1. 59.
    0
    deniz gezmişin annesi huurdur
    ···
  2. 58.
    0
    devrimcinin anlamı devrim yapan bi nevi çağ anlatan demek yani geriye zütüren devrim devrim değildir(örn. iranda şeriat devrimi(devrim değildir)) Stalin mao lenin yoldaşlar hep daha ileri dünya hevesiyle yanıp tutuşan yoldaşlardır. Deniz gezmiş mahir çayan ibrahim kaypakkayada onların yoldaşları devrimcilerdir.(bkz. mustfa kemal devrimci değildir)
    ···
  3. 57.
    0
    @59 eminmisin son sozlerinin onlar olduguna pic liseli
    ···
  4. 56.
    0
    @58 yazinin tamamini okudum senin hayatinda okumayamayacagn makaleler ve kitaplar okudum bunlar sadece turk yazarlar degil sen simdi gibtir git yat liseli
    ···
  5. 55.
    0
    okumadım. deniz gezmiş devrimci.
    ayrıca son sözleri "yaşasın tam bağımsız türkiye. yaşasın marksizm-leninizm'in yüce ideolojisi. yaşasın türk ve kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. kahrolsun emperyalizm. yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.
    ···
  6. 54.
    0
    sabah beri kürşat paylaşıyolar bide şimdi deniz gezmişe laf ediyolar hayatında okuduğu 3 satır yazı 1 kitaptan kes yapıştır yapıp başlık açıyorlar oluyolar oluyolar
    ···
  7. 53.
    0
    komünist vicdanını yahudi marksa satmış olan vatansız serseri demektir amele diktatörlüğünün kurulduğu yerde cennete varılmış olduğunu zanneder o bazen bu zannında samimi olan bir aptaldır bazen de samimi değildir aldatmak için böyle söyler o zaman da kalleştir komünist dünyada patronla işçi arasındaki hukuk nusavatsızlığını halletmek için ortaya atıldığını söyler. Bunun için de ilk yaptığı iş dinleri, milliyetleri vatanları inkar etmektir komünist dünyadaki bütün meseleleri mide ile izah etmek gayretindedir ona göre milliyet midesi dolu olanların midesi boş olanları kullanmak için vasıta ettiği bir tuzaktır milliyetler kalkarsa dünya cennet olucaktır şanlı türk tarihinde binlerce kahraman varken deniz gezmiş ve yardakçılarını örnek alanlara lanet olsun
    ···
  8. 52.
    0
    okumadım siyaset yapan azını gibeyim senin
    ···
  9. 51.
    0
    Bir başka olay ise Deniz Gezmiş ve
    Perinçek grubu arasında yaşanır.
    Olay 5 Haziran 1970'de meydana
    gelir. PDA yandaşlarının yayım ve
    tutumlarından hoşlanmayan Deniz
    Gezmiş, PDA'nın istanbul'daki
    bürosunu basarak "devrimci şiddet"
    uygular. Bunun üzerine PDA bir
    bildiri yayımlayarak Deniz Gezmiş
    ve arkadaşlarını ağır bir dille
    eleştirir:
    "Demokratik güçlerin birbirine karşı
    zor kullanmasını hiçbir gerekçe ile
    doğru göremeyiz. Halk içindeki
    çelişmeleri zorbalıkla çözmeye
    çabalamak devrimci bir davranış
    olamaz. Hele bu yolda kullanılan
    kaba kuvveti 'devrimci şiddet'
    olarak nitelemek, devrimci şiddet
    kavrdıbını yozlaştırmak ve ona işçi
    sınıfı düşmanlarının istediği anlamı
    vermek olur."
    Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile
    Doğu Perinçek ve arkadaşları
    arasındaki bu husumet "Denizlerin"
    idamlarına kadar sürer. Hatta
    "Denizleri" kurtarmak ve idamı
    engellemek için tüm örgütler
    seferber olurken Doğu Perinçek ve
    arkadaşları idamları umursamaz
    tavırlarla 23
    Mart 1971 tarihinde "Yusuf Aslan
    ve Deniz Gezmiş arkadaşlara Açık
    Mektup" yazarak onların
    yaptıklarının ne kadar kötü
    olduğunu
    Kamuoyuna duyuruyordu. Açık
    mektupta "(... ) Halkla sağlam
    devrimci bağları
    olmayan, halk içinde erimeyen bir
    grup insan, ne kadar çok ve modern
    silahlara sahip olursa olsun, ne
    kadar kişisel kahramanlık vasıfları
    taşırsa taşısın devrim yolunda
    ilerleyemez. Devrimci gençliğin
    içinde
    ve önünde yiğitçe savaştınız,
    halkımıza hizmet ettiniz. Bütün
    devrimciler gibi, hatalar yaptınız.
