/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +10
    esin iç çamaşırları ile karşımdaydı. çok güzeldi lan, çok... benimle sevişmeye başladı, ama onu geri ittim.

    -hayır yapamam, al parayı koyuyorum oraya, yapamayacağım, senin gibi bir kızı bir de ben kirletemeyeceğim.

    esin: ahahahah sen ne kadar saf bir şeysin ya, diğerlerinden farklısın heralde, ah genç çocuk ah. kaç yaşındasın

    ben: 18

    esin: ben de 19 yaşındayım ama sanki kendimi 60 yaşındaki gibi hissediyorum.

    ben: neden yapıyorsun bunu ?

    esin: anlatmaya kalkarsam babanlar iflas eder... ha bunları anlatmışım, ha seninle ciks yapmışım. ikisi de aynı değer de... ben senin yerinde olsam, işini bitirir ve gibtir olup giderdim... öff yapıcaksan yap, yapmayacaksan yapma.
    ···
  2. 27.
    +6
    ben: hayır yapmayacağım.
    esin: o zaman ver parayı ve gibtir git..

    ben: lütfen anlat. 1 saatte bazı şeyleri anlatabilirsin...

    esin: neyini anlatacağım ulan neyini, ciks hikayesi dinlemeye bayılıyorsun heralde. senin de böyle bir fantezin var heralde, neyini anlatacam ? 60 yaşındaki sakallı ihtiyarı nasıl boşaltacağımı mı anlatacağım ? bu pekekentin bana nasıl tecavüz ettiğini mi anlatayım, nefesi kokan aç köpeklerin altına nasıl girdiğimi mi anlatayım, onların pis, kokar giblerini nasıl yaladığımı mı anlatayım ? ha, neyi anlatayım, herkesi kendin gibi mi zannediyorsun sen ? huur çocuğunun birinden nasıl hamile kalıp bebeğimi bu patron olacak ali yüzünden nasıl düşürdüğümü mü anlatayım ha söylee !

    ben: tamam yeter, dinlemek istemiyorum gidiyorum ben.

    esin: dur bekle !
    ···
  3. 28.
    +8 -1
    hay aklımı gibeyim, keşke hiçbir şey olmamış gibi çekip gitseydim ama gidemedim.

    esin: tamam özür dilerim, fazla ileri gittim. ama ben bir huuryum, sen de bir müşterisin, burada yanlış yapan sensin. duygusal şeyler konuşmaya gelmedik diymi ?

    ben: sen çok iyi bir kıza benziyorsun ? neden, niçin bu yollara düştüğünü merak ediyorum.

    esin: sigara içer misin ?

    ben : yok hayır içmem...

    esin: kader diyelim biz buna ?

    sigara içişinde bile ayrı bir tükenmişlik vardı.
    ···
  4. 29.
    +6
    ben: dinlemek istiyorum lütfen...

    esin: burada anlatacak kadar kısa değil malesef...

    ben: bak numaramı vereyim, sen de bana numaranı ver. bir yerde buluşalım uzun uzun konuşuruz ( hay aklımı gibiyim, hatırladıkça kendimden utanıyorum amk)

    esin: ahahahaha, ya çocuk sen salak mısın allah aşkına ?

    ben: beni kırma lütfen, hiçbir şey yapmam sana, sadece buluşup konuşmak istiyorum.

    esin: okulunda yok mu olm kız, onlardan birini bulsana, benim gibi bir huur ile buluşup ne yapacaksın ?

    ben: lütfen beni kırma, burada bedenini kirleteceğime, buluşup konuşmak isterim. lütfen beni kırma,

    esin: tamam bakalım, her saatte alırım 150 liranı bunu unutma, pekekent ali maf eder yoksa.
    ···
  5. 30.
    +5
    Beyler okuyan varsa rez felan bişey alsın sıkıyor tek hissetmek
    ···
    1. 1.
      0
      DEVAM PANPAAA
      ···
  6. 31.
    +9
    esin : aaa nereye daha çay içecektik ahahahaha

    ben: gitmem daha doğru olmaz mı ?

    esin: otur daha yaaa, 20 dakika filan var, birazdan dayanır o pekekent kapıya, işiniz bitmedi mi diye ? e tabi bizim buradaki barzoların performansı 1 saati geçecek kadar iyi değil ya, bendeki de şans olsa gerek. şöyle sarışın, kaslı, yeşil gözlü biri gelmedi ki buraya, varsa yoksai açlıktan nefesi kokan abaza huur çocukları... sokaktaki çöpcü bile üstümden geçti lan, böyle pis çöp kokusuyla benim işimi bitirdi.

    ben: sus yeter artık !

    esin: ooo daha neler neler, kimisinin belli başlı fantezileri oluyordu. bir tanesi beni kırbaçla diyordu... ahahahah bak aklıma geldikçe gülüyorum

    ben: duymak istemiyorum artık...

