okumayın depresyona girdim.

edit: lan ilk sayfa da bi benim entrym farklı şukulayın amk

edit2: değerlenmeye başlamış çok sağlam @2 kapmışım reklamlar

http://www.imgim.com/asdasddsad.jpg

Girl, you know I want your love
Your love was handmade for somebody like me
Come on now, follow my lead
I may be crazy, don\'t mind me

http://www.imgim.com/asasdasdsa.jpg

Boy, let\'s not talk too much
Grab on my waist and put that body on me
Come on now, follow my lead
Come, come on now, follow my lead

bu reklamın sizi depresyona zaten soktuğunu düşünüyorum

lise yıllarını bilirsin, gib eşşek gibi havadadır, en çirkin karıyla bile fantezi kurmak isterseniz, işte o derece azgın bir bintim. dolmuşta orada burada, karıya kıza bakarak aklımda fantezi kurardım... ne bileyim bir gün aşık olacağımı...

···

ferre filmler izlerdim, sık sık mastürbasyon yapardım, canım sıkıldıkça ciks hikayesi okurdum.

artık sıkılmıştım bunlardan, ben de ciks hayatına başlamak istiyordum bir an önce... ergenlik değil mi amk ? o kadar çok merak ediyordum ki, bir gün okulda karıya kıza bakarken elimi gibime atmıştım, okul arkadaşım ibo benim bu halimden anlamıştı.

beni yanına çağırmıştı

ibo: su getir necmi, olm nedir sendeki bu abazalık, önüne gelen kıza sarkıyorsun, lan gibtir git 150 lira ver git bir fahişeye olm, ben her gün gidiyorum oh valla mis, bunların kahrını çekeceğime veririm 150 lira hem o mutlu olur hem ben

ben: he amk kolaydı, ayrıca sen nerden anladın benim abaza olduğumu

ibo: ya gibtir git yeme beni, dolabının içini gördüm karı posterlerinden geçilmiyor amk.

ibo: bak senle ne yapalım biliyor musun, gidelim olm kerhaneye, hem sen merakını giderirsin hem ben bir kez daha tatlarına bakarım o hatunların

ben: yok olm olmaz, salak salak konuşma lan, babam ebemi giber benim aq, yok sağol kalsın ibo: eh amk sen bilirsin o zaman devam et sen ezginin bacaklarına, ayşenin zütüne bakmaya, sanki verecek sana huurlar, her 31 çektiğinde sen onları düşünmeye devam et, olm orada ezgiden ayşeden 10 kat daha güzeller var..

ben: yok kalsın kanka olmaz, sınav senesi zaten uğraşamam.

ibo: iyi bakalım sen bilirsin

ben: eyvallah, ben kaçtım...

eve gittiğimde ibonun dedikleri beynimi o kadar kurcaladı ki, geceye kadar bunu düşündüm, ne olacak amk yarım saat bir denesem... eşşek kadar birikmiş param var, hayır ne kaybedeceğim diye düşünerek geceyi etmiştim.

yok olmazdı, olamazdı, ailem ne yapardı beni, vücudum, ruhum o kadar ucuz olmamalıydı..

geceye kadar düşünmüştüm, kendi kendime konuşuyordum.
- yeter artık amk, onun bunun zütüne bakmaktan abaza oldun çıktın, üstelik sınava gireceksin hala elin gibinde, ne olacak ver 150 lirayı olsun bitsin, beğenmezsen bir daha yapmazsın, beğenirsen arada sırada gidersin, ne olacak ki ? sümüklü ibo gitmiş, sen niye gidemeyesin, hem daha güzeldir oradaki kızlar...

böyle düşündüm ve yarın ibo ile konuşacaktım, sabahı iple çekmiştim.

sabahı etmiştim okula vardım ve ibo'yu telefon ile aradım. okulda hizmetli ve benden başka kimse yoktu...

ben: ibo, erken gel biraz, kimse yokken rahat rahat konuşalım.
ibo: ( uykulu bir sesle) ne diyorsun dıbına koyayım sen yaa ?
ben: dünkü konu olm ben düşündüm, karar verdim, gideceğim kerhaneye, lütfen gel okulda kimse yokken, kalabalıklaşmadan konuşalım.
ibo: acelen ne, gelince konuşuruz, sabahın köründe rüyanda mı gördün ?

ben: lütfen gel kanka, bak lütfen rica...

ibo: tamam yarım saate oradayım, az bekle, saat daha 6.45 dıbına koyayım yaa.

ben: bekliyorum gel.

ibo şirpitli gözlerle gelmişti okula, ilk önce yüzünün yıkamasını söylemiştim ona... yüzünü yıkadı ve okulun kantininde konuşmaya başladık.

ben: bak olm benim ne kadar düzgün bir ailede yaşadığımı biliyorsun sen mk...

ibo: bunun için mi çağırdın beni amk, gibtir git dalga geçme...

