derdim çok diyen piçler ibret alsın vol2

@33 ben milyarlarca olan askeri lisede gördüğüm sistem bozukluklarına hatalara değinmedim panpa, daha çok harp okulundan bahsetmeyi düşünüyodum. ama olur hadi birini özet geçeyim.

dıbına kodumun son sınıfında dışardan yeni teğmenler geldi, hepsi yeni üni mezunu 3 ay temel eğitim görüp başımıza teğmen gelmişler amk. adamda bi tripler bi havalar, ulan senin daha dahili gömleğinin naylonunu atmadın amk çocuğu 3 ay önce sen zütü taklu sefil biloydun, şimdi dağdan yeni inmiş de gelmiş 17 yıllık komando gibi bu tripler ne ? ben beş senedir buradayım sen dün sivilde mezuniyet kepini fırlatana kadar esas duruşu bilmiyodun üç ay sağa dön sola dön yapıp teğmen oldun, gelmiş bana mı atar gider yapıyosun ? onlara çok deli olurduk ama laf söyleyemezdik napalım ast durumundayız. bide asteğmenler vardı derse girerdi onlardan da böyle olanlar vardı. ben bi akşam nası dolduysam nöbetçi subay (tanıdık da biriydi, ailece görüşürüz hala) revirden pgiboloğu aramış bu beni çağırdı. ben gittim iki saat adamın kafasını gibtim amk.

ayrıca sivilleri hor görme olayı senin düşündüğünden farklı. biz sivilleri hor falan görmüyoruz. amk 15 yaşında daha kravat bağlamasını bilmeyen liselisi geliyo izinde bi tavırlar bi hareketler aklınca bizi aşağılıyo yani, lan dıbına koduımun daha zütünü anasının yumuşak yastığından kaldırmamış evladı sen kim oluyon da 14 yaşından beri asker hayatı yaşayan adama atar gider yapıyon, öyle bi olayda sivil bebenin burnunu kırmıştı tüfekle bi üst sınıf, kaç yıl mahkemesi devam etti sonra noldu bilmiyorum.

sivilden gelen öğretmen subaylara gelince, amk adamda dede göbeği var, kampta eğitimlerde sağa dön- sola dön hareketini bile elinde sayfa sayfa talimnameden okuyacak kadar askeri vasıflardan yoksun, daha çoğu temel kuralı bilmez, gelir bize atar gider yapar. bizim derdimiz bunlarlaydı amk. adam üstüste belki elli şınav çekmemiştir ömründe, gelir bize keyifle sırıtarak sabaha kadar şınav çektirirdi, ömründe belki 100 metre sürünmemiştir, gelir bizi sabaha kadar süründürürdü. bide utanmadan düzgün çek der gülerek. hani bunu askeri lise kaynaklı muvazzaf bi piyade topçu subayı yaparsa ağırına gitmiyo insanın da, o yapınca gidiyo işte derdimiz buydu.

amk izinlere gidiyoruz eve, lan eski ilkokul arkadaşlarımla oturuyoruz hepsi bişeylerden bahsediyo "ooolm yuutupda şahinle ferrarinin kapışmasını izledinizmi la", "oolum burnundaki sümüğü çıkarıp yiyen adamı kola içerken geğiren adamı izledinizmi la izlemediyseniz atıyım izleyin" bilmemne. bu ne amk ne gibten taktan boş beleş adamlarsınız diyip kalkasım gelirdi çok yabancılaşmıştık artık yani, adamlarla sanki zeka yaşım uymuyodu amk. bunu kendimi yüksek gördüğüm için söylemiyorum ama gerçek bu amk fazla olgun kaçıyoduk artık bu muhabbetlere. neyse artık uzatmadan hayatımın gibildiği noktaya geliyorum.

