hadi lan senin keyfini mi bekliyecek amk

bekliyoRUS

rezerved panpa devam et

Deniz bambaşka birisi olmuştu benim için. Öyle bir zamanda çıkıp geldi ki hiçbir şeyim yok iken herşeyim oluvermişti. Yeri geldi en yakın arkadaşım oldu, yeri geldi annem oldu, yeri geldi dost oldu bana. Deniz için sadece sevdiğim kız diyemem yani. Bende aynı şekilde onun için öyleydim ve gerçekten birbirimize sahip çıkmasını biliyorduk. Birbirimizle kavga etmiyorduk sorun neyse görüşüp halloluyordu. Çözemeyeceğimiz sorun yoktu anlayacağınız. Denizler derin olurya beyler sanki ben bir dalgıç olmuşum da tüpsüz derinlere dalış yapmışım gibiydi. Elleriyle yüzümü kavrar öylece bakardı bana. En sevdiğim huyu buydu. Ve ben Deniz ile cinsellik düşünmemiştim hiç. Düşünmezdim ki zaten öyle birşey olmadı da. Deniz'e ilk hediyemi almıştım, ilk fotoğrafım onunla olmuştu. ilk kez onunla ağlayıp onunla gülmüştüm.

Etrafımızdaki kimse bizim gibi olamıyordu. Çünkü biz farklıydık. Yani en azından bana göre öyleydi. Herkes bizi parmakla gösterir hale gelimişti(bakın aleyna tilki geçiyor). Biz Deniz ile sevgimizi birgün olsun azaltıp da arttırmadık hep aynı kaldı ve hep aynı devam etti onuda zaten ileride anlıyacaksınız. Öyle saçma sapan sebeplerden de kavga etmiyorduk zaten. Kız mevzusu, erkek mevzusu yüzünden felan hiç kavga etmemiştik ki zaten ikimizin de gözü birbirimizden başkasını görmez olmuştu. Soğuk kış aylarından çıkıp havaların ısınmaya başladığı dönemlerde Deniz bigiblete binmeyi teklif etmişti. Kabul ettim çünkü çok eğlenceli olacaktı. Sırt çantalarımıza termosta çaylarımızı ve yanımıza bir kaç parça yiyecek ve kilim aldıktan sonra şehri geze geze piknik alanına gittik. Hamaktan salıncağımız yoktu belki ama bir ağacın gölgesinde oturup gökyüzünü seyretmek bana daha iyi gelmişti.

Çocuksu ilişki gibi düşünebilir belki bazılarınız. Çocuktuk elbette o dönemler fakat sanki birer yetişkin gibi olgun davranırdık Deniz ile birbirimize. ilişkimiz bir okadar seviyeliydi ve gerçekten birbirimize sevgiden fazla saygı duyuyorduk ve bu benim için gerçekten güzel birşeydi.

Sınıftaki herkes Deniz ile beraber bu kadar yakın olmama şaşırır olmuştu ki zaten kimsenin benden öyle bir beklentisi de yoktu. inek bir öğrenci değildim fakat tam serseri de değildim. Beni tanıyanlar ise az çok eğlenceli olduğumu bilirlerdi. Öyleydimde fakat sbs yi biraz fazla gözümde büyütüyordum hepsi bu. günler günleri kovalıyordu beyler. Ben Deniz'e daha çok bağlanıyor ve daha çok sevmeye başlıyordum. Oda öyle bazen akşamdan eve birbirimize kek poğaça yapar getirir öğlenleri yerdik. Tatları pek iyi olmazdı ama onlarda zamanla güzellleşmeye başladı tabi. ilişkimiz gibi...

Soğuk zaten o gün birbirimizi tanımak için daha çok fırsatımız olmuştu. Eve gidesim gelmemişti ama mecburen onuda eve bırakıp eve tekrar geri döndüm. Bize biraz uzak bi mesafedeydi evi. Yürümek zaten bana kendimi iyi hissettiriyordu böyle güzel bi an ve daha önce yaşamamış olduğum için bulutların üstünde gidiyor gibiydim. Soğuktu hava ve ben ciğerlerim dolasaya ve nefes nefese kalasaya kadar koşmak istiyordum. Öyle birşey yapmadım tabi. Deniz'e sbs den bahsettim ve oda çalışıyormuş. Beraber çalışmayı teklif ettim. Böylece hem hayal ettiğim hedefleri başarmış olucaktım hemde hoşlandığım kız ile beraber olacaktım yani 2 işi birden yürütecektim. Ve bu gerçekten benim işime geliyordu. Artık okula uykulu değilde daha da zinde gitmeye başladım. Daha çok hırsla ders çalışıyordum ve okuldan sonra Deniz ile beraber ders te çalışıyorduk. Böylece akşam ders çalışmaya gerek kalmıyordu ve bizde sohbet ediyorduk.

