek şey şu: okumanız. Kim olursanız olun. Sonuçta herkesin şu hayatta istediği bir şey vardır ben o istediğiniz herşeyin çaresinin yine siz olduğunuzu gösterecem. Bazınız kardeş Bazınız abi gibi görecek umarım beni. ( 23 yaşındayım) . Biliyorum çokta yaşlı hayat tecrübesi olan birisi değilim belkide yolun başındayım ama bilgi bilgidir. Çoğunuz kızlarla konuşmaya bile cesaret edemiyor Bazınız ise iş hayatından yada bulunduğu ortamdan şehirden memnun değil.

    Ben size bir şey vermeyecem siz herşeyi kendiniz bulacaksınız. Çünkü zaten ihtiyacınız olan herşey sizin içinizde.
    ···
  2. 2.
    +1
    insanın iç dünyası çok karmaşık bir şekilde oluşur ve sürekli gelişim gösterir. iç dünyamızın gelişmesinde ki faktör kesinlikle çevredir. Peki bu çevre neyi kapsıyor ailemizi, arkadaşlarımızı, bulunduğumuz şehirdeki herkesi, akrabaları, ülkemizi, dünyamızı. Anlayacağınız çok geniş bir faktör var ortada.

    Herşey burda başlıyor. insanın mutsuz yada sıkkın hayattan bezmesini sağlayan şey aslında her zaman çevresidir çünkü iç dünyamızı kötü halde etkilenmesine izin verdiğimiz her dakika kendimize hayatı zindan ederiz.

    iç dünya inanın ruhunu yansıtır bu yüzden hepimizin ruhu farklı olduğu gibi iç dünyası da farklıdır. (Ne diyon amk demeyin sabredin be zamandan bol bir şey yok ki zaten sizde)
    ···
  3. 3.
    +1
    Şimdi konuya girelim kendimden örnek veriyorum direk.
    Ben eskiden facebookta dolaşırken kızların veyahut erkeklerin o shoplu, efektli, kendini güzel gösteren kıyafetler içinde, makyajlı hallerini gördükçe kızlara bakıp benim asla bi sevgilim olamaz derdim. Erkeklere bakıpta asla bu kadar yakışıklı olamayacağım derdim.

    Ama hata yaptığımı ve karamsar düşündüğümü çok sonra farkettim. Düşünün şimdi o kişiler karşısında daha size bir hakaret veya güveninizi kırıp rencide edicek bir şey demedikleri halde siz kendinizi eziklediniz. işte bu dış çevrenin etkisi. içimize kapanmamız bundan kaynaklı. Aslında sonradan baktığımda o kıyafetler içinde o kadar Shop ve efekt içinde bende o erkekler kadar belkide daha çok yakışıklı olabilirdim.

    Yani düşünün dünyanın öbür ucundaki bir adam sizin moralinizi bu şekilde mahvedebiliyor bir zaman sonra.
    ···
  4. 4.
    +3
    Her neyse içdünya olayını anladıysak başlıyorum anlamadıysanız bile zaten hikayede illaki anlayacaksınız. Ben sadece bi ön bilgi olarak söyledim kendimi neye göre değiştirdiğimi bilin istedim.

    Lise yıllarımdı çok iyi hatırlıyorum son sınıfa kadar gelmiştim derslerim notlarım aldığım deneme puanları hepsi çok iyiydi ama gelin görün kü beni görebileceğiniz en salak çoçuk yine bendim.

    O kadar ezik bir halim vardı ki kızlar ben yokmuşum gibi davranıyordu. Erkekler ise sadece canları sıkılıp dalga geçmek istediklerinde benimle konuşurdu. Aptallık etmişim hep. Suçu hiçbirzaman kimse de aramamak benim en doğru yaptığım şeydi. Herşeyde suçu kendimizde aramak doğru değildir yanlış anlamayın sakın sadece bu gibi durumlarda böyle yapmanızı tavsiye ederim.