sonra pat diye celp kağıdı geliverdi dedim amk bu ne. gittik askerlik şubesinde o kadar şeyden sonra o kağıtta statüsü: er yazması benim için hayatımdaki belkide en ağır şeydi. işin kötü tarafı bir tek gün bile kısaltma yoktu şimdi askerliğimde amk insan bi acemiliği kaldırır en azından lan ayıp dıbına koyum. neyse biz dışarda biraz avukat mavukat dertlerimizi kamuoyuna anlatmaya başladık hak veren insanlar da çıkmaya başlamıştı çoooooook az da olsa. soruşturma açılıyo askeri savcı gidiyo okula, yalan söylüyo ayrılanlar diyip geri dönüyo. amk özel yetkili sivil savcı göndersene ? gerçi onu da göndersen neyi kanıtlıycakki, orda devam eden arkadaşlar anlatamaz hiçbişeyi. genelkurmay siteden bi bildiri yayınladı, karalamak istiyolar bizi, öyle şok mangaları keyfi eğitimler falan yok diye... ah dıbına koyum kamera ses kayıt cihazı sokamıyoruz ki ispatlayalım. elde kanıt olmayınca tüm davalar da havada kalıyo. geçen devam eden bi devremle buluştuk kurban bayramında, adam yemin ediyorum 20 saniyede bi kasılarak titriyodu titreme nöbetlerine giriyodu. saç maç kalmadı zaten babanızınki gibi amk kafası. çocuk tımarhaneden kaçmış gibi titriyo.

sonra ingiliz dili ve edebiyatını kazandım işte geçen yıl, iyi güzel okuyoruz hatta askeri liseden sınıf arkadaşımla aynı sınıftayız. gece çoğu zaman uyuyamıyorum gözümün önünde o günlerin anısı canlanıyo, lan sigarayı bırakmasan şimdi de yakardım bi tane ama içtiğim zamanlarda gecenin dördünde beşinde kalkar gizlice sigara içerdim bi ay öncesine kadar. o da ailem bilmiyo camdan dumanı içeri girmeden gizlice. neyse çok acı veriyo anılar yani, devre albümüne falan bakamıyorum.

geçen yıl bi iş buldum. internetten çalışıyorum, ingilizce ile ilgili. nazar değmesin, söylemesi de ayıp ama $3500 dolar civarı bi getirisi var. aralık ocak gibi altıma bi freelander çekiyorum artık biriktirdim. sonra eve başlıycam kısmetse. öyle garanti bi iş değil daha doğrusu resmi değil, ama getirisi iyi. tazminatı da babama ödetmiyorum artık, üstüne eve gaz dolaba et sucuk baklava falan alıyorum çok şükür düze çıktık. öyle ufaktan artık hayatımı sivilde de olsa kurdum, belimi doğrulttum hayata bi yıkımla başladım ama yine çok şükür artık düzenim oturdu... farkettiyseniz o fizik bütlerinde bile giblemeyip ingilizce çalışmam bugün bana en büyük ödül olarak döndü. kazandığım her kuruşu o gün fiziği matematği giblemeyip ingilizce çalışmama borçluyum. bugün süper matematik bilsem ne amk...

kızgınmıyım ? evet bu devrelerin en sağlam adamlarını ayırdıkları için kızgınım. beyler her devrenin en başarılı ilk 10 kişisi ististasız ayrılmaya zorlandı. tübitaktan sayısız ödül almış, amerikadaki ünilerden burslu eğitim teklifi almış, spor müsabakalarında avrupa derecesi yapmış, eğitimi atışı en iyi olan adamların 60%ı atıldı. hep ekstra vasfı olmayan, sıradan 45 al geç mantığıyla mezun olmuş insanlar kaldı. yani biraz kendini geliştirmiş, geleceği parlak kim varsa ayıklandı. ordunun vasıfsız, düz mantık geçmiş kendini geliştirmemiş subaylarca yönetilmesini isteyenler var. şahsen ben örnek vereyim ben taburda eğitim üçüncüsüydüm daha askeri öğrencilik yıllarından başarı şerit rozeti almıştım. alayda en çok kitap okuyan 2. kişiydim. atış eğitim sporum sorunsuz denecek derecede güzeldi. ama nerde o kafasını çevirip gözünü kapatıp atış yapıyodu dediğim tipli çocuklar var (atılmamış olanlar), onların hepsi kaldı. biz yapamadı zütü yemedi beceremedi olduk, onlar becerebildi oldu. mecliste çıkan yasalarda bile bizden "askeri öğrencilikte başarı gösteremeyenler" diye bahsediliyodu. sonra yine lütfedip "göstermeyenler"e çevirdiler. vekilim bile beni tam anlayamıyo yani.