Ona neden ilk başta soğuk davrandığımı falan sordu ve bende anlatmaya başladım işte olanları. O gün öğleden sonra okula gitmemiştik zaten ve doya doya konuştuk diye bilirim. işte herşey böyle başladı...

Biraz kekeleyerek elbette diyebildim fakat oda şaşırmıştı bu duruma. Çünkü sabah bu benliğimden sanki bambaşka birisi vardı. Yemeklerimizi yedik ve aynı parka gidip aynı banka oturduk. Çantamdan bir dal sigara kendime çıkarttım bir tanede ona uzattım ki kabul etmedi. içmiyormuş onuda öğrenmiş oldum. Peki dedim ve yaktım sigaramı. Seninle tanışmamıştık Deniz dedim. Oda evet dedi o zaman tanışalım dedim ve elimi uzatarak facebooktaki anonim olan profilimin ismini söyledim. Elimi sıkıp öylece kalıp bana baktı bende ona baktım ki hayatımın en güzel ve en muhteşem anıydı diyebilirim. 2-3 dakika gözlerimizin içine baktık Deniz'le çokta güzel bakıyordu Allahsız. Demek o sendin deyip çekti elini elimden ne olduğunu anlayamamış olacaktım ki kalkar gibi yaptı ve ben hala olayın şokunu atlatamamıştım. Döndü ve ardından bana baktı insan bir gitme der öküz deyip gözlerini büyütüp içten bir kahkaha attı ve ben sanki o an ishal olup osurmak isteyip osuruğu zütünün ucunda tutan bir insan gibi kalakalmıştım hala olayın şokundaydım ve o hala deli gibi kahkaha atıyordu. Şaka şaka dedi ve derin bir oh çektim.

Heyecanlandım ama yine aynı tavırla günaydın dedim. Ardından önüme döndüm ve onunla ilgilenmiyormuşum gibi yaptım. Canı hayli sıkıldı tabi bu duruma ama böyle yapmak ve birsiinden ilgi görmek oldukça hoşuma gitmişti. Hem onun bir nevi azmini ölçüyordum. Derken hiçbirşey konuşmadık Deniz'le öğle arası oldu ve ben yine aynı dönerciye gittim ve aynı masaya oturdum. Ama sürekli kapıdaydı gözüm Deniz'i arıyordu derken birde ne göreyim. Deniz... Melek gibi girdi içeri, sanki o ses türkiye'de 4 jüri de dönmüş ama o hiç birsini kabul etmemiş gibi masama doğru yürüyordu ve heyecanlandım tabi. Geçenki ses tonuyla oturabilirmiyim dedi tekrardan.

Rezerved okurum sonra

Gün geldi ki normalde pazartesileri hiç sevmem, o gün saçımı başımı özenerek parfüm falan sıkarak gittim okula. Deniz'e güzel görünebilmek için. Normalde yine soğuk davranacaktım fakat öğle arasında geçen geldiği gibi gelip masama oturursa herşeyi bir bir açıklayacaktım parkta. Kararlıydım. Bu arada geçen hafta da hasta olduğu için gelememiş. Neyse okula vardım Sınıfa girdiğimde ilk gözüme çarpan Deniz olmuştu. Yine benim sırama yani yanıma oturmuştu ve Biraz uykulu gibiydi. Günaydın bile demeden sıraya oturdum. Çantamdan kitapları alırken Günaydın dedi tatlı bi gülümsemeyle

"Bende tanımıyorum zaten öylesine ekledim tanışabilir miyiz?" dedim. ilk başta biraz mırın kırın etse de ikna ettim galiba. Tanışmak için belli olan kalıplardan sordum. Ne bileyim işte sevdiğin renk nedir, hangi çiçekten hoşlanırsın felan gibi. Ardından okulu felan sordum ki konu bir yerden sonra artık kendi kendini açmaya başladı ve çok akıcı bir sohbet ortaya çıkıyordu. Ve ben gerçekten şuana kadar kimseyle böyle güzel sohbet etmemiştim. Konu konuyu açarken saatin bir hayli geçi olduğunu fark edip iyi geceler mesajından sonra yatağa uzandım. Avel avel tavanı izlerken gülümsüyordum ve oldukça heycanlıydım. Sanırım birisini seviyordum. Herneyse işte daha da uzatmayacağım. Haftasonu böyle sürekli Deniz ile konuşarak geçirdim. Ve sürekli benim kim olduğumu soruyordu. Ben ise bir şekilde geçiştiriyordum.