    Lise 4 e başladığım gün üniversiteye gitme hayali kuruyordum ama değişerek. Bütün kızların ilgi çekici bulduğu yani ilişkimiz olmasa bile yakışıklı tatlı çoçuk diyebildikleri kısaca hakkımda iyi konuşulan bir tip olmak istiyordum.

    Bunları nasıl yapacağımı hiç bilmiyordum. 185 boy 55 kilo. Genelde sırrık derlerdi. Çubuk gibi duruyordum buda olduğumdan da uzun gözükmeme neden oluyordu.
    ···
  5. 5.
    +2
    Günde 1,5 paket sigara 1-2 posta ve sürekli dersten kafayı kaldırdıkça internette gezinip online oyunlara vakit ayırıyordum. Arada misafir geldiğinde babam ne kadar benden gururla söz etse bile çıktıklarında yabani gibi çoçuk bizim oğlan çalışsın okusunda bunun gibide olmasın dediklerine emindim ki sonradan bizzat şahit de oldum.

    Her neyse gördüğünüz gibi asasoyal tipsiz ama çalışkan hatta fazla çalışkan ve bağımlılıkları olan sıradan bir ergendim.

    Sonradan kendimi çok değiştirdim nasıl mı? Anlatıcam herşeyi.
    ···
  6. 6.
    +2
    Bu hayata sürekli isyan ettiğimi ve kendimden sürekli yakındığımı farkettim. Yahu bu şekilde nereye kadar gidecekti. Ben isyan ettikçe bir şeyler düzelmiyordu. Ben hayatımdan nefret ediyordum ve sürekli yakınıyordum değiştirmek için yaptığım şey ise hiç koca bir hiç. Hiçbirşey yapmıyordum.

    Bana verilen hayatın değerini bilmek benim elimdeydi ve bunun değerini bilip hakkını en iyi şekilde vermem gerekiyordu. Peki bunu nasıl yapacaktım.

    Öncelikle artık isyan etmekten vazgeçip hayata pozitif bakacaktım. Bunu yaparken Zeus çok yardımcı oldu. Aslında ölen köpeğimin adı zeustu ama ondan 4sene sonra doğan kardeşine de aynı ismi verdim. Çiftlikten alıp geldiğimde yeni Zeusu annem çok sevinmişti. Çünkü biliyordu hayata beni bağlayan sayılı şeylerden biriydi ve zevk aldığımı tek şeydi belkide köpeğimle ilgilenmem.
    ···
    1. 1.
      0
      Hani zeus u annen getirmisti ve ölen köpeginin coxuguydu?
      ···
  7. 7.
    +4
    ilk önce sigarayı bıraktım. Kötü alışkanlıklar gitmesi gerekli olan ilk şeydi. Sonrasında asılmayı bıraktım. En sonunda da internette gezinmeyi boş boş takılmayı bıraktım vakit kaybıydı.

    Kolay değildi ama azim ettikten sonra başarılmayacak şeyde yok şu dünyada hayatta öğrendiğim en güzel şeylerden biri budur benim için. Mükemmel bir haz veriyor herşeyi yapıp başarabilecek güçte olmayı bilmek.

    ilk ay çok zorlu ve asabiyetle dolu geçti. Ama zeus her daim bana destek oldu. 2 aylık köpeğim. Her neyse bir ay sonunda biriktirip harçlıklarımla kıyafetler aldım. Kafa ağrılarının bittiği ve sigarayı içmeyi istemediğim zamanlara geldik artık.

    Tartıya çıktığımda kilom 59 olmuştu. Bir ayda 3 kilo bence gayet iyiydi. Ama işin en güzel kısmı sokakta yürürken kızların bakıp gülümsemeleriydi. Yani tabi manken gibi bir kız olmasada benim seviyem için uygun kızlardı.

