/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 151.
    +11
    bu kadar mı tak yoluna gider lan her şey, kapıyı esin'in açmasını beklerken, kapıyı açan annemdi... kadın sinirden titriyordu... her şeyi öğrenmişti dıbına koyayım. yüz ifadesi o kadar kötüydü ki, allah'tan babam açmadı kapıyı...

    annem: geç içeri bakayım... kaç yaşına geldin lan sen ? 18 yaşındasın demi ? sen ne yaptığının farkında mısın ha ? sen ne yapıyorsun lan ?

    ben: ne oldu yaa

    annem bana tokat attı, ilk defa bana tokat attı beyler, o günü hala unutmam. annemin bana ilk tokat atışıydı...

    annem: biz sana eve fahişe atasın diye mi para gönderiyoruz seni o yüzden mi besliyoruz ulan, sen bizimle dalga mı geçiyorsunnn, sen ne yapıyorsun pislik heriff, babana anlatacağım her şeyi, dur arayayım

    (ben tabi ağlıyorum amk, delirmiş gibi yalvarıyorum annem)
    ···
  2. 152.
    +9
    ben: anneee anne anne anne bak lütfen anne lütfen, o bir fahişe değil anne yanlış anladın anne lütfen anne arama babamı lütfen

    annem: ulan kendi ağzıyla dedi ben bir fahişeyim diye, yazıklar olsun sana, yazıklar olsunn, bu derece mi düştün ulan,bu yaptığını millet duysa kimsenin yüzüne bakamam pislik seni, demek bunun için yalnız yaşamak istedin ha, acelen neydi aptal heriffff, benim kıyafetlerimin ne işi var o huurda. evi derhal iptal edeceğimmm, babana da anlatacağım her şeyiii, yazıklar olsun senin gibi evlada..

    ben: anneeee dinle lütfen evi filan iptal etmee

    annem: iptal etmeyeyim haa, bundan sonra köpekler gibi dolaş etrafta, fahişe nedir yaa, daha 18 yaşındasın sen, daha çocuk sayılırsınn senn, ne işi var onun buradaa, ne işi varr (çok fena bağırıyorduuu)

    ben: anneee yeter dinle dinle '!!

    annem: (tokat atıyordu bana amk, saçımı çekiyordu, annem çok sinirli bir kadındır) yeter ha yeter çıplak yakaladım lan kızı evde, çıplak... daha neyi anlatacaksınnn. eşyalarını toplamaya başla, babanı arayacağım...

    ben tabi o an o kadar çok sinirlendim ki, ilk defa anneme el kaldırdım lan sinirden vuracaktım ama vuramadım annemdi lan sonuçta

    annem: vur vur, bir vurmadığın ekgibti bana, yazıklar olsun sana, defolll, ne halin varsa gör, senin gibi evladım olmaz olsun...

    annem gitti lan... hiçbir şey demeden gitti... ne yapıyordum lan ben, hayatım git gide kararıyordu, annem gitti lan, ona el kaldırdım , anneme el kaldırdım... hayatımda en son yapacağım şeydir ama yaptım... annem gittikten sonra ciğerlerim yırtılasıya kadar ağladım... tüm komşular zili çalıyordu, hiçbirine açamadım.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam knk
      ···
    2. 2.
      0
      Devammm
      ···
    3. 3.
      0
      40 dk olduuuu
      ···
    4. 4.
      0
      hadi lan! el kaldıracam şimdi sana!
      ···
    5. 5.
      0
      Yarım bırakırsan giberim
      ···
    6. 6.
      0
      Senin şansını gibeyim kardeş
      ···
    7. 7.
      0
      nedir bu annelerin dırdırından çektiğimiz be aga baba olsa ağzını yüzünü giber bir kaç cümle konuşur anne makineli tüfek gibi konuşuyor beynimizi gibiyor amk
      ···
    8. diğerleri 5
  3. 153.
    +7
    ağlarken kendimi yerde baygın bulmuşum. uyandığımda, kafamda binbir düşünce vardı

    -acaba annem babama anlattı mı ?
    -annem esin'in fahişe olduğunu nasıl öğrendi ?
    -acaba evi iptal edecekler mi ?
    -annem ne yapacak bundan sonra ?
    -esin yine nereye gitti
    -esinle annem nasıl karşılaştı, annem ona ne dedi.
    -esin fahişe olduğunu neden söyledi.
    -esini bir daha nasıl bulacaktım ?
    -esin beni arayacak mıydı ?