Derken 1-2 gün böyle geçti. Deniz hala okula gelmiyordu ve merak etmeye başlamıştım. Bir şekilde öğrenmeliydim. Artık tüm inadımı kırıp mesaj mı atmalıydım yoksa yüz yüze mi konuşmalıydım bilmiyordum. Haftanın son günü cuma okuldan sonra direk eve gittim. Ders felan çalışmadan bilgisayarın başına oturmuştum. Haftasonları bilgisayar ile oynamak serbestti ve geceden cips kola tarzı abur cubur alarak ya film izlerdim ya da oyun oynardım. Bugün bir farklılık yapıp bir anlık gelen gazla Deniz'e yazmak istedim. Ama anonim profilimle. Ardından sohbetten Deniz'i bulduktan sonra "Merhaba" dedim ve beklemeye başladım. Normalde hiç yapmam fakat stresten tırnak etlerimi kemirdiğimi fark ettim. Acıyordu. Daha da ısırmamak için gidip bantladım. Geldiğimde aynı şekilde mesaj atmıştı ve ardından ekleyerek "Tanıyamadım ?" gibi bir soru sormuştu.

Servisten indiğim anda ayaklarım titremeye başladı ve gitmiyordu. Gözlerim onu aramıştı fakat yoktu. Neyse dedim zaten ondan bana yar olmaz. Zar zor gittim sınıfa servis biraz erken geldiği için fazla kalabalık değildi sınıf sırama geçtim ve ders için hazırlıkları yapmaya başladım. Yavaş yavaş sınıf dolmaya başlıyordu ama o hala gelmemişti. Üzülmüştüm açıkcası, yani tüm cesaretimi toplamışken bir anda herşey kaybolmuştu. Dersin öğretmeni geldikten sonra yoklamayı falan aldı. Artık iyice ümidimi kesmiştim. O gün kafamı toparlayamadım ve inanın tak gibi geçti diyebilirim. Okulda bütün gün ruh gibi dolandım. Akşam dersler bittiğinde servise binip eve gittim. Yine rutinlerimi tamamladıktan sonra bilgisayarın başına geçtim ve facebook'u açtım. Belki mesaj atmıştır umuduyla. Ama hiçbirşey yoktu. iyice küsmüştüm. Daha aramızda hiçbirşey yokken neden böyle şaçma sapan davranıyordum anlam veremedim. Annem anlamış olacakki yatmadan önce geldi bir şeyin mi var diye sordu ama geçiştirdim onuda. Yatağa uzandım ve yine uyaya kalmışım

Ardından birşey yazmamayı yarın okulda muhabbet arasında böyle bir olay geçerse diye bilgisayarı kapatıp yatağa uzandım. Sorular aklımı karıştırırken uyuya kalmışım. Sabaha çok farklı ve zinde bir şekilde uyandım. Sanki sabahın erken saatlerinde uyanıp ormanda kilometrelerce koşmuşum gibi bir hava vardı üstümde. Bir çılgınlık yapıp camı açtım ve derin bir nefes aldım ki zütüm donmuştu, hemen kapattım. Banyoya elimi yüzümü yıkamak için gittim ve ardından kahvaltımı yaparak üstümü giyindim. Apartmanın önüne servis için çıktım ve beklemeye koyuldum. Soğuktu hava ki zaten serviste zaten fazla bekletmeden geldi. Servise bindiğim anda kalbim hızlı hızlı atmaya başladı ve fazlasıyla heyecanlanmıştım. Uzun süredir böyle birşey yaşamadığım için garipsedim ve hasta olabileceğimi düşündüm fakat saçmalıyordum. Yine böyle saçma sapan düşünürken okula geldik.

Facebook tarzı sosyal hesaplarda gerçek hesabım yoktu. Olsa bile profil fotoğrafı koymazdım çünkü kendimce özgüvenim yoktu. Ve yabancı ve farklı bir isim olduğu için Deniz'in beni tanımayacağını düşündüm ve okulda ona pek fazla yanaşmadan sadece sosyal hesaplardan muhabbeti kurup daha sonra benim olduğumu açıklayacaktım. Bence çok mantıklı bir fikirdi. Hemen Deniz'i arattım. 1 kaç denemeden sonra buldum. Ekledim hemen ve anında onayladı. Böyle birşey beklemiyordum ve açıkcası şok oldum. Elim ayağım buz kesti aniden ve ne yapacağımı şaşırdım.