    Sınıftakiler de yavaş yavaş daha çok kaale almaya başlamıştı beni ama ben onlarla ilgilenmiyordum. Bana bu kadar kötü davrandıkları için hiçbirini affetmem.

    Onları arkadaş olarak gördüğüm için hata bendeydi. Hatayı bu şekilde kendinde arayacaksınız işte HR türlü kafanız rahat oluyor çünkü biri bir yanlış yapınca aileden biri olmadıkça her türlü gibiyorsunuz
    ···
  8. 8.
    +2
    Her neyse tabi ben bu değişim nasıl bu kadar hızlı oldu diye merak etmeye başladım. Neydi lan bu kızların ilgisini çeken şey diye araştırmaya başladım. Sonradan incisözlükte bir reisin dopamin yazısını okudum.

    Sonradan jeton düştü bir ay sonunda zaten içimden gelerek gülümseye insanlara saygı duymaya ve sevmeye başlamıştım. Ha seviyorum insanları ancak yanlışlarına asla tahammül etmem. Ben onları giblemediğimde şans isteyen de oluyordu egosu yüzünden umursamayan da ama her iki türlü de bana yaptıklarını affetmem. Kindar değilimdir sadece hayatımdan çıkarır kafamı sıkıntılarla doldurmam bu kadar basit sizde uygulayın.

    Her neyse üstelik dediği gibi otuz bir sigara sosyal site bağımlılıkları ya sakız bile çiğnemeyen bir adam olmuştum. Gerçekten hayat bu şekilde daha güzel ilkte sigara olmadan otuz bir olmadan yada hiç olmadı sitelere, inciye girmeden naparım diyordum ama sonradan bunlara zaman bile bulamaz oldum.

    Şimdiki halinizle belki dışarı çıkmaya bile korkuyorsunuz ama anlatacağım hayat hikayemden sonra emin olun bunun çok saçma olduğunu hayatının zevkli yanının sigara otuz bir internet vs yerlerde kolay haz veren basit şeylerde olmadığını görüyorsunuz.
    ···
  9. 9.
    +4
    Öncelikle bir ay sonunda bunlar olmuştu pek bir şey yoktu. Gördüğünüz gibi basit şeyler. ikinci ay ise :

    Ben kilo aldığımı görünce sağlam bir diyet programı ile spora başladım. Spor çok güzel gözüktü ilkte gözüme, ilk ay giderken severek gittim ama ayın sonuna doğru diyet programı ve Spor sıkmaya başladı beni.

    Spor yine haftada 3 gün 2-2,5 saat falan sürüyordu ama yemek öyle değil amk canım ne çekerse yemek yerine verilen diyet programında ki kaloriye uygun şeyler tüketmek zorundaydım.

    Buda beni sıkmaya başladı çünkü kendimi robot gibi hissetmeye başladım. Asitli içecekler yasak, alkol yasak, çikolata abur cubur vs yine yasak marketten bir şey alıp yiyemiyorum ben size öyle söyleyeyim.
    ···
  10. 10.
    +3
    Sonra annemle konuştum işte ben sporu bırakacam dedi. Döndü bana sana sütümü helal etmem dedi. Annem kolay kolay böyle bir laf söylemez yada kararlarıma karışmaz. Sadece bunu dedi söz hakkı da tanımadı.

    O böyle yapınca dönüp baktım, yine kendimi sorguladım. Aslına bakarsanız ben en doğru şeyi yapıyordum yanlış olan o markette satılan yiyecekleri içecekleri tüketmekti.

    Benim abur cuburum fındık fıstık ceviz leblebi kuru üzüm kuru incir vs di. içecek olarak da şekersiz çay içiyordum.

    Beyler bi insanın hiç enerjisi bitmez mi ya benim enerjim bitmiyor. Şimdi yatsam 9-10 gibi kalkar yarın yine bu saate kadar dururum uyumadan ve uykum gelmez. Çünkü ihtiyacım olmuyor.