    artık içimden yeterrr diye haykırdım. banyoya gittim, jilete baktım, intihar edecektim, artık dayanmıyordum. her şeyden ( beyler bir gün fotoğraf makinem olursa kolumdaki jilet izlerini caps olarak atabilirim.)
    ···
  4. 154.
    +7
    ilk önce bir duşa girdim. temizlendim iyice, her tarafımı yıkadım... jileti elime aldım. esin'in duvara karşı filminden öğrendiği bir şey vardı: bileklerini yatay kesersen ölmezsin ama dikine kesersen ölürsün

    dikine kestim bileklerimi...
    kan akmaya başlayınca kendimi tokatladım, ne yapıyordum ben diye, gözlerim kapanmaya başlıyordu, kanamamın durması için bileklerimi bezle sımsıkı sardım. her tarafım kan üst komşunun yanına gittim, kadın beni görünce çığlıııık attı. bayılmıştım. uyandığımda hastanedeydim...
    ···
  5. 155.
    +8
    Lan hikaye çalıntı değil. Eski hesaplarım ya silik yedi yada şifrelerini unuttum tekrar yazıyorum
    ···
  6. 156.
    +11
    uyandığımda hastanedeydim. delirmiştim sanki artık. aşk insanı ne hale sokuyor lan böyle ? beyler intihar etmek zordur ama insan bazen öyle bir bunalıma giriyor ki bir an önce gidesi geliyor bu hayattan...

    uyandığımda hasteneydim, kolumda dikişler vardı... komşuda allah razı olsun, yaşıyorsum bugün onun sayesinde... bir de o kadar söverdim karıya...

    komşu: nasılsın genç iyi misin ?

    ben: teşekkür ederim nurgül teyze...

    komşu: neden yaptın böyle bir şey evladım delirdin mi ? annengili de arayamadım, bende numarası yoktu yoktu. cebine baktım senin de telefonun yok... anlayacağın ben de ne yapacağımı bilemedim. ayy olm delirdin mi sen, yapma böyle şeylerrr ne oldu neden yaptınn ? annenle tartışmıştınız en son...

    ben: boşver nurgül teyze uzun konu..
    ···
  7. 157.
    +8
    komşu: aman aman dikkat et. uzun konu filan dinlemem, olur mu öyle şey daha çok gençsin evladım... annenin numarasını biliyor musun ? aramamı ister misin

    ben: yok hayır arama nurgül teyze kalsın..

    (beyler hala nurgül teyzenin ziyaretine giderim amk :((()

    komşu: iyi bakalım, var mı bir isteğin... yarın çıkarsın...

    ben: yok hayır teyzecim sağol kendine iyi bak.. çok çok teşekkür ederim
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz kanka devam cabuk lan
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et panpa
      ···
  8. 158.
    +7
    hastanedeydim yalnız başıma... bir kaç ay sonra sınavım vardı amk.. allah'tan ilk sınavdan güzel bir sonuç yakaladık, en azından bu moralimi biraz düzeltiyordu... hastanede sıkıntıdan geberiyordum. kolumda dikişler vardı... yarını filan bekleyemezdim ama beklemek zorundaydım hastaneden... beyler size tavsiye vereyim, sakın ola ki intihar filan uzak durun, hiçbir şey değiştirmiyor intihar etmek, iyiki de ölmemişim amk.

    şimdi kafamdaki tek soru esin nerede

    artık dayanacak gücüm kalmadı, azıcık sevdiyse geri gelir mantığındaydım. ama fazla uzun sürmedi gelmesi... hastanede uykuya dalmıştım, uyandığımda esin saçımı okşuyordu :
    ···
  9. 159.
    +9
    esin: keşke senin hayatına hiç girmeseydim.

    ben: ( yorgun ve kısık sesle) esin.

    esin: bazen insan ölmek istiyor değil mi savaş ? ama bunu sen istememelisin... sen daha çok şeyler yaşayacaksın. evleneceksin, çocukların olacak, bir ailen olacak, önünde yıllar var... düğünün olacak, belki o düğünde ben nikah şahidin olacağım hı ? ama bunun için yaşamalısın...

    ben: (sarıldım) dönmeyeceksin diye çok korktum...

    esin: biliyor musun, o kadar çok korkuyorum ki hayatını maf etmekten, o kadar çok korkuyorum ki ölmenden, savaş senin hayatından çıkmalıyım ben, yoksa her şey kötüye gidiyor savaş.

    ben: esin ben seni seviyorum...

    esin: ne demiştim sana, sana verebileceğim tek şey sevgim... o da çok kirli savaş...