    Son birkaç ay yaptığınız işler
    ise, büyük hatalar taşımaktadır"
    denilerek yoğun bir eleştiri
    yağmuruna tutulmuşlardır.
    Yazılacak daha çok şey var...
    Bir devir anlatılırken yanlı
    davranışlardan kaçınmalı ve
    gerçekçi
    olunmaya gayret edilmelidir. Hele
    hele bunu yaparken "ülkücüleri"
    karalamak ve "yaşasın Marksizm-
    Leninizm" diye son nefesini
    verenleri
    antiemperyalist ilan etmek akıllara
    ziyandır. Bu dönemin ülkücü
    mücadelesi film olursa eminim ki
    birçok kahraman çıkacaktır. Ama
    kimse
    "Denizlerden" bir kahraman
    çıkarmaya kalkmasın...
    Çünkü değiller!
    ···
  10. 50.
    0
    Böylece gazetelere yansıdığı
    kadarıyla soygun Deniz Gezmiş ve
    arkadaşlarının üzerine kalıyordu.
    Bu soygundan sonra üzerlerindeki
    baskıyı azaltmak ve dikkatleri
    başka tarafa çekmek isteyen Mahir
    Çayan ve ona bağlı olan terör grubu
    bu amacına ulaşmış ve boyu posu
    Deniz Gezmiş'e benzeyen Hüdai
    Arıkan sayesinde bu soygunu Deniz
    Gezmiş ve arkadaşlarının yaptığına
    herkes inanmıştı. Böylece bir
    devrimci (!) yaptığı hırsızlığı bir
    başka devrimcinin (!) üzerine
    atarak arkadaşının ipe bir adım
    daha yaklaşmasına sebep
    oluyorlardı. Bu durum her iki taraf
    için de kötü bir durumdur. Yapan ve
    başkasının üzerine atan grup yani
    Çayan ve arkadaşları, yaptıkları
    eylemleri sahiplenecek cesaretten
    yoksun kişilerdir. Deniz Gezmiş ve
    arkadaşları ise yapmadıkları
    eylemleri sahiplenerek sahte
    kahramanlık elde etmişlerdir.
    Ancak Mahir Çayan ve çetesinin
    Deniz Gezmiş'in idam edilmesine
    katkı sağladığı bir gerçektir.
    Yıllardır devleti ve başka odakları
    bu idamlarla ilgili olarak sürekli
    suçlayan ve baskı altında tutan
    çevreler artık çok sevdikleri (!)
    Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
    Hüseyin inan'ın katillerini Mahir
    Çayan ve çetesi içinde
    aramalıdırlar. Bu konuda Necmettin
    Hacıeminoğlu bakın neler söylüyor:
    "Ulaştırma bakanı Seyfi Öztürk i.Ü.
    Fen Fakültesinde bir konuşma
    yaparken Deniz Gezmiş ve
    arkadaşları tarafından yuhalanır ve
    hakaret edilir. Olay mahkemeye
    intikal eder. Ancak bu çocuklar
    beraat eder. Suç işlenen yer
    üniversite, suç işleyenler de öğrenci
    olduğu için üniversite idaresinin
    ceza vermesi gerekirdi. O da
    olmadı. Aksine bir kısım öğretim
    üyesi ve basın mensubu Deniz
    Gezmiş'i alkışladı.
    Daha sonra, i.Ü.Hukuk Fakültesi
    Dekanı Orhan Aldıkaçtı'ya
    makamında tabanca çeken Deniz
    Gezmiş polisler tarafından suçüstü
    yakalanmasına rağmen
    mahkemede beraat ettirildi.
    Böylece Deniz gazete
    sütunlarındaki şöhretli yerini alıyor,
    bazı öğretim üyeleri ondan
    Denizciğim diye bahsediyorlardı.
    Bir başka sefer Deniz, Yıldız'da
    dürbünlü tüfekle yakalandı. Fakat
    bu suçtan da ceza almadan
    kurtuldu.