    Günde 4 litre su vücudumun tam ihtiyacında alınan besinler. Sabah koşularım. Egzersizlerim. Hepsi bana ayrı bir enerji ve mutluluk veriyordu. Ve ben bunları cidden yaşadım.

    Düşünün Beyler kolay zevk veren şeyler gidiyor. Yerine spor geliyor. Abur cubur gidiyor. Sağlıklı besinler geliyor. Günde 1-2 bardak yani 750 ml kadar içtiğim su gidiyor yerine 4L su geliyor.

    Ve sonuç ne biliyor musunuz. Ortalıkta sarı dişler ile gezen ne kadar fırçalasamda geçmeyen o sarı lekeler gitti. Bembeyaz olmasada belirgin beyazlıkta bir gülümsemem oldu.

    Ten rengim vampir gibiydi şimdi erkek mankenlerin bile arada makyaj ile tonunu ayarladıkları renge sahiptim before after yapmıştım bilgisayarda o değişim sonucunda benden mutlusu yoktu.

    Üstelikte faceden habire istek yağıyordu. Mesaj atanlar falan oluyordu. Ama o an kendimi tam hazır hissetmiyordum benim hedefim. Şöyle harbiden düzgün birini bulup turnayı gözünden vurmaktı.
    ···
  11. 11.
    +3
    Aradan 3 ay geçti yani 5. Ay. Ygs stresini iyiden iyiye hissetmeye başlamıştım. Ancak dopamini anlatan reisin dediği gibi derslerdeki başarım daha da artmıştı.

    Hem çok çalışıp hemde tam anlamıyla çalışıyordum yani 3 saat dersin başına geçip boş boş okuyup soru çözmek yerine konu konu anlaya anlaya pekiştire pekiştire gidiyordum.

    Her neyse 73 kiloya yaklaşmıştım ve boyum 188 olmuştu hala zayıf dursamda. Git gide toparlanıyordu vücudum. Tipimde vaya oturmuştu. Saçlarımı kestimiştim. Yani tam anlamıyla değişim yaşamıştım. Kıyafet dolabım da dolup taşmaya başlamıştı.

    Ama hala arkadaş edinmek yerine genelde babamla kahvede arkadaşlarına karşı batak atıyordum. Aslında biliyor musunuz o adamlar kat kat iyi yaşıtlarımdan veyahut yaşıtlarımızdan. Amk yapmacık değiller dert tasa yok oturuyorlar akşama kadar batak oynuyoruz. Emekli maaşları geliyor. Evlatları üniversiteyi bitirmiş. Para sıkıntısı olunca çocukları gönderiyor ne güzel hayatta, enerji yok bende enerji olduğu sürece hayatım bin kat iyi herkesinkinden bana göre.

    Babam onlara göre küçük ama bağ kur emeklisi. Erken giriş yaptığı için. Her neyse arada bir onların yanına gidiyorum sonra spor koşular. Oyun salonları veyahut sinemaya falan gidiyordum. Tek başına yapacak şey bulmak zor. Ama Allah'tan Zeus var ki günümün çoğu köpek parkında onunla oynamakla gezmekle vs ile geçiyor.

    Zeus diyorum ama kendisi dişi. Athena falan koysam iyiymişte koydum bir kere. Bu arada amerikan pitbulu. Bununla bide eğitime gittik 4 aylık eğitim sonunda aldığı takviyeli mamalar falan sayesinde benden daha fazla kasa sahip oldu pek adil değil ama yapıcak birşey yok.
    ···
    1. 1.
      0
      bir köpeğim olsaydı Allah şaidim olsunki hergün en az 2 saat koşu yapardım onla dışarı çıkıp haraketli bişeyler yapardım
      ···
  12. 12.
    +2
    Birazda sinirlidir Zeus. Mamasını saati saatine ister. Yoksa havaya havaya bütün mahalleyi kapıya diker veyahut zincirini koparır. Bide açken yanına yaklaşmaya kimse cesaret edemiyor o zaman bir de pitbull haberleri çıkıp duruyordu iyice korkuyorlardı benim köpekten.