    ben: anlatacaksın diymi bana her şeyi, hem hayatını, hem annemin seni nasıl gördüğünü, anlatacaksın değil mi ?

    esin: yarın anlatacağım...

    ben: esin nereye, gitme
    ···
  10. 160.
    +10
    Hastaneden çıktım. çıkmadan önce kilomu tarttım... tam 8 kilo vermiştim amk... 73 kilo olan ben 65 kiloya düşmüştü... kilo vermek isteyen panpalarım, stres insanı kilosunu gibip atıyor... ama saçlara dikkat edin, benim saçlarımın seyrek olmasının sebebi hep o yıllardaki stres... neyse gürleşiyor artık bakalım...

    hastaneden çıktım... eve gittim, bir şeyler yedim... annem ne yapıyordu acaba ? ya babam öğrendiyse, amaaaan artık hiçbir şey umrumda değildi.

    zil çaldı, korka korka kapıya gittim. kapıdaki esin'di...

    esin: girebilir miyim ?

    ben: hoşgeldin...

    esin : nasıl oldun ? iyisin değil mi ?

    ben: iyiyim...

    esin: nerden başlayayım.

    ben: annem seni nasıl gördü...

    esin: anlatayım.
    ···
  11. 161.
    +8
    Beyler iş yerindeydim ondan yarım yamalak yazıyorum gene yazacağım ama saat 9 da seri seri atarım iş çıkışı evde en geç 10
    ···
  12. 162.
    +9
    esin: kapıdan sesler geldi, biri içeri giriyordu, büyük ihtimal sensin diye pek meraklanmamıştım... hatta üzerimi değiştiriyordum hızlıca, odanın kapısını bir bayan açtı bana sinirli sinirli bakarak
    - kimsin sen huur, oğlumun evinde ne işin var
    diye bağırmaya başladım... ben ne kadar bir şeyler anlatmaya çalışsam da bağırmaya devam ediyordu...

    - bu kıyafetler ne ha, bu çocuğun annesiyim ben, 15 yıllık öğretmenim, senin oğlumun evinde ne işin varr, hayat kadınısın demi sen, aşağılık pislik diye bağırıyordu... ben de dayanamadım çıkıp gittim. ama saçımdan tutmuştu beni, yüzüme tokat atıyordu, onu geri ittim, koşar adımlarla çıktım evden,bir taksiye binip gittim.
    ···
  13. 163.
    +9
    ben: bu kadar mı ?

    esin: evet bu kadar... senden bir ricam var...

    ben: söyle

    esin: annenle barışıyorsun tamam mı ?

    ben: yok hayır o benimle barışmaz, dua et de babama söylemesin...

    esin: keşke beni hiç tanımasaydım, nerden girdim senin hayatına ? neden düzgün, temiz bir kız değil de ben girdim hayatına ?

    ben: gidecek misin ?

    esin: gitmemi istiyor musun ?

    ben: hayır !

    esin: anlatacaklarım bitmedi...
    ···
  14. 164.
    +8
    esin: anlatacağım, dinliyor musun

    ben: evet.

    esin: sigara içmiyordun değil mi ? ben içsem evinin havasını kirletmem umarım.

    ben: keyfine bak, yeter ki anlat.

    esin: ne diyorduk en son, ha sanırım sokaktaydık biz, şimdi bana soracaksın hiç mi yakının yoktu gidecek diye... yoktu barış yoktu... 20 yaşıma geldim, teyzemin yanına gidiyorum şu an bile lokmalarımı sayıyor... gidecek hiçbir yerim yoktu... yatılı kız yurtlarına gitsem kardeşim ne olacaktı ? en son sokaktaydık, boğazları yırtılasıya kadar öksürüyordu... ilaçları bitmişti, acıkmıştık, ama ilk önce onu doktora zütürmem lazımdı... biliyorsun antalya araştırma ve devlet hastanesi, özel hastaneye gidecek halimiz yok ya... ama paraya ihtiyacım vardı, yanımda satabileceğim tek şey telefonum vardı, onu da satmak için çarşıya çıktım. bütün telefoncuları gezdim, hiçbiri almadı, ucuz bu, kendin kullan daha mantıklı dediler. gitmediğim teknoloji dükkanı kalmadı, hiçbiri almadı o telefonu... en son çare olarak bir tane internet kafeye uğradım, orada benden yaklaşık 7-8 yaş büyük bir eleman vardı. belki telefonumu satın alabilirdi... yanına gittim:
    - merhaba iyi günler abi dedim

    - iyi günler dedi değişik değişik bakarak...