    esin: duymak istemiyorsan ne diye benim gibi bir huur ile buluşmaya çalışıyorsun, bin misin olm sen...

    ben: hayır sadece bu yollara nasıl düştüğünü merak ediyorum..

    esin: canım istedi ulan, sana hesap mı vereceğim...

    ben: bak ben diğerleri gibi değilim, lütfen beni anla...

    esin. evet sen diğerleri gibi değilsin... seninle birlikte olarak ruhunu ve bedenini küçük düşüremem.
    ···
  7. 32.
    +9
    esin: hadi 10 dakikamız kaldı, valla vicdanen rahat edemem, şimdi benimle hiçbir şey yapmadan sen o huur çocuğuna 150 lira mı verdin ?

    ben: bir önemi yok.

    esin: al şu parayı, ben birinin parasını boşuna almak istemem, bakma sen öyle paracıl olduğuma, öğrencisin, lazım olur, hem konuşmak bana da iyi geldi.

    ben: yok hayır !

    esin: al hadi al!

    ben: hayır almam.

    esin: iyi bakalım teklif var ısrar yok. nerede buluşacağız bu arada ?

    ben: ben seni arayacağım. lütfen sonradan dönme, buna ihtiyacım var.

    esin: ahahah tamam bakalım. hadi artık süre doldu kış kış!

    ben: arayacağım lütfen unutma.
    ···
  8. 33.
    +11 -1
    buluşmayı ayarlamıştım, bir hayat kadını ile buluşacaktım. ona aşık olmuştum, amk bildiğin aşk. eve gittim, sabahlara kadar onu düşündüm. babam 50 kere aramış, bir de ona hesap vermek var tabi.

    babam: neredesin lan sen ha neredesin ?

    ben: dershanedeydim.

    babam: okul zamanı dershane var mıydı, bak yemin ederim seni buraya tıkarım, neredeydin lan, annen saatlerce meraklandı, yazık değil mi dıbını gibtiğimin çocuğu bize ?

    ben: baba ben 18 yaşındayım 18, bana karışamazsın. biraz kafa dağıtmak için dışarda dolaşmıştım..

    (beyler burayı atlayacağım çok uzun amk)

    babama hesap verdikten, sonra eve gittim. duşa girdim, ama sanki ruhum esinleydi. müzik dinlemeye başladım. hani bazı kızlar olur beyler, ne kadar huur olduğunu bilseniz de aşık olursunuz ya, işte öyle bir kızdı bu... pürüzsüz yüzü, yemyeşil gözleri, kapkara kirpikleriyle beni benden almıştı...

    yarına kadar sabredemedim ve hemen aradım esin'i
    ···
  9. 34.
    +9 -1
    evet dayanamamıştım. düşüne düşüne kafayı yiyordum. akşamdan aradım esin'i
    ben: alo esin, savaş ben.
    esin: barış ? o kim ya ?
    ben: ben hani bugün yanına gelip seninle sohbet eden lise öğrencisi savaş...
    esin: ha sen miydin çocuk ? sonra ara konuşamam, şu an meşgulum... hadi kapatıyorum

    arkasından bir erkek sesi geliyordu: hadi güzelim dayanamıyorum diye...

    o sesi duyunca, anladım yine o pis işi yaptığını, sinirden telefonu yere fırlattım. balkona çıktım, ağladım, saatlerce ağladım. elalemin nefesi kokan aç köpekleri, aşık olduğum, etkilendiğim kızla birlikte ciks yapıyordu, nasıl kahrolmayayım lan ben

    dışarı çıktım, 6 ay sonra sınavım vardı, ve ben ne yapıyordum ? amaçsızca yürüyordum.

    eve geldim ve duş aldıktan sonra uykuya daldım, yarın cumartesi olduğu için okul da yoktu...

    sabah ilk işim esin'i aramaktı.
    ···
  10. 35.
    +5
    sabah uyandım ve tekrardan esin'i aradım.

    ben: esin !

    esin: ne var ne ne ? sen de sümük gibi yapıştın ha... tamam buluşacağız, adres ver şimdi.

    ben: teşekkür ederim. antalya lara semtini biliyorsun değil mi ? işte şirinyalı mahallesi var, orada starbucks cafe var. orayı biliyorsundur, orada buluşalım.

    esin: ooo starbucks ha, vay be... iyi tamam bakalım, birazdan patrondan izin alayımda geleyim.
    ···
  11. 36.
    +6
    bir fahişe ile buluşuyordum. üstüme rahat bir şeyler giydim, ve evden çıktım.