ben: bak ben o dediğini düşündüm... artık bu dıbına kodumun abazalığına son vereceğim. 18 yaşıma girdim, hala çocuklar gibi 31 çekmekten bir hal oldum. yaşıtlarım sevgililerinin kulak memesini yalarken ben hala kadın dergilerine bakıyorum. artık buna son vermeliyim.

ibo: ha şöyle amk, ben de senin gibiydim. sonra bir tanıdığım beni zütürdü, ilk başta heyecanlanıyorsun ama 150 lira verdiğine değer amk... sen rahat ol, her şeyi karıya bırak, en azından sakso çeker... gidip elini uyuşturacağına, bırak o çeksin...

ben: para mühim değil ama korkuyorum olm, babam öğrenirse beni ne yapar biliyor musun ?

ben: bir şey soracağım, öğrenmez diymi annemle babam ?

ibo: he öğrenir, mal mısın amk ? sanki giberken anneni babanı mı çağıracaksın, bak bana babam polis, hala öğrenemedi, seninkiler mi öğrenecek ? yok kanka sanmıyorum

ben: tamam o zaman, ne zaman gidiyoruz kerhaneye...

ibo: gündüz mü istersin, akşam mı ? akşamı tavsiye etmiyorum, son kırıntılar gibi oluyorlar, eskiyorlar, ama sabahları tertemiz oluyor hepsi. istersen sabah gidelim ama erken olur, öğlene doğru gidelim. yarın okulu ekiyoruz.

ben: peki bakalım, yarın buluşalım her zamanki yerde ve gidelim.

yine sabahı iple çekiyordum, heyecandan uyuyamamıştım ama düşüncelere dala dala gözlerimi uykuya yummuştum. sabah ekmek arası domates peynir ile kahvaltıyı etmiştim. üstüme yeni aldığım beyaz gömleği ve kot pantolonu giyecektim. banyoya gittim ve duş aldım. en güzel parfümü sıktım ve çıktım evden.

Uppppppppp

ibo ile bir kafede buluştuk
ibo: ooo bu ne amk, evlenmeye mi gidiyorsun dalyannan ahahahah, şu hale bak, benim amcaoğlu, şortla gidiyor, sen çekmişsin en marka kotla gömleği.

ben: çok mu kötü lan ?

ibo: kötü değil de, kız olsa onunla böyle buluşmaya gitmezsin amk... sanki kendini beğendireceksin ha ? alt tarafı fahişe lan onlar, boxerle de gitsen, takım elbise ile de gitsen yapacakları şey aynı... sakso, oral, anal, orgazm

ben: her neyse gidelim hadi...

ibo: yalnız sen bu heyecanla gidersen, anında boşalırsın amk, azıcık rahat ol olm, para sen de lan, gibilen heyecanlanmıyor da giben mi heyecanlanacak ?

taksiye atladık ve gittik. gittiğimiz yer normal bir ev gibiydi, 4 katlı ve bu iş 4. katta oluyordu. binaya girer girmez, ibo zile bastı, zilden şöyle bir ses geldi

-kim o ?

ibo: benim abi ben, ibo aç...

adam kapıyı açtı ve binaya girdik. 4. kata asansörle çıktık, ben zaten heyecandan terlemiştim. kapıya doğru yöneldik... içerden bir sürü bayan sesleri geliyordu. tipik kaba bir adam kapıyı açtı, galiba o kadınların pekekentiydi, ama yanılmışım, oranın çaycısıymış, arkasında küçük 11 yaşında küçük bir erkek çocuğu vardı. içeri girerken bana terlik filan uzattı ve ibo ile içeri girdik.

ibo küçük cocuğa gülümseyerek:
- ulan ne yapıyorsun hasan, okulun yok mu olm senin
hasan: bugün gitmedim ibo abi...
evi görseniz, hiç fuhuş yeri sanmazsınız.. çaycı eleman bizi oturma odasına oturttu ardından ekledi

-ben patronu çağırayım siz azıcık bekleyin... hasan koş abilere çay filan getir.

çaylarımızı filan içtik, ulan dıbına koyayım sanki kız istemeye gittim, ne çayı yannan diyeceğim ayıp olacak, diğer odadan bir sürü bayan sesi geliyordu... bildiğin kerhaneydi lan burası, normal evden farkı yoktu, ama kerhaneydi, bir polislik işleri vardı, uzaktan görseniz kerhane demeye bin şahit ister. benim yan komşunun bile evi daha çok kerhaneye benziyor amk.

ibo'ya sordum
-ulan başımıza bir iş gelmez diymi ? bak benim babam bacaklarımdan asar beni, oğlunu böyle yerlerde görmek onu delirtir amk, sınavımıza çalışcağımıza ne yapıyoruz.

ibo: e gibtirip gidelim o zaman amk, madem niye geldik ?

ben: tamam amk tamam.

ibo: parayı getirdin dimi, ben de 5 kuruş yok ha

ben: getirdim 300 lira var yanımda...