    -bu ne kadar eder abi dedim

    biraz baktı inceledi

    -fazla etmez bu kullan daha mantıklı kimse almaz dedi...

    -peki abi iyi günler dedim.

    tam çıkıyordum arkamdan seslendi internet kafeci
    -şşş paraya mı ihtiyacın var dedi.

    -hem de çok dedim...
    -annen baban yok mu ?

    -öldüler dedim bilerek...

    - bizim elemana ihtiyacımız var, günlük 10 liradan istersen burada çalışabilirsin, yerleri süpürürsün, masaları silersin, ne dersin dedi..

    ben sevindim tabiki ama ona bir şart sundum

    -çalışırım çalışırım tabiki çok çok teşekkür ederim gerçekten çalışırım, ama kardeşim de burada kalsa dedim yalvarır bir biçimde...

    -tabiki gelebilir yaramazlık yapmadığı sürece sorun yok, üst kat boş orada kalır , kimsen yok mu senin ?

    -hayır abi yok dedim...

    işte kaderimi değiştiren diğer kişi de bu internet kafeci yusuf
    ···
  15. 165.
    +9
    esin: kardeşimi o ıssız binadan aldım, internet kafeci yusuf'un dükkanına gittik. üst katı bana ve kardeşime ayırdı, çok mutlu olmuştum... artık adam gibi başımızı sokacak bir yer vardı. sana bir şey söyleyeyim mi savaş, bu ülkede kadın olmak o kadar zor ki, belki erkek olsaydım bazı şeylere çözüm bulabilirdim. devam edeyim ben, sigara uzatır mısın oradan ?

    ben: (sigarayı uzatarak) özetle sokaktaki boş binadan çıkıp bir internet kafecinin yanına yerleştiniz değil mi ?

    esin: aynen öyle... işte gittik, yerleştik kafeci yusuf'un dükkanına... bana neler yapacağımı filan öğretti. ben de pür dikkat onu dinledim... 1 hafta boyunca o işi yaptım, çok memnundum, tam 70 lira param olmuştu... kardeşimin ilaçlarını aldım... karnımız güzelce doyuyordu, ona bazen pamuk şeker alıyordum, yüzünce gülücükler açıyordu. o benim herşeyimde barış her şeyim... ama bir gün internet kafeci yusuf'un ne kadar şerefsiz bir insan olduğunu öğrendim.
    ···
    1. 1.
      0
      Bendreeee
      ···
  16. 166.
    +8
    bir gün ben her zamanki gibi masaları siliyordum, yerleri paspaslıyordum, saat geç olmuştu, kardeşimi uyutmuştum... kafeci yusuf ise hala internet kafedeydi... bilgisayarından sesler geliyordu, anlamıştım ferre film izlediğini... çok utanıyordum o an... beni yanına çağırdı :

    -esin gelir misin

    ilk başta ses vermedim...

    -esiiin diye bağırdı...

    -efendim dedim kısık sesle,

    -gelir misin dedi soğuk bir ses tonuyla...

    -evet dedim utanarak...

    -film izleyelim mi dedi bana pis pis bakarak...

    -yok hayır dedim utanarak.

    -hadiii gel işteee, bak film işteee utanmaa, bunlar ihtiyaç ilerde evlendiğinde sen de yapacaksın dedi...
    ···
  17. 167.
    +9
    ben kıpkırmızı olmuştumm, gitmek istiyordum elimden tutuyordu, bana ferre film izletmee çalışıyordu... zorla ittim onu ardından sandalyeden çat diye düştü... sinirli bir şekilde üzerime gelerek

    - izleyeceksin ulan izleyeceksin, karnını doyuruyorum izleyeceksin huur diye bağırdı bana...

    zorla da olsa izledim beraber onunla o pis filmleri, her defasında elini mahremime zütürmeye çalışıyordu, anlamıştım onun benimle birlikte olmak istediğini... ertesi gün ilk işim bu internet kafeden çıkıp gitmekti... babamdan sonra birinin daha tecavüzüne uğrayamazdım, bedenim kirli daha da kirli olmasını istemiyordum..

    ben: bazen inanması o kadar güç şeyler anlatıyorsun ki...

    esin: hayat kolay değil bazı insanlara göre savaş... senin gibilerin tek sorunu, kimya sınavım neden düşük, fizik sınavım neden yüksek değil, bugün yemeği dışarda mı yesem evde mi yesem vs vs... ben hiç içtenlikle gülmedim biliyormusun savaş... hayat benim gülmeme hiç izin vermedi.. devam ediyorum
    ···
    1. 1.
      0
      Et panpa
      ···
  18. 168.
    +9
    esin: ertesi gün o internet kafeden çıkmam lazımdı. ertesi günün akşdıbını bekledim.