    Hee neyse Zeus değil konu şuan. Okulda yeni bir çevre edinmek istemiyordum zaten herkes tanıdıktı ve eski halimle beni eziklemelerinden sonra onlarla arkadaş olmak benim kendime olan saygımı kaybetmeme neden olurdu.

    Onun yerine spordan arkadaş edinmek istedim ama yaşıtım kimse yoktu ya üniliydi herkes. Yada daha büyük. En küçükleri bendim. Benden sonraki 21 yaşındaydı.

    Arada muhabbetimiz oluyordu hepsiyle bazen toplanıp bir şeyler yapıyorduk rafting, pointblank vs gibi. Ama yine de arkadaş değilde daha çok küçük kardeşleri gibiydim. Korur kollar yardım eder severlerdi beni ama işte küçük kardeş her ortama alınmaz kuralı ordada işliyordu.
    ···
  13. 13.
    +1
    Hepsi grup halinde takılırdı. Şimdi gidip habire kuyruk gibi yanlarında durmakta istemiyordum.

    iki gün sonra spora son sınıf bir kız geldi. Biraz balık etliydi ama fiziği zaten mükemmeldi daha önce de spor yapmış gibiydi. Sanırım yeniydi şehirde değilse bile daha önce gördüğümü sanmıyorum yarım milyonluk şehir genelde gidilen yerler ortak olduğu için illaki karşılaşıyor insanlar.

    Adı iremmiş. Ben arkadaş olmak istedim onla evet ama sandığım gibi özgüvenim yerine gelmemişti anlaşılan kız fazla güzeldi. Bende yakışıklı denebilecek bir tipe girmiştim ama işte kızın egosu daha ağır basıyordu bana. Benim taşıyabileceğim bir kız değildi yani.

    Her neyse o spora başladı ben üstümü değiştirmeye gittim. Dışarı çıkacaktım ki. Halil abi bizim rıfat kız arkadaşının yanına gitti. Senin sporun nasılsa bitti. Al bu listeyi kıza göster yapsın ben yukarıya çıkıcam koşu bantlarından birine bakmam lazım dedi. iyi dedim. Gittim kızın yanına tam ilk makinayı gösterecem. Abi benim zaten kendime göre spor listem var sen başkalarıyla ilgilen yorulma dedi.

    O kadar dediği şeyden bir tek abi lafında kaldım mal mal baktım bi sonra toparlanıp sen bilirsin güzellik dedim. Teşekkür ederim abi dedi.

    Bu sefer dönüp kaç yaşındasın diye sordum. 18 dedi. Gülerek bende dedim. Sonra listeyi bırakıp halil abiye böyle böyle biliyormuş zaten eğer başkasına yardım etmem gerekiyorsa kalayım değilse benim eve gitmem lazım dedim.

    Yom abim sağol herşey için keyfine bak dedi. iyi akşamlar diyip eve geçtim. Zeus ile uğraştım biraz sonra çıkıp odaya bizim.

    170 boylarında saçları beline kadar inen hafif balık etli, mavi gözlü gülümseyince yanakları kızaran ki eminim utandığında kulakları kıpkırmızı oluyordur. Ve gülümseyince 32 beyaz dişi görülen irem adındaki afeti düşünmeye başladım.

    Zeusa anlattım ama biraz kıskandı sanırım beni kovdu yada hayvanın kafasını ütüledim bilemiyorum.
    ···
  14. 14.
    +1
    Aq okuyan varmı yok mu belli değil ona göre bırakacam yada devam edecem
    ···
    1. 1.
      0
      Ben okuyorum
      ···
    2. 2.
      0
      Bende okuyorum
      ···