ibo: onun ellisini bana ver bakayım

ben: neden olmaz

ibo: he uşağın vardı senin... o kadar şu abazalığın için okulu ektim amk, salak salak konuşma, ver 50 lira

ben: peki al bakalım. hay aklımı gibeyim.

kerhanenin patronu gelmişti. patronun ismi aliydi, ali abi...

kerhane patronu ali: ooo hoşgeldin ibo, uzun zaman oldu neredesin, sen de hoşgeldin delikanlı...

ben: hoşbulduk abi

sessizce ibo'ya fısıldayarak ve göz kırparak
- yeni bu galiba

ibo: he ali abi yeni valla, heyecandan yerinde oturamıyor ahahahhaha

kerhane patronu ali: olm başımızı bir bela almasın, aileniz filan haberi yok dimi amk ? okuldan kaçıp kaçıp buraya gelmeyin, internet kafe değil burası, sık gelmeyin

ibo: tamam abi, şuna bir öğretelim de, yazık garibim, elini gibmekten bir hal oldu

kerhane patronu ali: hallederiz hallederiz, yeter ki paradan haber versin.

ne yapıyordum ben, neredeydim ? bedenim ve ruhum bu kadar ucuz muydu benim ? şu an belki de en pis yerdeydim... aklıma annem babam geldi, oğullarını şu an okulda biliyorlar, şu an ders çalışıyor biliyorlar, 6 ay sonra ygs sınavım var ve ben ne yapıyordum ? onlar aklıma geldi, ve kendimden tiksindim.

kendime yazık ediyordum, ben ibo gibi aşağılık biri olamazdım, işte şehvet... iğrenç bir şey olsa da ona karşı çıkamıyorsun, küçücük bir an sanki dünyanın en güzel anı, en güzel zaman dilimi gibi, bedenin sana ihanet etmeye başlıyor. kerhane patronu ali'nin yüzündeki pis hırsı gördüm, para için karısını kızını, milletin kızını satan şerefsiz bir insandı karşıdaki, hatta insan değildi...

her neyse artık karıları görmeye gidiyorduk,

kerhane patronu ali: hadi beyler, bu saatler az müşteri geliyor, kalabıklaşmadan şu kızları göstereyim de, siz beğenin...

kocaman salon gibi bir yere gittik... içerisi kadın parfümü kokusundan geçilmiyordu, sigara ve kadın parfümü kokusu öyle bir birleşmiş ki nefes alamıyordum...

ibo: ooo abii yeni hatunlar getirmişsin, hay şansımı gibeyim, bana neden denk gelmez bunlar...

kerhane patronu ali: 1 aydır gelmiyorsun ibocum... selam kızlar nasılsınız ?

kerhane patronu ali: selam kızlar nasılsınız.

hepsi her bir ağızdan:
- iyiyiz abi nasıl olsun valla..

bunlar kız mıydı ? hepsinin yüzünde masumluk akıyordu, hepsi kaderin onlara oynadığı oyuna yenik düşmüşlerdi, yaşı 18- 30 arası değişiyordu... hepsine göz gezdirdim. hepsinin bir hikayesi olmalıydı... hepsinin gözlerinin içine bakınca içim parçalandı.

kerhane patronu ali: ee seçin bakalım.

ben seçemiyordum, utanıyordum.

ibo: ben onun yerine seçerim abi. yeni gelenler hangileri

kerhane patronu ali: özge, hilal, esin, bak bunlar yeni geldi...

ardından özge denilen kız sinir krizi geçirmeye başladı, küfürler ediyordu

-ne hale soktun beni huur çocuğu, gibtirrrr gittt bıraak beni pekekentkkk bıraaaaaaaak bırakkkk beniiii

öyle bir bağırıyordu ki sanki kulaklarım yırtılacaktı...
ardınndan patron, onu odaya zütürdü çığırta çığırtaa... odada öyle bir dövmüş ki, sonra gelip, kızcağızı göstererek
- bakın işini adam gibi yapmayan bunun gibi olur.

kızın yüzü gözü dağılmıştı, gözünün bir tarafı şişmişti... o an yumruklarımı sıktım, sinirden bir hal oldum. gücün kıza mı yetiyordu pekekent!

sonra ardından ekledi pekekent!
-hadi gibtir git yüzünü yıka... e sizde seçecekseniz seçin amk, hadi hadi, birazdan dolar burası, çabuk olun...

ne yapıp edip seçecektim artık... kumral saçlı, yeşil gözlü, prensesler gibi biri vardı karşımda, sokakta görsem bir fahişe olduğu aklıma gelmezdi.. işaret ederek:

- şunu seçiyorum abi

kerhane patronu ali: esin... esini mi seçiyorsun, ağzının tadını biliyorsun valla... esin hadi hazırlan... hadi çabuk ol...

kızın ismi esin'di... esin... onu işaret ederken bana öyle bir baktı ki... sanki elinden gelse beni öldürecekti...