    Ankara'da ÖDTÜ'de karargâh
    kurdu. Rektör Erdal ile senli benli
    Arkadaş oldu... Artık yüksek tirajlı
    gazetelerde boy boy fotoğrafları
    çıkıyordu...
    Sosyete kadınları ona âşık olmaya
    başlamıştı. Binlerce insan Deniz
    Gezmiş bu gece de bizim evde
    saklansa diye iç geçiriyordu.
    Nitekim arandığı zamanlarda
    geceleri ünlülerin evinde kalıyordu.
    Bir kısım 12 Martta tutuklanan nice
    profesör, politikacı, artist ve subay
    Deniz'i
    devletin güçlerine karşı aylarca
    saklamıştı...
    Şimdi anlaşıldı mı Deniz'in
    katilleri."[6]
    Deniz Gezmiş o dönemde kendisine
    gösterilen sahte sevgi ile coşuyor,
    coştukça şımarıyor ve fevri hareket
    ediyordu. Marksist-Leninist
    ideolojinin tek sözcüsü gibiydi.
    Kendisi gibi öne çıkanlardan hiç
    hoşlanmıyordu. Bunlar arasında
    TiKKO'nun kurucusu ibrahim
    Kaypakkaya
    da bulunuyordu. Deniz Gezmiş ile
    ibrahim Kaypakkaya arasında
    yaşanan ve bu iki gruba bağlı
    militanların birbirlerinden nefret
    etmelerine de neden olan bu olay
    şöyle gelişmişti.
    ibrahim Kaypakkaya, Çapa Yüksek
    Öğretmen Okulunda meydana
    gelen bir olay nedeniyle
    tutuklanarak Sağmalcılar
    Cezaevine konur. Deniz Gezmiş de
    aynı cezaevinde tutukludur. Deniz,
    Öğrenci hareketleri nedeniyle
    cezaevine gelen gençlerle
    sabahları spor, akşamları ise teorik
    eğitim yapmaktadır. Deniz 1.91
    boyunda, ibo ise ondan daha
    küçüktür. ibrahim Kaypakkaya
    Fikirlerini belirtir. Fikirlerini
    belirttiği için karşı taraf
    rahatsızlıkla karşılar ve uyarı yapar.
    Uyarılara aldırmaz ve bir kaç kez
    aynı şekilde Fikirlerini belirtir. Vural
    Yıldırımoğlu, ibo'nun yanına
    gelerek, "Bak bunlar dev gibi,
    bunlarla tartışma. Eşit değilsiniz",
    der. Devamında Deniz ile ibrahim,
    "Sosyal emperyalizm konusunda
    tartışmaya girer. Deniz,
    "Sosyalizme soldan ihanet
    ediyorsunuz", der. ibo, "Sosyal
    emperyalizmi sosyalizm olarak
    gösterenlerdir sosyalizme asıl
    ihanet edenler", deyince, Deniz,
    sinirlenip ibo'ya bir yumruk atar.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 49.
    0
    okumadım .. okuyanı da gibsinler facebook veya şakirtsite terksin zaten amk sende bu kadar uzun yazı yazacak beyin yoktur
    ···
  12. 48.
    +2 -3
    deniz gezmişin son sözü yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliğidir deniz ve arkadaşları kürt türk ayrımı yapmamış kürtler içinde ayrıcalıklı bişey beklememişlerdir onların amacı ezilenleri korumaktır asıl senin gibi huur çocukları yüzünden bu ülke bu haldedir ve siz madımağın katılleri ve siz maraşın katilleri ve başbuğunuzun huur çocukları bu ülkenin bu halde olmasının tek sebebi sizsiniz sizin inanıcığınız islamında ananızıda gibiyim sizin inançınız islam falan değil
    ···
  13. 47.
    0
    ayrıca bu @1 deki yavşağın yazdığı kaynağı da buldum

    şakirt kaynağından yazıyor pekekent. alayı fasa fiso.
    ···
  14. 46.
    0
    amk beyinsizi Deniz gezmişi anlayabilmen için düşünebilmen gerekir.. Ayrıca deniz gezmişin yaptıklarından bunları çıkarabiliryorsan yaşama amk ananı tüm devrimciler gibsin
    ···
  15. 45.
    0
    @44 bişeyler biliyorsunda hep yarım porsiyon.

    en başta ülkenin askerine-polisine tek kurşun sıkmadılar. araştırabilirsin.