    ben: nerede bu internet kafe ismi ne ?

    esin: _________________________(beyler söyleyemem amk, kusura bakmayın, ifşa yasak)

    ben: e devam et.

    esin: akşam olmuştu, yine kimse yoktu internet kafede, sadece kafeci yusuf vardı...

    ben: bir şey soracağım ?

    esin: dinliyorum...

    ben: bir insanın hayatında hiçbir şey düzgün gitmez mi ?

    esin: inanmıyorsun diymi bana ? eğer inanmıyorsan benim ağzımı boşuna yorma, işim gücüm yok bir de sana yalan mı atacağım ?
    ···
  19. 169.
    +8
    ben: yok hayır inanıyorum lütfen anlat...

    esin: ben de bu soruyu çok sordum kendime, hiçbir şey düzgün gitmez mi bu dıbına koduğumun hayatında, gitmedi savaş, hiçbir şey düzgün gitmedi... bir gün mutlu olsam, ertesi gün mutluluğum kursağımda kalırdı. devam ediyorum... o gün bir an önce oradan çıkmam lazımdı, kardeşimin kıyafetlerini topladım, bütün eşyalarımı topladım. internet kafede sadece o sapık ben ve kardeşimiz vardı... o da babam gibi içiyordu, aşağı doğru gittim... kapıya doğru gidiyordum, merakli bir şekilde
    -hayırdır nereye dedi.

    -gidiyorum dedim...

    -yok yaa, gidiyormuş hanımefendiye bak dedi alaycı bir ses tonuyla...

    içmişti o da çok içmişti... tam kapıyı açacakken kolumdan tuttu..

    -hiçbir yere gidemezsin bana vermeden hiçbir yere gidemezsin dedi...

    -bırak kolumu incitiyorsun bırak diye bağırdım...

    ardından kapıyı kilitledi, sadece ben kardeşim ve o pis sapık kalmıştık internet kafede... üzerime doğru geliyordu...
    ···
  20. 170.
    +4
    esin: hayır bu sefer tecavüz edemeyecekti bana, buna izin veremezdim... üstüme doğru geliyordu, kardeşim ağlıyordu, bıraaaaak diye bağırıyordum, beni yere yatırdı, tecavüz edecekti, buna izin veremezdim, ağzımı kapattı, elini cinsel organına zütürüyordu. ellerimle ensesini tuttum, tırnaklarımı ensesine batırdım, 3 tane tırnağım eğildi, ensesi kan olmuştu... ardından zor da olsa ittim onu, tırnaklarımı gözüne soktum, tırnaklarımın içinde et parçacıkları kaldı... kör ettim diye sevinmiştim onu ama sadece göz kapaklarını kanatmışım, bağırıyordu, hemen anahtarları aldım kardeşim gözlerini kapamıştı... ona gelmesini söyledim, kafeci sapık da gözünü tutarak bağırıyordu, sandalyeyi üzerine attım... bu sefer kurtulmuştum, tecavüze uğramaktan kurtulmuştum..tam çıkacakken, kasadaki bütün paraları aldım, tam 200 lira para vardı kasada beni polise veremezdi, eğer verseydi kendi yanardı, ne de olsa bana tecavüz etmeye kalkmıştı... o yusuf denilen sapık da gözünü tutarak gözüüüm diye bağırıyordu... ben kardeşimle son hız çıktık internet kafeden... bir taksiye binip oradan uzaklaştık... birinin gözlerini oydum barış ben, o zamanlar bu tatlı tırnakların içinde et parçacıkları vardı...

    ben: eee

    esin: sonra taksiye bindik nereye gideceğimizi bilmiyorduk..

    ben: bir şey sorabilir miyim ?

    esin: dinliyorum.

    ben: ilerde yönetmen olursam hayatını film olarak çekmeme izin verir misin ?

    esin: başrolda ben oynarım ama (gülmüştü, çok güzel gülüyordu lan)

    ben: ismi ne olsun filmin ?

    esin: mayıs papatyası...

    ben: neden ki ?

    esin: orası ben de kalsın... devam ediyorum anlatmaya.
    ···
    1. 1.
      0
      bu kız mayısta dogmamısmıydı amk benmi yanlıs hatırlıyom
      ···
    2. 2.
      0
      Tatlı Tırnaklar ne amk
      ···