    starbucks kafede oturmaya başladım. gelmişti, çok güzeldi lan, onu görünce kalbim küt küt atıyordu sanki... altına kısacık etek, üstüne çok açık bir bluz giymişti. o kıyafetlerle ben fahişem demeye çalışıyordu sanki... oradaki tüm insanlar, ona bakıyordu... ona oturmasını söyledim.

    ben: oturur musun ?

    esin: tabiki, teşekkür ederim.

    ben: daha rahat bir şeyler giyemez miydin üstüne ?

    esin: ben bir fahişeyim, kara çarşaf giyecek halim yok ya, diymi savaş bey ?

    ben: o zaman şu ceketi giy. ne olur kırma beni, herkes sana bakıyor ? hava soğuk zaten.

    esin: e ver hadi bakalım, etraf sapık dolu zaten diymi ?

    ben: seninle konuşmak istiyorum.

    (beyler diyalogları hatırladığım kadarıyla yazıyorum)

    esin: ne konuşacaksın ki benimle ?

    ben: anlatır mısın uzun uzun ? nasıl bu hale düştün ?

    esin: kader...

    ben: işte o kaderi merak ediyorum, lütfen anlat uzun uzun, yavaş yavaş...

    esin: peki sen bilirsin, başlıyorum anlatmaya, dinleyeceklerin çok hafif şeyler diğil, baştan söyleyeyim de...
    ···
  12. 37.
    +10
    Beyler okuyan varsa şukulasın başlığı az
    ···
  13. 38.
    +16
    esin: 15 yaşındaydım, yaşıtlarıma göre daha olgun duruyordum... ergenlik döneminin baskıları bir taraftan, babamın içkicinin teki olması bir taraftan, kardeşimin hasta olması bir taraftan, annemin babamı aldatması bir taraftan, her şey üstüme geliyordu...

    annem babamı aldatmıştı, babam da onu öldüresiye kadar dövmüştü, bacaklarına çivili zopalar vurmuştu, bedeninde sigara söndürmüştü. bunu benim gözümün önünde yapıyordu. ama bir taraftan ona hak veriyordum. babamın en yakın arkadaşı ile, babamla ikisinin yatağında yapmıştı bu iğrençliği, bu yüzden annemden nefret ediyorum. iyiki de onu dövdü diyordum. şu an annem bir tane akıl hastanesinde... hiçbir zaman da ziyaretine gitmedim...
    ···
  14. 39.
    +10 -1
    evin tek kızı ben kalmıştım artık. erkek kardeşim hastaydı, babam zaten sürekli içiyordu, her gece içiyordu... tüm parasını içkiye yatırıyordu, evde yiyecek bir şey kalmamıştı. okuldaki arkadaşlarımdan utana sıkıla borç para alıyordum, en azından kardeşim bir şeyler yesin, vücudu canlansın diye, dilencilik bile yapmayı düşünmüştüm... eve her geldiğinde leş gibi içki kokuyordu babam, sürekli kusuyordu, bağırıyordu, çağırıyordu, evin her tarafına kusuyordu, her şeyi maf ediyordu, her gün kusardı ben nefesimi tuta tuta temizlerdim. açlıktan nefesim kokuyordu... okuldaki arkadaşlarım benden tiksiniyordu... ayaklarıma giyecek bir ayakkabım bile yoktu... terlik ile okula gittim savaş, terlik ile... okul müdürü okula böyle girmememi söylemişti. öyle bir okuldaydım ki, kimse kimse yardım etmiyordu, sadece acıyorlardı...