    ikincisi o dönemde üniversiteler zaten karışıktı. deniz gezmiş ve yanındakiler karıştırmadı koca ülkeyi, ülke zaten darmadumandı. kardeş kardeşe kurşun sıkıyodu. ayrıca üniversitelerde sadece denizin ideolojsinden adamlar yoktu, ülcülerde vardı karıştıran.

    olaya sadece kendi pencerenden bakma.
    ···
  16. 44.
    0
    Deniz Gezmiş ve arkadaşları
    kaçınılmaz sonlarına doğru hızla yol
    alırken onları ipe zütürecek
    eylemlerden birini de dava
    arkadaşlarından Mahir Çayan ve
    ekibi gerçekleştiriyordu.
    Emperyalizme (sadece ABD
    emperyalizmine) düşman Deniz
    Gezmiş ve arkadaşlarının iş bankası
    Emek (Ankara) şubesini soymaları
    THKP-C ve Mahir Çayan'a ilham
    kaynağı olmuştur. Bundan cesaret
    ve ilham alan Mahir Çayan ve
    arkadaşları da hemen bir çalışma
    yaparak soyabilecekleri korumasız
    bir banka aramaya koyulurlar.
    Aranan banka Ziraat Bankası
    Küçükesat (Ankara) şubesi idi.
    Yapılan plan gereği bu soygunu
    Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı,
    Hüseyin Cevahir ve özellikle Hüdai
    Arıkan'dan oluşan terör grubu
    gerçekleştirecekti. Bu soygunda
    Deniz Gezmiş'e benzemesi sebebi
    ile özellikle Hüdai Arıkan yer
    almıştır. Soygun saatini unutan (!)
    Mahir Çayan'ın katılmadığı bu
    eylem başarıyla tamamlanmış ve
    ertesi günkü gazetelere
    soyguncuların kimlikleri (!) açık
    seçik yansımıştı. Banka
    görevlilerinin ifadelerine göre
    vezneden parayı alan uzun boylu
    kişinin Deniz Gezmiş olduğu iddia
    ediliyordu.
    ···
  17. 43.
    0
    okuyanın dıbına koyayım
    ···
  18. 42.
    0
    Deniz Gezmiş ve arkadaşları
    kaçınılmaz sonlarına doğru hızla yol
    alırken onları ipe zütürecek
    eylemlerden birini de dava
    arkadaşlarından Mahir Çayan ve
    ekibi gerçekleştiriyordu.
    Emperyalizme (sadece ABD
    emperyalizmine) düşman Deniz
    Gezmiş ve arkadaşlarının iş bankası
    Emek (Ankara) şubesini soymaları
    THKP-C ve Mahir Çayan'a ilham
    kaynağı olmuştur. Bundan cesaret
    ve ilham alan Mahir Çayan ve
    arkadaşları da hemen bir çalışma
    yaparak soyabilecekleri korumasız
    bir banka aramaya koyulurlar.
    Aranan banka Ziraat Bankası
    Küçükesat (Ankara) şubesi idi.
    Yapılan plan gereği bu soygunu
    Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı,
    Hüseyin Cevahir ve özellikle Hüdai
    Arıkan'dan oluşan terör grubu
    gerçekleştirecekti. Bu soygunda
    Deniz Gezmiş'e benzemesi sebebi
    ile özellikle Hüdai Arıkan yer
    almıştır. Soygun saatini unutan (!)
    Mahir Çayan'ın katılmadığı bu
    eylem başarıyla tamamlanmış ve
    ertesi günkü gazetelere
    soyguncuların kimlikleri (!) açık
    seçik yansımıştı. Banka
    görevlilerinin ifadelerine göre
    vezneden parayı alan uzun boylu
    kişinin Deniz Gezmiş olduğu iddia
    ediliyordu.
    ···
  19. 41.
    0
    @39 türkiyenin tam bağımsızlığı üniversiteleri işgal edilerek askerlerine polislerine kurşun sıkılarak bankaları soyularakmı olacak deniz gezmiş ve yardakçılarının yaptığı işe eşkiyalık derler hem üniversiteler öğernci eylemleri için değil eğitim için varlar ve gerçekten tam bağımsızlık istiyorsak ancak eğitimin ve bilimselliğin ışığında tam bağımsız olabiliriz
    ···
  20. 40.
    0
    @26 allaha tapiyorum
    ···