    eve her geldiğimde babam her zamankinden daha kötü oluyordu. küçük kardeşimin öksürük nöbetleri başlıyordu... yaşıtlarım arkadaşlarıyla sinemalara giderken, ben evde alkol kusmuğu temizliyordum. okumak istemiyordum artık, okuyamıyordum zaten, cebimde beş kuruş yoktu, hiçbir öğretmenim de yardım etmiyordu.
    ···
  15. 40.
    +9
    esin: her gün böyleydi, her gün babamın anneme sarhoşken küfür etmesini dinlerdim. 16 yaşıma giriyordum, stresten sinirden saçlarım bile yıpranmıştı. zayıflamıştım ama hala çok güzeldim. ilokuldayken rapunzel derlerdi bana... saçlarım o kadar uzun ve güzeldi ki... ama nereden bilebilirdim her şeyin böyle kötüye gideceğini... babam her eve geldiğinde kardeşimin öksürmesine bağırıyordu, yeter artık geberemedin gittin anasının bini diye... itiraz edemiyordum babama, o kadar güçlüydü ki, anneme yaptığı işkenceyi bana bile yapabilirdi... kardeşim öksürmemek için kıpkırmızı oluyordu. ilaçları da yavaş yavaş bitmek üzereydi... regl pedi, test kitabı için biriktirdiğim parayı kardeşimin ilacına vermiştim. babam olacak huur çocuğu, hep içkiye veriyordu parayı, bir kere bile paranız var mı demiyordu. her gece komşulara rezil olmaktan bıktık... hep şikayet ederlerdi, çok içerdi savaş, çok içerdi babam... her içtiğinde daha kötü olurdu. benim babam bu olamazdı, içkiden gözü dönmüştü, yüzü moroarmıştı. ses telleri yırtılasıya kadar anneme küfrederdi... yalvarırdım ona baba anneeeem yooook, duymaz seniii diye... her yalvardığımda ağlardım... Allah'a dua ediyordum, Rabbim al da canımı kurtulayım bu işgenceden diye.. ama hemen töbe ettim, kardeşim vardı, o 9 yaşındaki küçücük çocuğun günahı neydi ? ben ölürsü kim bakacaktı ona, babam zaten hepten hayattan kopmuştu.
    ···
  16. 41.
    +13
    Esin: anlayacağın her şey tak yoluna kadar gidiyordu. bir gün eve geldiğimde, babam kardeşime bağırıyordu yeter ulan öksürmeyeceksin artık, uyuyacağım ben diye. artık dayanamamıştım, tüm sinirimle babama bağırdım
    - yeter artık yeter, ne istiyorsun küçücük hasta çocuktan ha ne istiyorsun, adam gibi koca olsaydın annem seni başkasıyla aldatmazdı, işin gücün sürekli içip içip kusmak, ne işe yarıyorsun lan şu evde, gücün ancak küçücük çocuklara ve kadınlara yeter diymi puşt, bir kere bile şu eve 2 ekmekle geldin mi ha, geldin mi ? sen nasıl bir babasın, millet kızını hava yağmurlu diye okul bahçesinde bekliyor, sen ise bir taka yaramadığın gibi bir üstüne üstlük kardeşime vuruyorsun, ulan hiç mi allahından korkmuyorsun be adam he !!!
    ···
  17. 42.
    +12
    ardından babam sinirlendi ve elini sıkarak ne diyorsun ulan huur sen diye yüzüme iki tane tokat attı, kardeşim öksürerek ağlıyordu, ben ise yerde dayak yiyordum, karnıma karnıma vuruyordu. öldüresiye kadar dövüyordu beni..en son hatırladığım kadarıyla bayılmıştım. küçük kardeşim, ağlayarak abla abla diye beni ayıltmaya çalışıyordu. kalktığımda yüzüm gözüm kanlar içindeydi. upuzun saçlarım sanki isyan ediyordu... ayıldığımda kardeşime sarıldım, sarılarak ağladık, ağladık, ağladık..
    ···
  18. 43.
    +9
    esin: her şeye eyvallah dedim... ta ki o korkunç olayı yaşayasıya kadar..

    esin ağlamaya başlamıştı, hızlı hızlı lavaboya gitti, herkes ona bakıyordu, ardından geldim:
    -esin ne oldu ? bekle

    esin: savaş git anlatamayacağım artık,

    ben: tamam sakinleş bekliyorum.

    esin tuvaletten çıktığında yüzü kıpkırmızıydı... sakinleşmişti...

    ben: istersen anlatmayabilirsin...

    esin: yok anlatacağım. madem buraya kadar anlattım, bundan sonra da anlatacağım.
    ···
  19. 44.
    +12
    esin: her şeye tamam demiştim... ama artık o olaydan sonra, bileklerimi kesmeye karar verdim...

    her zamanki gibi kardeşimi uyutmuştum... kendime bir şeyler hazırlamıştım. babam ise her zaman içmekle uğraşıyordu. yemeğimi yedikten sonra, yorgunluğumu gidermek için duşa girmiştim. üzerime rahat bir şeyler giymiştim. rahatça uyumak için, altıma tayt, üzerime bluz giydim. ardından salonda televizyon izliyordum. babam yine her zamanki gibi, içip içip gelmişti. bu sefer kusmuyordu, karşımdaki koltuğa oturdu ve bana baktı. ama bu bakışlar hiç normal bakışlar değildi. yavaş yavaş rahatsız olmaya başladım. gözü vücudumun başka yerlerine kayıyordu. ardından ekledi babam olacak pis herif
    ···
  20. 45.
    +6
    - kızım annen gitti biliyor musun ? sen de gidersen kardeşine kim bakacak ? özür dilerim sana vurduğum için..bir daha yapmam, bak sana o çok istediğin ayakkabılar aldım.

    bir şey diyemedim. usulca yanıma yaklaştı. saçlarıma dokunmaya başladı, ne yaptığını hala anlamıyordum. elleri saçlarımdan sonra boynuma doğru ilerliyordu. artık rahatsız oluyordum.
    -ne yapıyorsun baba dedim
    - hiç uzun zamandır sevmiyordum kızımı, özlemişim dedi.
    ···